• kendisini yakışıklı bulmazdım.. ta ki crazy stupid love filminde izleyene kadar.. ordaki karakterin karizmasıyla önümüzdeki 5 yılını garanti altına almıştır bu adam.. büyük ihtimalle çok sağlam projelerde görücez bundan sonra.. adam bi de hayvani bi vücut yapmış.. yine de yakışıklı diyemem ama kesinlikle çekici ve sikici.. resmen ibne gibi entry girdirdin bana ryan gosling.. allah belanı versin senin..
  • hahahahahahah ryan gevreğini yemek istemiyor! efsane yaa!
    !!dikkat!! karın ağrıtacak kadar güldürebilir. işteyseniz eve gidince izleyin. kahkahanızı tutmak istemeyebilirsiniz.

    http://www.youtube.com/watch?v=jxs791pjoeg

    yıllar sonra gelen edit: her biri 6 saniyelik kısa görüntülerin toplamından oluşan bu video meğer ryan mchenry'nin vine'larından oluşuyormuş. kendisi 2 yıl çektiği kemik kanserinden öldükten birkaç gün sonra ryan gosling gerçekten gevrek yediği bir video yayınlayıp ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı dilemiş.

    buradan veya https://www.youtube.com/watch?v=mujnxvlamd8 izleyebilirsiniz.
  • izlemekten keyif aldığım hüzünlü ifadeleri ve daha da ötelere giderek dinlemekten bambaşka keyif aldığım buğulu sesi ile kendine hayran olmama sebep hemcinsim. hasiktir ibne gibi hissettim kendimi. ama beğeniyorum olum yalan yok.

    edit : gelse vermem lan. o kadar değil. elletirim ama.
  • adaş oldukları meslektaşının aksine, belli ki ücrete değil yönetmene ve projeye göre film seçen bir arkadaş. herif 2018'den beri (first man) bir projede yer almamış, şimdi birbirinden alakasız ama potansiyelli projelerle geri dönüyor: the gray man (russo biraderlerin filmi, cherry'deki sıçışlarını telafi ederler umarım), wolfman (yön. leigh whannell), the actor (yön. duke johnson) ve project hail marry (yön. lord & miller). aktif erkek oyuncular içinde belki de en iyi filmografi bu herifte herhalde - dicaprio'ya benzer bir yön tutturuyor şu an.

    edit: imdb sponsorlu malumatfuruş entry'min nesi bu kadar beğenildi de db'ye girdi, insan hayret ediyor.
  • başrolü olan ama dönüp baktığında başrolü değil filmin tamamını hatırladığın filmlerin başrol oyuncusu.

    harika bir kariyer ama kendi adına. süper bir tezgah kurmuş. ne konuşuyor ne mimik yapıyor. arada bir araç sürüyor, aya çıkıyor, bir iki öpüşüyor falan. ha bir de dans etmişliği var… oynamış olduğu filmlerin bazılarını çok, bazılarını da normal sevsem de hiçbirinde bir imzası olduğunu düşünmüyorum ki belki de bu yüzden ryan gosling filmi diye bir tabir yok. eğer bir gün kullanan birini duyarsanız bilin ki depresif başrol filmi demek istemiştir, ryan gosling filmi değil.

    debe editi: bu entry ile debe’ye girmiş olmak enteresan. kendisi giremedi diye içerlenenlere de yazık, matah bir şey sanki… insanımız eleştiri seviyor. ne insanımızı ne de ryan gosling’i kırmak istemiyorum. bunun için ufak bir ekleme yapmak istiyorum zira tezgah söylemime takılan olmuş. halbuki sığ düşünülmese anlamın derinliği idrak edilir, neyse… yukarıdaki paragrafa katılıyor ve ekliyorum; ryan gosling bir kalite standartıdır. herhangi bir filminden yüzümü buruşturarak ayrılmayıp birçok filmini çok ve normal seviyede sevmem onun süper tezgahının olmasından kaynaklanıyor. sanki adam tek başına bir boxset ve o boxset kalburaltı filmlere müsade etmiyor.

    kendisi indikatör gibi bir sertifika. sertifikanın adı da ryan’s ghosting. oynamış olduğu filmlere katkısı hayalet düzeyinde ama bir filmde varsa biliyorsun ki güzel bir film izleyeceksin.
  • kendisi en uzun ve seviyeli celebrity crush im olur. bes senedir cilgincasina asigim. sensiz dogan gunesin tamamina koyayim ryan :(
  • artist piç... net.
  • the notebook'da oynadigi noah karakteriyle bana oeehh dedirtmis insanoglu. insan bu kadar mi sever, bu kadar mi askini bekler. palavraa, gerci kiskanmiyo degiliz ama neyse.
  • olayın sadece "yakışıklılık"tan ibaret olduğunu sanan teenage bakış açısı "şu kişi daha yakışıklı,bunun burnu daha güzel" şeklinde rakipler çıkartıyor bu tarz aktörlerin karşısına,sonrada bi adım daha ileri gidip onları malup ediyor rakibine. oysa bu tarz aktörlerdeki olay; havası,karizması,ses tonu,ışığı ve izleyiciye hissettirdiği duygu gibi başka sihirli dokunuşlar barındırıyor. overall olarak bir değer buluyor aslında bu kişiler. zaten aksi olsaydı tüm film aktörleri ve aktrisleri model/manken ajanslarından seçilirdi. bizim gibi dandik ülkelerde bu böyle zaten her senenin best model'ı bir sonraki yılın dizi başrolü. ama amerika gibi eğlence sektörünün 1 numaralı değer olduğu ülkede yanlış yorumlamıyorsam adamlar cazibenin,yeteneğin,sexyliğin birleşiminin yarattığı çekiliğin peşindeler. 1.90 boyunda tornadan çıkmış sporlu vücutlu her yıl birbirinin aynı olan best model birincisi değil adamların aradıkları.
hesabın var mı? giriş yap