• bir cemal süreya şiiri;
    " sıra hep son kadehe geliyordu
    dudakların başkalarının masasında lâle
    ben boynumdaki ipe bir düğüm daha atı
    yordum
    peşinden başka gidecek yer yoktu
    seni artık hiç sevmediğim halde

    senin o eskisi olmamana imkân yoktu
    ama inadından yapıyordun bunu cemile
    inattandı hep o içip içip gitmeler
    bense boşalttığın kadehleri satın alıyordum
    enayilik ettiğimi bile bile

    hele o çıkışın yok mu kapıdan
    o allahın belâsı herifle
    başkasının olmayı bir türlü beceremiyordun
    millet arkandan gülüyordu
    düştüğün hale..."
  • izmir'de 1922 yılında kurulan fabrikada üretilen ve ülkece tanınmış makarnanın markası idi. maalesef sözkonusu fabrika kapanmıştır. özetle makarnanın kendisi gitmiş, markası kalmıştır.

    günümüzde sadece şok marketlerde satılan piyale makarna fason üretimdir.

    aynı şekilde kendi gidip, markası kalan bir diğer ürün ise (bkz: mis süt)
  • internet sitesinde tetris pacman gibi oyunlar oynatan gıdacı. "bizim buralardaki marketlerde lazanya yok, üretmiyor musunuz da beni barilla almak zorunda bırakıyorsunuz?" diye bir mail yazacaktım kendilerine, mail adresini bulamadım ama tetrisi buldum, saatlerimi yedi piyale. lazanya'yı unuttum, açlığımı unuttum.
  • dr oetker 'in çalıştığı hastane.
  • türk dil kurumu'na göre "şarap bardağı, içki kadehi" anlamına gelen sözcük.

    http://www.tdk.gov.tr/…option=com_gts&kelime=pİyale
  • önsözünde sembolizm düşüncesini andıran sözler yok değil; ama ahmet haşim'in, bu akımı benimsemediğini gösteren birçok şiiri gösterilebilir kolayca. sözcüğün yunanca anlamı, "biraraya toplamak, karşılaştırmak"tır. coleridge, "soyut kavramların bir resim diline çevrilmesidir ki, bu da, duyularımızın nesnelerinden yaptığımız bir soyutlamadır" diyor. bir imge, yeniden canlandırma yolu ile boyuna ortaya çıkarsa simge olur. bizde sembol, çoğun, 'allégorie' ile, 'métaphore' ile karıştırılmıştır. konuyu daha da açmaktan vazgeçip şunla yetineyim: "ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden" dizesindeki 'merdiven' bir sembol değil, düpedüz 'merdiven'dir.
  • ahmet haşim'in dostum dediği abdülhak şinasi hisar'a ithaf ettiği kitabı.
  • makarnalarının hamurlaşma* oranı çok yüksek olan marka.
  • görece az bilinen, ilk kez karşılaşıldığında şairinin süreya olduğuna şaşırılabilecek bir tutku şiiri.

    şiirin ismi kadeh anlamında piyale, açılış dizesi yine kadehle.

    “sıra hep son kadehe geliyordu
    dudakların başkalarının masasında lâle”

    biraz küskün biraz hınçlı bir sitemle başlayıp biraz çaresiz devam ediyor:

    “ben boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordum
    peşinden başka gidecek yer yoktu”

    cemal için biraz arabesk, ama benim için müthiş duygulu.

    “başkasının olmayı bir türlü beceremiyordun” diyor.

    öyle güzel ki,
    tutup boynundaki ipi benim çözesim geliyor.

    hislere kıyamıyorum.
    herkesi, her şeyi, her duyguyu alıp tutup olması gereken yere koymak istiyorum.
    ve korumak.
    korumak istiyorum.
  • içki bardağı, şarap kadehi anlamına gelen farsça sözcüktür.

    zannetme ki güldür, ne de lale
    ateş doludur, tutma yanarsın
    karşında şu gülgün piyale...
    (bkz: ahmet haşim)
hesabın var mı? giriş yap