• sahip olmak icin iki sene harcliklarimi kurus ziyan etmeden biriktirmistim. eve getridigimde babam gormesin diye (o kadar parayi o alete heba ettigimi dusuneceginden) cekyat altinda gizler, o olmadigi zamanlarda deliler gibi oynardim. peeeh.
  • mortal kombat 3 ultimate, sonic the hedgehog, sonic 3d blast, golden axe 3, vectorman 2, toy story, the punisher, nba live 98 ve daha nice hatırlayamadığım tonla oyunu bana sunmuş olan, çocukluğumun güzel anılarından biri.

    zamanının ötesinde bir konsoldu kendileri, zira 10 sene kadar piyasada oyunlarını sattırdı.
  • fifa 97 gold edition kasetini dünyanın en değerli varlığıymışçasına korumama, sevmeme neden olan konsol. durduk yere kaseti çıkartıp üfler sonra da geri takardım. bir sürü oyun oynadım tabi ama o fifa serisi bambaşkaydı cidden. üstünden 16 sene geçti ve hala çıkartılan oyunlardaki zorluk seviyesi bunun yanında anaokulu terk kalır. sağ çaprazdan vurunca plase, sol çaprazdan vurunca abanmış olurdunuz. çok sevdik çok.*

    street fighter'ı da unutmamak lazım tabi selam ryu, selam fowler.
  • gecen gun cin pazarinda 10 dolar gibi bi rakama 3 adet oyun kasediyle (aladdin, mk3 ve sonic) ve icine yuklenmis 500 oyunuyla birlikte satin aldigim konsoldur. annemin; yine mi buldun getirdin kara kutuyu, madem oynayacaktin eskini niye verdin kuzenine (oha 12 sene boyunca saklamak?) bari onu saklasaydin. seklinde fircalarina kulak asmadan ise uyumadan gitme sebebim oldu kendisi.
  • çocukluğumuzda herkes klasik atari alırken abimle ben harçlıklarımızı biriktirip 5 mark'a( kaç tl ediyor bilmiyorum) almıştık. bir tek oyunumuz vardı başlarda. o da international soccer diye bir futbol oyunu. sonraları 1-2 kaset daha aldık. her hafta harçlıklarımızdan arttırır yeni kasetler alır ya da takas yapardık. özellikle mortal kombat oyunları efsaneydi segada. fatalityler, brutalityler, bebelity falan ne bulursak kağıda yazar mahalledeki arkadaşlarla paylaşırdık. o zamanlar internet yaygın değil gidip internetten komboları bulamıyorsun elle denemeler yapıp bulman gerek. hey gidi günler, güzel zamanlardı.
  • kasetli atari oyun konsollarının en iyisi.bazı sega klasiklerini oynamak feci zevkli oluyor. ve ozellikle fifa97 ve nba live 98 oyunları süperdi.
  • 16 bitlik, 7.61 mhz hızında çalışan bir adet motorola 68000 ve 8 bitlik 3.55 mhz hızında bir adet zilog z80 işlemci barındıran, 64 kb ramli, ilk olarak 1988 yılında japonya'da piyasaya sürülen oyun konsolu. amerika'da genesis olarak adlandırılmıştır. sega cd bağlanarak cd üzerindeki oyunlar oynanabilmekte ve müzik cdleri dinlenebilmektedir. en çok satan oyunu sonic the hedgehog 2 olmuştur. (çıktığı ilk 5 günde 400.000 rakamına ulaşarak)
  • babamın yurt dışında çalışmasının avantajı olarak çoğu çocuktan önce sahip olduğum konsoldur. keza kara kutuya da bu şekilde sahip olmuştum. her gittiğim yerde yanımda taşırdım. böylece sıkıcı misafirlikler ve akraba ziyaretleri çekilir hale gelirdi ayrıca gittiğim evdeki çocuklara müthiş sükse yapardım. mahallede beni tanıyan ya da uzaktan tanıyan herkes segası olan çocuk diye tanımlardı. hala mahalleden karşılaştığım arkadaşlar " ne oynardık be senin segayla" diye söylerler bana. bir kez toprak sahada yapacağımız maç için istediğim adamı benim takıma gelmeyince " hiçbirinizi segayla oynatmayacağım" deyip atar yapıp sahadan kaçmıştım. şimdi düşününce ne şımarık çocukmuşum o zamanlar.

    izmir çankayada ismet yazar diye bir yer vardı oyunlarını sadece orası satardı ama müthiş pahalı olurdu. her önünden geçtiğimizde alması için anneme yalvarırdım gene de almazdı. bayram seyran ya da karne zamanı sıkıştırmak gerekirdi.

    mortal kombat o zamanlar atari salonlarında yeni yeni patlamıştı. hatta ilk olarak hiltonun içindeki fame city oyun salonuna gelmişti. başında acayip kalabalık olurdu kolay kolay oynayamazdın. neyse efendim o zamanlar babamla ayda bir telefondan konuşabiliyoruz. bazen hatta 2-3 ayda bir mümkün oluyor. adam okyanus ortasında yardırıyor bizim için. babama telefonda tarif ediyorum " baba mortal kombat diye bir oyun var çok acayip bir şey , adamın taşaklarına bile vurabiliyorsun , kafa kopmalar ,kalp sökmeler ..." tamam alırız diyor babam.

    babamın denizden gelmesiyle koşarak valizine yöneliyorum. işte karşımda duruyor , kalbim küt küt atıyor. koşarak 67 ekran ahşap kasa renkli televizyonumuza yöneliyorum. anten girişinden bağlıyorum makineyi ve ratatam karşımda mortal kombat. günlerce deli gibi oynuyorum. annem kızıyor devamlı. uykumda bile oynuyorum. yolda gördüğüm arkadaşlarıma söylüyorum ama sonra pişman oluyorum ya makineyi ödünç isterlerse diye.

    bir gün babaannemin evine gidiyoruz. babaannem zemin katta oturuyor. evin önü devamlı çoluk çocuk dolu. yeşilyurdun daha varoş olduğu zamanlar. ben gider gitmez makineyi bağlıyorum televizyona. babam kızıyor " biraz insanlarla muhatap ol , bırak şu makineyi" diye bağırıyor. babaannem ev eşyası konusunda çok hassas. biz gelmeden elektronik ne varsa kaldırıyor , vazoları yatırıyor kırılmasın diye. ben makineyi televizyona bağladığımda dikkat kesiliyor. babama " bozmasın oğlan televizyonu , vallaha alamam yenisini" diyor. neyse efendim koyuyorum kasedi başlıyorum mortal kombat oynamaya. her zamanki favori adamım sub zero. belli bir süre oynadıktan sonra ufaktan bir uğultu duyuyorum. kahvenin önünden geçerken duyulan sese benziyor. arkamı dönüp bakıyorum ufak çaplı bir çocuk ordusu camın önüne yığılmış dikkatle beni izliyor. fısır fısır kendi aralarında konuşuyorlar. kendim müthiş hissediyorum . her oyunu kazandığımda sesler yükseliyor. hayatımın en güzel anılarından biri olarak kalmıştır bende.
    bana aynen şu şekilde hissettirmiştir ; http://www.kaliteliresimler.com/…si_gol_sevinci.jpg
  • "genesis does what nintendon't" gibi efsane bir reklama sahip olan ürün (genesis konsolun kuzey amerika'daki adıydı).

    bir diğer bombası ise "blessed processing" muhabbetidir. sega, konsolu'nun allah vergisi bir işletim yeteneği olduğunu iddia etmiş zamanında.

    diğer yandan snes çıkınca genesis/megadrive savaşı net bir şekilde kaybetmişti. kaybederken ne kadar saçmaladıklarını avgn'in yorumlarından rahatlıkla anlayabilirsiniz. link de vereyim;

    sega cd skandalı: http://www.gametrailers.com/…deo-game-nerd--sega-cd
    sega 32x skandalı: http://www.gametrailers.com/…eo-game-nerd--sega-32x

    şirket dreamcast ile son mücadelesini verdi ama bu sefer de playstation 2'ye yenildi. gerçi anladığım kadarıyla homebrew camiasında epey saygın bir yeri var dreamcast'in bugün. aslında genesis/megadrive'ın beceremediği de bu özel ve öznel kalıcılık oldu sanırım.
  • bir doğum gününde klavyeli 8 bit beklerken, 16 bit megadrive gelmişti. klavyeliye o kadar şartlamışım ki kendimi, standart bir atari sanıp çok sevinememiştim. ama oynadıkça işlerin çok farklı olduğunu fark edip çok keyiflenmiştim. bir yunusu yönlendirip sonar atarak bir şeyleri çözümlediğimiz bir oyunum vardı. tek kasette tek oyun. bir de 20 tane falan oyun olan bir oyun vardı. en sevdiğim rambo'ydu. 8 bite göre baya bir şey fark ediyordu.

    şimdi attım mı, sattım mı, kayıp mı ettim bilmiyorum cd'le çalışan bir makina* eve gelince unutup gitmiştim.

    çok keyifli bir konsoldu.

    edit: diagonaleklem sağolsun oyunun adı ecco the dolphin'di. çok keyifli bir oyundu gerçekten de. ama bitiremeyip bırakmıştım.
hesabın var mı? giriş yap