• gurcan yurtun cok sevdigim cizgi dizisi.hele bir zamanlar robinson un gencligini anlattigi bolumler ve bunalima girdigi bolumler tamamen başyapittir.
    robinson bir despot cumada zenci bir koledir ama ve birbirlerini sevmezler ama ne robinson cumadan ne cuma robinsondan vaz gecebilir nete kim kankadirlar..
    robinson-biktim cuma ben hayattan atlicam intihar etcem
    cuma-atlama abijim sakin ame
    robinson-sittir git cuma
    cuma-ii abijim oldu atla bakiim ama sonra juma neden olume tecavüz ettin deme.zaten hastasiyim o beyaz teninin
    robinson-kacma lan cuma gelecem sitecem yedi sulaleni...
  • victor: atlarımı nasıl buldunuz üstadım?.. ikisi de safkan ingiliz atıdır… size bir göstereyim istedim…

    robinson: ooo?.. öyle mi?.. ee… güzel… atlar şahaneymiş gerçekten…
    (yıllar sonra at gibi ingiliz manitası gösterdin bana, iki tane beygire bakıp da napayım goduğum!..)

    cuma: valla ben ilk defa goriyom at denan hayvani, demak boyle bi şaymiş… gerşi robinson abim hep at yarraaa at yarraaa diya bahsedardi ame na oldugini bilmasdim…
  • efsanevi diyaloglara ev sahipliği yapan çizgi dizi.

    --spoylır--

    robi'yi, fırtınalı bir gecede uyku tutmamaktadır. hemen cuma'nın odasına gider, zorla uyandırır. boş boş muhabbetlerle sabahı etmek amacındadır.

    robi, cuma'nın ilgisini çekebilmek için konuyu ingiltere ve balolara getirir. adadan kurtulup ingiltere'ye döndüklerinde cuma'yla birlikte gidecekleri balolardan ve "kadın kaldırma" taktiklerinden söz eder. cuma'nın hemen aklı gider ve bomba diyalog başlar:

    cuma: abijim onu damiyorim ben yaa.. yani koniya nasi girejes ? bi usuli, yordami yok mi ? yani yabanji memleketta olajağim için ajemilik olir benda yani...
    robi: yaa oğlum, ne bileyim işte.. dans esnasındaki yakın temas hallerini değerlendireceksin. mesela o kola yatırma figürü esnasında kulağına bi kaç müstehcen kelime fısıldayarak aklını alırsın... bi yap mesela.. hadi bir ki...

    (bu esnada cuma, uygulamalı olarak robi'yi dansa kaldırır ve kola yatırma figürünü uygular)

    cuma: eee... şey.. sisi sikabilir miyim ajeba ?

    --spoylır--
  • robinson yorkshire keranesindedir.

    robinson: abla vizite ne kadar?

    - 10 sterlin

    r: oha! kraliçeyi mi sikiyorz mına koyim!
  • robinson sıkıntıdan ada için 'crusoe times*' adlı bir gazete hazırlamıştı. adadaki gayrimenkullerin reklamını yapmış, maymunlarla yapılan savaşı filan anlatmıştı. magazin bölümündeki haberler ise şöyleydi:

    resim: robinson deniz kenarında gülerek poz vermiş
    başlık: ulaşılmaz değilim
    haber: crusoe sahillerinin çılgın yakışıklısı robinson şu sıralar kalbinin boş olduğunu, ama yeni ilişkilere her zaman açık olduğunu söyledi.

    resim: cuma'nın tam boy, hafif arkası dönük, çırılçıplak resmi
    başlık: ohş yavrum bu ne?
    haber: bu aralar robinson adası'na yolu düşenler, fotoğraftaki çikolata renkli, yuvarlak hatlarla karşılaşıyorlar. cüretkar pozlarıyla tanınan cuma, "vucidimi sergilamektan şekinmiyorum" dedi. meraklısına duyurulur.
  • robinson adadaki maymunları evin taşınması esnasında kullanmıştır.iş bitince:

    cuma:abijim şoşuklarr o kader yoruldi,bi güzellik yapmek lasim.
    robi:ulan iki eşya taşıdılar diye evlatlık mı alacam lan götü boklu maymunları,bostandan iki karpuz kes yedir gönder alla alla.
  • cuma: ...
    robinson: horoz da$$agi kadar beyninle, at yarrağa kadar akıl verme!
  • içinde aşağıdaki gibi (hatırladığım kadarıyla) bir monoloğun geçtiği, o zamanlar (belki şimdi de) beni gülme krizlerine sokabilen çizgi dizi.
    robinson karpuzu soğutmak maksadıyla denize koymuştur fakat çok ters bi zamanındadır. cuma da kapuzu sofraya getirmek maksatlı denizden almış ama neden denize konulduğuna dair bir fikri yoktur.

    cuma: abijim sende bu gün amme terssin. şimdi bu karpuzu denize niye koyduk diye sorejem ama ananın a.mına koysak daha mi iyi olurdu diyejeğin için sormuyorum.
  • yine en komik bölümlerden birinde;

    batan bir gemiden sağ olarak kurtulan 4 kişi ki kendileri robinson gibi ingiliz, küçük bir filika yardımı ile robinson adasına vurmuşlardır. karekterlerin adı
    owen-laudrup-anelka (sonuncusunu hatırlayamadım) şeklindedir ve bariz köylü şivesi ile konuşurlar. adaya çıktıklarında robinson ile karşılaşırlar. bu sırada cuma olayları uzaktan izler robinson ile küs oldukları için. adamlar adayı sahiplenmeye çalışır ve robinsona tapusu senin mi lan nerede diye sorarlar. robinson nah diye tabir ettiğimiz hareketi yapmak suretiyle adamlara aha tapusu der ve birbirlerine girerler. olayı sezen cuma ve maymun arkadaşları olaya el atar ancak cuma henüz ilk adama vurmadan yanlarına yaklaşırken şu cümleleri kurar;

    cuma; tut abijim tut yarin öbirgün banimda başime bela olir bunlar der ve robinsona bir sopa uzatır hikayenin en can alıcı cümlesi ise burda gelir yaw robinson abi bu inkiltera dediğinis memlekatten hiç mi adam gibi adam şıkmıyooo yaa.

    not; bu arada filikadaki karakterler yemek olmadığından denizde geçirdikleri günler boyunca kendi boklarını yemiştir. adamlar bir güzel pataklanıp filikaya geri konduktan ve açığa sürüklendikten sonra cuma bu hikayenin son esprisini patlatır
    -robinson abi keşke bide sışsaydık kayiğa yollik olirdi.

    edit; olympos mesajla uyardı sağolsun filikadaki son elemanın adı mc manaman imiş..
  • subat 2009 sayısıyla tarihe geçecek bir bölüme imza atmış ve okuyanı yarım yarım yarmış çizgi dizidir. özellikle hikayenin sonundaki olay tarifsiz bir gülme krizi yaratıyor. ilk okduğumda ölüyordum lan..

    --- spoiler ---

    bu sayıda cuma iyice kasınıp robinson'dan hayatının dayagını yemistir. dev goril robinson'u kacırır, cuma planor yapıp bunu kurtarır, sonra goril bunu da parcalar ve kacarlar bir sekilde.. gorilden kacarken yerliler yaklasık 150 kisi baskın yaparlar adaya, intikam icin gelmislerdir. bu durumda cuma da robinson'a asık olan dev goril'in bunları alt edebilecegini yoksa hem goril hem yerliler derken durumun kotuye gidecegini dusunur. yerlilere uzaktan bakarlarken aralarında su diyalog gecer.

    r : lan oğlum hani bunlar bi daha gelmez diyodun sen, noldu ?..
    c : na biliyim abijim iki yıl önjeki meselaydi... demak kin gütmişlar.
    r : o zaman en azından hazırlığımız vardı, şimdi böyle dımdızlak ne bok yiyecez ?..
    c : valla doğri soliyosin... hem bu sefer hırslanip dahe da kalabalik gelmişlar...
    r : hay arkadaş skecem böyle işi yaa!.. eee, ne bok yiyecez oğlum şimdi ?..
    c : valla abijim banim aklima tek bi şözüm geliyo ama sen kizarsin diya soylemeya şekiniyom.
    r : lan oğlum yüzlerce yerli adaya saldırıya geçmiş ondan korkmuyosun da benden mi korkuyosun ?..
    c : yani abijim bu yerlilarin üstesindan bi tek o dev goril gelabilir... hani diyorum en asindan onu kullansek..
    r : nası kullanacaz oğlum ?.. gidip de adama "abi bizim bi kavgamız var aşağı mahalleyle, sen de geliver" mi diyecez sanki?.. alla alla yaa!..
    c : yani hani en asindan san onun gonlini alsan... yani hayvande dişisini korima iş güdisini kabartmak işin belki küşük bi işve cilve bile yetabilir...
    r : ne diyosun lan sen ?..
    c : ya abijim napiyosin yaa!..

    "çat!" diye cumanın götünde odunu kırar..

    cuma : ya abijim hayven mısin san yaa?.. insanin kışinda sopa kırılir mi, şu yaptiğina bi bak!.. insan mısin san yaa ?..
    robi : konuşma lan!.. senin söylediğin insanlığa sığıyo mu peki, dingil !..
    cuma : na dadik hamina koyim, janimisi kurtarmek işin bi öpüjük versan bile yetar yani...
    robi : bak hala ne diyo yaa!..

    kafayla girişir cumaya, tekme tokat döver..

    cuma da ağzı yüzü morarmış kan içinde "bu defa herşey bitti" diye robinsonla ipleri koparır.. gece olur robinson goril evin önünde diye geceyi mağarada geçirir. gündüz uyanıp cuma'ya, gorile ver yerlilere bakmak maksadıyla dürbünü eline alır..

    önce cuma tek başına belirir dürbünde, "fener için opera" melodisiyle şunu söylemektedir cuma :

    - ben zeeenji birisiyim, küfüra kaaarşiiiyim na gerak vaaar savaşa kardaşiiim.. küskü dadiiiğin şay geraksiz biiir fobi.. ama son keees yarreaami ye robi..

    yan sayfada adaya gelen tüm yerliler büyük bir neşe ve coşku içinde görüntüye gelirler ve cuma onların ortasında yüksek bir taşın üstünde, hepsi hep bir ağızdan haykırmaktadır :

    - yarreaami yee robi yarreaami yee robi yarreaami yeee yarreaami yee robi.. yarreaami yee robi......

    cuma bir gecede yerlilere robinson için opera söyletmeyi başarmıştır..

    dürbün cuma'ya bakmaktayken cuma işaret parmağını dürbüne bakarak sallamaktadır sinirli ve intikam dolu bir ifadeyle, ikinci karede ise işaret parmağıyla boğaz kesme hareketi yapıp robinson'a mesajı yollamaktadır..

    --- spoiler ---

    ben zeeenjiii birisiyiim.. ulan cuma.. okudukça hayattaki neşemi geri kazanıyorum, dertten tasadan uzaklaşıyorum, efsane oldu bu yerliler ve cuma ortaklığıyla gelen tezahurat..
hesabın var mı? giriş yap