• "dünyada iki türlü insan vardır: çarpan, çarpılan. çarpılanlardan olmak istemiyorsan, başkalarını çarpmaya bak. fazla okumak lazım değil. insanı delirtir ve hayatın gerisinde bırakır. ama matematik dersinde dikkatli ol. dört işlemi bilmen yeter. para hesabını becerebilirsen kazıklanmazsın, anladın mı? hesap önemli; en kısa zamanda hayata atılman lazım. gazeteyi okuyabiliyorsun ya, kâfi. ticaret öğrenmeli, insanlarla muhatap olmalısın. beni dinlersen eğer, bir ton kitap okuyacağına, git ayakkabının bağını isporta tahtasına koyup sat, daha iyi. yüzsüz olmaya çalış; unutulma sakın! elinden geldiğince ortalarda boy göster. kendi hakkını al; küfürden, hakaretten yılma. lâf dediğin havada kalır. bu kapıdan kovulursan, öbür kapıdan gülümseyerek gir. anladın mı? yüzsüz, kaba ve cahil. bazen işlerin yolunda gitmesi için doğruymuş gibi davranmak gerekir. memleketimizin bugün böyle adamlara ihtiyacı var. günün adamı olmak lâzım. itikat, din, ahlâk, bunların hepsi lâf salatası. ama takiye yapmak gerek. çünkü halk için önemlidir. insanlara itikat gerek; yular takmak lâzım onlara. yoksa toplum dediğin bir engerek yuvasıdır; nereye elini soksan, sokarlar. insanlar itaatkâr, kaza ve kadere itikatlı olmalı ki sırtlarında güvende iş yapmak mümkün olsun. önemli olan yemek yemek, selam vermek, insanların arasına karışmak, kadınlara sırnaşmak, dansetmek, yapmacık yapmacık gülmektir. hele hele yüzsüz olmayı mutlaka öğren. bu devirde böyle şeyler geçerli olduğuna göre, ayak uydurmak lâzım." demiş sadık hidayet, hacı ağa
  • ... sadık hidayet'in ölümünü şöyle anlatmış 25 yıllık dostu bozorg alevi:

    "paris'te günlerce, havagazlı bir apartman aradı,
    championnet caddesi'nde buldu aradığını;
    9 nisan 1951 günü dairesine kapandı
    ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı.
    ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu.
    tertemiz giyinmiş, güzelce traş olmuştu ve cebinde parası vardı.
    yakılmış müsveddelerinin kalıntıları, yanı başında, yerdeydi.
    (...)
    ölümünden az önce bir hikaye taslağı kaleme almıştı, şuydu konu:
    annesi, 'salgı salamaz ol!' diye beddua eder yavru örümceğe.
    küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider.
    - hidayet'in hayat hikayesi miydi bu?"

    [behçet necatigil'in "kör baykuş" için yazdığı önsözden]
  • "hiç kimse intihara karar vermez. intihar bazılarına mahsustur. onların yaradılışında vardır. herkesin yazgısı alnına yazılmıştır. intihar da bazı kimselerle birlikte doğmuştur. ben, yaşamı sürekli alaya aldım. dünya, tüm insanlar; gözümde bir oyuncak, bir rezillik, boş ve anlamsız bir şeydir. uyumak, bir daha uyanmamak istiyorum. rüya da görmek istemiyorum." demiş ve yok olma isteğini çok güzel ifade etmiş yazar.
  • sadık hidayet'in kitapları ülkesi iran'da yasaklıymış. alçaklığın evrensel tarihine not düşülsün.
  • ilk intihar girişimini 25 yaşında marne nehri'ne atlayarak gerçekleştiren ve bu olaydan "köprü altında sevişen çiftin" suya atlamasıyla kurtulan modern iran edebiyatı'nın önde gelen yazarı. kör baykuş gibi daha nice kitaplar üretebilecekken nedense intihar hep hayatında, aklının bir köşeninde yer edinmiş ve ölüme olan bu tutkusunu ilk intiharından tam 23 yıl sonra bu kez kimsenin onu kurtaramıyacağı hesabıyla paris'in havagazlı bir apartman dairesinde hava alabilcek tüm yerleri kapatıp gazı açarak, temiz giyimi, traşlı yüzü ve kül olmuş notlarıyla karşılamış...
    türkçeye çevrilen eserleriyle idare ettiğimiz bu usta yazarın okuyucularının unutmaması gereken bir ayrıntı da köprü altında sevişen çift ve bu çiftte minnet borcumuzun olduğudur. sadık hidayet'in yaşamla ölüm arasında geçen 23 yılında ürettiği eserleri bir nevi onların sayesinde okumaktayız.
  • "ben bencil, acemi ve zavallı olarak dünyaya gelmişim. şimdi geri dönüp başka bir yolu seçmem imkansız. yaşamla yaka paça olamam, güreş tutamam."
    sadık hidayet- diri gömülen
  • "cehennemliklerin suçu seks ve içki idi.
    cennetliklerin mükafatı da seks ve içki..
    gelecektekiler bizim saflığımıza gülüyorlar..
    sen anlıyor musun?
    ben anlamıyorum!
    huri ve fahişenin farkı nedir?
    biri allah' ın çalışanı, diğeri kulunun..
    inananlarına rüşvet olarak huri veren allah ve genelev olan cennet!
    hangisi günahsız?
    çaresizlikten karnını böyle doyuran fahişe mi?
    yoksa vücudunun hazzı, kulların iyi işlerinin mükafatı olan huri mi?
    sen biliyor musun?
    ben bilmiyorum!"
  • bazi kitap ve hikayelerinin iceriginde iran islam cumhuriyeti'nin temel ideolojilerine aykiri pek cok unsur bulunur. ama soz konusu hikaye ve kitaplarin iran'da yasakli olmasinin nedeni bu icerik degildir. iran'da sansur saka gibidir, ve genellikle akil almaz ve absurd sekilde isler; bazen bir kitabin yuzde seksenini makaslayip, geri kalanini basarlar, isimleri ve olaylari degistirirler, edebi eserleri ( icine sicmak suretiyle) "dinen uygun" hale getirirler. hidayet'in kitaplarinin iran'da toptan yasakli olmasinin nedeni yazarin intihar etmis olmasidir. "allah'in hukumlerine karsi cikip en buyuk gunahi isledigi" gerekcesiyle kitaplari iran sinirlari dahilinde okunamamaktadir maalesef.
  • depresif yazarlar ekolunden gelen, paris'te kaldigi dairede havagazi ile intihar etme metodunu benimseyerek canina kiymis iran'li yazar. ulkesinde saygin bir ailesi olan sadik hidayet'in basbakan olan enistesi intiharindan kisa sure once yobazin teki tarafindan oldurulmustur.
  • yılın en uzun gecesinde
    iki sadık hidayet öyküsü dinledim.

    telefondaki billur ses iran'dan değil
    geçmişten değil, başka bir dünyadan
    başka hayatların tortusunu taşıyan
    heyecan verici bir sesle öyküler okudu.

    sadık hidayet okumak çok güzel,
    dinlemek daha güzelmiş meğer.
    teşekkür ederim.
hesabın var mı? giriş yap