• 2006 yapımı bir rakeysh omprakash mehra filmi. kesinlikle izlenmesi gereken bir bollywood yapımıdır. neden mi?

    --- spoiler ---

    - bu lanet olası mig soruşturması itibarımızı zedelememeli.
    + içiniz rahat olsun efendim. kamuoyu hafızası zayıftır. durumu kontrol altında tutarız.
    - ölü pilotların ömrü haberlerde çok uzun oluyor.
    + iyi de askeriyeye hayatlarını feda etmek için gelmiyorlar mı zaten?

    --- spoiler ---

    ayrıca (bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değil)
  • rakeysh omprakash mehra 'nın yönetmenliğini yaptığı 2006 yapımı bollywood filmi. başrolde bollywood'un en bilinen aktörlerinden aamir khan yer alıyor. rang de basanti hintçe de sarıya boya anlamını taşıyor , bunun nedeni ise sarı rengin hint kültüründe fedakarlığı temsil etmesi. filmin içinde çekilen film sahnelerini de yapılan fedakarlığa ithafen sarı renkte çekmişler.

    --- spoiler ---

    filmi uzun olmasına rağmen çok beğendim . özelikle türkiye ile hindistan'ın hem dil bakımından hem de kültürel , ekonomik problemler bakımdan ne çok ortak yönü olduğunu fark etmemi sağladı. üniversite gençliğinin umutsuz hali ve yurt dışına kaçma hevesleri , gençlerin apolitik tavrı, siyasetle çıkar gütmeksizin ilgilenenlerin siyasilerin amacına ulaşmasında kullandıkları piyonlar oluşu, din ve kültür farkı taşıyanların birbirini düşman gibi görmesi , zenginlerin çok zengin fakirlerin dipte olması, herhangi bir şiddet içermeyen eyleme polislerin orantısız güç kullanması gibi durumlar herhalde kimseye yabancı değil. bize yabancı olan sıkıntılarımızı , hayatlarımızı , anlatan böyle özgün bir film sahip olamamamız.
    --- spoiler ---
  • "bazıları ölüme sessiz gider, bazıları bağırarak gider fakat bunlar daha öncekilere benzemiyorlar" temalı bir arka sesin ardından ölüme gülerek giden gençlerin anlatıldığı tüyleri diken diken eden izlenesi aamir khan filmidir.
  • ingilizce ismi "paint it yellow" olarak gecen, bollywood yapimi bir film. dili ingilizce ve hintce olan filmi izlerken, hintce'nin ingilizce ile veya turkce ile ortakla$a kullandigi sozcukler oldugu farkediliyor. (turkce ile ortak olanlara ornek: $ehit, inkilap)

    2 saat 50 dakika suren film, yeni delhi'de okuyan bir grup universiteli gencin, 1920'lerde hayatlarini feda etmi$ hintli be$ devrimcinin son gunlerini konu eden bir film cekmek icin hindistan'a gelen bir ingiliz yonetmen sayesinde, hayatlarinin nasil yon degi$tirdigini anlatiyor.

    --- spoiler ---

    yonetmenin, film icindeki bu filmi cekme fikri, 1920'li yillarda hindistan polis te$kilati'nda gorev yapmi$ olan ve devrimcilerin son gunlerini yakindan takip etmi$ olan dedesinin gunlugunu okumasiyla ortaya cikar. ingiltere'de hikayesine destek bulamayan yonetmen, yeni delhi'ye gider ve oradaki universitede okuyan bir arkada$ina projesini anlatir. boylece ikili, filmdeki ba$rollere, ogrenciler arasindan oyuncu aramaya ba$lar.

    rang de basanti'nin ilk yarisi, filmin icindeki filme oyuncu bulma cabalariyla geciyor. bu bolumde film, bollywood damgali muzikler ve goruntuler e$liginde, gununu gun etmeye bakan ve ulkede bir gelecek gormeyen hintli universite gencliginin panoramasi $eklinde ilerliyor. ancak bu bolumde bile, rang de basanti, gerek -bize cok a$ina gelen- genclerin arasinda donen memleket uzerine karamsar geyikler fasli ile, gerekse oyuncularin rahat ve samimi performansi ile rahatlikla izleniyor. hatta arada vurucu replikler ciktigi da oluyor. mesela; babasinin verecegi nasihatten kacmaya cali$an genc "stop lecturing dad" diye ciki$acak oluyor, baba: "sms generation; any conversation beyond four lines becomes a lecture for you" diye yapi$tiriyor cevabi.

    rang de basanti'nin ikinci yarisinda ise, tempo yukseliyor. gencler, film icindeki filmde kendilerine verilen rollerin havasina girmeye ba$liyor ve cekimler ilerledikce, ilk yarida vur patlasin cal oynasin'ci bir tipte resmedilen gencler, gittikce politize oluyorlar.

    --- spoiler ---
  • aamir khan'ı yüzüklerin efendisi'ndeki frodo karakterine benzettiğim filmdir.
  • izlediğimde türkiye ile hindistan'ın ne kadar benzer olduğuna şaşırdığım film. çok anlamlı ve etkileyici bir senaryoya sahip. özellikle ingilizlerin hintlilerin üzerlerine kurşun yağdırdığı sahneyle günümüzdeki haksızlığa karşı yapılan bir protestoda devlet tarafından gördükleri muameleyi bağdaştırdıkları sahneler çok etkileyiciydi. tabi sonu da bir o kadar hüzünlüydü. 4 sayfa entry bu filme çok az bence türkiyede 3 idiots kadar ünlü olmalıydı.
  • “hayatını sürdürmenin yalnızca iki yolu var. gidişata olduğu gibi göz yummak ya da onu değiştirme sorumluluğunu üstlenmek.”

    aslında bu replik, aynı zamanda filmin özeti niteliğindedir.

    gençlerin kendi kültürüne ve tarihine ne denli yabancılaştığı, ne kadar sığ, umursamaz ve özenti yaşadığını anlatan sosyo-politik altyapılı bu film, ülkemizin aslında hindistan'dan pek de farkı kalmadığını da gözler önüne seriyor.

    şu diyaloğa bir göz atalım:

    --- spoiler ---

    + : ama ülkemle de gurur duyuyorum, hayatımı da uğruna verebilirim.
    - : gurur mu? nesi göğsünü kabartıyor? nüfus patlaması mı? işsizlik mi? yoksa yolsuzluk mu? hangisi gerçekten göğsünü kabartıyor?
    + : yapmayın, çocuklar. hiçbir ülke mükemmel değildir. bizim iyi hale getirmemiz gerekir.
    - : bak ne diyeceğim. ajay, sen bu ülkeyi mükemmelleştir.
    diplomamı aldığım an bu çöplükten amerika'ya tüyüyorum. burada bana göre bir şey yok. (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek)

    *****
    " karan, elini taşın altına sokmayıp karşıdan eleştiri yapmak kolay. başkalarını suçlamak daha da kolay. neden meydana çıkıp sorunları düzeltmeye çabalamıyorsunuz? bir görüş benimseyin. siyasete, polis gücüne, hükümete katılarak beladan kurtarın. ama yapmazsınız! nedenini söyleyeyim. çünkü kolları sıvayıp çok sıkı çalışmak gerekir.
    yan gelip yatmak daha rahat tabii. cesaretiniz varsa ülkeyi değiştirin."
    (bkz: apolitik gençlik)
    (bkz: oy vermek yerine sinemaya gitmek)

    "paslanmış kulakları açmak için yüksek sesli haykırış gerekir."
    --- spoiler ---

    renklerin hint kültüründe çok büyük öneme sahip olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda filmin ingilizce adının neden paint it yellow* olduğu daha anlamlı hale gelebilir. bu filmin bir kısmı atalarına saygılarını sunmak için sarı renkte çekilmiştir ve sarı renk hint kültüründe "kutsallık" "fedakarlık" gibi anlamlara gelmektedir.

    zamanımızın hastalıklarıdan biri olan "sabırsızlık" bu uzun filmi izlemenize mani olabilir. hatta fazla ileri gidip mahsun kırmızıgül y yapımlarına benzetip filme haksızlık yapabilirsiniz. lakin bunlar, anlatılanların gerçekliğini değiştirmiyor.

    bu film, "sanat toplum içindir." düşüncesinin en güzel örneklerinden biridir.
  • benziyoruz...

    --- spoiler ---

    "kanın hala coşmuyorsa şayet, damarlarında akan sıvı sudan ibaret... memleketine hizmet etmiyorsa şayet, gençlik ateşi neye nimet?"
    "o zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz, çok daha keskinken bizim cesaretimiz. suskunluğumuzu teslimiyetle karıştırma, altında yalaz, kor yatıyor zira... sakın ola!"

    --- spoiler ---
  • apolitik zibidi gençliğin, bir kıvılcım ile devrimci militanlara dönüşebileceğini gösteren filmdir.

    filmin bir noktasından sonra, bana her daim cesaret veren bir türkü özetlenmeye başlıyor.
    (bkz: #32274943)
  • --- spoiler ---

    kol kola yürüyoruz bugün ölümle,
    tebessüm ediyoruz solgun silüetine.
    o zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz,
    çok daha keskinken bizim cesaretimiz.
    suskunluğumuzu teslimiyetle karıştırma,
    altında yalaz, kor yatıyor zira... sakın ola!
    ey şehitler, mangal yürekli yiğitler,
    düşman bir gün düzecek size methiyeler.
    göstereceğiz kendimizi karar anı gelip çatınca,
    mertliğin lafta kalmayıp ortaya konulacağını da...

    kanın hala coşmuyorsa şayet, damarlarında akan sıvı sudan ibaret...
    memleketine hizmet etmiyorsa şayet, gençlik ateşi neye nimet?
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap