• "makyajına ve yüzündeki boyalarına güvenme. yollar da güzeldir ama altından kanalizasyon geçer."

    filmde böyle bir replik olmamasına rağmen ısrarla senelerdir paylaşılır. insanlar ya götüyle izliyor ya da cidden sorunlular.
  • -film, türkiye'de 2 aralık 1985'te sicilyalı ismiyle vizyona girmiş. işin komik tarafı tony montana kübalı'dır. ayrıca filmin sicilya ve italyan mafyalarıyla hiçbir bağlantısı yoktur.

    -filmin yapımcısı martin bregman, gece geç saatlerde televizyonda 1932 yapımı orjinal scarface'e denk gelmiş ve izledikten sonra filmi yeniden yapmaya karar vermiş. orijinal filme çok saygı duyduğu için de yeni yapılan filmi, orjinal filmin yönetmeni howard hawks ve senaristi ben hecht'e ithaf etmiş.

    -yeniden çevrimin senaryosu oliver stone'a verilmiş. o yıllarda kokain bağımlılığı ile uğraşan stone, bu alışkanlığından uzaklaşmak ve filmin senaryosunu tamamlamak için abd'den paris'e taşınmış.

    -filmin yönetmeni brian de palma'nın elvira rolü için yapımcının istediği aktrist olan michelle pfeiffer hakkında tereddütleri varmış. glenn close, geena davis, carrie fisher, kelly mcgillis, sharon stone ve sigourney weaver gibi isimler elvira rolü için düşünülmüş. ancak sonunda martin bregman'ın istediği isim olan michelle pfeiffer rolü almış.

    -nfl takımı san francisco 49ers'ın hayranı olan oliver stone, takımdaki en sevdiği oyuncu olan joe montana'dan esinlenerek filmin baş karakterinin ismini tony montana olarak seçmiş.

    -ilk başta filmin tamamının miami'de çekilmesi kararlaştırılmış. burada büyük setler kurulmuş. çekimlere de başlanmış. 2 haftalık bir sürenin ardından, filmin küba göçmenlerini karalamaya yönelik bir kampanya olduğu dedikodusu miami'yi karıştırmış. aynı zamanda miami turist komitesi de şehrin imajının gangsterler ve uyuşturucu yüzünden lekeleneceğini düşündüğü için çekimlerin durdurulmasını istiyormuş. tüm bu kargaşada çekim yapmakta zorlanacaklarını anlayan çekim ekibi seti taşımış ve filmin kalan kısmını los angeles, new york ve santa barbara'da tamamlamışlar.

    -tony'nin gizlice elvira’nın şapkasını alıp taktığı sahnedeki michelle pfeiffer’ın gülerek verdiği tepki aslında senaryoda yokmuş. ancak brian de palma bu sahneyi elvira'nın montana'ya ısınmaya başladığı sahne olarak kullanmaya karar vermiş ve filmden çıkarmamış.

    -film, rahmetli saddam hüseyin’in de favori filmlerindenmiş. saddam, para aklamak için kurduğu uluslararası şirketinin ismini filmin başrolü tony montana’ya ithafen montana management olarak belirlemiş.

    -film grand theft auto vice city'e ilham kaynağı olmuştur.

    -filmin cast direktörü alixe gordin, steven bauer'i görür görmez onun manny rolü için en doğru oyuncu olduğuna karar vermiş. seçmelere bile almadan oyuncu kadrosuna dahil etmiş.

    -filmde oturduğu şezlongdan manny'i tokatlayan mavi bikinili kızı hatırlarsınız. ismi tammy lynn leppert. film çekildikten hemen sonra 1983 yılında şüpheli şekilde ortadan kaybolmuş ve kendisinden bir daha haber alınamamış.

    -tony montana karakteri, al pacino'nun kendi canlandırdığı karakterler arasındaki en sevdiği karakterlerden biriymiş.

    -brian de palma senaryoyu çok beğendiği için kendisine teklif edilen flashdance'ı yönetmekten vazgeçmiş.

    -filmde tony'nin annesini oynayan miriam colon, al pacino'dan yanlızca 4 yaş büyüktür.

    -scarface, al capone'un takma adlarından biridir.

    -film, 22 kasım 1982'den 6 mayıs 1983'e kadar 24 haftada çekilmiştir.

    -filmde küçük bir rolü olan lana clarkson , 2003 yılında müzisyen phil spector tarafından öldürülmüştür. 2013 yılında gösterime giren phil spector isimli biyografik filmde spector'u al pacino canlandırmıştır.

    -meryl streep'in sophie's choice filmi al pacino'ya tony rolü için ilham vermiş.

    -al pacino, elvira rolünü glenn close'un oynamasını istemiş ancak yapımcı yeterince seksi olduğunu düşünmediği için bunu reddetmiş.

    -tony montana rolü robert de niro'ya teklif edilmiş fakat geri çevirmiş.

    -al pacino filme, roberto duran isimli boksör ile çalışarak hazırlanmış.

    -al pacino'nun filmde kokain çektiği bir sahne var. daha sonra bu sahnede kullanılan maddenin süt tozu olduğu açıklanmış. ancak bu madde her ne idiyse al pacino'nun burnunda soruna yol açmış. yıllar sonra burun ameliyatı olmak zorunda kalmış.

    -filmde tony'nin evinin istila edildiği sahne çekilirken al pacino silahı namlusundan tutmuş ve eli yanmış. bu yüzden çekimlere bir süre ara vermek zorunda kalmışlar.

    -1970'lerin ortalarından itibaren stüdyo filmleri yapmaya başlayan brian de palma ve steven spielberg ikilisi sıkı bir arkadaşlık kurmuşlar. birbirlerinin setlerini ziyaret etmeyi alışkanlık haline getirmişler. kolombiya'lı saldırganların tony'nin evine girdiği sahneyi steven spielberg çekmiş.

    -film, amerikan sinema filmleri derneği'ne ilk sunulduğunda uyuşturucu ve şiddet sahneleri yüzünden onay alamamış. bir kaç kez kurgulanıp tekrar tekrar onaya sunulmuş ve her seferinde reddedilmiş. bunun üzerine yapımcı martin bregmann bir grup narkotik üyesini bir araya getirip filmi izletmiş. narkotik uzmanları filmin uyuşturucu dünyasını çok iyi anlattığını, aslında uyuşturucu karşıtı bir film olduğunu, bu yüzden izlenmesi gerektiğini söyleyince, ''ebeveyn kontrolünde izlenebilir'' olarak değerlendirmeden geçmiş.

    kaynak
    kaynak
    kaynak
    kaynak
  • tipik bir yükseliş-düşüş hikayesidir.

    hemen bütün yeniden çevrimler (remake) gibi orijinalini aşamamıştır.

    hikayenin amerika menşeinden küba menşeine uyarlanması bahtsızlıktır.

    pacino haricindekiler genel olarak kusurlu bir oyun çıkarmışlardır.

    senarist oliver stone manipülatif bir herif olduğundan ima etmek, sezdirmek yerine birebir anlatmayı tercih etmiş, ilk filmin gölgesinde tünediğini peşinen kabul etmiştir.

    belki söylemek gereksiz ama tümüyle ticari bir sinemacı olan de palma'nın piyasa için çektiği bir başka sömürü filmidir. orijinal filmdeki altmetin zenginliğinden yoksundur.

    edit: imla
  • biraz inceleyince, hayatta sizin tecrübe edip kendi topuğunuza sıkmadan önce; sizin yerinize topuğuna sıkılanları izleyip ders alabileceğiniz nitelikte bir film. bir başyapıt.

    buradan sonrası izlemeyenler için (83 yapımı bir filmin ne kadar spoilerı olabilirse işte o kadar) spoiler içerebilir.

    bu hikaye tony montana'nın yani hiç bir şeyi olmayan bir adamın her şeye sahip olmak istemesi (gerçekten isteyip istemediği fark etmeksizin) hakkında. ona hak görülmeyip işe yaramaz dangalaklara hak görülen her şey: para, güç, kadın. bu yüzden karşısına çıkan ilk güçlü adam frank'in önce altında çalışırken hırsına yenik düşüp frank'in olan her şeyi istedi. para, güç, kadın.

    frank'in tony'i yanına alırken söylediği iki kural vardı:
    lesson number one: don't underestimate the other guy's greed!
    lesson number two: don't get high on your own supply.
    filmin sonunda bu iki kuralın da çatır çatır çiğnendiğini görürüz. ilk kuralını frank, tony'nin açgözlülüğünü hafife alarak kendi çiğnemiştir. ikinci kuralıysa, tony çiğnememiş üstünde rumba yapmıştır.

    gelelim tony'nin her şeyi elde ettikten sonra paranoyaklaşmasına ki zaten filmin başlarında da antisosyal kişilik bozukluğu olduğunu anlıyoruz.
    küçük bir famil guy alıntısı: social outcast like scarface

    frank'in yanındayken gidecek bir yeri olmadığı için ve parası yüzünden onunla birlikte izlenimi veren ve nitekim frank, tony tarafından öldürülünce tıpış tıpış tony'e gelen kişiliğini kaybetmiş ve kokain bağımlısı olan güzel elvira'yla evlenir. sonunda tony hırsından başkasının metresini alıp kendi kadını yapmıştır. ki burda da işler sarpa sarar. elvira'nın tony'nin gözünde saygı duyulacak hiçbir şeyi yoktur. tony sürekli elvira'yı aşağılar onun güzel bir bedenden başka hiçbir şeyi olmadığını ki bağımlılığıyla onu da çürüttüğünü söyler ve bunlara katlanmak istemeyen elvira evi terk eder. daha sonra tony'nin elvira'yı araması da aşkından değil onun olan şeyi kaybetme hırsındandır.

    filmin sonuna geldiğimizde ise say hello to my little friend tony o kadar çok kokain çekmiştir ki onu öldürmeye gelen kolombiyalı haydutları little friend dediği m16'sıyla tararken kendisini delen kurşunları hissetmez. onu the world is yours heykelli havuzuna kanlar içinde yollayacak vuruşu sosa'nın tetikçisi yapar.

    filmin sonunda tony'nin çevresinden ölmeyen iki kişi vardır;
    annesi: hiçbir zaman tony'ye yakın durmadı.
    elvira: büyük ihtimalle başkasının yatağında aşırı dozdan ölmüştür.
  • gelmiş geçmiş en iyi mafya filmi.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda tony yediği onca kurşuna rağmen ayakta kalmış, fakat yediği tek bir kurşun onu yıkmaya yetmiştir oda sırtından yediği kurşundur.

    --- spoiler ---
  • namusuyla un ticareti yapmaya çalışan kolombiyalı bir emekçi olan toni manto'nun acıklı yaşamını anlatan vasat film. un sektörünün bu kadar kanlı, rekabetli ve hareketli olduğunu bilmezdim bu film öncesinde.
  • --- spoiler ---

    hepiniz koca bir pisliksiniz. neden biliyor musunuz?
    çünkü hiçbirinizin ne olmak istediğinize dönük bir içgüdünüz bile yok.
    benim gibi insanlara ihtiyacınız var. benim gibi insanlar gerekli... ben olmadan bir hiçsiniz.
    böylece parmağınızı uzatıp “heyy işte kötü adam diyeceksiniz!”
    peki bu sizi napıyor hee? iyi adam mı?
    siz iyi falan değilsiniz. sadece saklanmayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz.
    benim öyle bir derdim yok.
    ben hep doğruyu söylerim, yalan söylerken bile. yalan söyleyen sizlersiniz.
    kötü adama iyi geceler dileyin. hadii..

    --- spoiler ---

    unutulmaz repliğidir.
  • vice city oyununun en buyuk esinlenme kaynagi.
    ana karakter tommy vercetti
    babylon bay yerine malibu bar, butun ortam bire bir
    soundtrackteki butun sarkilar, oyundaki radyo kanallarinda caliyor
    ev ayni ev nerdeyse; adi vercetti estate
    hatta abartip, arka fonda gorunen bir otelin aynisi oyunda mevcut.
    (bkz: grand theft auto)
  • "komunizm" ve "kapitalizm" ideolojilerinin arasinda kalmis, en sonunda "sikerim ikisini de" ideolojisini secmis bir adamin hayat oykusu. inanilmaz bir basyapit.
  • tony montana nın t ve m harfleri işlemeli koltuğundaki duruşu ve önündeki kokain dağı unutulmaz karelerden.
hesabın var mı? giriş yap