• 2.abdulhamit zamaninda "devlet is/was here" mantigiyla hemen her yere dikilmis bi tane.
  • 1901 yılında 2. abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yılı için sadrazam küçük said paşa tarafından yaptırıldı. 25m yüksekliğindeki kulenin saati, alman imparatoru 2. wilhelm'in armağanıdır. dört köşesinde çeşmeleri bulunan saat kulesi'nin yazıtı yoktur. klasik bulusma mekanidir.
  • "her seyin zamana ihtiyaci varken, zamanin da her seyi tuketen bir yani vardir".
    berlin'deki bir saat kulesinden alinti.
  • 15 temmuz 2016 darbe tiyatrosu kapsamında sokağa çıkıp darbeye hayır diyen milli irade tarafından yağmalanmış.

    saati sökülmüş, kapıları, çeşmeleri kırılmış, duvarları hasar görmüş.

    cumhurun da hırsızlık konusunda reisinden aşağı kalır yanı yok.

    edit: kaynak
  • izmir'den ziyade geleceğe dönüş serisini cağrıştırıyor ben de. profösör az uğraşmadı tepesinde.
  • çoklukla bekleme anlarında, boşluktan saat kulelerine insanların gözü takılır.özellikle benim için, bu kamusal saatlerin ne yelkovanları ne de akrepleri hiç hareket etmiyormuş gibi gelir.hatta bu hareketsizliğin aslında bilimsel olmadığına kanaat getiren ben, bir günümün yelkovanının hareketini görmeme yarayacak olan bir dakikasını bu saat kulelerinden birine bakarak geçirdim.sonuç olarak gördüm ki; bu saatin yelkovanının tek bir hareketi beni olağanüstü bir heyecana boğuyor, hiç kimsenin farkına varamadığı bir kamusal hareketin varlığına şahit olmak beni onore ediyordu.bunu bir arkadaşıma anlattığıma bana deli dedi, o ayrı tabi..
  • o her sehirlerden biri de izmit'tir. lakin o sehirde saat kulesi'nin bulusma yeri olarak verilmesi hic de iyiye isaret degildir. o saat kulesi sehre yukardan bakar bir yerdedir.
  • londra daki (bkz: big ben) bunların en ünlülerindendir...
  • eurovision'da şarkılardan önce türkiye'den görüntüler gösterilirken üstünde oynandığına, arkasındaki binaların yok edildiğine ve etrafının yeşillendirildiğine şahit olduğum yapıdır.
  • insanlar biriktirdim gölgemde. sabit kalanım olmadı hiç, olsun da istemedim zaten. kimi bir süre soluklandı gitti, kimi sadece uzaktan baktı ve ihtiyacı olanı alıp gitti. verebileceklerim sınırlıydı hep, hareket alanım da öyle. hoş, hareket edemeyecek bir yapınız varsa, kısıtlı bir hareket alanından bile söz edemezsiniz.

    her şeyin ilacını bende aradı insanlar. bende, fakat benim içimde değil. sadece temsil ettiğim şeyde, siz isterseniz buna karakter diyebilirsiniz. insanlara gösterdiğim binlerce farklı yüzüm var benim, her biri aynı kapıya çıkıyor. birinin ardından diğeri geliyor ve ben yine, olduğum yerde, sadece bir şeylerin ilacı oluyorum.

    gitmek istediğim çok an oldu. kalabalığa karışmak, değişime ayak uydurmak. çünkü bir şeyler durmadan değişti fakat ben değişemedim. hep doğruyu söylemeye ant içmiş gibi, sanki ben olmasam insanlar hiçbir şeyin farkına varamayacakmış gibi, sadece anlardan ibaret oldum. bildiler ki ben hep buradayım, gitmem, yüzümdeki ifade değişebilir ama ben yine ihtiyaçları olduğu anda buradayım.

    insanlara yüksekten baktığım doğrudur. fakat bunun ego sonucu oluştuğunu sanmayın. herkesten yukarıda olmam, insanlara yukarıdan bakmam kibirimden değil. istedim ki; insanlar bana ihtiyaç duydukları her an görebilsinler, bir bakış kadar yakınlarında olayım. ben onları çağıramasam da, hatta sevmesem bile, ulaşılması kolay olmak istedim. asla hayır demedim, hep dürüst oldum onlara. bazen kızdılar, bazen istedikleri ifadeyi aldılar ve mutlu oldular, bunlar yetti bana.

    zamanla artık kafalarını kaldırıp görmez oldu insanlar beni. sadece bir süse dönüştüm insanların hayatında. yine de gitmedim, fakat birer birer çıkardım hepsini hayatımdan. bakmadılar, sadece kafalarını eğdiler ve yollarına devam ettiler, ben ise kuşlarla konuştum. yüzüme bakmadılar, mutlu olup olmadığım kimsenin umrunda olmadı çünkü çok daha basitti artık benim onlara verebileceğime ulaşmaları. kimse bir farkım olduğunu düşünmedi, belki de yoktu zaten. hep geçmişte kaldım. her zaman olduğu yerde duran ve çizgisinden şaşmayan ben, her insan için geçmişte kalan bir şeye dönüştüm.

    ironi o ya; benim için de bir gelecek var, geçmiş olduğu gibi. bunu görmeyen sizsiniz ve geçmişte kalmayı ben seçmedim, asla istemedim. zaten geçmişi hatırlamak insanlığın en büyük zaafı, geleceğe dair ipuçları aramak da öyle. fakat geçmişte kalmamın hiçbir şey ifade etmemesi gibi; size geleceği de söyleyemem. ben şimdiki zamandan fazlası olmayı hiç istemedim.
hesabın var mı? giriş yap