• havaalanı, ist havaalanının bir kapısı kadar olan şehir.

    önemli uyarı :

    eğer rovaniemi'de kışın araç kullanacaksanız, *çok* dikkatli olmalısınız.
    önünüze her an geyik fırlayabilir.
    bu geyik, arabanızdan hoşlanabilir.
    aracınızla hoşlaşarak uçağınızı kaçırmanıza neden olacak kadar sizi bekletebilir.

    beklemeniz gerekiyor.

    kornaya basayım, hayvan korksun, üstüne süreyim gibi yaratıcı çözümler, polis amcaların sizle elele güne devam etmesine sebep olacaktır. beklemeniz gerekiyor.
  • türk hava yolları'nın şu anda direkt olarak uçtuğu en kuzey bölge olan kuzey kutup dairesindeki finlandiya şehri. istanbul havalimanı'ndan yaklaşık 4 saat 50 dakika sonra ufak ama işlevsel rovaniemi havaalanı'na varıyorsunuz. internette burası hakkında türkçe pek bilgi olmadığı için biraz yazayım istedim.

    hava durumu --> normalde bu mevsimde (ocak) havanın -25 -30 derece olması gerekiyormuş, ancak biz en düşük -10 gördük. küresel ısınma kuzey kutbunu bile vurmuş diyebiliriz. decathlon'dan alınmış malzemeler işimizi fazlasıyla gördü.

    kuzey ışıkları --> (bkz: aurora borealis/@roket adam)

    kalacak yer --> bildiğimiz düz otel tarzı bazı seçenekler var var (bir gece scandic'te kaldık biz), gecelik 180-200 euro civarından başlıyor. bir de fantezi yapmak isterseniz doğanın içinde, cam fanus gibi iglolar var. bu cam iglolar kışın ortasında müthiş bir atmosfer sunuyor, ancak geceliği 600-700 euro civarında. biz burada da kaldık, pahalı demeden önce bir inceleyin derim, zaten finlandiya bütçe dostu bir tatil için doğru yer değil, gelmişken o atmosfer için bence paraya kıyın: https://santashotels.fi/…l-rovaniemi-santas-igloos/

    görsel

    yapılacaklar --> noel baba köyü diye turistik bir bölgesi var, kaldığımız otele yürüme mesafesindeydi, bir tur baktık. noel baba, kart atma, fotoğraf çekme falan aktiviteleri var, biraz çocuk işi gibi. noel baba ile fotoğraf çekmek mesela 35 euro idi. gitmişken kar altında glögg adlı fin içkisini içmenizi ve geyik eti denemenizi öneririm. merkezde güzel de bir kahveci var, tatlılarına hasta olduk.

    onun dışında vlogger'ların videlarına konu olan icebreaker gemisi var. yaklaşık 1-1.5 saatlik bir araba yolculuğundan sonra kemi limanından bir gemiye biniyorsunuz, donmuş denizdeki buzları kıra kıra ilerleyen bir gemide takılıyorsunuz. sonra da özel kıyafetlerle denize giriyorsunuz. kişi başı tam 350 euro olan bu aktiviteyi biz yapmadık, çok da ilgimizi çekmedi ama denenebilir. (https://www.youtube.com/watch?v=owrwoykgcm8)

    donmuş gölde snowmobile turu çok keyifliydi. tur başladığında gündüz, bittiğinde gece olduğu için gece gözüyle de görmüş oluyorsunuz. (bu da kişi başı 139 euro idi sanırım)

    geyik çiftliği turu bizi pek sarmadı. keza köpeklerin olduğu kızağa binme konusunda da çok istekliydik ama köpeklerin acınası halini görünce vazgeçtik. donmuş göle delik açıp balık tutma, sağda solda piknik yapma tarzı ıvır zıvır aktiviteler de var, bunlar da meraklısına tabii. merak edenler detaylara buradan bakabilir: https://www.safartica.com/…type=&location=rovaniemi

    çocukla da gayet gidilebilecek bir ortam olduğunu da belirtmem lazım, açıkçası biz daha ekstrem şartlar bekliyorduk, ancak gördük ki çocuklu aileler için de fazlasıyla uygun bir ortam var.

    bana kalırsa burası için max 3 gün fazlasıyla yeterli. 3. günden sonra, uçağa binip istanbul'a dönmek yerine, yataklı, odalı gece trenine binip helsinki'ye gittik. vaktiniz varsa bunu mutlaka öneririm. hem helsinki güzel bir şehir, hem de tren yolculuğu çok rahat ve fazlasıyla huzur vericiydi. bu da sanırım kabin başı 180 euro civarıydı, vr.fi'den online rezervasyon yapabiliyorsunuz. (https://www.youtube.com/watch?v=gkx20paqie0)

    her ne kadar kuzey ışıklarını beklediğimiz yoğunlukta görememiş ve muhtemelen avrupa'da 2-3 tatil yapacak kadar para harcamış olsak da, gittiğim en güzel yerler sıralamasında önemli bir sıraya oturdu burası, üstelik kış sevmeyen biriyim diyebilirim. para hesabı yapmadan tatil yapabilecek durumdaysanız, mutlaka bir kere kuzey kutup dairesine gitme fantezisini gerçekleştirin derim.
  • kisin aurora borealis'in gozlenebildiği, kuzey kutup dairesinde bulunan fin sehri. sehir merkezinden kalkan otobuslerle, yaklasik yarim saatlik bir yolculuktan sonra, tam ortasindan arctic circle'ın gectigi iddia edilen, sehrin turistler icin en carpici highlight'larindan biri olan santa claus village'a gidilebilir.
  • aynı zamanda lordi nin de yuvası olan ilginç bir şehir diyeceğim ama kasaba sanırım.
    58000 nüfuslu görünse de merkezinde kışın 58 kişinin zor göründüğü, insanların evlerinde ve irili ufaklı alışveriş merkezlerinde günü geçiriyor gibi bir izlenim edinmemize sebep muhittir. tabii oraya gidip de türklerle karşılaşmamak olmaz, selam siz buraların yerlisi misiniz şeklinde bir dialoğumuz da olmuştur halen neden orada olduklarını anlamadığım bir türk grup ile.

    lapland ın başşehri olması ve doğa koşulları sebebiyle yapılabilecek birçok aktiviteye uygun olması (snowmobile,husky kızakları,cross country,buzda balık tutmak,geyik safarisi vs ) sebebiyle turizm de önemli gelir kaynaklarındandır. şehirdeki yeme içme ve eğlence hayatı da turizm aktivitelerinin eksenindedir.

    yaklaşık 10 km kadar kuzeyinde noel baba nın köyü, posta ofisi, ıvırı zıvırı şeklinde ticari kaygılı bir yerleşim bulunan ve gece vakti bir tane bile bekçisinin olmamasıyla bize bilimum şebelekliği yapmaya (bkz: türksünüz değil mi) fırsat veren bir yerleşke vardır. bu yerleşkeden aynı zamanda kuzey kutup dairesi de geçmektedir.

    otelden ucuz alternatifler için rudolf hostel tavsiye edilir, hostel in resepsiyonun da şehir merkezindeki santa claus otel in içinde bulunması gidecekler için unutulmaması gereken, gitmeyecekler için ise nasıl yani dedirtecek bir durumdur. hostel otomatik pilotta çalışmaktadır ve bu model düşünülürken sanırım türkler hesaba katılmamıştır.

    marmaris pizza halen faaliyetini sürdürmektedir, 1 adet kebapçı daha vardır. merkezdeki valentine pastanesindeki kız ise tuba ünsal klonudur. zaten finlandiya'daki kızlar görüldükten sonra rovaniemi'ye gidene kadar bu bir rüya mı acaba sendromu atlatılabilmektedir.
  • güzel bir yer olsa da şehir demeye bin şahit isteyen boyutlardadır. ama yine de sex shop ihmal edilmemiştir. simpsons'daki springfield'a benzer hafiften.

    akşam 7den sonra karın doyuracak yer bulamazsanız -ki bu son derece olası- marmaris pizza&kebap ve 5€'luk devasa pizzaları sizi bekliyor olacaktır (aşırı aç değilseniz 2 kişiye 1 tane söyleyin yeter. veya siz bulmuşken 2 tane söyleyin, kalanları yolda yersiniz) .
  • rovaniemi, kuzey kutup dairesinin gectigi fin sehirlerinden birisi. turku'dan binilen gece treni ile 10-12 saatlik bir yolculuk sonrasinda sabah, yazlari bile serin olan finlandiya'nin daha da soguk bir kisminda gozunuzu acabiliyorsunuz. [misal ben temmuz ortasinda ordaydim ve hava sicakligi 6 derece idi]

    tren istasyonunun hemen onunden belli araliklarla kalkan santa claus village'a giden otobusle, santa'nin koyu oldugu iddia edilen yere gitmek mumkun. ancak burada her seyden rant saglamaya calismislar, dikkat! finlandiya'nin ulusal hayvani olan geyigi gormek bile parali.

    bu koyde bulunan minik bir elf evine girip santa ile tanisip, fotograf cekilmek, binanin disindan gecen kuzey kutup cizgisi'nin uzerinde durup, dunyanin ne kadar uc bir yerine geldigine sasmak mumkun. bu ufak aniyi somutlastirmak isteyenler icin pasaportlara "bu kisi su tarihte kuzey kutup cizgisi'ni gecmistir" yazili damga da basmaktalar.
    hemen yan taraftaki bina santa claus post office oluyor. ve bu postanede iki secenek var: kartinizi ya hemen simdi yollanacak ve turkiye'ye maksimum 2 hafta icinde ulasacak olan kutuya atabilirsiniz. ya da kartinizin christmas'a dek bekletildigi ve christmas'ta ulasmis olmak uzere yollandigi kutuya atabilirsiniz. ben ikincisini de kullanmistim ve aylar sonra yilbasinda birkac arkadasima hos bir surpriz olmustu.

    rovaniemi sehir merkezi avmlerden olusuyor. ama sehrin soguk iklimini dusununce, hak verilebilir bir durum. gidip bir parkta oturamazsiniz, yaz gunu bile olsa. insan usuyor zira.

    arktikum denilen muzesi gorulesi. icindeki sergiler, fin halkinin gecmisten bugune tarihini anlamaya yardimci oluyor. ayrica kuzey isiklari simulasyonu bulunan kisimlari da mevcut.

    tren istasyonu yakinlarindaki sehir kutuphanesi ise unlu fin mimar alvar aalto tarafindan yapilmis. turkiye'de istanbul'da bile benzerini goremeyeceginiz kadar guzel ve kullanisli bu kutuphane, ulkece daha kirk firin ekmek yememiz gerektigini kanitliyor.

    bu sehre vereceginiz gun sayisi 1 gece, 2 gunduz seklinde ayarlansa kafi. zira bu yazdiklarim disinda yapilacak seyler parklar ve gollerinin etrafinda yurumek, bozulmamis bu dogallik karsisinda alabildigin kadar derin nefes almak ve goge bakmaktir.
  • tren istasyonunun karşısında lise'den bozma bir üniversitesi, şehir merkezinde ise lordi kebap salonu, lordi bar, lordi saç kuaförü gibi tipik mekanları olan, kış sporları için gelmemişseniz eğer, görülecek en güzel yerin mcdonald's olduğu, sıkıcı mı sıkıcı bir şehir(?)
  • efendim, noel babanın evini saymazsak sıkıcı sayılabilecek bir şehir belki, ama yazın gittiğimde bile çocuklar gibi sevindim. büyükçe bir merkez santa claus office, noel babayı görüp yanına oturup konuşabildiğin, onunla bir fotoğraf veya video çektirebildiğin (en düşük fiyatlı foto için 25 euro bayılırsınız yalnız), oralardan istediğin hediyelik eşyayı alabildiğin (rengeyikli şeyler çok makbul, ya da tişörtler falan), noel baba postasından evine, yuvana kart atabildiğin (yalnız uçak pulu koyun ki uçakla gitsin çabuk gitsin, görevli gerek yok dese bile koyun siz, yoksa bir haftada anca), hatta şanslıysan koruma alanlarına alınmış rengeyiklerini görebildiğin (genel olarak kahverengiler) çocuklar için eğlenceli bir alan.
    ancak kışını da görmek gerek dediler yerliler, kışın bambaşka, gerçekten hayalleri süsleyen ve noel ruhunu (romantik komedi lafı oldu biraz) tamamen yansıtan bir dünya oluyormuş; ben onların yalancısıyım valla.
  • noel baba'nın evi buradadır. buradan dünyanın her yerine postalar atılabilir. kuzey kutup dairesi tam bu noktadan geçer. zaten çizgi ile belirtilmiştir. onun dışında klasik bir fin şehri.
  • kışın karlar altında enfes manzaralar veren, kuzey ışıklarının izlenebileceği (eğer -30 derecede beklemeyi göze alırsanız) kısa sürelerde ziyaretin bünyeye iyi geldiği gözlenen şehir. yazın ise sinek istilasına uğrar.

    evlerin geniş, müstakil ve helsinki'ye göre çok ucuz olması sebebiyle geçici hayranlık uyandırabilir.

    burada yaşayan halkın neredeyse tamamının kesä mökki tabir edilen barakaları vardır. bahar zamanlarını buralarda takılarak geçirirler. bu mekanlar genelde 1 oda 1 sauna olup, birçoğu göl veya nehir kenarlarında bulunur.

    (bkz: lordi)
    (bkz: ren geyiği)
    (bkz: rops)
    (bkz: santa park)
    (bkz: kuzey ışıkları)
    (bkz: artic circle)
    (bkz: lapland)
    (bkz: lapin koira)
hesabın var mı? giriş yap