• filmin çekiminde iki tavuğu öldürdüğü için hayvanseverlerin eleştirilerine maruz kalınca "masanızdaki tavuklar oraya kalp krizinden mi geliyo zannediyorsunuz hem ayrıca filmden sonra tavukları yedik hem de meşur oldular ne güzel işte" demiştir john waters( güzel göt etmiş). film çok eğlenceli ve güzeldi ama o tavukların bakışlar insanın gözünün önünden gitmiyor.
  • --- spoiler ---

    bir sahnesinde gustave courbet nin origin of the world ünün reprodüksiyonuyla karşılaşırız, adam ordaki vajinaya sperm enjekte eder filmde. hatta vajina sahibi de sözde bir "çocuk fabrikası"nın işçisidir, doğurganıdır. kadının doğuran şey, doğurtulması gerekilen şey veya doğurması gereken şey olarak "kullanılmasını" eleştiren bir virgül olarak düşünebiliriz sahneyi.
    filmde bu tip detayların yakalanması, film için sadece "iğrenç bi film, yüzyılın en boktan filmi, ay bok yiyolar filmde, ağzına alıyo valla" gibi yorumlarda bulunulmasını anlamsız ve saçma kılıyor. bu filmin iğrenç bir film çekmek için çekilmediğini anlamak pek de zor olmasa gerek, fakat iğrençlik o kadar göze çarpar ki ve o kadar "komik"tir ki john waters en vurucu ve sarsıcı görüşlerini rahatça, çekinmeden bu çılgın, "iğrenç" üslubuyla ifade edebilmiştir.

    --- spoiler ---

    bi adam da der ki fragmanda "bu film amerikayı çok güzel anlatıyor"*, veya bi başkası "geleceğin şehirleri böyle olucak " gibi konuşur, bu fragman da boşu boşuna yapılmamıştır, tıpkı hitchcock un birds ündeki gibi filmden hiç bir sahne gösterilmemesi, kuşların saldırmasıyla değil neden saldırdıklarıyla ilgilenmemiz gerektiğini belirtmek için yapıldıysa, bu filme uyarlarsak; iğrenç sahnelerle değil de neden böyle iğrenç bir film yapıldığıyla ilgilenmek daha faydalı, akıllıcadır. john waters, janderin bıyıklarıyla (dış görünüşe aldanmamak lazım gerçi) hiç de geyiğine oyuncusuna bok yedircek bir yönetmen değil gibidir, bakınız rob zombie, ondan beklenir mesela ki çalışıyor zaten.. koy zamanının usa ini divine ın yerine (-ki vardır zaten filmde özel bir sahne "koy lan usa yi divine ın yerine" diyen), aç tarih kitabını karşılaştır, rolleri dağıt, john waters ın tıpkı pasolini gibi bir adam olduğunu -belki de daha sevimlisi ve incesi- anlayabilirsin mesela..
  • başrollerinde divine,edith massey,mink stole gibi 70 lerin ünlü oyuncularının oynadığı;yönetmenliği,yapımcılığını ve de senaristliğini unutulmaz sinemacı john watersin yaptığı 1972 yapım tarihli bir kara mizah klasiği....bütün eleştirmenlerden ve seyircilerden tam puan alan nadir filmlerden....
    (bkz: en çok etkileyen film)
  • dunyanin en iyi ve en mide bulandirici filmlerinden..
    film;iki insanin dunyanin en igrenc insani olmak icin cabalamalarini konu aliyor..
    john waters in favori oyuncularindan olan travesti divine filmde gercek kopek boku yiyerek sinirlari zorluyor. kesin izleyin derim..
  • john waters'in "trash trilogy" filmlerinin ilk halkasi. seri female trouble ve desperate living ile devam ediyor.

    filmle ilgili bir kac kucuk ayrinti:

    filmin son sahnelerinde yer alan divine'in kopek boku yeme sahnesi gercek. john waters'a gore soz konusu kopek son 3 gun biftek ile beslenmis.

    film cok dusuk bir butceyle ($12,000 oldugu soyleniyor) cekilmis. cekimler sadece hafta sonlari yapilabilmis cunku hafta ici yonetmen cekimler icin gerekli parayi toparlamaya calisiyormus.

    film tum zamanlarin en uzun acilis casting'ine sahip. her bir oyuncu ya da nesne film baslarken ayri ayri gosteriliyor.*

    filmin cekimleri devam ederken divine hirsizliktan tutuklanmis ve savunma olarak "metod oyuncusu oldugunu ve rolune hazirlanmak icin hirsizlik yaptigini" soylemis.

    filmdeki parti sahnesinde divine ve diger bazi parti konuklari poppers almislar. o donemler bu tur maddelerin eczanelerde satisi yasalmis. divine'in dans ederken kahkahalara bogulmasi bu yuzdenmis.

    stuart samuels'in midnight movies from the margin to the mainstream isimli belgeselinde john waters bu film icin "i was high when i wrote this film. i was not high when i made it" demistir.

    yapım tasarımcısı vincent peranio'nun anlattigina gore filmin sanat departmani icin ayrilan butce 200 dolarmis. yarisiyla karavani kiralamislar ve diger yarisiyla da karavanin icerisini suslemisler. para bitince gerekli olan seyleri ordan burdan calmaya baslamislar.

    ayrica (bkz: flamingos forever)
  • ya ben sanattan anlamıyorum ya da bu filmi beğenenler ruh hastası. sözlükçülerin övgülerine kanıp izleme gafletinde bulundum izlemez olaydım. bu kadar rahatsız edici sahnelerin bir arada bulunduğu, böyle leş bir film olamaz. mide bulandırıcı, mide bulandırıcı!
    bu filmi beğenen jakobendir, taocudur. hatta orospu çocuğudur. * izlemeyin!!
  • jackass'a ilham verdiğini düşündüğüm filmdir. divine, çekimlerin sürdüğü dönemde hırsızlık suçundan tutuklanmış, ifadesinde metot oyuncusu* olduğunu ve rolüne hazırlandığı için hırsızlık yaptığını söylemiştir !!!
  • başrolündeki karakter divine'ı canlandıran harris glenn milstead 1988'de married with children'da peggy bundy'nin annesi rolünü oynamak üzere olduğu bir zamanda beklenmedik bir şekilde uyku apnesinden ölmüş. öldüğünde 42 yaşındaymış. cenazesine binlerce kişi katılmış ve hatta cenazesinde rahip tarafından hakkında şöyle bir konuşma yapılmış:

    "glenn was born before civil rights, gay rights, or women's rights...god doesn't want people created out of a xerox machine...the tragedy is that glenn was cut off right at the point of becoming who he really was, and the world will never see how that flower could have unfolded."

    http://en.wikipedia.org/…iki/divine_(glen_milstead)
  • git gide bozulduğunu düşündüğümüz günümüz kültürleri için bile hala üst seviyede bozuk olan film.
  • yılbaşı gecesi sabaha karşı cnbc-e de verilerek sarhoşları ayıltan filmdir.
hesabın var mı? giriş yap