• sokaktan bulduğu çöpler ve materyallerle birbirinden ilginç ve de güzel kolajlar ve resimler yaratan amerikalı ressam...*
  • 1964'te venedik bienali resim büyük ödülünü aldıktan sonra geldiği paris'te o kadar aşağılanır ki herkesin gözü önünde salya sümük ağlar bu garibim..
  • zamanında tam fıkralık bir olaya konu olmuş. 50'lerde henüz işleri peş para etmezken kirasını bile ödeyemiyormuş. vicdansız ev sahibi 15 dolarlık borcu için dayanmış kapısına. robert amcam meteliksiz olduğundan 'resim yapayım sana da ödeşelim' demiş. 'siktirtme lan resmini ver paramı' diye çıkışmış evsahibi ve sonradan ömrü boyunca bu çıkışmasının pişmanlığını yaşamış. ohh olsun sana vicdansız adam.
  • dışavurumcu bir tarzı vardır. herhangi bir akıma ait olduğu söylenemez, zira çok bireyseldir. lakin soyut dışavurumcu ve popart en yakın olduğu türlerdir.
  • amerikalı ressam, heykeltıraş, fotoğraf sanatçısı. bauhaus ekolünün temsilcilerindendir. hayatı boyunca devrim niteliğinde eserler üretmiş, birçok önemli ödül kazanmıştır. “amerika’nın leonardo’su” denmiştir kendisine. öğrenilen her şeyin tersinin yapılmasını savunur. 3 boyutluluktan uzaklaşarak daha yüzeysel teknikler kullandı. “küçük gizem” (1956) isimli devasa resmi ile ünlüdür. izleyiciye korkunç bir düşünme zorunluluğu getirir. zira resimde birbiri ile bağlantısız birçok figür (pul, fotoğraf, yazı, harita vs) vardır. ama kakafoni değildir. bir resme bakınca ne görüldüğü tartışmasını akla getirir. yeni dışavurumcu ve yeni dada akımını görürüz. geleneksel teknikleri pek kullanmaz. renk dışında başka faktörler de eklemiştir resme.
  • 12 mayıs 2008'de' ölmüş sanatçı.
  • çok popart gibi değil sanki, biraz grunge çünküm.
  • 22 eylül 1925 teksas doğumlu abd'li ressam, heykeltıraş, fotoğrafçı, baskıcı ve performans sanatçısıdır.
    geliştirdiği birçok yeni teknik ve yöntem, ondan sonraki kuşakların genç sanatçıları tarafından da kullanılmıştır. tarzı bazen, arkadaşı jasper johns ile beraber "neo-dada" olarak tanımlanır.
  • döneminin en basarili ressamlarindan biri olan adam. bir arkadasi 1953 yilinda kendisine hayrani oldugu bir willem de kooning cizimi hediye eder, bu da alir bu cizimi bildigimiz silgiyle siler, sonra da altina "erased de kooning drawing" yazar. bir nevi kendini idolünden kurtartis ve onun tarzina elveda demesidir bu haraketi. hediyeyi veren arkadasi yerinde olsam ilk basta kisaca gülüp, saniyesinde sopayla dalardim.

    edit: divina uyariyor ve mikrofonu ona birakiyorum,

    "aslında arkadaşı değil de, kendisi çalar de kooning'in kapısını ve durumu anlatır. de kooning de "peki vereceğim sana bir resmimi ama biraz zorlayacak seni" gibilerinden bir şeyler der ve verir"
hesabın var mı? giriş yap