• mozart'ın mehteran'dan etkilenerek bestelediği eser. hücum sırasında çalan melodilerden etkilendiği için müzik coşkuludur.
    eser 1781 yılında bestelenmiştir. ikinci viyana kuşatması yapıldığında yıl 1683'dü. viyana kuşatıldığı vakit mozart yaşamıyordu..
    (bkz: sefere hızlı gidilir yavaş dönülür)
  • mozart'ın gururumuzu okşayan çalışması...
  • dinlemek isteyenlerin 4440375'i -türk telekom adsl tüketici destek hattı- arayarak ilk yönlendirmenin ardından canlı bir insan evladı ile konuşabilmek için olan bekleyiş sırasında sayısız kez ard arda dinleyebileceği eser.
  • bilgidim kadariyla * osmanlilar viyana'dan donerken bir kisim erzak yaninda mehteran takimi aleti edevati arkasinda birakmistir. e el bos donuluyor eve bi de o kadar zimbirti mi tasincak yane?! neyse bizim avusturyali dostlar gelir bu erzaklari alirlar, donerken mehteranin enstrumanlarini gorurler, "ula bu ne aha tokmak aha davul, tin tin zil... bunlari da goturek bari aciz zaten" derler (aclik o derece, adamlar kale sehrin farelerini yiyolarmis, normal akla ziyan gelmesi). iste bu noktada avrupa klasik muzigi davul ve zille tanisir. rondo alla turca da bu enstrumanlarin ilk kullanildigi eserdir. mozart onceleri cok elestri almistir ve bu enstrumanlarin muzigin estetigini bozdugu iddia edilmistir. yuh diyoruz, muzige can katan davul ve zili saygiyla selamliyoruz.
  • amadeus filminde de sozu gectigi gibi mozart'in yasadigi donemde avrupa'da turkiye'den olan bircok sey modaymis. bu moda giyimde falan etkisini gosterdigi gibi, muzikte de etkili olmus. ozellikle mehter muzigine bir ilgi olusmus. hem vurmali sazlarin varligi ilgi cekiyormus, hem de muzigin yapisindaki farklilik. istanbul'dan mehter takimlarinin avrupa sehirlerine gidip gosterilerde bulundugu falan olurmus. bunlarin ilki 1699'da karlofca anlasmasi'ndan sonra gonderilmis, daha sonra polonya, rusya, prusya ve avusturya saraylarina da boyle gosteri takimlari gonderilmis. avrupa'da bircok yerde mehter takimi benzeri bandolar kurulmus, bunlar da kendilerine gore mehter muzigi gibi muzikler yaparlarmis. mozart'in gercek bir mehter takimi ile karsilasip karsilasmadigi bilinmiyor ama donemin "alla turca" havasina uyarak bu tur besteler yapmis. saraydan kiz kacirma operasi, turk marsi olarak ta bilinen rondo alla turca, 5. keman koncertosunun sonu boyle turk muziginden etkilenmis bestelerden sayiliyor. haydn, beethoven, ve ayni donemde yasamis olup ta daha az bilinen baska bestecilerin de boyle besteleri var.

    19. yuzyila kadar avrupali besteciler vurmali sazlari ancak mehter muziginden esinlenmis bir sekilde kullanirlarmis, orkestralarda vurmali calgilar kesimine "turk kesimi" denirmis. hatta, o zamanlar yapilan piyanolarda "turk pedali" denilen bir pedal varmis, bu pedala basinca bir cekic bir zile veya davul benzeri bir enstrumana vururmus. bircok yorumcu mozart'in turk marsi'ni calarken mehter etkisini guclendirmek icin bu pedali kullanirmis. (bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/turkish_music_(style))
  • helvacıoğlu blok flütle çalıyorum bunu. bi ara çekip youtube'a koysam iş yapar mı merak ediyorum.
  • istanbul'dan sonra avrupalılar'ın türkler'e olan en güzel hediyesidir.

    dinlemeye doyulmaz, çağrı merkezi bağımlsı yapar.
  • mozart'ın 1783 yılında bestelediği 11 numaralı la majör piano sonatı'nın 3'üncü ve son bölümüdür. ritmi, mehter marşı'nın ritmini çağrıştırmakta olduğundan mozart bu bölüme "alla turca" adını vermiştir.
  • igudesman & joo tarafindan rotterdam'da seslendirilen oriental versiyonu icin: http://www.youtube.com/watch?v=mntyyuwilne

    siddetle tavsiye ediyorum...
hesabın var mı? giriş yap