• bu meredi kendine yakıştırarak günlük hayatında kullananlara imreniyorum.

    bazen minicik, bazen kocaman şapkalarla ortalarda süzülen kadınlar görüyorum ardında mis gibi bir parfüm kokusu.. allahım nasıl zarif nasıl güzel anlatamam. erkek olsam kendine şapka yakıştıran bir kadına vurulurdum sanki.

    bir de bugün yolda bir amca gördüm. epey yaşlıydı ama o da bu dediğim kadınların erkek versiyonuydu. mis gibi bir adam, kafasında kocaman bir şapka.. ama hiç abartılı, komik durmuyordu.

    takıp takıştırmayı kendine yakıştıran, güzel taşıyan adamları da kadınları da seviyorum.

    alakasız ama bu şarkıyı da yalnızca o adamlara ve kadınlara ithaf ediyorum..

    https://www.youtube.com/watch?v=qmajwesozlk

    sözlüğü de hiç utanmadan radyo programına çeviririm.

    sevgiler,
    sizin silenus
  • yüksek ihtimalle lehçeden değil bulgarça yahut sırpçadan dilimize girmiş kelime.

    öyle sanıldığı üzere yeni bir kelime olmayıp 16.yy'da hristiyan ve yunan başlıklarını anlatmak için bu kelime şabka ve şapka olarak kullanılmıştır.

    köken olarak bakıldığında ise orta latinceye ait capa/cappa* kelimesinin türemiş hali olan capellus* kelimesinin fransızcaya ses değişmesiyle girip chapeau oradan da bulgarca ve sırpçaya alıntılanarakküçük şapka manasında kullanılmasıyla bizim dilimize tekabül etmiş.

    yine bu capa/cappa kelimesi dilimizde de kullandığımız kep kelimesine köklük eder.

    rivayet oluna ki bu kelimelerin aslı bir sami dili olup latince bu kelimeyi onlardan öğrenmiş.
    bugün bizim de kullandığımız ve fakat batı alıntısı olan kaban kelimesi arapçada kabâ'* şeklindedir ki bu kelime latinceye capa şeklinde geçmiş oradan da böyle şeyler olmuştur.

    mana olarak bakarsak da capa kelimesinin hem külah hem külahlı cübbe olarak kullanıldığını görürüz oradan da italyanlara* fransızlara* geçmiş.

    kelimelerin yolculuğu bazen adamı dehşete düşürüyor.
  • belki de fil yutmuş bir boğa yılanı..
  • aslında çok da işlevsel olmayan aksesuar. uzun süre takarsın saçlar kafana yapışır, çıkardığın yerde saç baş düzeltmek zorunda kalırsın. yaz günlerinde siperliğinden yararlanmak için takarsın alnına değen yerleri bir süre sonra kaşıntı yapar. kalıplı olanların temizliği zordur... daha da uzar bu liste. ama tüm bu olumsuzluklarına rağmen şapka, çantadan sonra kadın ve erkeğin kıyafetini tamamlayan, seçilen tarzın altını çizen en çarpıcı aksesuar benim gözümde.

    bugün yeni bir tane edindim. mutluyum (damdan düşer gibi. alakasız. farkındayım).
  • tavşan lojmanı.
  • dönmesini istediğim aksesuar, yani herkes taksın ki ben takarken bana gülmesinler amacım o.

    hem tarih buyunca insanlar hep şapka takmış manyak mıydı onlar, hepsi şapka ve benzeri şeyleri takıyorlardı kafasına ( tabi manyak yanları da vardı da şu anda gerçeğin sadece bir kısmını su yüzüne çıkarıp kalanını elimine ediyoruz, maksat işimiz görülsün).

    hem güneşten koruyor ne güzel, gözlerimiz rahatsız olmaz, cildimiz çabuk kırışmaz..

    kafamız terler deyip itiraz edenler olacaktır, onlara özel çözümler üretilemez mi soruyorum sizlere!

    hem bakın çocuklara, pek çoğunun başında şapkaları var.. niye? tabii ki güneşten korumak için!

    çocuklar şapka takmak istediklerinde kimse onlarla dalga geçmiyor. hani biz de çocuklar kadar şen ve özgür olacaktık??

    her şey bu "elalem ne der" yüzünden geliyor başımıza zaten.

    "normal" denen şeyin aslında "çoğunluğun yaptığı şey" olması bizi düşürüyor bu hallere..

    halbuki "gerçek" ya da "doğru" öyle midir? (yani biraz öyledir de gerçekte öyle değildir aslında)

    vesselam..

    yazıma burada son verirken, allah'ını seven üzerime şapka atsın..
  • güzel bir golden sonra çıkarılan kafa giysisi..
  • dilimize rusçadan geçmiştir.
  • lehçe'deki "czapska" sözcüğünden dilimize geçmiştir..
hesabın var mı? giriş yap