• üst edit: arkadaşlar temmuz - ağustos aylarında bu şehiri ziyaret etmek istiyoruz diye çok sayıda mesaj alıyorum. temmuz ve ağustos aylarında sharm'da hava sıcaklığı 40 dereceyi buluyor. bu sıcakta hiçbir şekilde keyif alamazsınız, eziyet olur. tavsiyem kasım - mart arasında ziyaret etmelisiniz. bu konuyu araştırmadan bilet almayınız.

    2 haftadır buradayım. gözlemlerimi buraya tatile gelmek isteyenler için paylaşmak isterim. öncelikle bu şehirin %99'u dolandırıcı araplardan oluşmaktadır. turistleri yolunacak kaz olarak görmektedirler. hiçbir şekilde etik değer ve ahlak gözetmezler. elinizden geldiğince araplarla muhatap olmadan turistlerle takılın. bu şehir önceden çölmüş, burada hiçbir şey yokmuş. israillilerin parasıyla kurulmuş. sokaktaki ağaçlar bile sonradan getirilmiş. daha ülkeye girer girmez dolandırılmaya başlıyorsunuz. herkes sizi koca bir dolar simgesi olarak görüyor. havaalanından simkart aldım. 40 gb için para ödedim. bana 20 gb vermişler. gelen mesajlar arapça olduğu için anlamıyorsunuz tabii ki! havaalanından çıktım saat sabah beş. 30 tane adam peşime takıldı taksi taksi taksi diye. yok diyorum. uzaklaşmaya çalışıyorum. 300-400 metre ilerledim hala 3-4 kişi peşimde. good price, best price diyip duruyolar. hava karanlık ortam tenha. bizim sabiha gibi değil. koca havaalanında bi tane bekçi var. polis görmedim. bıçaklayacaklar diye korktum en yakındaki kafeye gittim. menüde fiyatlar yazmıyor. tipinize göre fiyat veriyorlar. patates kızartması istedim. hayatımda yediğim en kötü patatesti. o kadar çirkin yağları var ki. bütün bir şehir resmen kokuyor. plansız geldiğim için hemen bookingden bir otel buldum. bütün taksiciler 20-25 euro arası fiyat çekti. birini buldum 5 dolar ödeyerek şehir merkezi olan naama bay'e geldim. öğrendim ki taksinin hakkı 2 dolarmış. 1 dolar 31 mısır pound'u ediyor. açılış 13 mısır poundu, km başına +6,5 pound ekleniyor. merkez 6 km uzaklıkta. daha şehire kafamızı sokar sokmaz önce sim card satan kişi, sonra taksici düdükledi. o kadar temkinli olmama rağmen. booking'den bulduğum otele gittim. cash ödersem indirim olur mu diye sordum. 103 dolar olan fiyatı 128 dolar olarak istedi. ben de booking'den rezervasyonumu tamamladım odama geçtim. illa komisyon ödemek istedi yani. internetteki otel fiyatlarıyla yerel fiyatlar aynı değil. rezervasyonu internetten yapın. hiç mi olumlu bir şey yok derseniz, denizi çok güzel. bütün plajlarda suyun içinde balıklar var. balıklarla beraber yüzüyorsunuz ve bu kadar tertemiz suyu türkiyede görmek çok zor. oteller çok ucuz. günlük 20 dolar civarına şahane oteller var. burada asgari ücret 90 dolar (2700 mısır poundu). ama burası turistik bir şehir. kahire'den buraya gelmek isteyen mısır vatandaşları bile özel izin olmadan gelemiyorlarmış. şehrin yarısından çoğu rus, ukraynalı, italyan, alman, polonyalı. şu an istanbulda yağmur yağarken fırtına bastırırken ben burada denize giriyorum. burada yapılacak çok fazla şey yok. şehir merkezi naama bay ufak bir sokaktan ibaret. 1 haftadan sonra sıkılmaya başlıyorsunuz. gezilecek yerler çok az. bizim kapalı çarşının açığını düşünün, old market adıyla burada. soho square diye başka bir yer daha var. orası da üstü açık avm. hiçbir özelliği yok ve fiyatlar çok pahalı. bu üç bölgeyi gezince zaten şehir bitiyor. şehrin bi ucunda farscha diye çok güzel bir kafe var. oraya takılıyorum birkaç gündür. oraya da damsız almıyorlar. bir şekilde giriyorum ama sürekli mırın kırın ediyorlar. ras muhammed adasına gittim bir kere tekne turuyla. dalış yaptım. o da güzeldi. ama dalış sırasında bi fotoğrafçı peşinize takılıyo, video ve fotoğraflarınızı çekiyor. teknede sizi çağırıyor. sabahtan akşama kadar süren tur 30 dolar, fotoğrafları isterseniz +50 dolar. turdan daha pahalı. en iyisi su altı kamerası ile gelip kendiniz çekilmeniz. yarın da safariye gideceğim. deveye bineceğim. çöl gezisi yapacağım. günlerdir otelin plajında pinekliyorum. çünkü yapacak hiçbir şey yok. kalabalık değil, bu nedenle kulüpler de kalabalık değil. üstelik giriş ücretleri 400-450 mısır poundu arasında değişiyor. düşünün asgari ücretleri 2750. her yerde pazarlık yapın. misal bir kuyumcuda kolye beğendiniz. 700'den açtı kapıyı. yok istemiyorum vs diyerek 250'ye kadar düşürebilirsiniz. pazarlığı abartın. ve şunu bilin ki burada her şey çakma. parfümler, tekstil ürünleri, kozmetik ürünleri. diş macunları bile çakma. en güzeli düzgün bir otelde kalıp dışarıyla hiç muhatap olmamak. zaten ucuz.

    çok mesaj gelmesi üzerine edit:

    ben pegasus kampanyasından biletimi aldım, son dakika kararıyla bavulumu hazırladım çıktım gittim. oteli bile mısıra indikten sonra havalimanında ayarladım. bu ara instagramda önüme çok fazla mısır turu çıkmaya başladı. bence bağımsız olarak gitmelisiniz. tur nereye siz oraya şeklinde keyif alamazsınız. kendiniz keşfedin, çalışmaya gitmediniz. rahat rahat tatilinizin tadını çıkartın.

    olumsuz şeyler: sokakta 100 metre "taksi taksi" diye taciz edilmeden yürüyemiyorsunuz. istemiyorum desen bile ısrar ediyorlar. en güzeli taksicileri yok saymak. ülkede kime türküm dersen "yavaş yavaş hasan şaş" diyip gülüyorlar. değişik mizah anlayışları var. asgari ücretleri 90 dolar olduğu için şehrin tüm ekonomisi turist gondikleme üzerine kurulmuş. herkes geçirebildiği kadar geçiriyor. almanlara farklı, türklere farklı fiyat veriyor çoğu yer. pazarlık yapmadan normal esnaftan gofret bile almayın. mağazalarda satılan şeylerin hepsi çakma. 14 günlük gezimde orijinal hiçbir şey göremedim. muhtemelen şampuanlar, diş macunları bile çakma. koskoca markette abidas, kike ayakkabılar satılıyor. tabelada rayban, adidas, footlocker vs görüp aldanıp girmeyin. hepsi çakma. ülkede telif denen bi şey yok. herkes kafasına göre tabela asabiliyor. plajda yanınıza gelip tur satmaya çalışanlarla pazarlık yapın. internetten tur fiyatlarını araştırın. ben super safari için 30 dolar ödedim, benimle gelen diğer kişiler 25 dolar ödemiş. bir başkası 45 dolar ödemiş. kime ne tutturabilirlerse yani. gece kulübü girişleri ücretli. alkol pahalı. space isimli gece kulübünde bira 300 liraydı. turistik şehir olduğu için gece kulüpleri bazı günler açık. her gün biri açıyor mekan dolsun diye. şehrin merkezi naama bay küçücük bir caddeden ibaret. sol tarafı komple turist kazıklama üzerine kurulmuş kafeler, sağ tarafı da yine turist kazıklama üzerine kurulmuş dükkanlar. kafelerin kapılarındakiler sokakta yürüyenleri sürekli türlü türlü şekilde içeri davet ediyor. asla dinlemeyin ve uzaklaşın. bir tanesi beni çevirip içerideki arap kadınlarından istediğini seçebilirsin bile dedi. yuh yani.

    dikkat edilmesi gereken şeyler: en fazla ne kadar olabilir ki diyerek fiyatını bilmediğiniz hiçbir şeyi almayın. önce fiyat sorun. dahab turuna giderseniz yolda bazı dükkanlarda mola veriyorlar. ilk markette su 2 dolar, çakma gözlük 10 dolar, kafayı kapatmalık puşi 5 dolar. eğer tura gelene kadar önceden ayarlamadıysan mecbur alıyorsun. dahab turunda asla paketinize quadbike ekletmeyin. yalnızca 5 dakika yalandan kullandırıyorlar. safaride çok çok daha keyifli şekilde kullanırsınız. daha sonra bir dükkanda daha durup bluehole'u tanıtıyorlar. 15 dolara dalış kıyafeti ve palet kiralamazsan yüzemeyeceğini, denizin soğuk olduğunu söylüyorlar. asla inanmayın. topu topu 20 dakika yüzüyorsunuz ve kıyafete asla ihtiyacınız yok. bir kere geliyorum diyip 15 dolarınızı kaptırmayın. dönüşte bir dükkanda daha duruyor, kıyafet, hediyelik eşya ve parfüm satan bir yer. eğer yalnızca kabin bagajıyla geldiyseniz aldığınız parfüm gibi sıvı şeylerin hepsini havalimanında çöpe atıyorlar. kıyafet vs alacaksanız mutlaka mutlaka pazarlık yapın. %50 indirim almanız çok olası. taksilere şurası ne kadar diye asla sormayın. binin, taksimetreyi açın lütfen diyin, haritadan gideceğiniz yeri gösterin ve yolu haritadan takip edin. açılış 13,5 mısır poundu, km başına 6,5 mısır poundu. en ufak olumsuzluk yaşarsanız turizm polisini arayacağınızı söyleyin. şehir içinde genellikle minibüs kullanın, çünkü havaalanı hariç her yere gidiyor ve sadece 5 mısır poundu (3 tl). şehirde en uzun mesafe 20 km. restoran vb yerlerde menüdeki fiyatların üzerine %12 servis ücreti %14 vergi ekliyorlar. çoğu yer yapıyor bunu. fiyatları ona göre hesap edin. tüplü dalışta fotoğrafçı gelip sizi çekiyor, siz de vaktinizi onunla harcıyorsunuz. daha sonra fotoğraflar için 50 dolar istiyor. tur zaten 25 dolar... bence su altında değil de dalış kıyafetleriyle teknede güzel fotoğraflar çekilin. 50 dolara değmez. güneş kremi almayı unutmayın. müslüman ülke olduğu için alkol pahalı ve çoğu restoranda alkol yok. akşamları hava soğuk oluyor, mont olmasa bile polar, hırka vs. almayı unutmayın.

    olumlu şeyler: mısırda vizesiz gidebildiğimiz tek bölge. 2 saat uçuşla gidiliyor. oteller ucuz. restoranlar ucuz. denizi gerçekten tertemiz. türkiye'de bu kadar temiz su göremezsiniz. 10 metre aşağıyı net şekilde görebiliyorsunuz. ras muhammed adası tekne turuna mutlaka katılın. tüplü dalış mutlaka yapın. korkulacak hiçbir şey yok. white island bölgesi çok çok güzel. ama ne yazık ki sadece 20 dakika fotoğraf çekilmek için götürüyorlar sonra geri dönüyorsunuz. super safari turuna mutlaka ama mutlaka katılın. mısırda yaptığım en güzel şey super safariye gitmekti. gitmeden önce yanınıza gözlük ve puşi almayı unutmayın. gece çölde yıldızları seyretmek çok keyifliydi. dahab turuna gidin. kanyonları gezin. deveye binin. mısırdaki turlar gerçekten çok güzel. ayrıca neredeyse her otelin anlaşmalı olduğu bir plaj var. plajlar da denizler gibi tertemiz ve ücretsiz. ilgi alaka süper. en ucuz otelin bile plajı 10/10 diyebilirim. deniz mahsülü yemekleri çok güzel. faresh ve star fish isimli restoranlar bu konuda çok başarılı. karidesler türkiye'den farklı. balıklar da türkiye'den farklı. bunda denizlerdeki tuz seviyesi farklılığı büyük etken sanırım. denize sıfır restoranda 3 kişi çatlayana kadar yedik. kalamar gitti karides geldi, balık çorbası gitti kocaman balık geldi vs. hesap 3 kişi için toplam 500 tl:). farscha kafeye mutlaka mutlaka mutlaka gidin ama ufak bir sorun; damsız almıyorlar. bir şekilde girseniz bile içerde oturtmuyorlar. mutlaka dışardan birisini bulup gidin. şehrin bir ucunda olduğu için gittikten sonra giremezseniz üzülürsünüz. old markt adında bizim kapalı çarşıya benzer bir alan var. burada gezip yemek yiyebilirsiniz. el-masrien ismindeki mekanın pilavı ve karışık ızgarası çok güzeldi. hediyelik alabilirsiniz. her dükkanda aynı eşyalar var ama onlarca dükkan var. en iyi fiyatı verenden alın. tatlı dille en uygun fiyatı veriyorum diyenlere inanmayıp diğer dükkanları da gezin. rekabet çok yüksek, fiyatlar çok değişebiliyor. merkez naama bay'de yolun sonunda güzel bir yat kulübü var. denize sıfır, müzikler ve manzara şahane. hem denize yansıyan ay ışığı, hem de dağ manzaralı. yemekler güzel, alkol var, fiyatlar gayet ucuz. genelde boş oluyor çünkü yeni açılmış. buraya uğramanızı tavsiye ederim. kalimera isminde bir mekan var. sabahları beach, akşamları kulüp. buraya gece eğlenmeye gelmenizi tavsiye ederim, güzel mekandı. soho square diye bi bölge var. üzeri açık avm gibi. ambians ve mekanlar güzel fakat çok çok pahalı. fiyatlar avrupaya göre dizayn edilmiş. burada asansörün yanında bir yunan restoranı vardı, müzikler ve yemekler çok güzeldi çok da pahalı değildi. soho'ya giderseniz yunan restoranını tavsiye ederim. sinai casino'ya giriş ücretsiz. ben orada tanıştığım türklerle gittim, onlar oynadı ben izledim ama kumarhane ortamı görmüş oldum. sürekli ücretsiz alkol sigara servisi, oryantal şov vardı. içeride fotoğraf video vs. kesinlikle izin verilmiyordu..

    şimdilik aklıma gelenler bunlar. 1 hafta bu bölge için yeterli. 10 günden fazla uzun kalırsanız sıkılırsınız. eğer takıldığınız, sormak istediğiniz bir şey olursa seve seve yardımcı olurum.
  • 1 haftalık şarm özelinde yapılabilecek neredeyse? tüm aktivitelere dahil olduğumuz tatilden edindiğim izlenimleri hazır bizim tatil sezonunun başlarındayken gitmeye niyeti olanlara faydası olması açısından paylaşayım.

    öncelikle neden şarm'ı tercih ettiğimizden başlayayım nisan ayında nikah tarihi alır almaz balayı dalgasına rezervasyonu yapalım dedik. niyet daha asya tarafları, bali, filipinler gibiydi(konaklama oralarda daha da ucuz bu arada) ancak ben 1 haftanın 2 gününü aktarmayla beraber sadece gidişi 23-24 saat bulan uçuşlarla harcamak istemedim, benzer durumdaki suserlere eğer bugüne kadar kullanmadıysanız google flights kullanmalarını öneririm, sadece çıkış noktası seçip afaki bir tarih aralığı belirlerseniz dünyanın herhangi bir yerine en ucuz ne ara nasıl gidebilirsiniz alternatiflerini çok güzel çıkarıyor. hiiç öyle skyscanner'da salı sabahı alırsan daha ucuz oluyor yok efenim tarayıcıda gizli moddan girince daha ucuz çıkıyor falan gibi dalgalara gerek yok zannımca. biz de nikahın hemen arkasına izni kullanacağımız için çıkışı istanbul seçip o tarihlerde en uygun nereye gidilebilir diye bakarken sharm biletlerini ucuz görünce niyetlendik.

    açık söyleyeyim benim o güne kadar sonradan hatırladığım çok seneler önce bir iş arkadaşımın bahsetmişliği dışında haberim bile yoktu şehirden. zaten biz nisan'da alıp haziran gelene kadar bir baktım eş dost çevremden bir sürü insan gitti, influencerlar paylaşır oldu vs ulan yuh dedim ne ara bu kadar popi mekan oldu. mısır aq sonuçta hiç böyle bir tatil turizmi imkanı olduğunu düşünmüyordum nitekim olur mu olmaz mı derken 1 haftalık bi düşünme ve alternatif bakınma sonrası biletler 250 şer lira artınca bu daha da artacak deyip aldık sıra otel seçimine geldi.

    oteli bookingden seçtik, (bkz: royal grand sharm) booking puanı an itibariyle 9.3. daha uygun oteller yok değil ama direkt puana ve gidenlerin yorumlara bakarak seçtik açıkçası, havaalanına 20-25 dk arası, naama bay'e 15 dk ama farsha'ya 7-8 dk mesafede idi araçla. biz zaten 2-3 günü turlara harcarız, old market ve farsha'ya da 1er kez gideriz onu da taksi tutarız dediğimiz için konumu dert etmedik. farsha'ya yürünürdü de bu arada. son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, otel 10/10 değil ama iyi bir oteldi bana göre 10 üzerinden 8-8.5 tan aşağı etmez, kendi değerlendirmemde de 9 verdim. yemekleri çok çeşitli ve gayet lezzetliydi, öğle ve akşam kırmızı ve beyaz et farklı farklı çeşitlerle sunuyorlardı ve gerçekten lezzetliydi. snack bar'ı, dondurması vs o açıdan memnun kaldık. bar'ları kısmen zayıftı. yerel tek çeşit bira (ki fena bira değildi, pilsner tarzı lezzetli bir şeydi, yine yerel kırmızı ve beyaz şarap seçeneği (ki onlar da fena değildi) onun dışındaki kokteyller net söylüyorum çöp. ne cinleri cin, ne viskileri viski idi. bir diğer eksi verdiğim nokta tesis içinde sivrisinekler ve sinekler için bir tane bile önlem almamış olmaları idi. açık alanlara mor ışıklı sinek kapan o makinalardan koy ne bileyim sinek uzaklaştıran bitki türü kullan vs yoktu, check outta ve değerlendirmede söyledim bunula ilgili hazırlıkları olduğunu söylediler, dışarda oturmak bazı akşamlar gerçekten sıkıntı yani yarım saat sonra hadi içeri geçelim deyip bara yada lobbye atıyorduk kendimizi zaten sıcaklık gece 11-12 de bile 27-29 aralığında idi, allahtan tek bir akşam dışında nem olmadı da sıcak çok yormuyor insanı.

    iğrenç bir havalimanı uygulamaları var. havaalanı kapısından başlayarak, pasaport kontrolüne gelene kadar 3-4 ayrı yerde durdurup biletinize ve pasaportunuza bakıyorlar bok var gibi. x-ray'den geçiyorsun ama vücut araması yapıyorlar çıkışında, baya bacağını tabureye falan kaldırıyorsun kasığına kadar bakıyorlar, kadın ayrı erkek ayrı x-rayden geçiyor. amerika'ya gitseniz böyle bir sıkı kontrol yok. çok da yavaşlar. ülkeye girerken de çıkarken de bu şekilde ve bezdiriyor insanı. terminal'e girince pasaport kontrolüne girmeden önce kahire'ye yada başka mısır şehirlerine gitme planınız varsa 2-3 farklı bankoda satılan 25$ lık vizelerden almanız gerekiyor. 25i verip vize stickerını alıyorsunuz, pasaport kontrolündeki polis stickerı pasaportunuza yapıştırıp mühürlüyor.

    biz gittiğimizin 2. günü yine daha önceden ayarladığımız bir air egypt uçuşu ile sabah 7 de gidip akşam 9da dönecek şekilde kahire'ye gittik. piramitler gerçekten güzeldi, ölmeden önce yapılacaklar listesinden bir tik atmış gibi hissettik ama kahire berbat bir şehirdi. berbat berbat yani. inanılmaz kalabalık (22milyon), ve kız arkadaşım bileğe kadar etek, üstüne uzun kol gömlek giydiği halde sokakta yürümek durumunda kaldığın an sürekli gözler senin üstünde, geçerken gülenler abuk subuk ses çıkaranlar, başımız belaya girmesin diye yüzlerine türkçe küfür edip geçmekten başka bir şey yapamıyorsunuz tabi ama gerçekten rahatsız edici. trafik o kadar iğrenç ki az sonra bahsedeceğim taksilere sikilmeyelim diye kullandığımız indrive'dan araç çağırınca sürücüler %70-80 sizin olduğunuz yere gelemiyor sizi 600-700 metre uzaktaki bir buluşma noktasına çağırıyorlar. zaten trafiğin akışı bizim buranın 15-20 sene öncesi falan gibi hatta daha berbat. bir tane bile tamponu çizik olmayan araba yok öyle söyleyeyim. kahire merkezde sadece mısır müzesini gezdik, yerel popüler yemekleri koshari'yi yedik ve ben darlandım 2 saate yakın vaktimiz olmasına rağmen yürü dedim bastık havaalanına döndük.

    burası önemli, eğer amerika'dan getirttiğiniz e-sim'li iphone ile mısır'a giderseniz yerel bir hat almayı unutun çünkü ülkede e-sim diye bir şey henüz yok. takılabilir sim kartlı telefonlar için hatlar uygun, 50-60 gb'lık hatlar 8-10 dolar falandı. yani türkiye'deki hattınız yurt dışı paketi günlük 200 lira civarı yazıyorken siz bu paraya tatil boyunca yetecek bir hat alabilirsiniz. havaalanına iner inmez alabileceğiniz operatör standları var daha terminalden çıkmadan.

    ulaşım için mutlaka indrive kullanın. taksiler taksimetre falan açmıyor zaten daha önce de yazılmış. biz her yere ama her yere sadece indrive kullandık. sadece ilk vardığımızda, otele geçmek için taksi kullandım onda da otele varana kadar günlük internete 200 lira vermek istemedim. 25 $ dan aşağı umurlarında bile olmuyor, ben de vermem 15$ çalışır dedim, taksilerin toplandığı bi alanda duruyorduk öylece. benim 15 teklifimi duyan bir taksici başka bir çifti ayartıp geldi, önce onları kendi otellerine sonra bizi bizim otele bıraktı ikimizden de 15er $ aldı. aynı yolu indrive ile 150 pounda döndük memlekete dönerken ki bu 5$ ediyor. baya sen ben gibi adamlar geliyor, uber gibi düşünün. sürücülerin daha önce yaptığı yolculuklar falan da var, puanlamaları vs de görülebiliyor, ben 15 kez kullanmışım ters bir durumla karşılaşmadık. sadece kahire'ye indiğimizde piramitlerin olduğu giza şehrine gitmek için çağırdığımız iyi niyetli bi dayı geldi, yolda giderken bi baktık lastik sıfıra inmiş, kenarda durup hemen pompasını çıkarıp çakmaklıktan şişirdi ve yola devam ettik.sharm havaalanının girişinde araçlardan 1 dolar=30 pound para alıyorlar, indrive ücretine bu da ekleniyor bilginize.

    ha bu arada, oteli bookingden ayarlarsanız, taksiyi bookingdeki taksi opsiyonundan rezerve ettirebilirsiniz. ben kahire'ye gideceğimiz gün sabah ve akşam dönüşü için git gel 13.5 $a ayarladım. sharm wonders diye bir acenteden mike diye bir çocuk hemen whatsapptan yazdı, şu isimli şu araçla biri gelecek dedi ve araçları indrivedakilerden daha temiz yeni araçlardı hiç sorun yaşamadım o da bir diğer opsiyon aklınızda olsun.

    biz nisan'da oteli ve uçakları ayarladıktan sonra turları araştırmaya başladık, yapılacaklar belli zaten dalış için ras muhammede gidilecek, safari atv gezinmesi işte dahab kanyon turu vs fix aktiviteler. bu işi yapan bir sürü firma var ve esasında hepsinin programı %90 falan aynı. ras muhammed'e gidilirken 50 tekne falan birden açılıyor limandan, hepiniz 3 aşağı 5 yukarı aynı bölgelerde dalış yapıyorsunuz. hatta instagram'da sarmtur diye bir türk işletmecisi olan bir acente de var ama tatile gitmişken orada da türk türke tura katılmak ister misiniz bilemedim. biz o nedenle bizim otelin içinde yer alan bir acentenin elemanları 3. günü plajda biramı çekizlerken yanaşıp güzel pazarlayıp indirimi de yapınca tamam yaz dedim geliyoruz, ve onlarla gittik. bu arada benim gördüğüm şarm'daki turistlerin en az %50-60ı rus, ondan sonra %15-20 italyan gerisi türk, alman ve asyalı diye dağılıyor. biz bir diğer gün yine aynı firmayla dahab turuna gittik ekip 12 kişi falandı sadece biz ikimiz türk geri kalan herkes rus'tu :)

    turlara katılmadan önce iyi pazarlık yapın, dediğim gibi içerik hepsinde aynı. biz artık aktiviteden yorulduğumuz için gece yıldız izlemeli, işte alevli dans gösterili falan bir turu iptal ettik ama mesela dahab'a giderken tüm tur araçları dahab girişinde toplanıyor ondan sonra toplu olarak yola çıkılıyor, dahab'a giderken pasaportlarımızı yanımıza almamızı istemişlerdi hatta fotokopilerini de bizim turculara verdik vs ama güvenlik konusunda şu an için bir sıkıntı yok, sharm içinde de turizm polisi epey aktif, taksiciler satıcılar vs polisten çekiniyor bu net. dahab güzeldi, baya filmlerdeki gibi çölün ortasından tek şerit gidiş geliş asfalt bir yol her taraf kum ve kaya dağlar.

    bu arada ras muhammed'de dalış yaptığımız gün hurghada'da rus turistin köpek balığı saldırısına uğradığı gündü, ondan sonraki günler suya kıyıdan girsem bile sürekli etrafımı kollayarak bakındım. ras muhammedde daldığımız yer güzeldi gerçekten türlü türlü balık vardı ve 10 metre derinliğe kadar indim, beraber daldığım hocanın kolundaki garmin saatin yalancısıyım. ama dahab turunda bir deniz kıyısında şnorkelle yüzdürdüler, hocam öğlen sıcağı ben güneşte çok kalamam dememe rağmen ras muhammed'den çok daha uzun bir resif şeridi vardı oraya da ayrıca bayıldım.

    alışveriş konusunu da atlamadan geçmiyim. 2 yerden bahsedeceğim old market dedikleri yeri zaten gitmeye niyeti olanlar görmüştür mutlaka ziyaret edilir, sahaba camii akşamları ışıklandırmasıyla falan güzel gözüküyor. ama asıl mısırla ilgili işte magnettir, kupadır, figürdü firavun şeysidir, çaydır kahvedir hurmadır almak istiyorsanız gitmeniz gereken yer fix price market. adından da anlaşılabileceği gibi, diğer pazarlık yapılan dükkanlar gibi değil, ki old market denen yerde fiyat yok satıcı 500 pounddan açıyor kapıyı 200'e falan almaya çalışıyorsunuz. fix price öyle değil, baya market kafasında, herşeyin etiketi var ve fiyatlar da baya uygun. naama bay'ın hemen dibinde kafelerin dükkanların olduğu kapalı bir cadde var, onu bitirip hard rock cafe'yi geçince 100 metre sonra sağda kalıyor. zaten yol üstünde tabelaları da var. ihtiyaç duyacağınız herşey var. hediyelik fincanlar aldık biz, en uygun fiyatlı ve kaliteli duran onlar vardı. çok sayıda firavun figürü aldık. nargile içen bir arkadaşıma baya uyguna el fakir tütünü aldım. nargile tütünü 1 kg'a kadar ülkeye sokmak serbestmiş bu arada o da öyle bir bilgi. hurma almaya niyetimiz vardı ama 7-8 tane almamız gerekiyordu ve paketler en az 500-700 gram gibiydi. bagajımız ağır olacak diye ve yorulduğumuz için vazgeçtik ama geçen gün mısır çarşısındaki hurma fiyatlarını görünce acayip pişman oldum. orada yarım kilosu 35-40 liraya hurma vardı, mısır çarşısında pakedi 300-400 liraları görünce acayip pişman oldum çünkü valizde 3-4 kilo boşluğumuz da varmış hurma seven biri değilim ama hurma seviyorsanız farklı farklı çeşitlerini bulabilirsiniz.

    son olarak havadan bahsedeyim, gündüzler pik 34-35 derece gördük. yani plajda yatarken, ki bizim otelin plajı 20 metre dize kadar resif kayalık, sonrasında resifler bitiyor ve 15 metre civarı bir derinlikte su. bizde mesela 11-12 arası sıcak başlar 3 gibi hafifler ya orada öyle değil, 12 gibi başlıyor 3-4 gibi pik yapıyor sıcak. gündüzleri yürümek gezmek için gerçekten fazla sıcak, bizim gibi güneşe hassas cildiniz varsa o aralıkta klimalı ortamlarda efenim odadır lobidir, bardır oralarda takılmak daha mantıklı. yoksa gerçekten bunaltıcı olabiliyor.
    ha bir de para konusu. biz atm'den dolar da çevirdik tr hesap kartlarımızdan nakit pound da çektik. bank of egypt atmleri 1$= 30.75 pound gibi bir kurdan elinizdeki doları pounda çeviriyor bu en uygun seçenek çünkü türk banka hesaplarınızdan orda direk pound çekince komisyonu+kur farkı falan neredeyse %7-8-10 civarı farklı geliyor. nakit dolarla gidip orada çevirmek en iyisi bence, alışverişlerde de gündüzse kredi kartı ile yapmak mantıklı. mesai saati dışında bizim bankaların uyguladığı kur makas farkından ötürü baya oynuyor karttan çekilen miktar da aynı şekilde artıyor.

    şimdilik aklıma gelenler bunlar, ülkemizdeki otel fiyatları uçmuşken bence baya iyi alternatif, tekrar gitmeyi baya konuştuk açıkçası ama muhtemelen mart-nisan yada ekim-kasım daha iyi seçim olabilir. önümüzdeki hafta bayram tatili için baktığımız butik yerler bile 5 gün için 15k'dan aşağı kapı açmıyor. açın airbnb'ye bakın, aynı yerler yunan adalarında 7-8 binlere tutulabiliyorken sizi bilmem ama bu paraları bizim fırsatçılara vermem. umarım gitmeyi düşünenlere faydası olur, sorusu olan olursa yeşillendirirse yardımcı olmaya çalışırım.
  • yeni dönmüş biri olarak ben de gözlemlerimi paylaşmak isterim.

    öncelikle burada okuduğum olumsuz yorumlardan yola çıkarak bayağı bir düşük beklenti ile gidip acayip keyifli ve eğlenceli bir tatil geçirdim diyebilirim.

    öncelikle burada yazıldığı gibi indiginizde bir form doldurmanız gerekiyor ve genelde kimsede kalem olmuyor. ben burada okuyarak çantama atmış idim. siz siz olun gidiş ve dönüşteki form için bir adet yanınıza kalem alın. evet çok fazla polis kontrolüne maruz kalıyorsunuz ve her yerde polis görüyorsunuz.

    otel ile ilgili gelirsek biz naama bay a yakın bir yerde konakladık. yürüyerek 15 20 dk vir mesafesi vardı. bu yüzden de burada yazıldığı gibi bir gürültüye maruz kalmadık. lokasyon olarak da her yere yakın olmasi avantajlı idi. otelin iki ayrı yeri vardı birisi kumsal tarafındaydı diğeri de palm tarafı diye geçiyor. biz palm telefonda kaldık burası kumsal tarafına göre çok daha sessiz ve sakindi. bir sürü yasemin ağacı vardı ve mis mis yasemin kokuyordu. her şey dahil konseptinde konakladık. kahvaltıları tabii ki bizim kahvaltılarımız gibi değil ancak omlet ve krepleri oldukça güzel bir şekilde doyuyorsunuz. bu arada genel olarak hamur işinde oldukça başarılılar. genel olarak dışarıda olduğumuz için öğle yemeğine çok sık gelemedik ancak çıkan da snack ler de fena sayılmazdı. patates kızartması ekmek arası döner tadında bir şeyler hamburger ızgara tavuk vesaire gibi şeyler vardı. keza akşam yemeklerinde de yine pilav ve makarna tarzı yiyecekleri güzeldi bunun yanında ızgara balık ve bazı yaptıkları sebzelerde bizim için lezzetliydi. kısacası hepsinde yiyecek bir şeyler bulduk. internet konusuna gelecek olursak bu da oldukça iyi çekiyordu, ücretsizdi. otel personelleri oldukça ilgili yardımsever ve saygılıydılar. alkol konusu sanırım tek dezavantajlı nokta. genel olarak oldukça hafifler. kokteyller de aynı şekilde. ancak dilerseniz dışarıdan marketten kendi alkolünüzü alabilirsiniz çok pahalı değil. bunun yanında otelin arasından cadde geçtiği için konukları için karşıdan karşıya geçerken onlara yardımcı olacak personel bile koymuşlardı bu da bize kendimizi iyi hissettirdi. senin konusundan bahsedilmişti evet sivrisinekler mevcut çünkü burası bir çöl özellikle rüzgar olmadığı akşamlarda istilalarına maruz kalıyorsunuz. bunun için biz yanımızda sinek kovucu bir şeyler götürdük. yanınıza almanızı tavsiye ederim. kaldığımız otelin önündeki resif alanı da çok güzel idi, balık çeşitliliği çok fazla idi ve renk renk bir sürü balık vardı. buraya tatile gitmeye karar verirseniz unutmamanız gereken diğer şeyler ise deniz gözlüğü ve şnorkel olacak.

    para ile ilgili olarak da yine burada yazılmıştı ancak biz yine de gittik çevirdik. ancak bu deneyimimize göre normal dolar kullanmak daha avantajlı olacak çevirmeye gerek yok. zaten her şeyin dolar karşılığını söylüyorlar ki mısır poundu dediğinizde üzerine muhakkak komisyon koyuyorlar. bunun yanında keza kart da geçiyor kartla ödemede rahatlıkla yapılabiliyor, taksiler hariç. hem biz orada bankamatikten de para çektik komisyon olarak da çok düşük banka komisyon koydu bu da bir alternatif olabilir. her şeyde pazarlık yapılması da unutulmaması gerekenlerden.

    yine burada yazıldığı gibi sürekli para isteyen ya da durup taksi taksi diyen birileri açıkçası bize denk gelmedi. rahatsız eden olmadı. hatta oldukça yardımsever insanlarla karşılaştık bile diyebilirim. türkleri oldukça seviyorlar ve hoş karşılıyorlar ancak yine burada yazıldığı gibi türkçe ile ilgili bildikleri tek kelime yavaş yavaş. bunun yanında alternatif sadece tamam tamam duyduk. bir de ibrahim tatlıses'ten aramam sormam bir dahayı biliyorlar. taksiler ile ilgili bize ilginç gelen şöyle bir durum ile karşılaştık. örneğin bir yere gidiyorsunuz ve dönüşte de seninle döneceğim diyorsunuz ve gidiş dönüş taksici ile anlaşıyorsunuz. ödemeyi sizden en son alıyorlar.

    turlarla ilgili de biraz bahsedecek olursam: biz gitmeden bir tur şirketi ile görüştük ve fiyatları anlaştık iyi ki de öyle yapmışız çünkü biz üç tura 50 dolar öder iken sadece tekne turu için birinden kişi başı 50 dolar aldıklarını gördüm. tur olarak da biz bir gün ras mohammed tekne turu, bir gün sinai çölünde safari, bir gün de dahab yaptık. tekne turunda dalış yaptık. başlangıç dalışını 10 mt ye kadar yapıyorlar. su altı ve resifler mükemmeldi. burada yine dalış ile ilgili boşuna para vermeyin su çok berrak yukarıdan görüyorsunuz gibi yorumlar vardı ancak bana göre çok yersiz olmuş. ikisinin tadı bambaşka. dalış sırasında fotoğraflarınızı, videolarınızı çekiyorlar ve karşılığında ciddi para istiyorlar. biz 20 dolara anlasabildik, daha sıkı bir pazarlikla daha uyguna alabilmek sizin elinizde. ras mohammed e kara yolu ile de ulaşımın olduğu tur keyfini de giden arkadaşlarım ve orada tanıştığımız kişiler önerdiler, bir daha gidecek olursak bu da aklımızda kalanlardan. safaride ise biz sadece quad bike secenegini aldık yemek ve eğlenceyi istemedik. atv ile bir saat gidip bir saat dönüyorsunuz. ancak açıkçası atv ler perişan, elektrik kaçırıyorlar. bunun yanında kum ve engebeli bir rotada hakimiyet kurması oldukça zor. daha önceden bizim gibi hem sürüş hem de atv deneyiminiz yoksa denemeyi iki defa düşünün. bizimkisi biraz deli cesareti oldu. son olarak dahab ise kesinlikle görülmeli. burada da yine şnorkel ile yüzme molası veriliyor. isterseniz quad bike burada da yapabilirsiniz. bunun yanında deveye biniş var ancak çok kısa sürüyor. sahil kenarinda bir 10 dk kadar gidip dönüyorsunuz. sonra merkezde alışveriş alnı bir yerde duruluyor burada da aromatik yağlar, kokular falan var onların tanıtımı yapılıyor. son olarak da kanyonda bir 40 dk lik bir yürüyüş yapıyorsunuz. açıkçası biz bu yürüyüş ve atmosferden de keyif aldık.

    hediyelik eşya vb. gibi şeyler için old market ya da naama bay merkeze bakabilirsiniz. bunun beraberinde old marketteki al sahaba camisi çok etkileyiciydi. soho square in ise çok bir şeyi çok açıkçası. açık süslü bir alışveriş alanı.

    farsha cafe yi çok beğendik. ancak oldukça popüler olduğu için genelde sıra oluyor ve beklemeniz gerekebilir bunun için biraz erken gitmek de fayda var. içerideki atmosferi/ambiyansı muazzam. muhakkak burası için zaman ayırın. menüsünde fiyatları yazıyor, yine türkiye ile kıyasladığımızda uygun kalıyor. alkollü ve alkolsüz seçenekler mevcut.

    bir akşamda harf rock cafe ye gittik ve buranın da atmosferi güzeldi. fiyat olarak daha pahalı idi sadece.
  • sözlüğün en kapsamlı sharm el sheik rehberine hoşgeldiniz.
    yazacaklarım büyük orada aklınızdaki sorulara cevap olacaktır ama yine de merak ettiklerinizi sorabilirsiniz. bir mesaj kadar uzağınızdayım. *

    konaklama
    öncelikle burası lüks gibi görünen bir tatil şehri de olsa aklınıza avrupa, kıbrıs hatta türkiyedeki otel kalitesi gelmesin. 5 yıldızlı oteli buraların 3 yıldızlı oteline falan denk. ve en lüks otelinde bile garip bir koku var. aslında şehrin hatta ülkenin tamamında bu koku var. havalimanına indiğiniz andan itibaren sizi karşılıyor. bu pek güzel değil. otel alternatiflerinizi bookingden zaten değerlendireceksiniz ama öncelikle bunu göz önünde bulundurun. ha ultra lüks otellerinin fiyatları bile türkiyedeki tatil otellerinden çok uzakta bu bir avantaj ama eğer kıbrısta veya türkiyede alışkın olduğunuz bir kalite varsa onu tam yakalayamayacaksınız. bu beklentiyi ona göre şekillendirin derim.

    etkinlikler
    öncelikle sharm tamamen bir turizm şehri. bu cümleyi çok sık tekrar edeceğim büyük ihtimalle ama şehir tamamen bunun için kurulmuş. pek çok aktivite var. kızıl kanyon turundan, atv safariye, jeep safariden at binmeye, muz vb deniz eğlencelerinden çöl şovlarına, piramitler gezisinden dalış etkinliklerine, sand boardingden kültür * turlarına kadar. kültür turlarına daha sonra değineceğim. hal böyle olunca yapacak bir sürü de aktivite buluyorsunuz. o yüzden bence şöyle bir tatil tasarlayabilirsiniz. 5-6 günlük güzel bir otel tatili aralara serpiştirilmiş 2-3 günlük de aktiviteler. diğer türlü yorucu oluyor biz yorulmuştuk mesela. bazı aktivitelerden özel olarak bahsedeceğim şimdi.

    (bkz: kahire piramitler turu)
    genellikle bu tur içerisinde mısır ulusal müzesi, piramit turu, yarak kürek bir kaç dükkan turu vs oluyor. öncelikle bu turu sakın günü birlik almayın. çünkü mısır ulusal müzesi o kadar devasa bir yer ki sabahtan girip akşam çıkmanız gerekiyor. içeri de bir sürü ama bir sürü hayranlık uyandıran tarihi eserler, lahitler, altınlar vs vs bir sürü ama bir sürü şey var. gerçekten çok güzel bir tarih ama mısırın genelinde şöyle bir şey var. yapalım da nasıl yaparsak yapalım. bunu her yerde göreceksiniz. mesela türkiyede mükemmel bir müze kültürü var. gerçekten bu konuda iyiyiz. abi devasa müze doğru düzgün havalandırması yok mesela. içerisi yer yer inanılmaz sıcak. bir düzenden bahsetmek imkansız. ha buna rağmen çok mu iyi valla baya iyi. ama işte müzeye bir gün ayıracak gibi plan yapın. biz mesela günü birlikte gittik çok hızlandırılmış bir müze gezimiz oldu. siz bu hataya düşmeyin.
    gelelim herkesin en merak ettiği piramitler. allah bu mısır hükümetinin bin belasını versin. tam bir hayal kırıklığı. ama tam. piramitler var. etrafında bir sürü develi adam var. amaç sizi deveye bindirip piramitlerin orada bir kaç kare fotoğraf çekinmeniz. ve bunu tacizle yapıyorlar. şöyle anlatayım. bi adam en son beni kucaklamış zorla deveye bindirmeye çalışıyordu. no no no diye bağırarak deveye tekme atarak kurtuldum adam fırlattı beni yere. fırlattı derken ayaklarımın üzerine düştüm ama olayın geneli zaten travmatik. hadi mısır hükümeti zaten siki bir organizasyon. ya bu piramitler dünyanın bilmem kaç eserinden biri değil mi? bunu denetleyen ulus üstü bir kurum yok mu abi? buraya bir denetmen gönderip arada kontrol edip hükümete şunu demiyorlar mı? 'olm siz salak mısınız bu kadar önemli bir eserin çevresi deve bokunun kokusundan geçilmiyor insanları taciz ediyorsunuz napıyorsunuz amk' gerçi böyle kurumların bir geçerliliği olsa bizimkilere de ayasofyayı açtırmazlardı amk. demek ki yok. neyse piramitleri gidin görün ama düşük beklentiyle yapın. iki üç foti çekilip gelirsiniz o olur.
    aynı turda genellikle nil nehri turu oluyor. yani bi bok yok. bi tur kayığına bindirip gezdiriyorlar sizi. kayığın önünde fotoğraf falan çekiliyorsunuz. olay bu. kahireye 2 gün ayırırsanız gidin yoksa gitmeyin.

    (bkz: dalış turları)
    mısır tatilindeki genel konsept şu. sosyal medyaya içerik üretilsin. zaten tatile gidenlere de bakarsanız geneli böyle. mesela bizim gittiğimiz dalış turu şöyle idi. 10dk aşağı iniş. 10 dk su altı kamerası ile fotoğrafçının sizi darlaması, 10 dk çıkış. yani öyle ineyim aşağıda özgürce vakit geçireyim. 1 saat dalış yapayım vs yok. başka turlara bakın bunun için. turları en iyi nereden seçebileceğinizi yazının sonunda yazacağım o konuda da bir kaç husus var çünkü. benim gördüğüm bir kaç kurum baya güzel dalış yaptırıyor çünkü çok güzel eğitimlerle falan ama işte geneli böyle değil hatta ben böyle olan sadece bir yer gördüm öyle düşünün. onun da fiyatı yüksekti ama.

    (bkz: denizi- su altı vs)
    denizindan faydalanmak için tabiki illa dalış yapmanıza gerek yok. otelin plajı veya tekne turlarıyla da çok güzel deneyimler yaşabilirsiniz. mesela biz başka bir tekne turuyla açıldığımız gezide dalış turumuzdan çok daha fazla keyif almıştık. ve denizi. abi denizi mük. yani mükemmel. eğer böyle çok çok iyi yerlerde dalmadıysanız dünya üzerinde buranın üzerine çıkacak pek bir yer yoktur gibime geliyor. türkiyedeki önerilen yerlerde denize girmiş birisi olarak özellikle akdeniz kıyısından pek çok noktasında girmişimdir. ama asla asla burası kadar iyi değil ve yaklaşamazda. sualtı canlı çeşitliliği inanılmaz iyi. buraya en yakın yer girenler vardır belki diye diyorum kekovadaki akvaryum koyudur. o da 3/10 ise burası 8/10. arada öyle bir fark var. mercan ve resifler inanılmaz iyi. suyun tuz oranı inanılmaz yüksek ve bu sayede şnorkel ile yüzmek çok keyifli ve zahmetsiz. yani öyle saatlerce yüzecek kadar fiziki bir efor kapasitem yok ama burada bir saatin üzerinden yüzmeme rağmen sıfır yorgunluk idi neredeyse ki gayet uzak mesefalere yüzdüm. yüzmek ve şnorkel ile su altını izlemek çok ama çok keyifli. bunun için gelinir mesela.

    (bkz: kanyonlar)
    biz kırmızı kanyon ve beyaz kanyona gittik sanırım. zaten bir sürü kanyon varmış. o yüzden bu kısım biraz farklılık gösterebilir. yani gidilir işte güzel fotoğraf çıkıyor. hani öyle mükemmel bir deneyim gibi değil de hem biraz deneyim hem biraz fotoğraf çekilirim çekerim gibi düşünülüp gidilmesi gerekiyor. ama bizim aldığımız turun içinde kanyonlar, tekne turu(3 duraklı), atv safari, deve turu, jeep safari falan vardı. hepsi içinde olduğu için mantıklı oluyor ayrıca tek bir turla gelmeye gerek yok yani.

    diğer turlar
    atv safari için bizim yaptığımız safari çok tatmin edici değildi. mesela kapadokya'da yaptığımız safariden 10 kat falan daha fazla keyif aldık. ama bunu da gece etnik eğlencesi ile birleştirip sina çölünde falan yapıyorlarmış o daha keyifli olacaktır kesinlikle.
    jeep safariye eşim bayıldı ben ise o güvensizlik hissinden kaynaklı biraz gerildim güzeldi ama gerildim. hah güvensizlik hissi buna bi parantez açıyorum. bir kaç tur dışında genellikle sağlığınız ve vücut bütünlüğünüzün pek önemi yok gibi bir his oluyor. mesela tekne turlarında diğer turlara göre çok daha profesyonel bir ekip var ve her şeyi kontrol ediyorlar. daha güvenilir. ama mesela jeep safaride 20 yaşındaki çocuklar jeepi dan dun kullanıyorlar he an devrilebilir gibi de his oluyor. bu benim de hissim olabilir ama genel bir umursamamazlık var.
    biz muz binmeye, mega boom a falan katılmadık. katılanlar güzeldi diyorlar. denenebilir. şu sebeple de mantıklı aynı turlar antalyada falan daha pahalı arkadaşlar.

    alışveriş
    turlarla ilgili aklıma gelenleri yazdım sırada alışveriş var.
    ilk madde ölümüne pazarlık yapın ama ölümüne. ne demek istiyorum. 20 dolar istenilen bir şeye 3 dolar falan teklif edip 5 dolara almaya çalışın. hatta 2 dolar teklif edip 3 dolar almaya çalışın. sakın bunu almazsam daha bulamam gibi düşünmeyin aynı şeylerden her yerde göreceksiniz. mısırın tamamı ama üstte de dediğim sharm tamamen turizm için kurulmuş bir yer. turizm ve insan kazıklamak için. allahları kitapları yokmuşcasına kazıklamak için uğraşıyorlar. pazarlık yapın baktınız olmuyor mu 'okey' diyin çekin gidin. arkanızdan bir ses duyacaksınız hemen 'look my brother' sizin fiyata inecek veya ona yakın bir rakama. tam rakamları hatırlamıyorum ama tanesi 10 dolardan satılan piramitlerden 3 tanesini 5 dolara falan almıştık sanırım. inanılmaz yüksek kar etmeye çalışıyorlar. sakın pazarlıkta fiyatın yarısını falan teklif etmeyin. öldürün doğruca en fazla almazsınız. ayıp olur falan düşünmeyin bu vahabi itlere ayıbın lafı olmaz. sürekli parfüm tarzı koku satmaya çalışıyorlar. öldürüp alacaksanız alın ama yoksa gerek yok. hediyelik eşyalar konusunda yine aynı şekilde öldürüp alın. daha iyisini veya aynısını mutlaka bulacaksınız. bi de seyyar satıcılar daha uygun oluyor. veya piramitlerin yanındaki açık çarşı var oralar. diğer büyük çarşılar daha pahalı ve pazarlığa da daha kapalı oluyorlar neden kitleyecek daha fazla insan var çünkü orada.

    yeme içme
    kusura bakmayın ama yarak gibi yemek kültürleri var. kültür de denemez gerçi. ben daha farklı tatlara daha açık olduğundan yine yedim falan ama eşim mesela bi miktar aç gezdi * tatilin son günü baya bir şeyin olduğu bir market bulduk mesela. genelde de pek çok yerde var aslında. nutella vs gibi şeyler vardı. buradan götürmek yerine doğruca oradan da bir şeyler alabilirsiniz. bir kaç restoran denedik isim isim hatırlamam ama bazıları iyi, bazıları eh işte idi. hard rock cafe var. burayı sürekli güzelleyen bazı türk instagram hesapları var birazdan onlar hakkında da bir şeyler yazacağım. bi bok değil. hamburger yedik bok gibi asla öyle inanılmaz iyi falan değil. türkiyedeki en boktan hamburgerci bin kat iyisini yapıyor. daha doğrusu şöyle dünyanın en kötü hamburgeri tabiki değil ama o paralar hayatta etmez. çölde bile etmez. öyle düşünün.
    otel mutfakları değişken olacağı için genel fikir belirtmek doğru olmaz ama her gün bir dünya mutfağı yapan oteller varmış. bugün italya, yarın uzak doğu gibi. denenebilir bilemedim.
    edit.
    içme kısmını atlamışım. @ampute karinca hatırlattı şimdi sağolsun.
    valla içme kısmı aslında pek de parlak değil ben bir kaç deneyim de bulundum. bir de bir kaç deneyim yaşayan arkadaşlar oldu onlardan yola çıkarak bir şeyler yazacağım.
    yerel bir biraları var adını unuttum. ama giderseniz görürsünüz. %5 alkollü ama tam olarak neresi %5 bilmiyorum. alkol eşiği düşük ben bile son akşam nargile(buna da değineceğim birazdan) ile 1,5 bira içtim ki normalde bu miktar beni rahatlatır en azından biraz keyif verir. ha yine keyifliydim çünkü hanımım yanımdaydı neden olmayayım ama işte alkolden kaynaklı değildi. bir arkadaş da otel bardak bardak viski içip zerre etki etmediğini söyledi. alkol beklentinizi de otel gibi düşük tutun çünkü öyle çılgınlar gibi içeriz eğlenceli geçer falan gibi bir tablo yok zaten genel şehir içinde de alkol tüketimi yok denecek kadar az hatta gördüğüm bir kaç mekan dışında yok. hard rock da var mesela ama yine fiyatlar ortalamanın üstünde. hatta hard rock'da hamburgerle birlikte bira içmiştim yine bir şey anlamamıştım. fiyat da tr le aynı sayılırdı öyle hatırlıyorum.
    nargile falan diyince de aklıma farsha cafe geldi. burası zaten baya meşhur bir yer. güzel bir ambiansı var. pek çok çeşitte nargile falan yapıyorlar. çeşitli alkollü alkolsüz meyve kokteylleri. bir kaç atıştırmalık falan da vardı sanırım. bir gece gidilir yani o ambiansı yaşamak için ama yine öyle çok çok büyük olmayan beklentilerle gidilir. nargileler idare eder. o konuda biraz deneyimli olduğum için 5/10 denebilir.

    ulaşım
    ulaşımdan kastım sharm içi ulaşım tabiki. genellikle havalimanı-otel arasında 10 dolardan götürüyorlardı otellerin böyle bir hizmeti de var zaten. hala aynı mıdır bilmiyorum artmış da olabilir. ama yine aynı kazıklama olayı takside de var. başımızdan geçen bir olayı anlatacağım. sharmda iki büyük çarşı var birindeyiz işte. oradan otele taksi kullanacağız. taksiyle pazarlık yaptık. adam kapıyı 15 dolardan açtı. 4 dolara kadar düşürdük. taksiye bindik taksici taksi metreyi açık unuttu. 60 mısır lirası yazdı. 2 dolar yapıyor. yani zaten 2 dolara gideceğimiz yere pazarlıkla 4 dolara gittik. dolmuşlar var 5 mısır lirası. ilk gün onda da adam başı 1 dolar aldılar mesela(30 mısır lirası yapıyor)

    mevsim
    biz arkada bıraktığımız temmuz ayında gittik ölümcül bir sıcak vardı. gündüz dışarı çıkmak eziyet idi. bence ekim kasım aralık gibi gidilebilir. hala su sıcak diyorlar. hadi olsun olsun eylül. ama bence ideali ekim kasım. mart falan da olabilir tabi.

    etkinliklerle ilgili önemli kısım
    şimdi sharm bir turizm şehri daha önce de yazdım asahdga
    ve bu turizm şehrinden bizim ülkemizde de inanılmaz şekilde para kazanan ve kazanmaya çalışan bir sürü sosyal medya fenomeni veya turist rehber sayfaları falan var. hiç birine inanmayın. birini hala takip ediyorum, sürekli aralık ve ocak için kontenjan açtırdık arkadaşlar kontenjan dolmadan bizimle iletişime geçin yazıp duruyor. aynı kişi sharm güzellemesi yapıcam diye hard rock'ı övüyor. arkadaşlar dostlar sharm'da ölümüne etkinlik ve kontenjan var. şöyle anlatayım. türkiye'de en fazla tekne turu nerededir sanırım fethiye. fethiyede bir günde kalkan tekneden abartmıyorum 20 katı buradan bir saatte kalkıyor. ve inanılmaz sistemliler. hatta sistemi şöyle anlatayım. genelde etkinlikleri gerçekleştiren firmalar var. bu firmalara da müşterileri mısırdaki etkinlik acenteleri buluyor. satın aldıktan sonra acenteyle pek bir işiniz kalmıyor acente siz bilgilerinizi etkinlik firmasıyla paylaşıyor vs vs... yani öyle gittik de ama tüm kontenjanlar doluydu gibi bir tablo olması imkansız üstüne üstlük gittiğiniz otelde, çarşısında falan bu acente firmaları var bir sürü. hah türkiyedeki bazı turist rehber sayfaları da bu acentelerle anlaşmalı kişi başı para falan alıyorlar. burada da sanki size iyilik yapmış oluyorlar. bunun ne zararı var diyebilirsiniz. pek çok turu veya etkinliği çok daha uygun fiyatlara alabilirsiniz arkadaşlar.
    bilenler vardır sanırım zaten de get your guide isimli bir site var burada pek çok şehirdeki pek çok bu tarz etkinlikler var. hepsi de kullanıcı yorumlarıyla falan güvence altına alınmış durumda. biz mesela saflıkla bu sosyal medya hesaplarından birinin aracılığı ile oradaki turları aldık totelde daha uyguna gelebilecek tatile biraz daha fazla para verdik. o yüzden ya bu siteden ya da otelinizden ya da çarşıdaki bazı yerlerden bu turları satın alabilirsiniz. sonuç olarak oraya gideriz ortada kalırız gibi bir şey düşünmeyin kalamazsınız.

    aklıma gelen hemen her şeyi yazdım. yine sorunuz olursa mesajdan yardırın.
  • burayı okuyacak insanlara tek bir tavsiyem var, her şey dahil bir otel tutmadıkça ve otelden dışarı çıkmamayı düşünmedikçe bu şehre gelmeyin. sadece siniriniz bozulur ve keyfiniz kaçar. susadığınızda su alamazsınız, yemek yediğinizde hesap için kavga edersiniz, taksiye binmek istediğinizde 200 tutacak yere 750 isterler. bileti 5 egp olan bir minibüse bindiğinizde (evet minibüs) 200 egp isterler.

    bakkalda dondurma almak istediğinizde bile 4-5 katı fiyat çekerler. bir tura katılırsınız, dışarıda 5'e satılan şişe suyu size 75'e kakalamaya çalışırlar. pazarlık yaptığınızda tek taktikleri sizi küçük düşürüp ikna etmektir. "siz türk'ler hep böylesiniz" gibi pezevenkçe cümleler kurarlar.

    bir restorana oturursunuz, menüde "vergiler fiyatlara eklenmiştir" yazıyordur. hesap bir gelir, yok şehir vergisi, yok kdv, yok servis ücreti bilmem ne...

    bir restoranda döner yemiştik mesela, hesap geldiğinde "bizde normalde o dönerden kalmamıştı. o yüzden başka dükkandan getirttik. o yüzden daha fazla ödemeniz lazım" bile demişlerdi. kavga edince de yine klasik "nerelisin? türk müsün? haa belli oldu" yavşaklıkları. adam en son bir daha buraya gelmeyin demişti.

    oteller bok gibi. şehir bok gibi. hatta şehirde yerli kadın ve çocuk yok, sadece erkekler var. tamamen turizm amaçlı bir yer olduğu için bütün kansız erkekler çalışmaya buraya geliyor ve sezon içinde kimi ne kadar kazıklarlarsa o kadar kar gözüyle bakıyorlar. illa mısır'a gideceğim diyorsanız kalkın kahire'ye falan gidin. şarm'a gitmeyin, gitmek isteyene de engel olun.
  • üzerimdeki sharm kumu gitmeden entry yazıyorum.

    memnun kalıp kalmayacağınız kesinlikle otelinizin iyiligiyle ilgili. ve satın alırken tavsiyem her sey dahil olarak satın alın.

    sharm'da pek gezecek yer yok. dalış, atv, old town, naama bay baska da pek gezecek yer yok. zaten 50 küsür yıllık şehir, tamamıyla turizm amaçlı kurulmuş. bunu kabullenip gidin.

    dalış kesinlikle yapılmalı. muhtesem bir aktivite. keşke paramız pul olmasaydı da 1 degil 5 kere yapsaydık. rüya gibi bir seydi.

    white island da cok güzeldi. nasıl bir kumu var anlatamam.

    atv de cok iyiydi, çölde atv kullanmak muhtesem bir deneyimdi.

    alışveriş yaparken mutlaka ama mutlaka pazarlık yapın. tur satın alırken de aynı sey gecerli. kesinlikle indirim yapıyorlar.

    türkleri seviyorlar. ya da bir turizm politikası olarak seviyormus gibi yapıyorlar anlamadım onu.

    bazı otellerin sahillerinde de mercan resifleri var. bizimkinde vardı, şnorkel ile bakabiliyorsunuz istediğiniz kadar. ya da dalış ekipmanı kiralayabiliyorsunuz da sanırım.

    kaldığımız otelin yemekleri cok iyiydi. bize hitap etmeyen lezzetlee vs vardı ama severek yediğimiz yemekler de vardı. her sey dahil satın aldığımız için tüm ala carte restaurantlar ücretsizdi, o restaurantların lezzeti de güzeldi.

    kendilerini sürekli antalya ile kıyaslıyorlar. ülke olarak antalya'yı geçme hedefi oturtmuslar. kimle konussak "antalya mi daha iyi burası mı?" diye soruyorlar. tüm çalışanlae bu sebeple acayip güleryüzlü ve her türlü sorunu çözme odaklılar. oteldekilee böyleydi en azindan.

    ama kesinlikle daha ucuz.

    2 kişi ucak bileti + her sey dahil konaklama + turlar vs topladığımda antalyada sadece otele vereceğim tutara yaklaşmadı bile.

    özetleyeceksek: hiç düşünmeden bir daha sharm'a giderim, çok keyifliydi. ama lüks olarak, otel dışında gezip görülecek yerler olarak, yemek lezzeti olarak kesinlikle antalya ile kıyaslanamaz.
  • kasım'ın son haftası kız kıza gideceğiz sharm el seyh'e. buradaki entryler gerçekten çok işime yaradı öncelikle teşekkür ederim herkese :) kahire turu için tur şirketi tavsiyesine ihtiyacım var. yardımcı olabilecek varsa çok sevinirim.
  • edit: yeteri kadar yeşillendirildim, bilgilendirildim. teşekkürler sözlük halkı.

    bordo pasaportlular için (umumi pasaport) 15 günlük turist vizesi ücretsiz veriyorlar diye okudum bakanlık sitesinde ancak bir bilgi karmaşası var. şharm el şeyh havaalanında mı veriyorlar bu vizeyi (bir takım belgeler karşılığı, konaklama, uçuş vs.), konsolosluğa gitmek gerekiyor mu?

    giden, seyehat eden ya da bilen birileri yeşillendirirse çok memnun olurum.
  • 1-balıkları muazzam .
    2-araplar sizi sikmek için fırsat kolluyor.
    3-para üstü vermiyorlar. polise şikayet edeceğim dediğinizde mecbur veriyorlar.
    4-demleme çay yok.
    5-sokakta kadın yok.
    6-atv turu diye bildiğin dağ başına götürüyorlar.gitmeyin.
    7-polisten halk inanılmaz korkuyor.
    8-hasan şaş yavaş yavaş hala dillerinde. türküm demeyin.
    9-oteller rus ingiliz kaynıyor.
    10-oteller bizim otellerin yanında vasat. en lüksü bile.
  • yazılmıştır ama yine de ben de yazayım. oraya gitmeden herşeyi ayarlayayım. yok orada açıkta kalırım diye düşünmeyin. kesinlikle instagramda tur satanlar oradaki fiyatların en az 2 katı. bir de türklerden uzak durun sakın bulaşmayın.

    örnek vermek gerekirse instagram hesaplarından birinden 2 dalış için fiyat aldım tek dalış 50 dolar 2 dalış 80 dolar dedi. ama oteldeki gece şefinin arkadaşından aldığım fiyat 2 dalış otelden alıp otele bırakma 40 dolar. bir de bana fiyat veren türk güya kazıklamayacak. her zaman olduğu gibi türkün türke yaptığını başkası kesinlikle yapmaz.

    bir de para bozdurmayı minimum 40 pounddan otelde sorun veya esnafa 45 e kadar bozan var.
    ha en önemlisi dolar ile gidin, euro ve dolara eşit davranıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap