• oniki ion kenti arasında anılan klazomenai, urla-çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, izmir körfezi'nin ortalarında yer almaktadır.
    tarih yazarı heredotos kitabında özetle lydia bölgesinde kurulmuş ephesos, kolophon, lebedos, teos, phokaia ve klazomenai kentlerinde, diğer ionlardan farklı, ortak bir dil konuşulduğunu, böylece de bu kentlerin dil açısından bir bölge oluşturduklarını bildirmektedir.
    herodotos'un dile dayanarak belirlediği bu bölgesel özellik, maddi kültür ürünlerinde de yer yer kendisini belli etmektedir.
    klazomenai kentinin kalıntıları bugün urla ilçesinin iskele mahallesi'nde, denize komşu tarlalarda ve kıyıya yakın karantina adası üzerinde bulunmaktadır.

    ayrıntılı bilgi için http://klazomenai.tripod.com/
  • ilk zeytinyağı üretim tesisinin kurulduğu şehir. halen limantepe, iskele-urla yolu kıyısında bir tarla ve iskele-çeşmealtı yolu kıyısında bir arazide kazı çalışmaları sürmektedir. maalesef şehrin merkez kısmı, şu anda iskele mahallesinin altındadır.
  • (bkz: kilizman)
  • hakkında yapılan kazılara komili zeytinyagı'nın finansal destek verdigi antik sehir. zira anadolu'nun en eski zeytin işliklerine sahip bir yermiş.
  • bulunduğu şehirle aynı ada sahip, anadolu'nun en eski zeytinyağı işliği. eski dünya'nın zeytinyağı üretim teknolojisine büyük katkı sağladığı düşünülen işlikte bileşik kaplar esasına dayalı üretim yapıldığı biliniyor. bu teknolojinin roma dönemine kadar kullanıldığı başka bir işliğe rastlanmamış olması burayı anadolu'nun kendine özgü keşiflerinden biri yapıyor. işlikte kullanılan teknik, hidrolikten anlayan bir toplumun varlığını gösteriyor. yağhanenin işleyiş aşamalarının başlangıcında yedi metre uzunluğunda, çatı tavanından aşağı uzanan bir mil yer alıyor. milin ucundaki silindirik taşlar asma kattaki işçinin yardımıyla dönüyor. değirmende ezilen zeytinler baskı tablasındaki torbalara konulup püre haline getiriliyor. buradan çıkan yağ, bir kanalla üç gözlü yağ ayrıştırma düzeneğine akıyor. bu düzenekte orta göze akan zeytinyağı ve kara su karışıyor. ancak bir süre dinlendirildikten sonra kara su ve tortu dibe çöküp zeytin yağı üstte kalıyor. dibe çöken kara su ise orta gözden açılmış bir delikle diğer göze doluyor. zeytinyağı uygun kepçe ve kaplarla alınıp bekletiliyor. ardından klazomenai'ye özgü kuşak bezemeli amforalara konan yağ depoya taşınıyor. amforaların üzerine yazılan `k' harfi de kentin markası olarak kullanılıyor. anakayaya oyulduğu için iyi korunagelen yağhanenin iki evreli olduğu saptanmış. ilk evrede sadece kent ihtiyacını karşılayacak miktarda üretim yapılırken, ikinci ve asıl evresinde farklı coğrafyalara yağ gönderen bir fabrika niteliğinde çalışmış. her iki evresinde de kullanılan zeytin kırma değirmeni anadolu'nun zeytinyağı üretme teknolojisine önemli bir katkısıdır. ağır pres işlemi ve baskı sırasında bucurgat kullanılması ise büyük kapasiteli üretime yönelik girişimler olarak değerlendiriliyor. günde dört yüz litre yağ üretilebilen işlikte beş ya da altı işçinin çalıştığı sanılıyor.

    işte bu işlik aralık ayında tamamlanacak restorasyon ile iki bin beş yüz yıl önceki haline getirilecek.
  • urla nın iskele mahallesinde tekrar ayağa kaldırılmaya çalışılan kent. zeytinyağı işçiliği zamanın atmosferine en uygun biçimde canlandırılacak, söylenenlere göre dünyada bu konuda 1 numara olacak. (bkz: http://www.urlaonline.com/)
  • burada çalışan üniversiteli öğrenciler o devirdeki düzenekleri kullanarak zeytinyağı çıkarmışlar ve depoda halen şişelerde sergiliyorlar.. gezerken hayıflandım durdum.. elin 300 yıllık amerikasında bile 17,000 müze varken bizim halen 300 müzeye bile ulaşamamamız ve bu tip küçük ama şaheser nitelikteki ve binlerce yıllık tarihi şehirleri görünce geri bir memleket oluşumuza tarih bilimi için üzülüyorum.. böylesine bir tarihi hazine hemen şehir merkezinde olmasına rağmen bizim süper zeki devletimiz bu hazineyi kimse görmesin, bilmesin diye o kadar ince düşünmüş ki bu alanın yanından geçseniz bile haberiniz yoksa bu yapılardan dikkatinizi bile çekmeyecektir zira kapı dışına ne bir levha, ne bir tabela koyma zahmetinde bulunmamışlar.. ancak bahçenin içine girince bir yazı var o kadar.. pes doğrusu diyorum başka bir şey demiyorum.. giriş, geziş bedava, isterseniz gönlünüzden koparsa bağış kutusuna belli bir miktar para bırakabilirsiniz.. üretilen zeytinyağlarının içlerine konduğu amforalar üzerinde bulunan ion şehri işaretinden, burada üretilen zeytinyağlarının gemilerle karadeniz'e kadar gönderildiğini ve o devirde gelişmiş bir ticaret hacmine ve gücüne ulaşıldığını gösteriyor bize.. pers saldırıları ile denizlerde güçlü olan ionlar çevredeki adalara kaçmışlar ama sonradan büyük iskenderin gelişiyle tekrardan şimdiki urla çevresindeki topraklarına kavuşmuşlar..
  • anaksagoras'ın memleketi.
  • (bkz: hermotimos)
  • urla'da iskele mevkinde bulunan, aslında konumu çok kolay olan fakat görmesi (bkz: #13881610) da dediği gibi bir o kadar zor olan ülkemiz sınırları içerisinde bulunan kültürel değerlerden bir tanesi. bakımlı fakat bir o kadar da ilgisiz bırakılmış bir yer. bir diğer için (bkz: teos antik kenti)

    ismini* bölgede yaşayan kuğulardan aldığı söyleniyor ve o dönemde kullanılan gümüş sikkelerinin üzerinde de kuğu figürleri bulunurmuş. urla'da bizi kuğu heykeli karşılıyor.

    zeytin işliklerini, zeytin yağının mekanik olarak mö 6.yy'da nasıl çıkarılıp ayrıştırıldığını gösteren düzenek ve tarih kokan amforaları görmek için 30-45dk da olsa görmenizi* tavsiye ederim.

    dünyada zeytinin ilk işlendiği yerlerden birisi olduğu kabul edilen klazomenainin ülkemizde bulunması ve zeytin konusunda hala söz sahibi olamamız çok acı.

    aklıma takılan sorulardan birisi de; o zamanlar yaşayan yöre halkı zeytini işlerken* arşimet'ten önce * suyun kaldırma kuvvetini keşfetmiş olmuyorlar mı? soru ile ilgili olarak (bkz: #24864752)
hesabın var mı? giriş yap