• deniz çocukları bilir, en delikanlı rüzgardır poyraz... pek sık göstermez kendini ama esti mi herkes susar onu dinler. denizi çarşaf gibi dümdüz eder, dudakları kurutur. dağların soğuk ve nemsiz havasını getirir çünkü uzaklardan... lodos'un şımarıklığına inat çok asildir, sessiz ve sakince çıkar ortaya sonra hemen gider, fazla ortada olmayı sevmez. oysa o kadar keskindir ki, demir atmış gemiler bile onun karşısında pozisyonlarını değiştirmek zorunda kalır. delikanlı, sert ve asildir poyraz...
  • güzel bir erkek ismi
  • istanbul'un deniz kokan rüzgarı. akşam üzeri bir kıyısında; sükunlu serin, müphem umutlu, tatlı sert havayı yaşatır.
  • kuzeyden esmesinden dolayı soğuk esen rüzgar türüdür. lodos'un tersiymiş kendisi. lodos sıcak, poyraz soğuk eser diye bir söz varmış hatta. ben de yeni öğrendim.
  • (bkz: boreas)
  • istanbul'u temizleyen ruzigar.
  • istanbul'un klimasıdır.
  • rüzgarların şahı. şu anda istanbul 32c olmasına rağmen bunaltıcı nem oluşmuyorsa, camları açınca eviniz serinliyorsa sebebi kendisidir.

    sen hep es kuzeyin doğusundan, varsın çarpsın kapılar ey şanlı poyraz.

    orospu çocuğu rüzgarı olan lodosun antisidir.
  • oğlumun adıdır.neden poyaz diye sorarlar bana bazen, kız olunca da lodos koy derler, herkes kendince espiri yapar. kelime kökeni yunan mitolojisinde ki iklim tanrısı boreas olup günümüze evrilerek bu isimi almış olması ile, oğlumun ismi arasında hiç bir bağ yoktur.
    çocukluk zamanımın tamamında ve gençlik yıllarımın bir kısmında ki bu seksenlerin başı ile başlar ve doksanların ortasına kadar devem eder, yazlarının tamamını bayramoğlu yelkenkaya tarafında geçirmiş biri olarak poyraz demek benim çocuk aklımda mutluluk demekti. bilenler bilir marmara denizi her ne kadar seksenli yıllarda daha temiz olsa bile, lodos ve poyraz denize girebilmek için birincil kriterdi. eğer olurda lodos eserse, hava berbat derece de sıcaklaşır, denizanaları sahili kaplar, ve çoğunlukla denize girilemezdi. oysa benim için deniz demek hayat demekti. arkadaşlarla iskele bacaklarını kale yaparak saatlerce süren su topu maçları, iskeleden atlarken kimin daha fazla su sıçratacağı, deniz altı keşiflerimiz, yüzme yarışmalarımız hep poyraz'ın gelmesine bağlıydı. ayrıca diğer bir tutkum balık tutmak için de poyraz beklenirdi. babam tam bir balık meraklısı ve çok iyi bir oltacı olduğu için , bebeklik yaşlarımdan beri onunla balığa çıkmak en keyifli anılarımı oluştururdu. 5 metre kıçtan motor bir teknemiz vardı ve hafta sonları her gün mutlaka balığa çıkar, bu gün kg bilmem kaç tl'ye satılan istavritleri fazla diye denize döker, kırlangıç,lüfer,izmarit,kofana tutar dönerdik. ama olurda lodos fırtınası var ise veya lodos etkiliyse babam asla balığa çıkmaz. ''akşam olsun poyraz çıksın'' çıkarız oğlum derdi. çok zamanlar iskelede oturur lodos rüzgarlarının, poyraza çevirmesi için dua ederdim. çoğu zamanda akşam saatlerinde özellikle temmuz ayından sonra poyraz beni mahçup etmez hep imdadıma koşardı. bu nedenle aradan geçen yıllar boyunca, çok az şeyin beni poyraz kadar mutlu ettiğini farkettim ve oğlumun adını poyraz koydum.
  • 6-7 sene sonra ilkokul sınıflarında çocukları ayırmak için soyadı kullanılmak zorunda bırakacak isim, zira şu anda yeni doğan çocuklara poyraz ismi koyma çılgınlığı son gaz devam ediyor maşallah.
hesabın var mı? giriş yap