• kadinlarin pms donemini abartmasi diye bir olgu yoktur olamaz da. sokaktan herhangi bir kadını çevirin ve sorun eminim hepsi de keşke pms diye bir dönem olmasaydı der. zira pms ağrıyla alakalı bir durum değildir. pms, adet döneminden önce yaşanan o sıkıntılı 3-4 gündür.(1 haftaya kadar çıkabilir bu dönem) tabi ki o dönemde yaşanan hisleri bir erkeğin anlaması mümkün değil çünkü hiç bir erkekte bu kadar aşırı hormon değişmesi olmuyor. bazı zamanlar durup dururken kanın beynime çıktığını hissediyorum, karşımdakini nedensiz bir şekilde boğasım geliyo, allah allah diyorum ne bu sinir? sonradan aklıma takvime bakmak geliyo ve anlıyorum ki tehlikeli döneme girmişiz. ha bi tek sinir de değil pmsnin yarattığı sıkıntı. bazı aylar hiç sinirli olmuyorum ama aşırı endişeli oluyorum hatta endişeyi aşıp anksiyeteye kadar varıyo durum. bazı dönemler paranoya sarıyo etrafımı, bazı dönemler çok depresif oluyorum, bazı dönemler psikolojik hiç bir belirti olmuyor ama bu sefer de bir balon gibi şişiyorum ya da bütün adelelerim, sırtım ağrıyor. ha bazı dönemler çok nadirde olsa bu saydıklarımın hiçbirini yaşamadan atlatıyorum pmsyi. ama genel olarak yaşadıklarım yukarıdaki gibi. eminim diğer kadınlarda bunlara benzer şeyler yaşıyolardır. şimdi soruyorum size a dostlar, kim her ay 1 hafta boyunca bunları çekmek ister ki? ama maalesef bundan kaçış yok el mecbur yaşıyoruz ve inanın ki abartma veya kaprisden değil bu davranışlarımız. keşke pms gerçekten sadece azıcık karın ağrısı içeren birşey olsaydı o zaman eminim ki her kadın seve seve çekerdi o karın ağrısını ama gel gör ki o da kendini pms bittikten sonra gösteriyor ve emin olun çektiğiniz en kral baş ağrısıyla bile kıyaslanamaz o ağrı. (kendim de migren hastası olduğumdan kıyaslama şansım var) velhasıl kelam hissedemediniz, yaşamadığınız konularda atıp tutmayın zira abesle iştigalden başka birşey değil.
  • erkeklerin abartmasidir... regl olan kadina, uzayli gormus koylu misali "anaaa bes gunden fazla kanayip da olmeyen canli!!" seklinde yaklasip transformers muamelesi yapmaktadirlar. haliyle "huuu pms geldi kadin hulk'a donustu"... yok boyle bir sey, regl olan kadin sadece 1 hafta boyunca beli, boynu, butun eklem yerleri agriyan, karni sizlayan ve sisen, hatta bazen dogum sancisi benzeri acilar ceken, soguk soguk terler doken, alttan foşur foşur kanadigi icin kendini pis hisseden, istedigi gibi giyenemeyen, istedigi gibi yatip kalkip oturamayan normal bir insan... eh bu haldeki insana, sen gelir "ayy bebisim neyin var yaa iyi misin mucu mucu seviyim de gecsin caniiim" yaparsan kadin da "roooorrrghhhh bi siktir git cay koy beeee" diye kovalar seni...

    ey erkek sozum sana, regl olan kadina golge etme baska ihsan istemez...
  • hatirliyorum 19-20 yas civarinda acidan bogurup, bembeyaz kesilip, surekli kustugum icin agri kesici hap icemeyip, bazen hastaneye tasinip agri kesici igne olmak zorunda kalmama sebep olan abartma hali. simdiki aklim olsa abartmazdim tabi, niye abartiyosun yavrucugum, herkesi geriyosun?
    30 yas ve uzeri kadinin adet doneminde salgilanan prostaglandin seviyesi asiri uclarda oynamaz artik, bunye dengesini bulmustur, ve hatta prostaglandine karsi duyarlilik da azalmistir. halk arasinda "evlenince gecer" diyerek aciklanir bu nane. evlenmek hem ilerleyen yas sebebiyle bunyenin, hormonlarin bir yerine oturmasi babinda bir kilometre tasi, hem de duzenli seks hayatinin kapisidir cunku, en azindan bu cografyada.

    gecmesine gecer ama, biz kuduruk kadinlar durur muyuz, eylemlerimize yok dogum sancisini abartarak, yok menopozu abartarak devam ederiz. bir agda acisini bartmayiz, muhabbet ederken yapariz onu cart curt. bize lazim olan belli aslinda canim, nutella falan degil.

    velhasil, ortada bir abartma olduguna inanmaniz halinde yapilabilecek bir sey yok, bizi acimizla basbasa birakiniz, her iki tarafin ruh sagligi icin.
  • hamilelerin aşermeyi abartmakla itham edilmesi gibi bir şeydir.
    kadınların her yükü sessizce taşıması bekleniyor.
    erkekler bir kere adet görselerdi de dünyanın kaç bucak olduğunu da görselerdi.
    kim icat etmişmiş pms'yi..
    kimse icat etmedi efendi, o hep vardı da ismi yoktu.
    kadınların kendi de bilmiyordu o sıkıntıların sebebini.
    muhtemelen suçluluk duygularıyla yanıyorlardı ne oluyor bana böyle diye.
    bunlar hormonal durumlar, kadının elinde olan şey değil.
    bunu bir kere kafaya kayıt etmeye gayret göstermekte fayda var.
    bizim memlekette şovenizm o kadar acımasız ki,
    adamlar hem her fırsatta kadınları yatırıp hamile bırakmak ister, bununla övünür durur;
    hem de kadının hamile kalabilmesi için gereken donanımının işlemesine tahammül gösteremez.
    nerede o bolluk güzelim..
  • kadınların normal doğum sırasında çektikleri acıyı abartmaları benzeri bir abartmadır bence. çünkü ikisi de erkeklerin hayatları boyunca yaşamayacakları türden şiddette ağrılar olabilir.

    diyelim ki regl oldum. karnım ağrıyor. yattım, geçmiyor. kalktım, geçmiyor. amuda kalksam yine faydası yok. yürümeye kalksam belim ağrıyor. çikolata şeker yemekten sivilcem de çıkmış, yemesem kan şekerim düşmüş. orama burama bulaştı mı diye kıçımı kollamaktan sinirlerim bozulmuş. zaten hormonlarım çoşmuş, beynim ve ruh halim kendinden geçmiş, ilgi görmek istiyorum.o yüzden "pms pms" diye abartıyorum, sözlükte regl göbeği, regl siniri, pms başlıkları altına entry giriyorum mütemadiyen. üç gün çenemi çekmişsin, çok mu?

    edit: bak simdi hatırlattılar, sadece 7 günmüş abarttığımız şey de. erkekler sünnet olup bir de askere gidiyormuş. evet 40 yıllık bir sürenin her 28 gününün 7sinin abartılcak bir tarafı yokmuş, şimdi fark ettim.
  • aslında durum erkeklerce abartılır.

    kimse kimsenin burnundan getirmiyor, zira hatunun burnundan geldiği için kimseyle uğraşacak hali olmuyor. yatağına yatıp dinlenmek istiyor. vücut normale dönene kadar mecbur sessiz sedasız katlanıyor olaya. memeler büyüyor ve acıyor, şiddetlice bir karın ve bel ağrısı çekiliyor. bu kısma kadar herşey ortakta, gerisi kızdan kıza göre değişiyor. boyun ağrısı çekenden, saç dipleri ağrıyana, vücudu şişene kadar türlü çeşit gördüm ben.

    bizim yaşadığımız olay erkeklerce bu kadar abartılabiliyorsa, aynı olay erkeklerde yaşansaydı dünyayı başımıza yıkarlardı onu biliyorum.
  • erkeklerin suçu değildir.

    - pms'im ben
    - sen nasıl diyorsan öyledir canım

    ne dese inanıyoruz. yapacak bişi yok. pms abartılacak bir şey diyorsa abartırız. konu kapanmıştır. en azından bir kaç hafta.
  • olayin agridan ibaret olmadigini anlamayan bunyelerin iddiasi... malum kadinlarin aci esigi yuksek, doga/allah dogurma gorevini bile disiye vermis ki dayaniksiz erkek milleti suyu geldiginde ruhunu teslim etmesin diye. kendi istegimizle agda yaptiriyoruz, kendi istegiyle sezeryan yerine dogal dogumu tercih edenler var... regli en agrili gecen kadin bile kendini yerden yere atip ciglik cigliga canhiras bagirmaz. yatar bi kosede ikibuklum aglar, sonra ignesini yer, agri gecer... ancak "regl olma deneyimi" anlasilmaz, yasanir... gunler oncesinden baslar vucut sapitmaya, gogusler siser sanki ergenlige geri donus yapmiscasina asiri hassaslasir, dokunsan acir. karin agrilari hafiften baslamaya baslar - misal ben agridan regl baslama gununu saatini tahmin edebiliyorum artik*-, bu sirada eklem agrilari bas gosterir, belinizi dogrultamazsiniz resmen (tabii mecburen dogrultursunuz is var guc var). regl baslayinca michelin adami gibi olursunuz, daha da fenasi.. fiziksel olarak sisersiniz, ayrica bi de kendinizi sismis hissedersiniz, kapilardan gecemezsiniz. bu arada vucudun sizlamasi da cabasi... sanirim agridan daha beter sey sızı... ilk gunun agrisi gibi siddetli degil, fakat surekli... belde, omuzda, bobreklerde, karinda... hatta bazen "ya nerem agriyor ki simdi benim?" dedirtecek kadar her yerde...

    yani olay sıkıntı!!! ne biliyim, cok gazinizin oldugunu ve 1 hafta boyunca cikmadigini dusunun... ufak beden bi pantolona kendinizi zorla tikistirip 1 hafta onun icinde gezdiginizi dusunun... ya neyse bisi demiyorum, kadinlarin pms donemini abarttigini dusunenleri kaucuk sumo gurescisi kostumune sokup beline bobregine dusuk voltajda surekli elektrik akimi verip, gunluk hayatina salmak lazim, "hadi normal davran" diyerek...
  • bir ihtimal gunumuze ilkel kavimlerden bu yana degin sure gelen anlayisin etkisinin de olabilecegi abartidir. ve hatta kadinin bu ozel ve dogal durumundan dolayi binlerce yildir yasadigi zorluk kendisini toplum icinde ikinci plana iten etkenlerden biridir. dokumanin, pamugun olmadigi devirlerde, ozel durumunu saklamasi cok guc olan kadinin tek caresi gozden uzak olmasiydi. yanomamolarda insanin kanini donduran siddet, aboriginelerde, guney amerika kavimlerinde, kizilderililerde asya da, velhasili eskiye dayanan anlayisin tum toplumlarinda kadinin adet donemini tabulastiriyor. onu assagiliyor, ozel gunleri icin toplum disi birakiyor. ve daha sonraki caglarda kadinin caresiz durumuna iliskin arayislari onun toplumsal baski altindaki utancini biraz olsun hafifletebilmek amaciyla hayvan derilerinden, dogal bitki pamugumsularina kadar turlu icatlara zorluyor tabii bu arada dini inanca dahil edilen durumu ona yaklasmayi, onun kutsal sayilan yiyeceklere dokunmasini insan icine cikmasini yasakliyor.

    mantigin yapisi butun insanlarda aynidir demekle levy bruhl hakli gibi. insanoglunun dogasinda isine yaramayan, isine gelmeyen her turlu olguya uzak durma durtusu var. bu durumda, kadina ihtiyaci olmasa bile, bir sekilde her ihtimale karsi ozel zamanlarda ondan uzak durma mecburiyeti adet donemi ve oncesinde ister istemez onu bilicaltinda negatif bir yaklasima dogru itiyor, ayni sekilde kadin da elinde olmayan sartlara dayali mecburiyeti karsisinda olumsuz hissetmek durumuna giriyor. bu durum sadece kadin - erkek iliskilerine bagli degil, daha once de belirtildigi gibi, kemiklesmis tabularin kadini cevresindeki cogu kimse ile ayni nahos iliskilere iteliyor ve durumuna ayricalik katiyor. buyukannelerin tursuya dokundurtmamasi, kirki cikmamis bebege adetli kadinin yaklasmasinin tabu olmasi vs, abartilara ait kaynaklari bizlere gosteren birer rehber gibi. kimbilir belki cok onceleri insanlar kanla gecen hastaliklari zaman ve tecrube ile ogrendiler ve bunu bir sekilde adetle iliskilendirdiler veya ortunmenin teknolojik eksiklikler yuzunden eksikliginde insanin annesini, sevgilisini, kardesini hos olmayan bir gorunum icinde gormesi onun adet donemi ile ilgili her detayina karsi antipati duymasina neden oldu ve adetler toreler adi altinda gunumuze kadar kadinin pesini birakmadi.
  • bir kaç ay önce, öylesine bir kavanoz nutella almış ve halen daha o üzerindeki koruma zımbırtısını dahi açmamış bir insanım (yani herkes nutella için çıldırmıyor diyor yazar burada) diyerekten, tekrar konuya girizgah yapıyor, pms denen nanenin elbette ki bazen kötü emellere alet edildiğinin farkında olan ve fakat, cidden bir acil servise kaldırılma sekansını da bizzat tecrübe etmiş; genelleme hastası zatları da bilfill enselerinden "çat çat" efekti eşliğinde kendilerine getirmek suretiyle, parmak basmak istediğim bir konudur bu ısrar ile. alınıp verilemeyen, abartı bir şekilde nutella kavanozlarında boğulmak ve her dediğini yaptırmak gayesi ile cıngar çıkaran bir kişi ise, tepki makuldur, kabul edilebilirdir. fakat bir baş ağrısı ile bu ağrıyı bir tutmak gerçekten ayıp olur. "öyle çok ağrıdığını sanmıyorum" demek abesle istigaldir. tarif etmek gerekseydi, "canlı canlı ameliyat olmak gibi bir şey" derdim ben şahsen o ağrıya. elbet bünyeler farklı olabilir, konumuz o değil. öyle iken böyle.

    edit: pardon unutmuşum, bundan sonra "ölçülü" gireceğiz o döneme. ne o öyle bir yeri ağrımak falan.
hesabın var mı? giriş yap