• mr garrison u bir çırpıda david hasselhoffa çeviren ameliyatı yapan yerde asılı tabela.
  • (bkz: rinoplasti)
  • geçenlerde girdiğim hede. şimdi ben bunu rino diye yaptırdım. zaten 2 3 sene içinde yaptıracağım septum yerine olmuş oldu ama temel hedef rino idi saklanacak durum yok. horlamamı da geçirdi çok şükür.

    erkek olarak yaptırmaya girdiğim için şöyle diyim bunu yaptıracağınız kişinin erkek burunlarını nasıl yaptırdığını iyi değerlendirin. sonra eğim falan sıkıntı olur. küçülmeme durumu da önemli.

    baştan uyarayım böyle kararsızsanız yaptırmayın. ben çok takan biri değildim 30 yaşına kadar takmamışım şimdi neden yaptırdım? anestezi doktoruyum, özele geçecek doktor abim gel yapayım gitmeden dedi ben de tamam dedim. sonra başka özele geçen bir abime yaptırdım. onu tavsiye eden kbb doktoru arkadaşım kefil olmuştu iyiki de olmuş. uyandığımda ilk dediğim “nerden girdim ben bu işe?” idi. * kısaca kararsız iseniz çekeceğiniz derde emin olamayabilirsiniz.

    şimdi ben bu ameliyatı en hafif atlatan adamımdır. neden? bir cerrahımın kullandığı aletler iyi idi. böyle işi kolaylaştırıcı tarzda idi. bu ameliyat sonrası ağrıya etki etmiş olabilir. diğer bölüm anestezi idi ki ameliyat sonrası morluklarınız şişlikleriniz buna bağlı. benim çıktığımda morluğum ve ağrım yok denecek kadar azdı. şişlik nerede idi burun ucumda idi sebebi kanatlarına çok emek verildi. şuan 20. gün en çok şişlik hala orda. şişliğin çok olmama diğer sebebi buz tedavisi çok disiplinli uygulandı. ağrı yokluğu anestezistime bağlı temelde.

    neden korkmalıyız bu ameliyata girerken? anesteziden uyanma sırasında oluşabilecek sorunlardan komplikasyonlardan. nedir bunlar? burun tıkalı olacak ağzınızda hortum olacak uyanırken sadece ağzınızdan nefes alacaksınız. spazm dediğimiz sıkıntılar her şeyi bozabilir. negatif pulmoner basınç, pulmoner ödem diye devam eden boktan şeyler. allah korusun çok tehlikeli.

    diğer temel problem nefes. benim cerrah buna da delikli tampon kullandı. süper rahatlattı. nefes burundan yüzde yüz değil yüzde 50 60 azaldı rahatladım. artık çoğu kimse bunu kullanıyor ama sormak da fayda var.

    benim en çok sıkıntı yaşadığım bölüm sırt üstü yatmak idi. sırt üstü yatmak beni bitirdi. yanına yatmışsın 30 sene zor yani.

    şekle alışmak 20 günlük tecrübeme bağlı olarak zor diyebilirim. minimal değilse dokunuş büyük değişikliğe kadar gidiyor. ben de hump gitti falan ama esas değiştiren gözlük kullanmıyorum artık. hem burun hem gözlük derken değişik oldum :) o yüzden arada iseniz yaptırmayın derim.

    post op bakım da zor yani biraz dikkat etmek lazım. arada iseniz yaptırmasanız mı?

    burun uç bölümler epey size ait olmayacak başkasının gibi.

    şekil 3 ayda hızlı bir şekilde yüzde 70 oranında oturacak kalan yüzde 30 var ya 1.5 yıla kadar devam ediyor. yani burun benim dediğinizde geçen süre 1 1.5 yıl.

    şimdi kbb de yapıyor plastik de kimi seçeyim? zor karar ben kbb seçtim.

    fiyat konusunda aralık 5 bin ile 70 bin değişiyor. ben parayı dert etmiyorum diyenlere önerim eren taştan ile barış çakır. param yoktu talha abimi seçtim eren hocanın öğrencisi çok yardımcı oldu. güzel yaptı bence ama daha 20. gün editlerim 3 ay sonra unutmazsam.

    aklıma bişiler geldikçe yazarım şuan bunlar aydınlatır yeterince.

    edit: 1.5 yıl oldu. memnunum iyi ki yaptırmışım. burnumu ucu hala benim değil hassas. ablam da eren hocaya yaptırdı mükemmel sonuç aldı. adam neden dünyada sayılı anlıyorsun. doğal görüntü var ikimizde de. dediğim gibi beni değiştiren gözlük oldu temelde. burnum öyle doğal ki tanıyanlar bile sonradan gördüklerinde burnumdan bahsetmiyorlar. kemik çerçeve gözlüğüm olmasa fark baya farkedilecek bir burundu yoksa. sonuç doğal olunca güzel oldu. eren hocanın öğrencisi talha tanyeli yaptı benim burnu, burnumu esas beğendiğim zaman 6. ay sonrası oldu. ellerine sağlık güzel sonuç aldım. çok memnunum. güzel sonuç için doktorunuzu iyi seçin. revizyon ameliyatları çok çok pahalı.

    edit2: çok sene geçti üzerinden çok güzel hala her şey. burnum da güzel. revizyon gerektirecek bir durum olmadı sağolsun taş gibi yapmış. talha abi de aldı başını gitti zaten piyasada tanınan birisi artık. gönül rahatlığı ile tavsiye ederim.
  • profesyonel ve tecrübeli eller tarafından yapılan bir operasyonsa ömür boyu doğal, güzel bir buruna sahip olursunuz. çökme, düşme gibi sorunlarla da karşılaşmaz rahatça nefes almanın tadını çıkarırsınız.
  • 3 gün önce trnin en iyi plastik cerrahlarından birine olduğum operasyonun tıbbi adı.

    süreç gayet sıkıntılı.benim burnum çok çirkin olduğu için değdi veya değiyor ama ufak tefek şeyler için bu topa girilmez aga.
  • artık kesinleştirdiğim operasyon. günümü aldım. çok okudum, çok etkilendim o kadar ki gece artık ameliyatta olduğumu görmeye başladım. ve bugün artık iyi hissediyorum ne olacaksa olacak. doktoruma güveniyorum, anestezi uzmanına da korkularımı dile getiricem gerekirse ek tahliller yaptırsın vs. ama emin ellerde ve güvenilir bir hastanede yapılacak olması içimi rahatlatıyor artık. bugün daha sakinm. bir de beni odada sakineştirip (neredeyse uyutup) götürmelerini isteyeceğim. umarım sonuç da istediğim gibi olur ve artık midemi bulandıran bu konudan kurtulmuş olurum.
  • 2022 sonunda yaptırmış olduğum plastik cerrahi operasyondur. araştırmaya başlamam ile birlikte karar verip yaptırmam neredeyse yılımı aldı.

    araştırmalarımı yaparken buradan da epey fikir aldığım için, operasyon geçirmiş biri olarak bazı gözlemlerimi buraya yazmayı kendime borç bilirim. biraz uzun gelebilir, özet geçmeye çalışacağım. ilgilisine;

    ön bilgi:
    bu işin instagramda profesyonel pr ı yapılıyor. gördüğünüz before/after fotolarına dalıp bir anda gaza gelmeyin. olay sadece before/after denilebilecek oldu/bitti gibi bir durum değil. başlı başına bir süreç. herkesin sağlığı, bünyesi ve mental durumu kendine göre değişebilir.

    araştırma süreci:
    1. en önemlisi beklentinizi aynaya bakarak belirleyin. kalın derili ve uzun burnunuzdan, fındık beren saat burnu beklemeyin. cilt dokusu ve burun konstrüksiyonu izin verdiği ölçüde değişim yapılabilir. bana kalırsa, siz ne isterseniz isteyin burnunuzun müsaade ettiği ölçüde bir sonuç çıkacaktır. kendinizi hazırlayın.

    2. sadece fiyat odaklı ucuzdan pahalıya filtreleme yapmayın. burnunuzu emanet edeceksiniz. güvendiğiniz bir hekim ve ekibi ile anlaşın.

    3. araştırdığınız hekimlerin eski hastalarına danışın. özellikle min. 1 yıl önce operasyon geçirmiş bir kaç kişiden süreç hakkında bilgi edinin. herkesin bünyesi ve süreci farklı olsa da hekim seçiminde sağlama yapılması daha güvende hissettirecektir.
    kendi adıma eski hastalarından dönüş aldığım, memnuniyet oranı en yüksek hekimi seçtim.

    operasyon günü: en kolayı operasyonun kendisi deseler ben de inanmazdım. yaklaşık 2 saat sürmüş. giriş ayılma çıkış total 4 saati bulmuş.

    operasyon akşamı: burnumdan nefes alarak uyandım. baya baya nefes alınca 'acaba tamponu takmayı mı unuttular?' diye içimden geçirdim. bayağı iyi hissediyordum, sadece minik bir yanma vardı 'ee bu muydu yani?' diye içimden geçirdiğimi hatırlıyorum. iyi hissederseniz taburcu ederiz dediler, ne olur ne olmaz yatışa devam ettim. akşam hasta ziyaretine geldiler, üstüne bayağı da şımartıldım. iyi ki yatmışım. bu olay hastane ve hekim yöntemlerine göre değişebilir, ytd.

    ilk bir hafta:
    1. ilk geceki pıtırcıklığın sebebi serum ile alınan ilaçların olduğu ertesi gün piyasaya çıkıyor. sızı, ağrı ve ödem başlıyor. kalbim burnumda atıyor gibi bir
    zonklama hissi vardı. öldürmüyor ama güldürmüyor da. şöyle öldüm, öyle bittim diyenlere çok aldırış etmeyin. çok nazlı bir hasta değilseniz çekilebilir düzeyde.

    2. sızı ve zonklama sürecinde meğersem suratım şişmeye başlamış, evdekiler bişey dememiş. “niye söylemediniz arkadaş?” dedim, “moralin bozulmasın diye.” dediler. aynaya dönüp baktığımda yüzümü görünce baya şoka girdim. e yani şimdi moralim bozulmadı mı? aşk olsun.
    çok morarmadım ama yüzümün ödemli haliyle barışmam 2 günümü aldı. aynada başka bir insan bakıyor ve face id yüzünüzü tanımıyor :(

    3. yüksek bir pozisyonda dönmeden yatmanız gerekiyor. yan yatmaya alışkın birisinin fırın küreğindeki somun ekmeği gibi yatmak çok da kolay değilmiş.

    4. saat başı 15 dk buz uygulanması gerekiyor, sıkıcı. burna iç yıkama yapmak gerekiyor, bu da sıkıcı.

    5. dördüncü günden sonra hissedilir bir şekilde iyileşme sürecine giriyorsunuz. şişler inmeye başlıyor, sızı hissi neredeyse bitmiş oluyor. yalnızca mimik oynatılmıyor. bence bu noktadan sonra günlük rutine bile dönülür ancak ilk bir hafta ne kadar çok dinlenilirse o kadar iyidir diye düşünüyorum.

    6. banyo yapılması yasak, kuaför masrafım ameliyat masrafımı geçecekti.

    ilk bir ay:
    1. 7 günden sonra işime başladım. yüzümdeki ödem alnımdan gözlerime, gözlerimden yanaklarıma inerek kayboldu. aynadaki sima artık bendim. face id hala tanımıyor, sorun yüzümde değil, alçıdan tanımıyormuş bi kere….

    2. birinci haftada burundaki alçı ve tamponlar alınıyor. tampon alınması kesinlikle acıtmıyor. doktorum tamponu çıkardığında tampon taktığına ikna olmuştum. baya nefes alıyodum zaten ama meğersem aldığım nefes %60 kapasitedeymiş, tampon alınınca %100 kapasiteye çıkması muazzam his.

    3. ikinci haftayı sadece bir sargıyla geçiriyoruz. buza devam. mimik oynatma olayı hala kısıtlı. bir sürü süreç okudum, kimse de mimik oynatamıcan demedi. kimse söylememiş olsa da ben söyleyeyim: beni en çok yoran mimik olayı oldu. içimden geldiği gibi gülemiyorum bile arkadaş!

    4. sargı zamanı yoldan geçen yaşlı dayılar bakıyor, dönüp bir daha bakıyorlar. adama dönüp 'neye baktın, kurabiye var simit var' der gibi de bakılmıyor ki hala mimik oynatamıyoruz arkadaş!
    markette kasa sırası beklerken bile insanlar kendinde yorum yapma hakkı buluyor. favorim marketteki kasiyerin “çok eğilme burnun düşer” yorumuydu. express kasaya geçsem de olurmuş. hepiniz herşeyi çok biliyosunuz. öf.

    5. üçüncü hafta sargılar da çıkıyor. burnunuz ve siz başbaşasınız. ödemli suratta yaşanan şaşkınlık yine yaşanıyor. “kim bu aynadaki yüz?”. face id bile artık yüzümü okuyor, ben kendimi tanıyamıyorum. yeni burnuma alışmam da iki günümü almıştır. bu arada suratımın ortasında isayı çarmıha mı gerdiniz? hala mimik oynatamıyorum.

    6. insanlar sadece burnun çok şiş diyor. “evet teyzecim biliyorum burnum şiş.” şiş olduğunu sürekli söylemenize gerek yok, sizden daha çok farkındayız. buna da öf.

    7. somun ekmeği yatışını unutmadınız di mi? insan zorunda kalınca herşeye alışıyor.

    8. ilk üç hafta nostril retainer takmaya epey özen gösterdim. bunu takınca iş arkadaşım beni düdüklü tencereye benzetmeseydi iyiydi.

    9. altı hafta sonrasında sürecin dikkat, özenli bakım ile epey normale dönülüyor. bence en önemli kısım bu bakım işi. bu arada yüzümün ortasındaki isa'yı geren çarmıh hissi ve mimik işi biraz da rahatladı. daha da rahatlayacağım zamanı sabırla bekliyorum.

    10. ilk hapşırığım aşırı komikti, keşke biri videoya çekseydi. burnum elime düşecek diye aklım gitmişti.

    11. uslu bir hastaydım. ne ilaç verildiyse içtim, ne dendiyse harfiyen uygulamaya çalıştım. hiçbir koşula paniğe kapılarak abartı tepki vermedim. süreçteki her aşamayı sindirerek geçirdim.

    operasyonu yaptıran arkadaşlar; her olayda paniğe kapılıp oraya buraya şöyle acıdı böyle acıdı diye yazmanıza gerek yok. evet mental olarak inişli çıkışlı bir süreç, her modunuz düştüğünüzde buraya saldırmayın. illa yazacaksanız da objektif olun. araştıranları da germeyin.

    özet:
    kendimi operasyon için çok hazır hissettiğimi düşünsem de yine de tecrübe edilmesi farklı bir süreçmiş.
    yaşayarak deneyimlediğim iyi kötü her detayı yazmaya çalıştım çünkü “bana bunu önceden söyleyeseydiniz ya” diye şaşırdığım çok şey oldu. belki benim verdiğim detaylar karar vermenizde yardımcı olur, sizde “bana bunu deseydiniz keşke” demezsiniz. yazdık işte okuyun.

    özet oğlu özet:
    süreci bu entryi okumak gibi düşünülebilirsiniz. zor değil ama okuması bile sabır istiyor. gerçekten ilgilendiğiniz ve araştırdığınız bişey ise bu entryi sonuna kadar okuduğunuz gibi, yaptığınız şeyi sabırla yaşıyorsunuz. herkesin süreci farklıdır ama hepsi bir şekilde geçip gidiyor. bunların hepsini düşünerek kararınızı verin. olsam mı olmasam mı diye düşüneceğime, direkt yaptırsam da olurmuş. yaşandı, geçti. burnuşum kalp ben.
  • bölgenin en iyi plastik cerahında rinoplasti ameliyatı olan kuzenim ameliyattan sonra bilinç kaybı nedeniyle kanamadan şüpheleniyorlar. bt çekilince hastanın sağ beynini tamamen kaplayan bir kanama görülüyor. aradan 12 saat geçmeden beyin ölümü gerçekleşti. avm(arteriyovenozmalformasyon) sonucunda olduğu söylendi. yapmayın yaptırmayın bu ameliyatı gerekmedikçe.
  • insanın kendine yakışan burunu kırdırmasıdır.

    bazı kimselerin ameliyat sonucunda mevut burun öyle bir küçülüyor ki "ulan bu burunun kalanını ne yaptılar? çöpe mi attılar? fazlalık burundan en az 2 kişiye daha burun yapılırmış." gibi sorular ve fikirler aklıma gelmiyor değil.
  • tam bir hafta önce olduğum ameliyattır. ancak bugün tecrübelerimi paylaşma fırsatı buldum.
    öncelikle şunu belirtmek isterim bu süreç herkeste çok ama çok farklı ilerliyor. ben kimine göre çok rahat kimine göre ise berbat geçirmiş olabilirim bu süreci. lütfen kimse kimseye “inan bana çok basit bi ameliyat eskisi gibi değil ol bitsin.” tarzı tavsiyelerde bulunmasın. zor olan ameliyat değil ondan sonraki süreç. gerçekten etrafınızda size çok iyi ve sağlam bakacak insanların olması gerekiyor en azından 1 hafta.

    1.gün: ameliyata girmeden önce gergindim ama ameliyathaneye indiğimde anestezi uzmanı ile konuşurken gayet rahatlamıştım. zaten 40 saniye sonrası tatlı bir uyku :) ameliyatımın daha gitmeden 4 saat olacağı söylendi, sanırım doktorun genel tarzı buydu. bu arada özel bir hastane/doktor eşliğinde ameliyatımı oldum.
    anestezi etkisinden çok çabuk çıktım ve mide bulantısı problemini asla yaşamadım. bence ameliyattaki en büyük sorun 4 saat boyunca o taş gibi masada ve buz gibi ameliyathanede öyle baygın bir şekilde yatmak. çıktığımda popomda inanılmaz bir ağrı hissediyordum ve zangır zangır titreyerek uyandım.
    ilk 3-4 saat hiçbir ağrı sızı vs hissetmedim sadece başım dönüyordu ve ağzım inanılmaz kurumuştu susamıştım. mide bulantımın olmaması için 4 saat boyunca hiçbir şey yiyip içemedim.
    sanırım ben kapalı ameliyat olduğum için yemek yemekte sıkıntı çekmedim en azından mercimek yemeğini birisi eşliğinde yiyebiliyordum. :) her saat başı 15 dakika boyunca gözlere ve alın bölgesine buz baskısı yaptık.
    işin en zorlu kısmı ise geceydi. hem anestezinin etkisi geçtikçe ağrılarınız başlıyor hem de oturur pozisyonda uyumak imkansız. ilk gün uykusuz bir geceye hazır olun.
    2. gün: sizi hemen sabah gelip elinizde bir reçete ile taburcu ediyorlar. bence hiç ilk gece eve gidin diyenlere inanmayın çünkü o burnu ilk defa temizlemek ya da ağrı kesicilerle uğraşmak evde hiç de kolay olmayacak. benim ameliyattan sonra hiçbir morluğum ya da şişliğim yoktu. ikinci günün ortasında çok ufak minik morluklar başladı o da sadece göz kapaklarımda. doktorum 24 saatten sonra artık buz baskını önermediğini söyledi. burnumun içindeki dikişlerim sızlıyordu genelde ama onları da ağrı kesici ile halledebiliyordum. evde uyumak yine de hastaneye göre çok çok daha rahat oldu kendime göre bi çift yastık pozisyonu bulmuştum.
    3. gün: normalde bugün için size “en çok morarıp şişeceğiniz gün” diyecekler, haklılar. göz kapaklarım tüm gece ağlamışım gibi şişti ve üstü morarmaya devam etti. yine de yüzümün geri kalanında hiçbir morluk ve şişlik yoktu. ağrılarım ve dikişlerimin sızısı devam ediyordu. bunu söylediğim için üzgünüm ama ilk defa dişlerimi fırçaladım. çünkü ameliyattan sonra dişlerim bile ağrıyordu. ayrıca dudağımı açtığımda burnumda dikişlerim çok sızlıyordu.
    4. gün: en rahat uyuduğum gece ve en güzel uyandığım gündü. burnumda tamponların oluşuna ve onlar ile nefes almaya alışmıştım. sanırım benim burun içinde pek kanamam olmadığı için hiçbir zaman kan sızıntım ve aşırı tıkanmam olmadı. zaten ilk günden itibaren serum suyu ile burnumun içini temizliyordum. morluklarım yavaş yavaş geçmeye başlıyor ama şişlik için aynısını diyemeyeceğim.
    5. gün: 4. gün ile tamamen aynı geçti sadece morluklarım baya azaldı :)
    6. gün: arkadaşım ziyaretime geldi, onunla saatlerce sohbet edebilecek gücüm vardı. en sert meyveleri bile yiyebildim, genel olarak heyecanlıyım çünkü yarın tamponlarım çıkıyor. tamponlarım çıkınca burayı tekrar editleyeceğim.

    edit: 7. günümde tamponlarım çıktıktan sonra benim için tüm süreç bitmiş gibiydi. tamponlar çıkarılırken asla bir ağrı acı kanama vs olmadı. çıktığı andan itibaren koku ve tat duyum yeniden geldi. işte o gün gerçekten de “iyi ki ameliyat olmuşum.” dedim çünkü aldığım nefesin tarifi yok. oksijenden ciğeriniz yanıyor desem abartmış olmam :) ilk iş dışarıda güzel bir yemek yemek olmuştu. atel çıktı bantlar yenilendi ama bu sefer daha az dikkat çekici bir bantlama yapıldığı için sosyal hayatıma tekrar devam etmeye başladım.

    14.gün: bantlar da çıktı, doktor her şeyin gayet yolunda olduğunu söyledi, genel olarak neyin yasak olup olmadığından konuştuk ve düzenli kontroller ile sürece devam ediyordum.

    bugün itibari ile neredeyse ameliyat olalı 65 gün falan oldu. bu süreçte tabiki doktorun dediklerine uydum ama birkaç kere de kendi elim ile burnuma darbe yemedim desem yalan olur. bu aydan itibaren havuza ve denize girebiliyorum ki tatile gittim. sadece balıklama atlamak yasak tahmin edersiniz ki. ben süreci çok hızlı geçirdim gerçekten ama herkeste aynı süreci yaşayacak diye bir şey yok. burnumdaki ödem miktarı yok denilecek kadar az. sürekli burnumun şekli değişiyormuş gibi hissediyorum sadece. git gide küçüldüğünden çok eminim ama.

    son olarak diyeceğim şudur ki; evet başta o ağrılar, acılar vs bir pişmanlık hissi yaratıyor ama sonradan aynaya ya da bi fotoğrafa baktığın zaman eskisi gibi burnunda bir kusur bulamadığında “iyi ki” diyorsunuz. özellikle nefes kısmını söylemiyorum bile tahmin ediyorsunuzdur. ha bir de sonradan tıkanma yaşayan çok kişi olmuş ama benim burnumda herhangi bir tıkanma da olmadı.

    ben antalyada yaşıyorum ve doktorum da antalyada, özelden çok soran olmuş yine merak eden olursa doktorumun adını sizinle paylaşabilirim.
hesabın var mı? giriş yap