selçuk aydemir

• bir zamanlar (2012-2015) selcuk aydemir mizahı diye bir sey vardı. hafif kültürel espriler çakardı dizide izleyenlere. sıra sıra espriler dizilirdi, özellikle işler güçler bunun zirvesiydi bence. kardeş payı'nın bazı bölümlerinde de gördük onu.
  
  selcuk aydemir dizileri cok hızlı akardı. o yüzden dizilerini tekrar tekrar izlediğinizde mutlaka aralarda kaçırdıgınız esprileri fark ederdiniz. o meşhur fıtı fıtı fıtı efekti işler güçler'i farklı yapan muntazam detaylardan biriydi. hollywood filmlerine, yeşilçam klasiklerine türlü türlü göndermeler yapılırdı.
  
  dedim ya kültürel espri diye, bir bölümde atıyorum 90'lardan grup vitamin'e selam çakardı selçuk. bazen ferhan şensoy'u hatırlatırdı bize satır arasında. eleştiri yapılacaksa onu da 'fıtı fıtı' sokardı hemen satırlara.
  
  aşk desen en alası...işler güçler ve kardes payı'nda benim diyen aşk filmine taş çıkaracak sahneler vardı ahmet kural özelinde bilhassa.
  
  selçuk neden bu seviyeyi bir daha yakalayamadı bilmiyorum. muhtemelen memleketin içinde bulundugu durum da etkiliyor komedi üretenleri. bugun öyle her seyle dalga gecemiyorsunuz, linc edilirsiniz yoksa!
  
  her şeye rağmen o 3 yıllık selçuk aydemir mizahı dönemi, o'nu sevenler için bence unutulmaz bir dönemdi. işler güçler bugün aradan 8 yıl geçse bile keyifsizken yüz güldürsün diye izleniyorsa, kardes payı 'ulan bu dizi niye erken bitti böyle' denilerek takip ediliyorsa, bütün bu ailenin başarılı oldugunu gösterir.
• yazdığı şu replik ile dikkatimi ve ilgimi celbetmiştir:
  
  --- spoiler ---
  
  "lan bırak... elif cüzde 'te' harfi görsen 'smiley' zannedersin, sayemde iki tane sevabın oldu"
  
  --- spoiler ---
  
  bu adam türkiye'de komedinin yönüne değiştirenlerden biri olur. diğeri için (bkz: burak aksak)
• kendisiyle yapılan bir röportajda "okulda öğrendiğiniz en önemli şey nedir?" sorusuna "ayet-el kürsi" yanıtını vererek altıma sıçırtmıştır.
• kendisi amatör yazarları, yazı yazmaktan soğutmayı başarabilmiş bir kaleme sahiptir. her hafta en az bir saat süren ve neredeyse tamamı dialogtan oluşan bir diziyi ekibin ile beraber satır satır yazıyorsun ki neredeyse hiç bir yer ne eksik kalıyor ne fazla ve üstüne bunu oturup çekiyorsun. hani aklınıza birden bire gelen güzel bir espiri falan olur ya dersiniz bunu ileride bir yerde kullanırım, kenarda dursun diye, işte bu adam o ve benzeri lafları kıyma makinasında çekilen et gibi üretiyor. vay arkadaş diyoruz, ne diyelim.
• yaptığı hiçbir işten aynı tadı almadığım ve böyle olmasından çok başka bir tat aldığım, yazan - yöneten - ne iyi eden...
• ikilemeleri pek seven bir yönetmendir.
  
  (bkz: çalgı çengi)
  (bkz: işler güçler)
  (bkz: düğün dernek)
• herkes biliyor.
  
  zekasından ve iyi bir insan olduğundan bir gram şüphem yok. hatta iyi bir insan olmak söyleminin altını bir daha çizmek isterim, gerçekten iyi bir insan.
  
  idolüm tim burton diyen adamdan bahsediyoruz.
  
  diziler ve kitap beklentilerimin çok çok üstünde işlerdi.
  
  ancak çektiği uzun metrajlar bariz bir şekilde vasat, kalitesinin çok ama çok altında.
  
  para kazanmak için popüler kültüre ürün sunmak, ucuz ve kalitesiz mizahla hedef kitleyi onikiden vurmak, bunları anlarım. para lazımdır. yaparsın bir iki. saygım var.
  
  ama selçuk hala mı para lazım? yapmadın mı dünyalığını?
  
  neden kaliteni yansıtacak işler yapmıyorsun?
  
  not: çalgı çengi ikimiz'den yeni çıktım.
• öncelikle,
  
  kardeş payı'nın birinci sezon final bölümüyle birlikte türk mizahına hükmünün mührünü basmış adam. işler güçler, ve hatta üsküdar'a giderken'den bu yana, yaptığı iş, 'muhakkak ki daha iyisi bir gün, bir şekilde yapılacaktır; ama şu an o daha iyiyi tahayyül etmek olanaksız' noktasında. buradan hareketle, artık meşruiyeti sorgulanamaz biçimde kral kendisidir.
  
  şudur kastedilen: kabaca her on yılda bir, biri gelir. ve yalnızca mizahın sancağını daha da uzak ufuklara taşımakla kalmaz; bilfiil yeniden tanımlar, kurgular ve yaratır. sırasıyla dümbüllünün, oğuz aral'ın, ferhan şensoy'un, cem yılmaz'ın,umut sarıkaya'nın bugünlere getirdiği o meş'um yolculukta artık bayrak kendisindedir. işbu kelamda adları anılmış bütün güzel insanların ortak özelliğidir, insanları bir şeye güldürmekten de öte, onların neye, nasıl güldüğünü, ve dahi nasıl düşündüğünü etkilemek. işte bu yüzden, elbette eser miktar mübalağa ile, bireysellik adı altında yapayalnızlığın dik alasını yaşayan, bütün hayatları sosyopat bir güç meczubu 'usta' ile geçmiş, gırtlaklarına kadar sanal dünyaya gömülmüş, sıçtıkları boku bile snapchat'ten paylaşan günümüz çocukları, tam da çocuklukları bu adama denk geldiği için, o kadar şanslılar ki. tıpkı bizim vaktiyle yaşadığımız çoğrafyaya inat ve vesile aşkın gözyaşları'na, bir tat bir doku'ya, bir demet tiyatro'ya, işimdeyim gücümdeyim'e denk gelmiş olmamız gibi.
  
  hülasal özet: eğer bu kargacık ve de burgacık sözlere rast geldiysen selçuk hocam, kanlı canlı göremesek de kavuk artık sendedir. henüz yazmadığın bütün satırlar için şimdiden teşekkürler.
• trt 1'de yayınlanan ramazan güzeldir dizisinin yönetmen ve senaristi. göz dolduruyor.
• ilginç sahne geçişlerinin hastası; cameo sever kişilik.
  
  üsküdar'a giderken'de oğuz'un filiz tarafından terk edilişinden sonra derbedere bağladığı dönemde vapurda martılara simit attığı sahnede yanında oturan kırmızı montlu kişi selçuk'un ta kendisidir.
  
  bunun haricinde işler güçler'de de ara ara gözükür bir şekilde. mesela:
  
  (bkz: #31197463)
  
  o diil de; geçenlerde benim sefil hayatıma da cameo yaptı. üsküdar'da amaçsızca yürürken yan yana geldik kendisiyle. o civarda oturuyor sanırım hala.
  
  ayrıyeten aslen sivaslı'dır.