• galaksiler arası otobüs seferlerinin kalkış müziği.
  • saf trip-hop.
  • özellikle "show without showing, what you know without knowing" kısmı ve tüm vokkaller yüzünden çok değerli hale gelmiştir.
  • massive attack'tan kendi ışığında arayışa çıkmış psişik bir ateşböceği hikâyesi. insanı, sonundaki "as i was set to fall in" sayıklamasıyla abyss'e döne döne düşüşe geçiren, düşerken de moleküllerine ayıran nefaset. videosu şurada: http://www.dailymotion.com/…ttack-psyche-2010_music

    sözleri de şurada:

    "i'm looking for you in the woods tonight,

    i'm looking

    looking for you in my flashlight, i'm searching

    from in the high or down the ocean

    and i face myself in reason

    gain the wolf

    gain the wolf

    conjure me as a child

    slipping down a webside

    stretch up i cannot reach him

    jumping up they drag him from the water

    i watch them march him into life

    i watch them take him from the pale

    into the sky for your eagle eye

    the sun seeds a sickle and a scythe

    ridicule they won't allow

    quench abuse and let love flower

    rip the cage out of your chest

    let the chaos rule the rest

    show without showing

    what you know without knowing

    twigs snap eye / i catch no canoe only you and me

    alone on the ol' teal sea

    dissolving who we are

    call out for yesterdays destiny come

    we're on a foreign shore

    it was your mark of falling

    i was the car still running

    and when you call i'll be your shield for life

    and if you feel it you will fly

    the sun should have been with me

    when i was set to fall in

    as i was set to fall in

    as i was set to fall in
    ..."
    "
  • dinle-öl! yarmış massive attack parçası. konserde bunu çalarlarsa herkesin sorunsuzca öleceğinden eminim.
  • ritme cuk diye oturan kelimeler ve zorunluluktan akıp giden pek görünmez bi melodinin ardında mario gibi zıplayarak bonus toplamanın sesleri. içten gerilimli bi şarkı ve dünyadan uzaklaşma hissi de veriyor dünyadan uzaklaşıp bakınca.

    tüm o tekdüzeliğin ortasında çaktırmadan "the sun seeds a sickle and a scythe" diye tıslayarak aliterasyonun dibine vurur ve o dizede şizofreninin sınırlarına çarpar psyche*.
    sokakta yürürken benim de karşıdan gelenlere çarpasım gelir adımlarım agresifleşir.
    başka bir gezegenin çok ağır arabeski olabilir.
    ve tam 2.06'da bi mesaj geliyor ürperiyorum acaba kimden.
  • psyche 1: mars ve jüpiter arasında halka şeklindeki bir uzay bölgesi olan asteroit kuşağında güneş'in yörüngesinde dönen en büyük cisimlerden bir tanesi. yaklaşık 200 kilometre uzunluğundaki bu asteroide gömülü şekilde altın, platin, bakır, redyum, nikel gibi eşsiz kaynaklar yer alıyor. yüzeyinin %30 u metalden oluşan asteroidin üzerindeki kayalarda 10 kentilyon usd. değerinde metal tanecikleri bulunuyor.

    2: ayrıca, yunan mitolojisinde güzel ölümlü bir kızdır, aşk ve seks tanrısı eros ile bir ilişki yaşamaktadır. sevgilisi eros, aşk ve güzellik tanrıçası olan afrodit ile savaş ve yıkım tanrısı olan ares'in oğludur.

    edit: ek
  • eski yunan felsefesindeki anlamı "ruh" ya da "can" olarak çevrilebilir, kelebek anlamına da gelir. örneğin pisagor'un öğretisinde psyche kavramı "yaşamsal güç" demektir,

    hareket eden her şeyin psyche'si vardır ve psyche bedenin aksine ölümsüzdür.
    aynı zamanda mitolojide bir kralın üç kızının en güzeli, eros'un aşık olduğu ölümlü.
  • bir sarkiya remix yapmak icin sadece dj'lik bilgisine degil, ayni zamanda acayip bir sahne ismine sahip olmak gerek galiba. the hype machine'den takip etmeye calisiyorum, bir remixe de normal bir isim verilmis olsun, boyle bir sey vaki degil. massive attack son cikardigi ep'ye psyche'nin remix versiyonunu koymus; "psyche (serdac ortac remix)" olacak hali yok tabi "van rivers & the subliminal kid remix" demisler. van rivers kim, the subliminal kid kimdir necidir bilmiyorum. ama cok guzel sarki yapmislar, acayip adlarini bile unutturuyor.
  • albümü, yani "heligoland"i ilk dinlediğimde, her nedense, pek dikkatimi çekmediydi "psyche". üzerinden bir yıl kadar geçtikten sonra, üniversitenin ilk senesinde aldığım mitoloji dersinin finaline çalıştığım sırada, psykhe ile eros'un aşkını anlatan hikayeyi okurken, «hmm» dedim, «massive attack'in de "psyche" diye bi' şarkısı vardı galiba; bir bakayım, nasıldı» diye kendi kendime konuşarak (evet, kendi kendime konuşmak gibi harikulade alışkanlıklarım var), açtım winamp*, tıkladım "m" harfine, girdim "massive attack" klasörüne ve çift tıkladım "heligoland"deki beş numaralı parça olan "psyche"nin üzerine...

    ve o gün bir kez daha anladım ki; sanat eserleri hakkında olumsuz yorum yaparken ihtiyatlı davranmakta daima fayda bulunuyor. çünkü eğer bir sanat eseri beğenilmiyorsa, kişi o sanat eserini anlayacak seviyede olmadığından kaynaklanıyor bu çoğunlukla.

    bak mesela; bir yanda bağlamsız "psyche"yi beğenmeyen cahil ben, diğer yanda bağlamı kavradığı gibi solistin sesiyle kalbinden oklanan ve günün ilk ışıkları altında duble aydınlanma yaşayan ben...

    ayrıca o gün girdiğim sınavdan da 34 almıştım, "psyche"yi bir beş milyon kez dinleyeceğim diye...
hesabın var mı? giriş yap