• bölüm boyunca kullanılan merdiven metaforundan, poe'nun kuzgununa, ya da yalnızca son sahnede bir illüzyon olarak gördüğümüz anne karakterine kadar, izlerken psycho göndermelerine boğulduğum black mirror bölümü. ben genel kanının aksine oldukça beğendim.
  • --- spoiler ---

    alzheimer hastası babasını kaybeden gencin, babasının vefatının ardından annesi ile yüzleşmekten kaçındığını görüyoruz. bu kaçınmanın sebebi pek anlaşılamıyor. genç eleman babası ile olan samimiyeti annesi ile kuramamış olmasını gerekçelerden biri olarak açıklıyor ama bazı şeyler havada kalıyor gibi. o cihaz takıldıktan sonra adamın en derin korkularından birinin de annesinin babasıyla aynı kaderi paylaşabileceği düşüncesi olduğunu görüyoruz bana göre. yani annesinin de alzheimer olup kendisine babasının hastalığı sürecinde hissettiklerinin aynısını hissettirmesinden korkuyor. belki de bu korku yüzünden olay henüz gerçekleşmemişken evden uzaklaşarak, annesiyle yüzleşmekten kaçınarak kendince bir çıkış yolu arıyor.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    eğer böyle bir oyunun içinden sağ çıkılacaksa, her insanın hayatının belirli evrelerinde - mesela 5 yılda 1 - bu tecrübeyi yaşaması gerektiğine inanıyorum. çünkü korkulan duygular genellikle bilinçaltına atılır ve birey bu duyguları mümkün mertebe engeller. hatta dizideki karakter sözde, örümceklerden ve lisedeki kabadayıdan korkmuyor, sadece pek hoşlanmıyor!*ardından yeni tanıştığı sonja'nın ona kötülük etme korkusu geliyor. ve finalde de annesiyle konuşmaktan korktuğunu sanan bireyin en büyük korkusu babası gibi alzheimer hastası olmak. bu sebepten dolayı annesine ikinci bir alzheimer vakası yaşatmamak istemesi diyebiliriz. ondan sonra da oyun sahiplerine olan güvensizliğini görüyoruz tabiki.

    velhasıl diyeceğim şu ki, keşke böyle bir oyun gerçek olsa ve biz de bilinçaltımızdaki korkularla biraz da olsa yüzleşebilsek ve hayatımıza daha yararlı bir şekilde devam edebilsek.

    --- spoiler ---
  • hayatından 50 dakikası boşa gidenler, çukur falan izleyin zira bu seviye sizin için biraz fazla. ayrıca kimse size bölümün "korkunç" olduğunu söylemedi. böylesine fantastik bir bölümden çıkarımınız sadece "korkmadım" ise, size diyecek pek fazla bir şey de yok zaten.

    izlediğim en güzel black mirror bölümlerinden biridir.
  • --- spoiler ---

    cooper evdeki access point'e girmeden önceki son kapıyı açarken kulaklıktan gelen komut "would you kindly open that door"dur.
    (bkz: would you kindly)
    (bkz: bioshock)
    --- spoiler ---
  • ben genel kaninin aksine epey begendim bu bolumu, bence birinciden cok daha iyi olmus.

    --- spoiler ---

    beni rahatsiz etmedi inception a benzer katmanlar, aksine her seferinde terse yatirilmama sevindim sahsen. ayrica bence guzel bitirildi, bok yoluna gitmek boyle bir sey.

    --- spoiler ---
  • bence iyi bir bölümdü. neden beğenilmemiş enteresan.

    --- spoiler ---

    kesinlikle yaratıcı bir fikirdi, böyle bir oyunun içinde kim olmak istemez ki. yaşayacağınız korkunun sınırı yoktur sanırım. dizinin sonunu da güzel bağlamışlar. ben bağlayamayacaklarını düşünmüştüm.

    --- spoiler ---
  • az sonra söyleyeceklerime geçmeden önce birçok dinde, inanışta yer alan o bildik cehennem ve cennet tasvirine inanmadığımı belirteyim.

    --- yarı şpoyler ---

    benim bahsedeceğim konu başka. eğer cehennem diye bir yerin varlığına inansaydım ben de cehennemi aynen böyle, playtest'te anlatıldığı gibi tasvir ederdim. * cehennem insan beyninde yer alırdı. (belki çoğu dinde de bu şekildedir, bilemiyorum). insan öldükten sonra dışarıdan yaşamsal fonksiyonları durmuş gözükse de beyni birkaç dakikalığına çalışmaya devam ederdi. sonsuza kadar sürecek bir rüyalar evrenine “en az iki dakikalığına” hapsolurdu. (bkz: white christmas’ta da ele alınan sonsuzluk algısı)

    bu evrende insan yaşamı boyunca en çok ne’den korktuysa, ne onu endişelendirip vicdanını rahatsız ettiyse onu tekrar tekrar katbekat güçlü yaşardı. pis kokular daha güçlü, rahatsız edici sesler daha güçlü, bilinçaltından beslenen korkular, her defasında yeniden ve yeniden.

    insan beyninin öldükten sonra da çalıştığını gösteren bu konuda yapılmış deneyler var halihazırda.

    *http://www.independent.co.uk/…langone-a8007101.html "when you die you know you are dead"

    bu linkte anlatıldığı üzere, beynin ölümden sonra da kısa süreliğine çalıştığını varsayarsak ölmüş kişi doktorların "ex oldu" deyişini dahi duyabiliyor.

    bir insanın öldükten sonra ölümünün farkına varması ne demektir düşünebiliyor musunuz? elbette bunlar henüz keşif aşamasında. benim cehennem tasvirimin ana konuları. playtest'ten buralara nasıl geldiğimi merak eden olursa, bölümde zaman ve sonsuzluk güzel ele alınmış.

    --- yarı şpoyler ---
  • --- spoiler ---

    0,04 saniye:

    0,01: beynin / zihnin ilk katmanına geçiş
    0,02: kızın gelip uyarıyı yapması / 2. katmana geçerken beynin sinyal vermesi
    0,03: 3. katmana geçiş / sembolik kapısı kaybolan oda / kontrol merkezi
    beynin kontrolünü tamamiyle yitirmeye başlaması ve aklını kaçırması
    0,04: annesinin araması ile sinapslarının yanması / kontrol merkezinin havaya uçması

    bölümün bir nevi psikanalizini yapmak gerekirse:

    beyin esas oğlana daima uyarılarda bulundu ve uyku esnasında aslında esas kızın onun kredi kartını gerçekten kopyalamış olabileceğini işittiği seslerden yola çıkarak çıkarımda bulundu.

    esas kızın ağzından esas oğlana kandırıldığını, zihin olarak saldırıya uğradığını ve hakim olduğu vücudun kontrolünü yitirmekte olduğunu belirtti.

    eğer esas kız böyle bir şey yapmadıysa bile, bahsetmiş olduğum üzere beyin kendine özgü bir koruma içgüdüsüyle yaklaşarak kontrol amaçlı bir köprü kurdu ve hakim olduğu vücuda uyarıda bulundu.

    beynin esas oğlana ilettiği son uyarı ise öleceği gerçeğiydi ve bir nevi buna hazırlanması gerektiğiydi. aklını yitirdiği odaya kapının ardından korkarak girerken ardında görmeyi umduğu annesini aynı şekilde korkarak girdiği evin oda kapısında ona son salisede göstermesi görmeye/konuşmaya kısacası yüzleşmekten çok korktuğu annesini ona son kez kurgusal olarak gösterdi. bunu bir bakıma ölmeden önce hayatının film şeridi gibi gözümüzün önünden geçmesi olarak nitelendirebiliriz.

    şöyle bir şey de var tabi göz ardı edilmemesi gereken; eğer ki esas oğlanın zihnini meşgul eden annesiyle ilgili yaşadığı problemi eğer onu arayarak en azından "döndüğümde konuşuruz." gibi bir şey söylemiş olarak ortadan kaldırsaydı zihni belki de böyle bir reaksiyon vermemiş olabilirdi.

    belki de zihninin %100 rahat olmamış olduğu gerçeği onu bu ölümcül noktaya getirmiş olabilir de diyebiliriz ki buna ben bile yazarken inanmadım. (:swh) sonuç olarak bence harika bir bölümdü...

    ayrıca;
    (bkz: ınception)
    (bkz: einstein'ın görelilik kuramı)

    --- spoiler ---

    edit: imla
  • ilk yazan arkadaş senaryoya laf etti ya işte o zaman triggerlandım. nasıl böyle düşünebiliyorsunuz ? black mirror ın en iyi 2 senaryosundan biri kesinlikle. bölümü izlerken tam her şeyi tahmin edebildim diyorsunuz ama sonunda yine de şaşırtmayı başarıyor. ayrıca bölümde verilen çok küçük ayrıntılar... işte onları anladığınız zaman bölüm sizin için şaheser oluyor. izleyin izlettirin.
hesabın var mı? giriş yap