pseudoscepticism

• sahte skeptisizm. truzzi'ye göre karakteristikleri:
  
  sadece şüphenin varlığında kesin bir red,
  eleştiride çifte standart (tam olarak kanıtlanmamış iddia karşısına tam olarak kanıtlanmamış başka iddia koyma)
  araştırma yerine gözden düşürme ( yazdığınızın altına açık saçık bir poz koyarsanız o görüşü savunan tüm nitelikli insanları ve bilim adamlarını bir çırpıda itibarsızlaştırabilirsiniz, ortalama insanın gözünde tabii)
  yetersiz kanıt sunma (ortalama insanın bilimsel araştırma konusundaki cehaletinden faydalanarak tribünlere oynama)
  doğruluğu kanıtlanmamış karşıt iddialar öne sürme
  ampirik veri yerine inandırıcılık üzerine temellenmiş karşıt iddialar
  bir iddiayı tamamen reddetmek için mevcut ikna edici olmayan kanıtların yeterli olduğunu iddia etmek
  
  david leiter, ise sahte skeptisizm ve patolojik skeptisizm terimlerini organize skeptisizm çatısı altında toplamış.
  bu gruptaki skeptiklerin hayatlarının erken bir döneminde inanç temelli bir felsefeyle şanssız bir deneyim yaşadığını ve buna tepki olarak organize skeptik bir grup arayışına girdiklerini belirtmiş. "bilimsel düşünce yerine herşeye ama herşeye tek cevabın bilim olduğunu öne süren scientisme" (bkz: bilimcilik) saplandıklarını ve çoğunun en çok skeptik oldukları konularda bile derinlemesine okumakta isteksiz olduğunu, bu kişilerin bilimsellliğe meyilli, ama psikolojik olarak hasarlı olduklarını anlatmış.
  
  http://en.wikipedia.org/wiki/pseudoskepticism
  
  bu dogmatik sahte skeptisizm gerçek hayatta böyle romantik açıklamalar yanında, dezenformasyon amaçlı ve güç odaklarına hizmet eden çıkar temelli örgütlenmeler olarak da ortaya cikabilir.
• varlığı bilimsel metod ile sınanmış ve doğrulanmış gerçekler yerine kerameti kendinden menkul insanların dediğine inanma; her şeyi büyük bir komplodan ibaret görme; eğer bilim kendi inandığı düşüncelere yanlış/hatalı diyorsa "siz bilimcisiniz zaten, körü körüne inanıyorsunuz bilime; bilime din gibi tapıyorsunuz" diyerek cevap verme ve sürekli ad hominem'e sığınma gibi belirtileri vardır.
  
  aşıların otizme yol açmadığı, c vitamininin gribi iyileştirmediği vb gibi şeyler defalarca kanıtlanmasına rağmen sırf aşıları büyük ilaç firmaları üretiyor diye "tıp endüstrisinin komplosu bu" diyerek kanıtları reddetme, kendisine gelen büyük harflerle yazılmış maillere inanıp kimyasal her şeyi kötü görmek ve kendi şüpheciliğini doğru zannedip doğru şüpheciliği "sözdeşüphecilik" zannetme sanrıları da cabası olarak geliyor.
  
  karl popper okuyun, beyniniz gelişir
• komplo teorisyenliği olarak da bilinen, kanıt yerine sansasyona inanmayı seçme halidir.
• ideolojiktir ama sağı solu yoktur: bazısına göre iklim değişikliği solcuların uydurmasıdır, bazısına göre ise otizm büyük şirketlerin aşılarına bağlıdır. bilimsel verilere bakmazdan evvel fikir oluşturma, verilerden işine geleni alıp diğerlerini unutma temel mekanizmalarındandır.
• (bkz: adolf hitler güney amerika'ya kaçtı)
  (bkz: atatürk ingiliz ajanıydı)
  (bkz: 11 eylül'ü abd tezgahladı)
  (bkz: ışid'i amerika kurdu)
  (bkz: el kaide'yi amerika kurdu)
  (bkz: amerika'yı yahudiler kurdu)
  (bkz: dünya düzdür)
  (bkz: komplo teorisyenlerinin amerikan ajanı olması)
  (bkz: her şeyin arkasında amerika'nın olması)
• (bkz: denialism)