• kızılderili kabilesinin yeni seçilen genç ve eğitimli büyücüsü, kendisine "önümüzdeki kış nasıl geçecek" diye sorulunca, meteoroloji müdürünü aramış ve soruyu ona yöneltmiş.
    meteoroloji müdürü "kış soğuk geçecek" deyince, genç büyücü kabilesine "kış soğuk geçecek, ormanda ne kadar odun bulursanız toplayıp stok edin, demiş.
    birkaç hafta sonra büyücü yine meteoroloji müdürünü arayıp, aynı soruyu sormuş. müdür "kış çok soğuk" geçecek diye cevap vermiş.
    büyücü "bunu nereden anlıyorsunuz" diye sorunca meteoroloji müdürü "çünkü kızılderililer ormanda harıl harıl odun toplamaya başladılar" diyerek açıklamış tahminin kaynağını.
  • sheldon, kutup dönüşü annesiyle telefonda:

    - hayır anne, kilise grubunuzun benim güvenliğim için dua etmesinin etkisini hissetmedim. şu an evde sağ salim olmam duanın işe yaradığı manasına gelmez. bu mantık bildiğin post hoc ergo propter hoc.......... hayır anne, seninle eskimoca dalga geçmiyorum.
  • "bundan sonra, öyleyse bunun yüzünden" anlamında latince ifade edilen (yanlış) bir mantık kuralı. sıklıkla "post hoc" olarak kısa kullanılır. bir olay bir diğerinden sonra oluyorsa o "bir diğeri" yüzünden oluyor demektir, şeklinde yanlış bir genelleme içerir.
    (bkz: non causa pro causa)
  • birçok kişinin düştüğü bir mantık yanılgısıdır ancak bu terim fazla duyulmamıştır. konunun anlaşılabilirliği için şu iki örnek yeterlidir:

    adam her sabah sundurmaya çıkıyor ve "bu eve kaplan gelmesin!" diye bağırıyor, ardından içeri giriyordu. yine bağırırken bu kez birisi sordu: "niye böyle yapıyorsun? buralarda kaplan yok ki!"
    adam cevap verdi: "gördünüz mü? işe yarıyor demek ki!"

    yaşlı bir yahudi, genç bir kızla evlenir. birbirlerini çok sevmektedirler. ancak adam ne denerse denesin, eşini bir türlü orgazma ulaştıramaz. yahudi kadınlarının cinsel haz almaya hakları olduğundan, çift hahama danışmaya karar verir. haham dinler, sakalını sıvazlar ve şu öneride bulunur: "şöyle güçlü kuvvetli bir delikanlı bulun. siz ikiniz sevişirken bu delikanlı bir havlu alıp sağa sola sallasın. bu hanımın fantezi kurmasına yardım edecek ve orgazmı sağlayacaktır."
    eve giderler ve hahamın tavsiyesini uygularlar. yağız bir delikanlıya para verirler ve sevişirlerken havluyu sallamasını sağlarlar. ancak yöntem işe yaramaz; kadın hala tatmin olamamaktadır.
    şaşıran çift bir kez daha hahama başvurur. "peki" der haham adama, " o zaman tersini deneyelim. delikanlı hanımınla sevişsin, sen üzerlerine havlu salla."
    çift bir kez daha hahamın önerisine uyar; delikanlı hanımıyla yatağa girerken yaşlı adam havlu sallamaya koyulur. delikanlı pek cevvaldir ve çok geçmeden kadın bağıra çağıra orgazma ulaşır. yaşlı koca gülümser, delikanlıya bakar ve "akılsız!" der "havlu işte böyle sallanır!"
  • bununla ilgili, nedense beni fazlasıyla güldüren örneği carl sagan vermiştir bir kitabında, üç aşağı beş yukarı şöyleydi:

    "kadınlar oy hakkı elde etmeden önce nükleer silahlar yoktu."
  • olay a, olay b den once gelisti. o yuzden olay a, olay b nin nedeni.
    oysa siralamanin belki hic alakasi yoktu. olay a hic olmasaydi da olay b gelisecekti.

    bir cok yersiz on yarginin latince aciklamasi diyebiliriz. bak saclari ne bicim, bu kesin satanisttir, kupe takmis ipnedir gibi. alakasi olabilir fakat nedeni olmasi gerekmez.

    birde bu var: (bkz: cum hoc ergo propter hoc)
  • horoz ötünce güneş doğuyorsa, horozun ötüşü güneşi doğurur
  • post hoc ergo propter hoc denince david hume'u anmamak olmaz.
  • doktoradan sonra kendini alamayıp post doc yapmaya post hoc denir.
  • "öyle horozlar vardı ki, güneş, sadece onlar öttükleri için doğuyor sanırlar" lâfzıyla beraber, ne büyük gerzeklik olduğunun anlam ve ehemmiyetini kavradığımız yanılgı.

    not: bu mantık hatası, richard dawkins'in son kitabı "the greatest show on earth"de de "kilise saati mantık hatası" adı altında örneklenmektedir.
hesabın var mı? giriş yap