• kış günlerinde ısınmanın birinci şartı. yazın bunalmadan yakınlaşmanın da. içe ve dışa dönük olan bir açıklık açlığıyla, kendine ve etrafına dürüst insanların özlemiyle üşüyorum. kendini özlemek gibi bir geyik bu ve geyikler noel babanın olsun olmasın çok güzel. şeffaf olursak görebilicez.

    geyikleri bırakıp insanlara gelirsek, elrond'un da dediği gibi "men are weak". türkçesi insanlara güven olmaz. elrond'u anlıyorum ama şahsen insanın, güvenilebilecek bir mertebeye erişebilecek tek varlık olduğunu düşünüyorum. nasıl erişecek o mertebeye? mesela, ben senin kızacağını düşündüğüm bir şey yaptım. bu yaptığım bana göre normal. bunu sana söylersem, kızacağını düşündüğün bir şeyle baş edebilme, onu kabul edebilme şansını vermiş olurum. kendini aşarsın, ben de aşma şansını elde ederim belki. sana söylemez de durumu saklayarak idare etmeyi seçersem böyle bir şansın olmaz, ikimiz de bir adım ileri gidemeyiz.

    ayrıca, yalanlar çocuk öldürüyor. yeni yılınız kutlu olsun.
  • "bizim sırlarımız yok" diyor ya gandhi (filmde), öyle bir şey şeffaflık. son birikim'de tanıl bora'nın samimiyet ile ilgili yazısında erdoğan'ın samimiyete davetlerinin samimiyetsizliğine epeyce örnek verilmiş ve samimiyet yerine şeffaflık önerilmiş.
    gezi'yi, şiddeti, pasif direnişi ve gandhi'yi düşünürken; gerçekten barışı, gerçekten adaleti gerçekten istemenin "gerçekten"indeki samimiyet arzusu ve şüphesinin vardırdığı yer şeffaflık. şeffaflık için mücadele etmek, yani hakikat için mücadele etmek insanlığı kurtaracak şeylerden biri, çünkü hakikati görmeden kurtulamıycaz. ve hiç bir bayrak şeffaf değil. tamam bayraklar var, bayraklar şimdinin gerçeği, bir gün olmayacaklar ve gandhi'yi seviyorum.
  • erkek politikliğinden sıtkımız sıyrılmadı mı (figen selahattin'den daha samimi değil mi mesela)? söylenen hesaplı, söylenmeyen hesaplı.. insan, iyi bir insan olmak için, salt, safi, hesapsız, kitapsız, ajandasız eylese söylese. içinde ne varsa onu bilsek.. yüzleşsek. devletlerin yaptığı gibi "kamuda şeffaflık paketleri"yle olmuyor bu. insan yapacak bunu. sen yapıcaksın, ben yapıcam. götüm büyük diyeceksin, pipim küçük icabında. içinde barış varsa barış çıksın, nefret varsa nefret, bilelim, dokunalım, sevelim, görelim. birbirimizi anlamadan seviyoruz ya da nefret ediyoruz. anlamadan mutlu etmeye çalışıyoruz. anlamadığın bir insanı mutlu edemezsin ki..
  • demokrasinin olmazsa olmazi, itibarin en buyuk yardimcisi, saibenin yok edicisidir.

    kurumlarin isleyis mekanizmalarinin seffaf olmasi, kurallarin, karar birimlerinin halka acik, halka seffaf olmasi otokontrolun ve toplum bazinda kontrolun saglanmasi, hile, rusvetin ve kayirmanin engellenmesi gibi sonuclar doguracak halkin, bireylerin kurumlara, isleyise guvenini arttiracak, sistemin buglari engellenecek ve kol kirilip yen icinde kalmayacaktir.

    (bkz: kol kirilir yen icinde kalir/@ride)
    (bkz: seffaf devlet)
  • bireylerde saflik veya aptallikla karistirilabilir. en basit bir ornekle aciklarsak; bu vasfa haiz insan kendisiyle dalga gecmekten ve bunu ulu orta ifsa etmekten cekinmez. yanilgi da iste burada devreye girer. seffaf insan 'saf'tir. breh brhh....ozguven yoksunu ve guvensiz bunyelerde rastlanan bir davranis bicimi degildir seffaflik. bu yuzden iyi bisey olmasa gerek.alem got olmussa hayretle izlemek yerine senin de olman gerek cunku.
  • kurumsal yönetim ilkelerinden biri
  • imamın ordusu sayesinde ülkemizde de uygulanan ilke.

    insanlarımız eskiden gözaltlarında, karakollarda ölüyordu, şimdi gayet şeffaf bir biçimde herkesin gözü önünde ölüyor.
  • "bağırsağımdaki boku bile gösteririm!" ağaoğlunun enver aysever ile cnntürk'teki programda şeffalık konusundaki görüşü. bundan sonra şirkette bir daha şeffalık, mefaflık (bkz: transparency) konusu acılırsa isterse karşımdaki ceo olsun fark etmez " o kadar seffaffiz ki bagirsakta pokumuz gozukuyor, haydi baska konulara gecelim" diye yapıştıravereceğim.
  • yıllardır sayısal loto çekimlerinde hile olduğu söylenegelen bir durum. eskiden trt de canlı yayında çekiliş yapılırdı. ancak ne olduysa bu durduruldu ve çekiliş kapalı kapılar ardında kamera bile olmadan yapılıyor

    ve ne hikmetse hep aynı yerlere çıkıyor ikramiye.
    gün gelecek bir tane şerefli savcı bu durumu araştıracak ve bu hileye dur denecek

    benim anlamadığım bir tane loto yöneticisi çıkıp da demiyor ki aga biz şöyle şeffafız böyle doğruyuz diye

    ateş olmayan yerden duman tütmez.

    sizin de sonunuz yakındır

    (bkz: sayısal loto'nun 18. kez yenimahalle'ye çıkması)

    anlamayanlar için durum şöyle
    trilyonda 1 bile olmayan ihtimal gerçekleşiyor.
    bir başka değişle evde akvaryumda beslediğiniz balık 3 yıl içinde evrim geçirip önce maymun sonra insan oluyor ve naber la yarram diyor size. durum tam olarak bu
  • (bkz: glasnost)
hesabın var mı? giriş yap