• cam kumanda düğmeleri vitesin etrafına sıralanmış, vay bana vaylar bana. bir de kızaklı radyo-teyp koyarsanız tam olur.
  • uzak muzak durulmasi gereken arac degildir.

    bentley'e maserati'ye falan mi biniyonuz lan?

    boyle vatandasi olmasan eglenceli ulkeye cok bile fazladir.
  • yeni reno simbol. en az 100,000 satar.

    benzinli düz vitesli en düşük modelin grisini alın tüp taktırın 3 ay sonra kâr ederek satarsınız bu ülkede.

    sonra şaheser otomobillere "çogyagıyo, barçası bahallı" diye kulp takarlar.
  • sözlükte yine bolca gömülen, ama aslında pek de fena olmayan bir otomobil daha...

    peugeot 301, ucuza otomobil almak isteyenlerin imdadına yetişen, hiç bir konuda çok iyi olmayan, ama yine hiç bir konuda çok da kötü olmayan bir otomobil.

    öncelikle, test ettiğim versiyonu, 1.6 bluehdi active paket olanıydı. gün itibariyle bu araç, hatasız boyasız, metalik renk olarak, 5-10 bin km civarında 65-70 bin lira aralığında satılıyor. sıfır olarak satan ve 75 bin lira isteyenler de mevcut.

    fiyatını düşünelim, bu paraya 5 yaşında dizel a3 bile alamıyorsunuz. dizel golf 7 falan, belki hasar kayıtlı olarak alınabilir. yani fiyatı oldukça ucuz.

    bu fiyata ne sunmakta?

    1-dizel az yakan motor

    araç cidden az yakıyor. zevkinden çok, cebini düşünenler için en önemli şey bu. herkes virajdan viraja atlayıp, uçup kaçmıyor. 120’yi geçmeyen binlerce insan var, bu insanların isteği, a noktasından b noktasına en ucuz şekilde gitmek. bu araç bunu yapıyor.

    2-sınıfı göz önüne alındığında yüksek kalan performans

    bu da hafiflikten ötürü, motor kasayı rahatça kaldırıyor. vites oranları çok başarılı ayarlanmış. araç devamlı canlı, performans olarak, beklenenin üzerinde

    3-geniş iç hacim

    türk ailelerinin ve şirketlerin en önemli kriterlerinden birisi... bu araca 5-6 kişi doluşup, bagajı da yükleyip, memlekete gidebilir misin? gidebilirsin. bagaja çuval çuval malzeme koyabilir misin? koyabilirsin.

    4-hız sabitleyici

    bu devirde bunu yazmaya utanmıyor musun demeyin, audi a3lerin çoğunda hız sabitleyici yok. sınıfında yine pek rastlanan bir donanım değil ve uzun yolda bence aşırı önemli.

    peki neler eksik?

    1-güvenlik

    eksik abicim. güvenlik seviyesi olması gereken yerde değil. her türlü 1999 model araçların alayından daha güvenlidir (mercedes s500 falan gibi istisnaları söylemeyin, kalbinizi kırmayayım)

    2-yol tutuş

    gazlamayan adamı bağlamaz. fakat yine de, 140-150 sonrası araç kötü hissettiriyor.

    3-ses seviyesi/malzeme kalitesi

    hem şöför yanı, hem 5 kuruş? üzgünüm dostum. buna daha uzun uzun yazmaya gerek görmüyorum. bu işler paraya bakıyor.

    sonuç:

    bence parasını sonuna kadar hak eden bir otomobil. sınıfında da en iyi tercihlerden birisi. şahsen eşek niyetine araç alacak olsam, 301 alırdım. durumum kötü olsaydı, sadece ulaşım hedefliyor olsaydım da 301 alırdım.

    zengin, viraj ustası sözlük yazarlarının aksine, bence bu araç türkiye için oldukça makul.
  • geçen sene bunun benzinli fullunu almayı düşünüyordum. fiyatı da uygundu ilk çıktığında. ama otomatik cam düğmelerinin kapılarda değilde ortada vitesin yanında olmasını kafaya takmıştım bir kere. almadım tabi, sonra bu mal, hükümetimiz de sağolsun zamlandıda zamlandı. şimdide bu paraya bu arabaya değmez diye almıyorum.
    neyse dün arkadaşın ds5'ine bakıyorum. kaç aydır gördüğüm arabada ilk defa dikkatimi çekti. kapılar bomboş. düğme yok. cam düğmeleri vitesin etrafına serpiştirilmiş. içimden dedim "vay amk, bi cam düğmesi yüzünden almadım ya arabayı. şimdiye ne kadar kara geçmiştim halbuki".
    yani cam düğmelerini hor görenlere "100 küsür binlik arabada da öyle yarraaam" deyin benim düştüğüm hataya düşmesinler uygun bir kampanya olursa.
  • cam açma düğmelerini orta konsola koyan mühendisin okuduğu mektebin a*ına koymak yerine elini sıkın, ya da firma sıksın. 301’in ucuz olma nedenlerinden bi tanesi zaten cam açma düğmelerinin orta konsolda olması. bunların hepsi üretim maliyeti ile ilgili. bu sayede hem elektrikli cam tesisatını basite indirgemiş olursun hem de kapı döşemelerindeki ince işçiliği kaldırırsın. böylece arabanın banttan çıkış hızı artmış olur, daha az personel ve malzeme kullanmış olursun.

    böylece arabayı ucuza almış olursun.

    eşit: kelime eksik kalmış, kendininpatronuuyardı.
  • giriş seviyesi (access olarak tabir edilen) donanımlı, 1,6 hdi 92 hp'lik versiyonu ile şehir içi ve şehir dışı olmak üzere yaklaşık 400 km süren tecrübemin ardından, amiyane tabiri ile çok az yakması ve iyi kaçması ile aklımda kalacak olan otomobil.

    onun dışında, kokpit 90'lardan terk. cam açma düğmelerinin vites konsolundaki yeri, direksiyonda derinlik ayarı olmaması, koltukta yükseklik ayarı olmaması (sürüş pozisyonunu çok hızlı bir şekilde buldum o da ayrı bir konu), yine 90'lardan kalma radyosu, elle ayarlanan aynaları ile nostalji yaşattı.

    aracın yol tutuşunun da çok iyi olduğunu söylemek mümkün değil zira arkasını bırakmaya çok meyilli. ancak kolayca toparlanabiliyor. vites yolları uzun, bazen 5'ten 4'e hızlıca çekmeye çalışırken sıkıntı yaşatıyor.

    araçta izolasyon yok gibi birşey. lastik gürültüsü ve yoldan en ufak taş dahi içerde acaip gürültüye sebep oluyor. hatta kornanın sesi bile sanki aracın içine doğru çalıyor gibi.

    ancak kullanımı kolay, pratik bir araç. bir de gerçekten çok az yakıyor anasını satıyim. çoğunluğu uzun yol olan bu güzergahta, 100 km'de 4,5 lt. gibi bir tüketim oldu. tüketime dikkat etsem 4,0 lt. ortalamayı yakalamak zor değildi.

    bu sınıfta bana göre en büyük rakibi fiat linea. linea'ya göre kullanımı daha pratik ancak baz modeller ele alınırsa linea kesinlikle daha konforlu. yüksek donanımlı versiyonlarda da linea'nın ciddi donanım farkı olduğunu düşünürsek yine linea önde.
  • bir değişik otomobil. 2 günlük bir kiralama deneyimim sonrası gözlemlerim:

    öncelikli olarak söyleyeyim ki aşağıdaki karşılaştımalar astra h 1.3 cdti hb baz alınarak yapılmıştır.

    iç mekandan başlamak gerekirse ferah sayılır. bagaj gayet geniş, güzel. fakat bu aracın iç mekanında ergonomiden bahsetmek mümkün değil. cruise control kumandası direksiyondan hiç görünmüyor, dolayısıyla hangi tuşun ne işe yaradığını ezberleyene kadar cc kullanamazsınız. cam açma düğmeleri aynı şekilde çok kabız bir yere konmuş, ulaşmak isterken insanın dikkati dağılıyor. aracın üzerindeki teyp ve hoparlör sistemi geçekten kötü. sadece önde bulunan hoparlörlerden çıkan zayıf ses, bana küçükken sahip olduğum kamasonic tek hoparlörlü teybimi hatırlattı. ünite görsellik olarak da zayıf. araçta yol bilgisayarı yoktu ve bu, benim 2014 yılında kabul edebileceğim bir şey değil. ayrıca 2 gün boyunca aracın kilometresini nereden sıfırlayacağımı da bulamadım. sürücü koltuğu da rahatsızdı diyebilirim. gece iç aydınlatma da kesinlikle zayıf. hatta gece araca resmen karanlık hakim. arka koltukların üzerinde bir aydınlatma yoktu. iç mekan için kısaca söylenebilecek tek iyi şey genişliği, onun dışında sınıfta kalır.

    motor ve performansa gelirsek, kullandığım araç dizeldi. yüksek tork sayesinde sürüş zevkli. bayılmaca falan yok. özellikle astradan sonra ilk kalkışı (0-30 km hızlanma) iyi geldi diyebilirim. kilometreyi sıfırlayamadığım için bir hesap yapamadım ama tüketimi de iyi geldi. lakin motor sesi fazla, özellikle yüksek hızlarda yol ve rüzgar sesi ile birleşerek rahatsızlık verici boyuta ulaşıyor. ben astranın yol+rüzgar+motor sesinden şikayetçiydim ama 301'den sonra anladım ki benim arabam sessiz bilie sayılırmış. yol tutuşu astra'ya oranla zayıf ama güven vermeme gibi bir durum yok, ben başarılı buldum.

    özetle, benim için bir aracın iç mekanı çok önemli olduğu için bence alınacak araba değil. ama clio symbol'un deli gibi satıldığı memleket için gayet iyi bir araçtır. en azından içinde insan gibi oturulabiliyor.
  • on ve arka cam acma butonlarinin ortada olmasinin sebebi maliyettir. daha az tesisat.
  • şehir dışındaki bir işim için istanbul-ereğli arasında toplamda 580 kilometre yol yaptım normalde ford focus 3 kullanıyorum daha önce yine focus tarzında kalıplı arabalar kullandım.

    genel olarak sağda solda araç yorumlarını okurken aracın yol tutuşu iyi veya kötü derlerdi ne demek anlamazdım. yol tutuşu ne demekmiş bu araçta anladım. arabanın motoru gayet atik ve yüksek süratlere çıkabiliyor ama özellikle hava rüzgarlıysa 120'den sonra arabanın götü başı ayrı oynuyor virajlara girerken korkuyorsunuz.
    focusta tek elim direksiyonda döndüğüm virajları bunda direksiyonu iki elimle tutuyorum ve sanki bir anda arabanın götü kayıp savrulacakmış hissi veriyor

    otomatik camların ortadan açılıp kapandığını en son broadway'de gördüm amına kodumun camlarını otomatik değil manuel yapsaydınız keşke. bir de müzik ve hız sabitleyicinin direksiyondan kontrol edilen kısmı gerçekten çok kabız resmen aşağıya bir yere koymuşlar keşke hiç koymasalarmış insanın eli falan çarpıyor resmen kolaylık değil engel teşkil ediyor. bardak konulan kısma bardak koyduğunuz zaman 5. viteste bardak vites ile ana konsol arasına sıkışıyor 4'e atıp kahvenizi o şekilde almanız gerekiyor. keşke onu da koymasaydınız bi boka yaradığı yok. telefon sigara vs küçük şeyleri koymak için ortada bir yer yok. yani araba kesinlikle ergonomik değil

    ereğli istanbul 290 km 150'den aşağı inmeden yakıta acımadan sürekli bastım 6.4 litre tüketti ki bence bu rakam muazzam toplam kullanım ortalaması ise 4.9 yine çok iyi. yani normal bi kullanımda karma 4 litre çok çok kolay yapabilirsiniz kesinlikle çok ekonomik ve atik araba.
    ortadaki dokunmatik ekran çok kullanışlı ve güzel apple car play olması güzel olmuş
    arabanın süspansiyonları yumuşak her yer sert plastik olmasına rağmen çukurda veya tümseklerde aracın için çok langır lungur ses çıkmıyor belkide araba henüz yeni olduğundandır. 2018 modeldi.

    yorumlara baktım motor sesi hakkında yorumları abartı buldum bence gayet makul.

    hee bir de enterprise'dan sakın araba kiralamayın
hesabın var mı? giriş yap