sebastiao lazaroni

• sebastiao lazaroni tip olarak maslak oto sanayide amerikan arabalarına bakan, cuma gecesi sektirmeden aksaray'a giden, pazar gecesi yataktan evin ortanca çocuğunu dövmek için kalkan babacan abilere benzerdi. genel olarak kötü bir teknik direktör olmasına rağmen fenerbahçe ile kimyası uymuştu. ancak yeri geldiğinde dünya kupası kazanmış parreira'ya bile "hoja boliç'i ilk 11 oynat" "erol'u ortaya al" diye taktik veren ali şen lazaroni'ye verdiği taktiklerin uygulanmadığını görünce işine son vermiş ve eski atçılardan veysel hocayı takımın başına geçirmişti.
  
  ligin daha ilk haftaları oynanırken lazaroni'nin başından bir de nahoş bir olay geçmişti. ülkesi ve italya'dan rakiplerini yerinde izleme adeti edinen lazaroni galatasaray ile oynanacak derbi öncesi güzel bir sonbahar gününde inönü'ye beşiktaş'ı izlemeye gitmişti. giderken de artık kimden akıl aldıysa deniz havası almak için stat civarına arabasını park etmiş ve yürüye yürüye stada girmişti. buraya kadar her şey çok güzeldi. ama sadece buraya kadardı gerçekten.
  bir sezon önce kocaelispor'dan inönü'de 5 gol yiyen beşiktaş bu sefer de hakem hataları ile son dakikada bir gol yedi ve maç berabere bitti. ertesi gün oynanacak maçı kazanmaları halinde haftanın en kârlı takımı olacağını düşündüğünden keyiflenen lazaroni güle oynaya stadyum çıkışına yönelmiş, taraftarın aptal aptal "lan bu göt fenerin hocası değil mi?" soruları arasında sonbaharın hafif hafif üşütmeye başladığı akşamında kondisyoneri ademir'le birlikte arabasına yönelmişti. zaten maçta canı yanan taraftarlar lazaroni'yi görünce önce "beşiktaşım, sen çok yaşa" çekmiş, hızını alamayan diğer kısım da "ali şen'in x'i kocaman, kocaman, kocaman" diyerek tacizi başlatmışlardı. yusuf yusuf eden lazaroni, kondisyoneri sikine bile takmadan kulübün tahsis ettiği arabaya atlamış, kapıları kitlemiş ancak kalabalığı görenin gelmesiyle devasa bir kalabalığın arasında kalmıştı. kalabalıklar içinde yalnız kalan lazaroni beşiktaş taraftarının arabayı fortlaması ile şaşırmış, taraftarın arabayı sallayarak lazaroni'yi kusturma çabası karşısında da türk taraftarlarına bir kez daha hayran olmuştu. polisin geç gelen müdehalesi ile sikilmedik bir tek kulak arkası kalan kondisyonerini de arabasına alan lazaroni hızla anadolu yakasına doğru uzaklamıştı. aklı başına daha ligin 4. haftasında gelen lazaroni bir daha hiç bir rakibini izlemeye gitmedi, kendisinin yerine de ateş hattına sürekli kondisyoneri ademir'i gönderdi. ademir tam deşifre olmak üzereyken de lazaroni kovuldu. kovulmasa ademir bu sefer götü kurtaramazdı.
• fenerbahçe'yi çalıştırdığı dönem, zico'lu fenerbahçe'yi saymazsak fenerbahçe avrupa'daki en başarılı sezonunu onun zamanında geçirdi.
  
  fenerbahçe o sezon şampiyonlar ligi'nde, evinde uzun yıllardır yenilmeyen manchester'ı deplasmanda yendi. o sezon toplanan puanlarla da türkiye şampiyonlar ligi'ne 2'şer takım yollayan 8 ülkeden biri oldu.
  
  ligde de o sezon her şey iyi gidiyor gibiydi. maç başına 0.6 gol yiyen bir takım yaratılmıştı ve liderle arada sadece 3 puan vardı. ayrıca liderle oynanacak bir maç da söz konusuydu.
  
  derken, o arada oynanan türkiye kupası maçında fenerbahçe beşiktaş'a elendi ve ali şen de bu mağlubiyet üzerine lazaroni'yi kovdu.
  
  lazoroni de ülkeden ayrılırken "fenerbahçe her sene türkiye kupası'nı kazanmıyor, neden kovulduğumu anlayamadım" açıklamasını yaptı.
  
  yıl 2011. fenerbahçe o kupayı 28 yıldır kazanamıyor.
• http://img395.imageshack.us/…60/sakagibitaka1jo.jpg
• brezilya'nın yetiştirdiği en kötü teknik adamlardan biridir. 1990 dünya kupası ikinci turunda arjantin karşısında brezilya müller-careca forvetiyle boş kaleye topları içeri atamazken bebeto ve romario'yu oyuna sokmayarak intihar etmiştir. 4 yıl sonra parreira, bu iki oyuncuyla kupayı alıp götürmüştür.
• tam adı sebastião lazaroni olan, 1989 yılında brezilyada yılın teknik adamı seçilen, 1990 italya dünya kupasında 2. turda arjantine elenen brezilya milli takımının başında bulunan daha sonraları inter milanı ve 96-97 sezonunda fenerbahçeyi çalıştıran kariyeriyle kısmen lucescuya benzerliği dikkat çeken brezilyalı teknik adam.
  şampiyonlar ligindeki ilk senesinde fenerbahçenin 7 puan almasına galatasarayı ali sami yende 4-0 gibi bi skorla yenmesine ve ligde sadece 3 puan geriden takip etmesine rağmen, türkiye kupasında beşiktaşa elendikten sonra takımı ruhsuz oynattığı gerekçesiyle, ali şenin işine son verip yerine rıdvan dilmen ve todor veselinovic ikilisini getirdiği fenerbahçenin eski çalıştırıcısı.
• 1980'lerin sonunda kazandigi basarilardan dolayi isim sahibi teknik direktor kisi. ne trabzonspor ne de baska bir takimda basarili olamayacagi kanisindayim. ligin yarisi olmadan trabzonspor yerine yerli birini bulacaktir. trabzonspor'un her sene transfer konusunda bu denli beceriksiz olmasi anlasilir gibi degil. emekli olmasi gereken bir hoca yerine daha genc kariyerinin baslarinda bir avrupali teknik direktor getirebilirken neden bir zamanlar yolu tukiye'den gecti diye son yillarda arap ulkelerinde okeye donen bir teknik adamla anlasilmistir anlamak mumkun degil.
• onumuzdeki sezon trabzonspor'un basina gececegi konusulan, gecerse nice "laz"aroni ve trabzonspor temali cin fikirli spor sayfasi mansetlerine meze olmasi beklenen brezilyali.
• kendisinin trabzonspor macerasının bitmesiyle otoriteler tarafından, zaten 20 senelik hocalık hayatında 23 takım çalıştırmış, gel-geç bir adam denerek gönüllere su serpilmesi oldukça manidardır. yine de iyi adammış, kalkıp da son 20 senede trabzonspor kaç hoca değiştirmiş, bi kendinize bakın demedi.. herhalde tazminatının dolgun olmasında bunun etkisi de olmuştur. burada bir ilginç nokta da hocalık ömrü belli olan bir adama o kadar tazminatı ne diye mukaveleye koyduklarıdır..
• soyadı ile cuk diye oturmuş yeni takımına. hayırlısı olsun..
• su aralar jamaika'nin teknik direktorlugunu yapan futbol adami.