• mevcut ingiliz hükümeti’nin, 13 şubat 2020 itibarıyla maliye bakanı. 2015’te muhafazakar partiden richmond (yorks) milletvekili olarak parlamentoya seçilmiş, 2018’de theresa may döneminde yerel yönetimlerden sorumlu müsteşar, 2019’da boris johnson döneminde hazine başmüsteşarı görevlerinde bulunmuştur.

    pencab, hindistan asıllı bir ailenin çocuğu olarak, 12 mayıs 1980’de southampton, hampshire’da doğan sunak, lisans eğitimini oxford’daki lincoln college’da felsefe, politika ve ekonomi (ppe) bölümünde, yüksek lisans eğitimini de stanford üniversitesi işletme (mba) bölümünde fulbright bursu alarak tamamlamıştır.

    yarın öbür gün başbakan neyin olur, la kimmiş bu adam der merak edersiniz. hadi
    yine iyisiniz keranacılar.
  • ingilterenin en zengin insanlarından, birleşik krallık doğumlu ve tüm eğitimini birleşik krallıkta almış, birleşik krallıkta hazine sekreterliği ve bakanlığı yapmış bir kişi ile, ülkemize kamyon kasasında giren ve geldiği yerde ne olduğu belli olmayan insanları bir tutanları ortaya çıkarmış kişidir aynı zamanda.
  • biz kimin daha müslüman ve türk olduğu tartışmalarıyla yıllarımızı tüketirken, ingiltere başbakanı olacak hintli.

    eğer hukuk devleti olursanız, devleti lafla değil kanunla yönetirseniz, ülkenin başına palyaço da geçse sorun olmaz. bakın amerika birleşik devletlerinde olmuyor.
  • ingilizler yıllarca hindistan’ı sömürdü. tesadüfe bakın ki şimdi hint kökenli bir başbakanları olmak üzere.
    bu arada biden sağlık sorunları nedeniyle başkanlığı bırakırsa yerine yine bir hint kökenli olan kamala harris gelecek ve böylelikle aynı anda hem abd’nin hem de ingiltere’nin başında hint kökenliler olacak.
  • yine soros moros yazmislar adhshsh her boku biliyorsunuz valla
  • rakiplerinin liderlik yarisindan cekilmesiyle beraber britanya'nin basbakani olan kisi. 2 ay icindeki ucuncu basbakan oldu boylece.

    bu son 2 ayda 3 basbakan degisimi su an icin cok absurt bir durum gibi gozukuyor ve aslinda oyle ama britanya parti ve secim sistemlerine baktigimiz zaman bu kadar hizli yasanmasi sasirtici gozukse bile hic de beklenmeyecek bir durum degil. once partilerden kisaca bahsedeyim sonra da secim sistemi ve parti sistemi ustune deginirim. ingiltere genellikle two and a half party system yani iki bucuk parti sitemi diye anilir. geleneksel olarak 1678 yilindan beri ortada olan 2 siyasi grup var: toryler ve whigler. toryler muhafazakar, whigler ise liberal kanadi temsil ediyordu. uzun yillar boyunca liderlik icin rekabet edip durdular. bu surecte toryler degisip muhafazakarlar oldu. whigler ise once liberal parti sonra liberal demokratlar oldu. tabi bu degisimler olurken, oy verme hakkinin toplumdaki diger gruplara yayilmasiyla beraber ucuncu bir grup ortaya cikti: labour party yani bizdeki adiyla isci partisi. ortaya cikmadan once liberal parti icindeki bir grup denebilir ancak isci sinifini temsil edecek tam bir parti olsun dusuncesiyle ayriliyorlar. baslarda kucuk bir parti olarak %7yi gecmeyen bir performans sergiliyorlar ama 1920lerin gelmesiyle beraber topladigi destek ve uleknin o donem yasadigi sikintiarin da etkisi ile whiglerin yerine conservative party'nin ana rakibi oldu.

    gunumuze geldigimiz zamandaysa parlamentoda iki ana guc var: labour ve conservative. libdemler oyle cok da kaale alinan bir guc olmaktan cikmis durumdalar. su an sadece labour'in gucu hukumet kurmaya yetmezse kucuk bir koalisyon ortagi olabilirler. diger partiler de genellikle yerel partiler. en basta gelen iskoc ulusal partisi partisi ve galler ile kuzey irlanda partileri gibi. kuzey irlanda'da ise sinn fein monarsiye hizmet yemini etmemek icin parlamentoya secilmesina ragmen katilmiyor mesela. bunun disinda greens ve reform uk(eski ukip) var ama 1 vekil partileri.

    temel olarak partiler bunlardi. hizlica secim sistemini anlatayim. britanya'da 2 parlamento var. house of commons(avam kamarasi) ve house of lords(lordlar kamarasi). bizim odaklanacagimiz ilki olacak. bu parlamentod a 650 koltuk var. ulkede single member district(bizde sanirim dar bolge secim sistemi diye geciyor) uygulaniyor. yani ulke 650 secim bolgesine bolunuyor ve siz sadece bolgenizdeki vekil icin oy kullaniyorsunuz. kendi bolgesinde en cok oyu alan kisi bolgesini kazanmis sayiliyor ve parlamentoya seciliyor. bu secim sisteminden dolayi karsilasilan en buyuk sorun temsil problemi. bir parti %15-20 araliginda oy alsa bile hicbir bolgede birinci parti olmazsa 0 vekil ile secimden ayrilabilir. biraz sansi varsa 1-2 vekil belki cikartir. dusunseniz ulkede %20lik bir kesimin destekledigi parti parlamentoda temsil edilmiyor veya edilse bile kimsenin takmayacagi bir sayida temsil ediliyor. tabii bunun bir etkisi olarak da ozellikle birinci cikan partiler oylarinin cok ustunde bir koltuk orani kazaniyor. mesela son secimde conservative %44e yakin bir oy almasina ragmen %56 koltuk sayisina sahip oldu.bunun yaninda %11 ustu oy olan liberal demokratlar %2ye yakin koltuk kazandilar. bu sistemi degistirip alternatif oy sistemine gecelim diye referendum yaptilar. %68 ile reddedildi.

    iste yukarida bahsettigim sorun da buradan cikiyor. hani two and a half party demistim ya. onun sebebi libdemlerin oy oraninin yuksek olmasi. yoksa siyasi olarak parlamentoda ciddi bir agirliklari yok. zaten parlamento birbirine bakan siralardan olusup onlerde iktidar ve muhalefetin kabinesinin veya diger onde gelen uyelerinin oturdugu bir yapiya sahip oldugu icin diger vekiller anca arada cikip konusuyor ve sonra yerlerine oturuyor. butun sistem 2 grup olmasi ustune kurulmus yani. bunun etkisiyle 2 buyuk partinin ici cok farkli gorusten insanlarla dolmus durumda. nasil ki zamaninda sosyalist labour parti kuruculari liberal parti icinden cikan bir grupsa yine ayni sekilde cok farkli gorusler 2 partinin altinda toplanmis durumda.

    muhafazakar parti icinde son yillarda asil tartisma konusu brexit oldu ama yine de gruplar sunlar:
    -ekonomik olarak liberal ve soyal olarak muhafazakar olan ab ve gocmen karsiti bir grup. bunlar su an parti icindeki en etkili grup.
    -parti icinde 2019 ile neredeyse yok olsalar bile hala ab ile iyi iliskiler kurulmasini destekleyen liberal bir grup,
    -bu liberal gruptan daha solda olan ve sosyal liberalizm ile cevreciligi benimseyen muhafazakar bir grup ki bunlarin sayisi yok denecek kadar azaldi.
    -cameron'in zamaninda basini cektigi one nation conservative tayfasi.
    -harcamalarin dusurulmesine karsi cikan ve hatta arttirilmasini isteyen ve bu acidan labour ile benzerlikleri olan bir grup. thatcher karsitlari bunu olusturuyor.

    bunlar gibi farkli gruplar var. tabi bunlara ek baska ideolojik gruplarda var ama isin ozeti parti asiri sag, sag, merkez sag ve belli olculerde de merkezden oy alabiliyor.

    isci partisi icinde ise asil konu ekonomi olmus durumda ama gruplar temek olarak:

    -harcamalarin yukseltilmesini destekleyen bir sosyal demokrat grup. klasik labour partisi uyesi diyebilirim
    -corbyn doneminde one cikan kamulastirmaya daha yatkin ve zenginlere ciddi vergi artislarini destekleyen sosyalist bir grup. bunlar asiri sol diye cok elestiri aldilar ve sayilari hala olmasina ragmen sesleri biraz azalmis durumda.
    -kemer sikma politikalarina cok da karsi olamayan bundan merkez ve hatta merkez saga yani muhafazakar partinin liberal kanadina yakin olan bir grup. zamaninda cok guclulerdi ama corbyn ile guc kaybettiler. starmer ile biraz da olsa etkileri artmis durumda.
    -blue labour denilen ve sol ekonomik politikalar ile sosyal muhafazakar politikalari birlestirmeyi amaclayan bir grup.
    -green party'ye yakin olan bir grup. bunlar partinin yeterli cevre politikasi gutmedigini soyluyor. cunku cevreci politikalari cok da umursamayan bir grup var. bunun sebebi geldikleri bolgelerdeki insanlarin isci olmasi ve cevre politikalariyla issiz kalma ihtimallerinin olmasi.
    -brexit destekcisi bir grup. saylari oyle az buz degil. yine geldikleri bolgenin oyu bu yonde oldugu icin karsit olmalari muhtemel. parti normalde ab destekcisi ama artik bitsin de gidelim modundalardi yillardir.

    yani ozetle labour merkez, merkez sol, sol ve asiri soldan oy alabiliyor.

    bunlar disinda ingiltere icindeki 3 buyuk parti(libdem, greens ve reform uk) bu gruplarin parti disindaki temsili gibi. hepsi partiler icindeki bir ideolojik ayrismanin fazla olmasiyla kopup gitmis gruplar. tabii secim sisteminin yukarida bahsettigim etkisiyle parlamento icinde neredeyse hic gucleri olmuyor. sadece secim donemi oy tehditleriyle istediklerini yaptirmaya calisiyorlar. mesela ukip secim oncesinde destegi yukseldigi icin referendum sozu aldi. cunku bu partilere gidecek %4-5lik oy bile 2 buyuk parti arasindaki dengeleri cok ciddi sekilde degistirebilir. secimin kazanani ve belki de buyuk bir farkla secim zaferi bile getirebilir.

    konuya donecek olursam. bu parti ici gruplasmalar son yillarda gittikce artti. herkesin dilinde bir kutuplasma var ya. iste o parti iclerinde de ciddi sekilde etkili olmaya basladi. zamaninda belli konularda uzlasan gruplar artik sanki iki ayri partidelermis gibi birbirlerini yenmeye calisiyor. biri kazaninca diger grubu parti yonetiminden tasviye etmek icin ugrasip duruyor(johnson ve starmer bunu yapti). bunlarin sonucunda da partinin bir cok uyesini veya veklini mutlu etmeyen birisinin basa gecmesi. mesela su anda 100 vekil sarti olmasaydi boris johnson yeniden aday olur ve kesinlikle tekrardan basbakan olurdu. ancak parti vekilleri kendisinden nefret ettigi icin hic yonetemezdi ve buyuk ihitmalle de kisa bir sure sonra tekrardan gonderilirdi. partiler secimleri kazandiklari zaman bu muhalefet gruplarinin sesi cok cikmiyor ama boyle anketlerde cok geriye dusuldugunde veya buyuk bir kriz ciktigi zaman hemen kiliclarini cekip ortaya cikiyorlar. theresa may secildigi zaman da aynisini soylemistim. bu kadini harcayacaklar diye. secim basarisizligi ve brexit basarisizligi ile ilk firsatta kurtuldular. johnson ise isi toparlamis ve kahraman gibi gorunurken kendi aptalliklari sonucunda nefret topladi ve ilk firsatta kendisini istemeyenler one cikti ve onu gonderdi. aynisi sunak icin de olacak. su an anketlere gore muhafazakalar parti ya vekil cikaramiyor ya da 2-3 vekil anca aliyor %19 oya ragmen. tabi boyle ekstrem bir sonuc olmaz ama ilk buyuk yenilgide sunak'in kellesini isteyecek parti uyeleri. hatta ona kalmadan baska bir kriz falan olursa hemen gondermek icin calismalara baslarlar.

    ha bu sadece muhafazakar icin gecerli degil. corbyn de seciliince partinin sol disi kanadi gondermek icin elinden geleni yapti. 2019 secimlerinde hezimet gelince hemen gonderip daha kendilerine yakin olan birisini sectiler. ama starmer'in da koltugu saglam degil cunku onu elinden kapmak isteyen hem kendi gorusunden hem de diger gruplardan siyasetciler var. tamam birisi liderlik yarisi falan ama partiyi ideolojik olarak ele gecirip yonetme ugrasi da bir seylerde hata oldugunun gostergesi. ulan partiler her secim farkli manifestoyla giriyorlar resmen bastaki grup degistigi icin. bu ne kadar gider boyle bilemiyorum. ya ne yaptigini bilen ve johnson'in hatalarini yapmayacak biri gelecek ve parti icindeki disiplini saglayacak ya da artik maksimum 3-4 yilda bir basbakan degisimi olagan hale gelecek.

    bunun en iyi cozumu secim sisteminin degismesi ama ona da hayir oyu verdiler. degistigi anda bu partiler 3e bolunur ve green ile libdem oylari iyice artar.cunku artik vekil cikarma ihtimalleri olur partilerin. muhafazakarlar da 2-3 partiye bolunur tabi bu durumda. sonrasinda yavas yavas da olsa 5-6 ana partili bir duzene gecmis olur ulke. tabi bu durumda koalisyon kurulmasi falan cok buyuk bir kaos ama su anki durumun da pek bir farki yok.

    kisacasi su anda parti muhalefeti en ufak bir hatasini veya ulkenin icinde oldugu krizin buyumesini bekliyor. muhalefet erken secim istiyor ama ona daha 2.5 yil var. bu surede her grup yeniden kendi isimlerini cikarmak icin digerinin ayagini katdirmaya calisacak. bazi sagci vekiller kabineye girmem ben demeye basladi bile. eger ekonomiyi toparlayip muhafazakarlara 2019da buyuk zaferi getiren koalisyona tekrardan donus yapabilirse secimlerde bir sansi olur. yoksa 2025 yilinda keir starmer o koltuga oturacak. tabi o yila kadar dayanmasi gerekiyor.
  • çankırılı ali kemal'in torunu borris ne kadar türkse bu da o kadar hintdir.
  • tipi güven vermeyen üçkağıtçı direkt. antipati fışkırıyor.

    wikipedia'dan özgeçmişini okuyayım dedim, iğrenmem kat be kat arttı. business kariyeri yapmış, goldman sachs'ta çalışmış ve milyoner bir adamın kızıyla evlenmiş tam bir oç.

    brexit yanlısı, bitcoin destekçisi, sıradan insanların dertlerinden uzak ve siyasi ikbal için sürekli scheming peşinde bir piç.
  • ingiltere'nin yeni başbakanı; bir dahaki seçimde muhafazakarların iktidarı kaybetmesini engelleyemeyecektir ama kayıplarını azaltacaktır.

    bizim ırkçı çomarları kahretmiş. lan siz osmanlı hayaliyle yanıp tutuşmuyor musunuz? emperyal olmayı ne sanıyorsunuz? makbul bir şey değil ama emperyalizm böyle bir şey. sömürürken sömürdüğü yerlerde sermayesini, kastını, aristokrasisini yaratan; kültürünü oralara taşıyan, tebasını da buna göre değerlendiren bir yapı.

    gözünüzde ingiliz asili diye büyüttüğünüz aristokrasi için, hint veya pakistan asıllı mavi kanlılar kırmızı yanaklı bira göbekli sarışın ingilizlerden daha ingilizdir. royal family'de kaç tane iranlı ya da hint asıllı gelin damat var biliyor musunuz? ezberlemişsiniz bir meghan gidiyor. kralcılar için meghan'ın deri rengi değil geldiği sınıf sorundu ama siz ırkçı olduğunuz için onu da anlamadınız.

    aynısı bizde de vardı ama siz cahilliğinizden kabul edemiyorsunuz. bunun için size etrak-ı biidrak diyorlardı. yani osmanlı'ya göre de kafası basmayan türklerdiniz hala basmıyor kafanız. milliyetçi olmak hakikaten zor. adam hindistanla ingiltere'nin çıkarları çatışsa ne olacak yazmış ciddi ciddi ve kesin 12 yaşından da büyüktür.

    rishi sunak da göçmen çocuğu haliyle yatılı kolejlerde okumuş, oxford'ları bitirmiş yürümüş gitmiş. siz oktay sinanoğlu'nun oxford etimolojisiyle dalga geçmesiyle (onu da yalan yanlış biliyor cahil adam) 31 çekiyorsunuz eloğlu o oxford'u yapmakla kalmamış oraya hindistan'dan pakistan'dan bangladeş'ten gençleri de doldurmuş. siz başbakana şaşırana kadar adamların emperyal tebadan sosyal hayatta, iş hayatında, bilim dünyasında nasıl yararlandıklarına bakın. ha bu arada enderun da böyle bir konseptti zaten ama din her şeyin köküne kibrit suyu sıkmış.

    edit: (#144287544)
    şunu görmemiştim.

    "ingiltere'nin 3. kuşaktan ingiltere'ye hizmet eden bir hintli'nin başbakan olacağı kadar devlet adamı çıkartamıyor olmasını, kendileri şapkalarını önlerine koyarak düşünsünler."

    şu cümle buram buram ırkçı. ingilizler sunak'ı da kendilerinin çıkardığını bildikleri için düşünecek bir şeyleri yok. monarşiyi de yanlış biliyorsunuz arkadaşlar. aristokrasi = sermaye; son 50-60 yılda sermayenin ana bileşeni toprak olmaktan çıktığı için sadece toprak sahiplerini değil teknoloji, finans vs. mogullarını da ünvan ver(e)meden aralarına aldılar. (sunak da zaten infsosys'in sahibinin damadı.) sermaye ufaktan kendisine yük olan ünvanlarını terkediyor/ terkedecek, siz bunu monarşinin sonu diye kutlayayacaksınız.
  • ingiltere kralı john bugünleri görse sikerim magna cartanızı deyip krallığı devam ettirirdi. kraliçe elizabethin kemikleri sızlıyor.
hesabın var mı? giriş yap