• "brezilya'da yılın ortasaha oyuncusu seçildim" diyerek ayak üstü zikmeye kalkmıştı milleti. ayrıca dedesi de ateşi bulmuştu sanırım.

    ya da çok saftı, brezilya'da bunu kandırdılar, "abi sen süpersin, yılın adamısın, çık bak kapıdan, git biraz daha, türkiye'ye var; orda kızlar sana verecek, tapılacaksın, tribünler ismini haykıracak, heykelin dikilecek, hadi güzel abim" dediler, inandı, "he mi?! valla de??" dedi geldi. tipine bakınca, ben ikincisi olduğunu düşünüyorum.

    ah be amcacım bu ne ya;

    "1,5 yıllık sözleşme imzalayan 34 yaşındaki orta saha oyuncusu, 'bugüne kadar çağrılmadım ama hedefim brezilya milli takımı. yaşım hakkında yapılan spekülasyonlara sahada yanıt vereceğim' dedi..

    parreira, marinho ve taffarel ile birlikte diğer brezilyalı oyuncular türkiye hakkında güzel şeyler söylediler. burada olmaktan mutluyum" dedi. brezilyalı orta alan oyuncusu, yaşıyla ilgili eleştirilere en iyi yanıtı sahada göstereceği performansla vereceğini ifade ederek, şöyle konuştu: "ben buraya tesadüfen gelmedim. geçen yıl brezilya'nın en iyi orta alan oyuncusu seçildim. henüz milli takımda oynamadım ama hedefim bu ve umarım bundan sonra oynarım. buraya elimden gelenin en iyisini yapmaya ve şampiyonluklar yaşamaya geldim."
    http://www.radikal.com.tr/…o=28008&tarih=01/02/2002

    amcacım şimdi açıyorum championship manager 1933'ü ve seni hemen brezilya milli takım kadrosuna alıyorum. tam da hayatının baharında. seni kırabilir miyim hiç...
  • "fener simao'yu almış" haberi geldiğinde lisedeydik. fenerli sıra arkadaşım "ooo simağoooo geldi, barçalı simağoo" diye üzerime üzerime çemkirmeye başladı, cevap veremedik haliyle.. başka simao tanımıyorduk zira, oydu demek.. vay anasınıydı.. sonra akşam evlere dağıldık, spor haberlerini izledik.. baston yutmuş bi amca çıktı karşımıza, ben önce simao sabrosa'nın menaceri falan sandım bunu, arkadan çıkacaktı barçalı simağo. sonra anladık ki fener yine transferde "vladimir besçasnik" tadını yakalamış.. sıra arkadaşım ise ertesi gün okula gelmedi..
  • fenerbahçe'yle çıktığı ilk maçta -kocaeli maçıydı galiba- nedense bana iyi bir izlenim bırakmıştı. hatta maçı izlediğim kıraathanede "yahu adam toptan anlıyor" falan demiştim. işte bunları söylememin tek sebebi kontaatağa kalkan kocaelini izlediğim anda ekranın görünmeyen bir bölgesinden gelip top taşıyan adamı yakalayıp atağı kesmesiydi simao'nun.

    tüm enerjisini ilk maçta bir kontraatağı kesmeye harcamış olsa gerek sezonun geri kalanında pek görünmemişti. ben de bir daha ilk maça bakarak oyuncu yorumlamamayı öğrenmiştim.
  • sneijder transferinin gerçekleştiği şu günlerde tekrardan aklıma düşmüş emekli topçu. yani emekli olmuştur artık herhalde, fenerbahçe aldığında hayatının sonbaharındaydı zaten adam. oynadığı döneme dair hatıralarım çok net değil, zaten futbol hafızam pek zayıftır, fakat yanılmıyorsam devre arasında kurtarıcı olarak alınmış ve doğru düzgün tek maç oynayıp ligin geri kalanını maçları stadyumdaki en iyi yerden seyretmekle geçirmişti. sonra da kayboldu gitti zaten.

    aklımda bu kadar yer edinmesinin bir nedeni de mahallede yaptığımız maçlarda herkes hagi, okocha vs.olurken, en kötü oynayan garibana daima simao diye hitap edilmesiydi. ve bizim mahallenin simao'su bendim. şu yaşa geldim halen daha ileri vurduğum top fizik yasalarına meydan okurcasına geri gidiyorsa, çalım atmaya çalışırken kendi ayağıma takılıp düşüyorsam, defans yapayım derken karşı takımın asist kralı oluyorsam bunda senelerce mahallenin simao'su olmanın yarattığı travmatik etkinin rolü büyük. kendimi geliştirecek motivasyonu da bir türlü sağlayamadım simao'lu yıllardan sonra, neticede her türlü arkadaş ortamında halı sahaya çağrılacak son adam olarak sürdürmekteyim futbol kariyerimi.

    yaktın beni simao.
  • belki iyi futbolcu değildi ama şeker gibi bir insandı. ne fenerbahçe'deyken ne de ankaragücü'ndeyken tek bir takım arkadaşının bile kalbini kırmadı. keşke hepimiz onun kadar "insan" olabilsek..
  • fenerbahce'nin zamaninda "flas transfer" olarak televole medyasina yutturdugu brezilyali evliya. uche ile birlikte takimin ihtiyar heyetini olusturuyordu 2002'de.
  • fenerbahçe'nin, yabancı oyuncularının yaşlı olduğu yönünde eleştirildiği bir dönemde yapılmış transferdi. aziz yıldırımın'ın, şükredin ulan ibneler, beterin beteri var manasına geldiğini düşündüğüm bir hamlesiydi. hangi gazla, kimin kazığıyla yapılmıştı bilemiyorum ama kahvelerde, fener maçlarında "oo dede bastonu atmış" esprilerinin gırla dönmesine sebep olmuştu.
  • bilimum spor gazetelerinin transfer haberlerine itimat edildiği yıllarda fenerbahçe'ye transfer edilmiş 68 doğumlu futbolcu eskisi. fener'e yıllanmış şarap kıvamında gelen bu adem ilk maçında otoritelerden geçer not aldığı gibi kumaşı kaliteli sınıfına dahil oldu. işte sırf bu yüzden bu topraklarda futbol otoritelerinin sözüne hala kimse inanmıyor.
  • fenerbahçe'den ankaragücü'ne geçtikten sonra sami yen*'deki bir galatasaray-ankaragücü maçı sırasında topla beraber koşmaya başlamasının akabinde tribünlerdeki espritüel amcalardan birinin "oo, simao bastonu atmış" diyerek bizi kırıp geçirdiği dünya* yıldızı...
  • bu adam hakikaten yaşlıydı. yani öyle böyle değil. fenerbahçe'ye geldiğinde henüz 35 yaşında ve orta sahada dinamo gibi çalışıyor diyorlardı kendisi için. ama nüfus kütüğüne 12 yaş küçük yazdırılmış gibi bir hali vardı.
hesabın var mı? giriş yap