• yazıldığı gibi okunursa, bulmacaların sevilen sorularından "türlü nedenlerle başarısız olmuş kimse" demektir. fransızcadan gelir. loser'ın fransızcası yani.
  • sözcük anlamıyla, 'ıskalamış' demektir. genellikle sanat alanında amaçladığı şeyi gerçekleştiremeyen kişilere denir.
  • fransızcada ıskalamak manasına gelen ''rater'' fiilinden gelir.

    rate bir şair, rate bir öğretmen, rate bir müzisyen.. yapmayı arzuladığı bir işte, çoğu zaman yeteneksizlik, bazen de imkansızlık, şanssızlık veya gerekli şartların bulunmayışı nedeniyle başarılı olamamış, yani ''ıskalamış'' insanlar için kullanılır..
  • (bkz: loser)
  • huysuz yaşlı kimse
  • ilk defa sadri alışık'ın ah güzel istanbul filminde işittim bu tabiri. meyhaneye gelen hıyar galatasaraylının sadri alışık'ı züppe arkadaşlarına tanıtırkenki tabiriydi. "çok otantik ve tam bir raté"*
  • benjamin biolay'ın şarkısıdır aslında. raté diye yazılır ama sözlük buna izin vermez. dipleri görmüş bir adamın akustik gitarla yakarışı da diyebiliriz.

    https://www.youtube.com/watch?v=1zkov0sqtxm

    sözleri de yazalım tam olsun ama fransızca ki hep.

    raté de peu, d'un détail, d'un cheveu, d'un mot,
    d'une syllabe ou deux
    raté de rien, d'un sourire, d'un soupir de trop,
    d'un coup de tête hideux
    raté de peu, ni la faute à pas de chance, ni à dieu,
    vide et peu scrupuleux
    raté de rien, du minable sublime et radieux
    un pas d'avance, un pas d'avance aux cieux.
    qu'elle est courte hélas cette vie dégueulasse
    quelle impasse
    là où je vais, viens, jamais personne ne me rejoins ,
    personne, ni rien.
    raté de peu, d'un serment, d'un sermon de trop

    et finir par sonner creux
    raté de rien, d'un litige, d'un vertige, d'un saut
    dans le vide envieux
    raté de peu, ni la faute à pas de chance, ni à dieu,
    vide et peu scrupuleux
    raté de rien, du minable sublime, radieux
    un pas d'avance, un pas d'avance aux cieux.
    qu'elle est courte hélas cette vie dégueulasse
    quelle impasse
    presque magicien d'oz, raté de pas grand chose
    qu'elle est courte et rance, cette vie d'errance
    quand j'y pense
    là où je vais, viens, jamais personne ne me rejoins , personne, ni rien,
    ni rien

    google translate çevirisi:

    just missed, a detail of a hair, of a word,
    a syllable or two
    missed anything, a smile, a sigh too,
    suddenly hideous head
    just missed, nor the fault of bad luck, nor god,
    empty and unscrupulous
    missed nothing pathetic sublime and radiant
    one step ahead, one step ahead in heaven.
    she unfortunately this life is short disgusting
    how impasse
    where ı go, come, no one ever join me,
    anyone or anything.
    just missed, an oath, a sermon too

    and eventually ring hollow
    missed anything, a dispute, a vertigo, a jump
    the envious empty
    just missed, nor the fault of bad luck, nor god,
    empty and unscrupulous
    missed nothing pathetic sublime, radiant
    one step ahead, one step ahead in heaven.
    she unfortunately this life is short disgusting
    how impasse
    almost wizard of oz, missed not much
    she is short and sour, this life of wandering
    when ı think
    where ı go, come, no one ever join me, no, nothing,
    or anything
  • tutunamayan anlamına yakın bir tarafı var. kendi başını yiyen*, kendini delik deşik eden, kendine haksızlık eden* anlamları saklı ve baki.

    franz kafka'nın kendi rateliğine ilişkin yargısı ölürayak max brod'tan birkaçı dışında bütün yapıtlarının, yazılarının yakılmasını istemesinden belli oluyor. bu onun bir karınca gibi çalışırken, görece sağlıklı olduğu zamanlarında da yakasını bırakmayan duygusu ve şüphesiydi. kitaplarını kendi eliyle yakan nikolay vasilyeviç gogol karşılaştırması akla gelecek. gogol'un eylemi dinsel ve varoluşsal başka kafa karışıklıklarıyla ve bir din adamının etkisi altında; kendi değersizliğinden çok yaptığının yanlışlığına ilişkin bir özleşetiriden kaynaklanıyor olsa gerek.
    ***
    "buna karşılık education sentimentale** yıllar boyunca yanı başımda durmuş bit kitap, tıpkı sayısı ikiyi üçü geçmeyen insanlar gibi; onu ne zaman herhangi bir yerinden açsam, her defasında irkiltip büsbütün içine çekmiştir beni, kendimi bu yazarın* zihinsel çocuğu olarak hissettim hep, zavallı ve beceriksiz bir çocuk olsa da*." franz kafka - briefe an felice
  • fransizcada başarısız anlamina gelen sozcuk.
  • ing. oran.
hesabın var mı? giriş yap