• ilginç bir adalet sistemi ile desteklenen olaylardır.

    bugün annem ile babam sohbet ederken kulak misafiri oldum ve edindiğim bilgiler oldukça çarpıcı. bu yaşlı insanların şahit olduğu üç olay şöyle:

    1. bir kız tenha bir yerde kendisini yakalayıp tecavüz eden bir erkek ile yasal yollarla evlendirilmiş.

    2. bir kadın ilişkiye girmek isteyen eşine karşı koyunca adam kadını bağlamış ve kendisiyle ilişkiye girmiş. kadın dava açıp tek celsede boşanmış.

    3. bir adam kendisi ile ilişkiye girmek istemeyen eşini mahkemeye vermiş ve kadın boşanmak istemediği halde onunla mahkeme kararı ile boşanmış.

    bu olaylardan çıkartılabilecek sonuçlar şunlar:

    * tecavüz sonucunda bekarsanız tecavüzcünüz ile evleniyorsunuz, evliyseniz tecavüzcünüzden boşanıyorsunuz.

    * ilişkiye girmek istemeyen eş ile zorla ilişkiye girip boşanabileceğiniz gibi, aynı durumda dava açarak da boşanabiliyorsunuz.

    * tecavüz ettiğiniz için evlendirildiğiniz kişiye ikinci kez tecavüz ederseniz boşanmak zorunda kalabiliyorsunuz.

    * ilişkiye girmek istemeyen eşinize tecavüz edip boşanırsanız hemen üzülmeyin! tekrar tecavüz edip evlenebilirsiniz.*

    işin ilginç yanı bunları yasal yollardan gerçekleştiriyorsunuz.
  • arabanın çalınması, ve 10 gün sonra karakoldan polislerin arayıp "araba bulundu mu?" diye sorması.

    (bkz: gülsem mi ağlasam mı)
  • dolmuşa binen arkasında çorap dolu kocaman çuval taşıyan yaşlıca bi teyzenin, parası olmadığını söylerek, sattığı çoraplardan birisini en arkadan elden ele şöföre yol parası olarak uzatması.

    o çorabı "biz napıyoz aq ya" bakışları arasında elden ele aktaran insanlar ayrı bi olay, çorabı direkt alıp cebe atan şöför ayrı bi olay.
  • yer cezaevi jandarma bölük komutanlığı, 3-5 kısa dönem yemek arasında oturmaktalar hapishane kısmının girişi olan demir kapının önünde. o esnada iki gardiyan bir mahkumu getirirler, lakin demir kapının anahtarını almadıklarını fark ederler. ne yapacağız diye düşünmelerine fırsat kalmadan mahkum bombayı patlatır:
    -abi tel varsa açayım 2 saniyede...
  • trabzon öğretmenevi lokalindeki garsonun,
    -3 çay;ancak,biri açık olsun.
    $eklindeki talebe,
    -hangisi?
    $eklinde cevap vermesi.
  • her sabah gazete getiren moto kuryenin o gün ilk defa kask taktığı görülür ve zaten kafada yamuk yumuk emanet gibi duran kaskın sahibine şaşkınlıktan sorulur:

    -ooo kask takmışsın?
    -(çok ciddi bir tavırla) ha kask mı? ya bugün dağıtılacak çok fazla gazete var, motorda kaskı koyacak yer bulamadım o yüzden ben de "kafama koyim" dedim.
    -???
  • yer:zonguldak
    intihar etmek için yüksek bir binanin catisina cikan adamin halk tarafindan atla atla tezahüratlariyla kiskirtilmasi.atlamaktan vazgeçen adamin niye atlamiyon lan gavat denilerek dövülmesi.
  • büyükçekmece- yenibosna otobüsünde iftar vaktinin girmesiyle en arkada oturan bir amcanın çantasından bir poşet hurma çıkarıp bütün otobüse ikram etmesi, bunun üzerine bir başka amcanın elindeki pideyi paylaşması, şöförün de zuladan çubuk kraker çıkarıp yolculara ikram etmesi sadece türkiye'de yaşanabilir.
    ya da bir başka gün bir başka insanın "abi param yok, tophane'ye bırakır mısın?" sorusuna "sana para soran mı oldu, bin hadi" diyen bir otobüs şöförü de yine sadece bu memlekette olur.
    (otobüsten başladık otobüsle devam edelim). biten öğrenci akbilimin yerine şöförden akbil isteyip tam bilet parası verdiğimde söförün öğrenci bileti ücreti alıp aradaki farkı geri vermesi ama tam akbil bastım dediğimde olsun,sen öğrencisin diyen şöförün herhangi bir yolcusunu kendi evladi gibi kollamasi da yalnızca bu ülkede olur.
    yeni mezun olduğum ilk işe başvurularımdan birine , ikitelli'de ebesinin nikahı bir şantiyeye otobüsle giderken adresi bulamamamız neticesinde belediyenin koskoca ikarusuyla telefon kabini aramamız (öyle cep telefonu şimdiki gibi yok tabi herkeste...), telefon kartını benim almama dahi izin vermemesi, arayıp adres almamız, şöförün " beni sarmadı bu adam" demesi benim de iş görüşmesine gitmemem de yine sadece türkiye'de yaşanır.
  • kiraladigim evin elektrigini uzerime gecirmek istedim. gerekli evraklari hazirladim giderken de bodrum katina inip elektrik sayacinin numarasini almak istedim. evin elektrik sayaci yoktu anladim ki benden onceki kiraci kacak kullaniyormus. elimdeki evraklarla tedas'a gittim. oradaki gorevliye yeni tasindigimi faturayi adima cikaracagimi ama daireye ait sayac olmadigini anlattim. bunun uzerine gorevli hiddetlenerek sen hirsizsin devletin elektirigini bedavaya kullaniyorsun diye bana bagirmaya basladi. ben de kendimi savunmaya calistim kontratimi gosterdim yeni tasindigimi sayaci kontrol etmedigimi madem kacak kullaniyorum burada ne isim var gibi seyler soyledim. gorevli daha da sinirlendi kufurler etmeye basladi ve en sonunda arbede cikti. etraftakilerin bizi ayirmasindan sonra manyak gorevli guvenligi cagirdi hakkimda kacak elektirk kullanmaktan yasal islem yapacaklarini islem yaptiktan sonra da fiziksel siddet uyguladigim icin polise sikayet edecegini soyledi. ben de ulan madem bunlar basima geldi bari tam olsun icimde kalmasin diye gorevliye bir sorti daha saldirida bulundum. tekrar araya girenler sayesinde binadan disari cikartildim ve babacan birinin hadi evladim sen uzaklas buradan demesiyle evin yolunu tuttum. madem ceza alacagim gelsinler sucustu yapsinlar pezevenkler diye kendi kendime soylendim. o tarihten itibaren yaklasik 2 sene ayni evde oturdum. ve elektrikle ilgili en ufak bir sikinti yasamadigim gibi 2 sene boyunca 1 kurus bile fatura odemedim. boyle bir durum nasil olabilir diye o zamandir dusunurum.
  • bu olayları örneklemek gerekirse :
    yer : kayseri
    siz hiç karanlikta iyi göremediginiz için yakit deposunun, tam dolup dolmadigini çakmak yakarak kontrol etme cesaretini
    kendinizde buldunuz mu ?
    kayseri sehirlerarasi otobüs terminalinde 38 as 991 plakali yolcu otobüsüne mazot alan muavin z. t. deponun tam dolup dolmadigindan emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister. sonuç; buharlasan mazotun parlamasy ve muavinin yanik tedavisi için hastahaneye kaldirilmasi.
hesabın var mı? giriş yap