• işığı yansıtan herhangi bir yüzey ya da malzeme. fotoğraf çekiminde ışığın etkisini yumuşatmak ya da gölgeli alanları aydınlatmak için kullanılır.
  • reflector'ın yandan yemi$i.

    yansıtaç diyerek komik olmaya gerek yok da, yansıtıcı demek ayıp sanki.
  • yansıtıcı. genelde ışık parlaklığını yansıtma anlamında kullanılır.
  • yansıtıcı teleskoplara verilen ad.
  • araba arızalandığında çoğunlukla arabada bulunmayan, alternatifi olarak kova, bidon, karpuz* gibi malzemeler kullanılan, arkadan gelen araçları uyarı amaçlı üçgen şeklinde, ışık vurunca parlayan alet.*
  • herhangi bir ışık kaynağından gelen ışığı başka bir yöne yansıtmak ya da ışık şiddetini yumuşatmak amacıyla kullanılan fotoğrafçılık ekipmanı.
  • "(ışığı) geri yansıtıcı - geri büken" anlamında kullandığımız reflektör; geri döndürmek, geri gelmek, yinelemek anlamındaki ön ek olan "re" ve latincedeki bükmek anlamına gelen "flex" kökünden türetilen "flectere" kelimelerinin terkibinden oluşuyor. kelimeyi önce fransızlar latinceden alıyor, biz de fransızlardan alıyoruz.

    hatta dilimizdeki bir diğer latince kökenli refleks kelimesi ve reflektör kelimeleri aynı ana-babanın (kökün) evlatları gibi kardeşler. çünkü refleks kelimesi de reflektör kelimesi gibi "geri bükmek" anlamına geliyor. netice itibari ile refleks, kemiklerin eklem yerlerinden bükülmesi (flex) olayıdır.

    benzer bir şekilde lavabo altlarındaki fleks hortumlar da bu kökle isimlendirilmiş, zaten bu iş de aynı mantığa dayanıyor ve fleks hortumlar da bükülgen yapılardır.
  • tanım:yansıtıcı.

    insan beyninde 12844 tane reflektör bulunur. bunlar bizi alem dışı varlıklara karsi korur.
  • fotoğrafçılıkta ışığı yansıtan tabaka şeklindeki yüzeyler dışında,
    paraflaşlara takılan ve ışığı biçimlendiren huni/tas gibi aparatlara da
    bu ad veriliyor. portre çekimi için geniş ve ortasında ışığı tasa yönlendiren
    küçük bir yansıtıcı olanına portre reflektörü de deniyor hatta.
  • (bkz: jalon)
hesabın var mı? giriş yap