• ilk defa aristotelesin akademiden sınıf arkadaşı theophrastos tarafından kullanılmış (mö 4.yy içinde bir dönem) bir tanımlama. o zamana kadar yunanlılar lahit için başka bir tanım kullanıyorlardı (şu an aklıma gelmiyor). fakat bu yeni ismin, yani sarkophagus'un, ilginç olan kısmı hikayesi.

    kelimenin aslı litos sarkophagus'tur, ki et-yiyen-taş anlamına gelir.

    şimdi efendim, aristoteles, şu bizim çanakkale'deki assos'un tiranının evlatlığı ile birlikte okumaktadır platonun akademisinde. o dönem bu tiranın akademiye yaptığı bağışlardan dolayı bu okulla arası iyidir. kendisi öldükten sonra da assosun başına bu okumuş çocuk geçer. evlatlık assosu yönetmeye başladıktan sonra okuldan arkadaşları aristoteles ve theophrastos'u zaman zaman assos'a davet etmektedir (hatta daha sonra kendi kızkardeşini de aristotelesle evlendirir).

    neyse uzatmayalım, o dönemlerde assos'un lahitleri piyasada deli gibi kapışılmaktadır. bunun nedeni ise lahitin içine konulan insan bedenindeki etlerin neredeyse bir ay içinde tuzla buz olmasıdır. bunun nedenini araştırır büyük doğa bilgini theophrastos fakat bir açıklama getiremez. hatta o dönemlerde platonun başka öğrencilerinin de bu konuyu platona anlattıkları mektuplar mevcuttur.

    insan bedeninden etin ayrılması antik çağ yunanlıları için pek önemli bir şeydir. çünkü bu sayede ruhun özgürleştiğine inanırlar. bu uygulama için genelde ölüler yakılır ve ardından kemikler lahitlere yerleştirilir. fakat bu hem zahmetli bir işlemdir hem de yakılan et her zaman tümüyle kemikten sıyrılmamaktadır. halbuki assostaki lahitlere (dikkatinizi çekerim başka lahitlere değil, sadece assostaki lahitlere) konulan beden, kemikten çok hızlı sıyrılmaktadır. ve bunun üzerine bu lahitlere (ama sadece bu lahitlere) litos sarkophagus adı verilir. günümüzde her lahite bu ad verilir o ayrı.

    peki nedir diye sormuş assosu kazarken ümit serdaroğlu, gs üniversitesi felsefeden zeynep hanım ve deü jeoloji bölümünden bir hocamız daha. işin hin tarafı da burada zaten.

    efenim assos ve çevresi, batı anadolunun ve belki de türkiyenin en zengin jeolojik oluşumlarına sahip bir yerdir ve türkiyede ilk jeoloji turizminin başladığı yerlerden biridir. -hatta behramkalede çok sevimli bi çift de dağı taşı dolaşır o enteresan taşları kollekt ederler, gidince uğrayınız.

    şimdi assolular bütün kenti ve tabi ki lahitleri de kent civarındaki andezit yataklarından çıkardıkları andezit ile inşa ederler. bu andezit yataklarının öz kısmında ise "alünit" veya "şap taşı" adı verilen bir başka jeolojik muamma bulunmaktadır. organik bir madde ile havasız bir ortamda etkileşime geçtiğinde, organik malzemeyi çok hızlı biçimde eritmeye başlar bu şap (tıp, kimya ve modern çağlara kadar barut gibi çeşitli malzemelerde de ciddi bir hammaddedir. rönesansın sponsoru medicilerin şap tüccarı olduğunu hatırlatırım)

    assoslular bir şekilde (elbette ki tesadüfi) lahitlerin içine bir miktar şap koyduklarında insan bedeninin hızla eriyeceğini fark etmiş ve bunun inanılmaz bir pazarlamasını yapmışlardır. ve ancak bu tarihten sonradır ki lahitlere sarkophagus denmiştir (hala hatırlayamadım daha önce ne dendiğini).

    işin enteresan tarafı bunu aristoteles ve theophrastos bulamadığı gibi bizim assoslularda ipnelik olsun diye nedenini söylememişler (ulan halbuki kentin yöneticisi kayınçosu ollmakta aristonun). tabi bunun en önemli nedeni şap kimyasalının mısır gibi farklı coğrafyalarda da biliniyor, fakat böyle bir uygulama için nitelikleri bilinmiyor olmasıdır. yani ticari sır yapmışlar, aristoya kız vermişler sır vermemişlerdir.
  • antik cagda terim olarak tas (mermer, kirectasi vb.) veya pismis toprak "lahit" anlaminda kullanilan eski yunanca isim*. bati dillerine, özellikle ingilizceye sarcophagus olarak gecen bu ismin kelime anlami ise, islevine birerbir uyar. sarkos, eski yunancada et; phagos ise "yiyen, beslenen" anlamindadir. yani sarkophagos=et yiyen. icine konan cesetlerin curumesi ve etlerinin dökülmesi sonucu sonradan bu ismi aldigi sanilir. nitekim lahit icin kullanilan daha erken bir isim daha vardir*
  • etimolojik açıdan bakacak olursak et yiyen anlamına gelmesinin nedeni, eski yunanda mezarların kireçtaşından yapılması ve bu malzemenin dişler hariç tüm vücudu kırk gün içersinde tüketmesidir.
  • iclerinde mumyalanmi$ olu ve e$ya barindirmak amaci ile yapilmi$lardir. eski uygarliklardan gunumuze ula$mi$ degi$ik motifler ve $ekillerde kabartmalara sahip, kapakli ta$ lahidlerdir.
  • çernobil'de nukleer elektrik santralini çevreden izole eden geniş beton yapıya verilen isimdir.
  • dinlerken elime asa alıp yılana çevirme isteği duydugum nile şarkısı.
  • stargate sg-1 de goa'uldların , tekrar tekrar kendilerini dirilttikleri , iyileştirdikleri yuksek teknolojili taş mezarlara verilen addır. gerekmedigi zamanlarda bile kullanıldıgı durumlarda yüzlerce yıl yaşamanın yanında megalomanlık ve üstünlük gibi psikolijik bozukluklarda olusturur. goa'uld ve tok'ra arasındaki en buyuk fark aslında bu mezarın kullanımından kaynaklanır. gerizekalı goa'uld lar bunu zırt pırt kullandıklarından kendilerini tanrı sanmaktadırlar.
  • sarchophagos kelimesinin anlamı ise “et yiyici”dir. bu kelimenin antik dönemde bu anlamda kullanılmasının temelinde ise lahit yapımında kullanılan malzemelerden birisi olan mermerin ya da kireç taşının, yapısındaki kimyasal bileşim nedeni ile cesedin çürümesini hızlandırmasından kaynaklanmaktadır. latince sarcophagus olarak kullanılmıştır. fransızca sarchophage'den ingilizce yine sarchophagus olarak karşımıza çıkmaktadır.

    sarcophagos(sarcophagus) kelimesinin ilk olarak antik assos kentinden çıkarılan ‘lapis sarcophagus’ taşı için kullanıldığı bilinmektedir. imparatorluğunda hadrianus dönemi ile birlikte ölü gömme(mezar) adetlerinin değiştiği, kremasyon ölü gömme(mezar) geleneğinin yerine inhümasyon ölü gömme (mezar) biçiminin yaygınlaştığı görülmektedir. bu durum roma imparatorluğunun hakim olduğu coğrafyalarda da kabul görür ve lahitlerin kullanımı yaygınlaşır. bu durum sarcophagos kelimesinin anlamın genişlemesine ve bir mezar formunun genel adı olarak kullanılmasına neden olur[1].

    [1] koch 2001 s 25 idil 1982 s 8[http://dusunmekvepaylasmak.blogspot.com/…lahit.html http://dusunmekvepaylasmak.blogspot.com/…lahit.html]
  • lat. lahit. mermer, terra cotta*, kirectasi gibi malzemelerden üretilir(lerdi). klazomenai lahitleri, mesela, terra cotta lahitlerin en ba$arili örnekleridir.
  • diablo tarzi oyunlarda vurup patlatmasi hos olan ve icinden ucubik yaratiklarin sikca firladigi mekan.
hesabın var mı? giriş yap