• ilk olarak kendisini "acık ben, acık ben!!" derken tanımıştım. odasında bulunan, o sıralarda anlam veremediğim, bir cisim vardı. üstünde garip garip şekiller olan bir kutu... ilk olarak onunla tanışmam bu alet vesilesiyle gerçekleşti. ona bakınca sarı saçlı, uzun boylu, yeşil gözlü, gülen, eve arkadaşlarını getiren, ders çalışan birisini görüyordum. aklıma bir sürü soru geliyordu.. kimdi bu adam? ne işi vardı benim kaldığım evde? annem ve babam neden onu benim kaldığım evde tutuyorlardı? sakıncalı birisi olmasın sakın?

    sonradan öğrendim, meğerse benim abimmiş. hem de büyük abim... abi ne demekti? benim için iyi ve kötü olarak ne yapardı yada yapabilirdi? aramızaki yaş farkına baktığım zaman biraz korkutucu gözüküyordu. ben daha 1-2 yaşındaydım ama o çoktan ortaokula geçmişti. onunla daha fazla zaman geçirmek istiyordum ama o durmadan bir yerlere gidiyordu. acaba daha hızlı büyüyüp ona yetişebilir miydim? belki daha hızlı büyürsem ben de kick off turnuvasında bir yere sahip olabilirdim. kimbilir belki de en iyileri olurdum..

    amiga'da bir oyun vardı, micro machines... o oyunla beraber daha yakınlaşmaya başladık sanki. onunla üniversiteye uğurlamadan önce oynardık micro machines'i. her ne kadar ben açık ara kazanıp ona tozumu yurtturtsam da, cetvel ve kalemtıraşın arasında sıkıştırsam da, dosyanın üstünden fırlayıp onu aşağıya atsam da o bunu kabul etmezdi. her seferinde "nası oydum ama" derdi bir de.

    yıllar geçti sonra quake i çıktı, kurbaga.com'dan bana oynamayı öğretti. 10 yaşındaki bir veledin oyunda birinci gelmesi pek alışılagelmiş bir şey değildi. evde iki bilgisayarla network kurup, birbirimize girişirdik annenin "çekin şu kabloyu burdan artık! koridor boyunca kablo geçiyor!" feryatları arasında. o yıl öğrendimki abim staja gidecekmiş istanbul'a. ilkokuldan biliyordum nerde olduğunu.. öğretmenimizin derslere getirdiği türkiye siyasi haritasında birçok kişinin istanbul'u suriye'de aramasından aklım kalmıştı istanbul'un nerde olduğu. ama bu kadar erken mi gidecekti? daha çevremde olup bitenleri doru dürüst anlamaya başlamışken hemde. o yaz istanbul'a gitti stajını yapmaya. ilk başlarda seviniyordum bilgisayar üç ay boyunca bende kalacağı için, "hadi hadi geç kalacaksın otobüsüne" diyerek acele ettirmeye çalışırdım onu, ama sonradan anlamsızlaşmaya başladı bu. kimle oynayacaktım ben şimdi? kiminle vakit geçirecektim? kime bülent ortaçgil'in benimle oynar mısın? adlı şarkısını muzip bakışlar altında çalacaktım? artık havada uçuşan terlikler olmayacak mıydı?

    istanbul'dan izmir'e geldi gitti geldi gitti geldi gitti.. bu sefer temelli yerleşecekmiş istanbul'a. bu arada eşi olacak olan bayanı daha yakından tanımaya başladım. onu şimdilik sadece birkaç fotoğrafından, durmadan bozulan bilgisayarından ve klavyesine sinmiş güzel bir kokudan tanıyordum. yaklaşık 2 yıl sonra evlendiler.

    artık istanbul'da yaşayacaktı. işine gidip gelecek kendini bir düzene oturtacaktı. öss ye girip istanbul'a gidince onunla daha çok zaman geçireceğimizi tahmin edebiliyordum. izmir'de olduğu zaman yemek masasında durmadan güldüğümüz zamanlara geri dönecektik. espriler yapılacak ve sofradan en az 1 saat sonra kalkılacaktı. beşşşşş kişilik aile ortamına biraz daha benzeyecekti. tam istanbul'a gitmem kesinleşmişken bu sefer de ona amerika'dan bir teklif geldi. hayatının teklifiydi bu ve koştura koştura gitti oraya. seattle da yaşayacakmış. daha önce sadece adını duyduğum, silikon vadisi'yle ünlenmiş bir yerdi burası. haritayı açtım baktım. amerika'nın en doğusu, türkiye'ye en uzak yerlerden birisi olmalıydı burası kesinlikle.

    haftasonlarında evlerine gidip son son 4-5 kez hasret giderdim eşi ve kendisiyle. şimdiyse kendisi eşiyle beraber amerika'da yaşıyorlar, çalışıyorlar, didiniyorlar.. tam bir örnek kardeş oldu benim için. "kaçacağım buralardan, kurtulacağım en sonunda sizden", "illallaaaaaah illlaalllaaaah" dedi ve en sonunda gitti. hedefine ulaştı.

    benden her ne kadar kaçmaya çalışşa da kaçamayacak. en sonunda amerika'da da bulacağım onu.
  • ilk tanistigim turk scenerlarindan biridir*. gnostic ve exa* ile bronx'un izmir ayagini olusturuyorlar idi. snail mail ile baslayan muhabbetimiz ayni okulda*, farkli bolumlerde** okumamiz sayesinde bilgisayar disina da cikti. daha sonra ikimiz de istanbul'a tasinmamiza ragmen gorusme firsatimiz pek olmadi. son bir kac aydir kader aglarini ordu ve birlikte ayni sirkette* calisma sansi dogdu.

    kendisi eski amigacilardandir, evli ve 68000 cocuk babasidir. oglen yemeklerimizi senlendiren bir kisidir.
  • hatirladigim kadariyla line drawing kodunda addx(.w) kullanan marka.

    ayrica nicklerimizi beraber sunnet ettirdigimizde kendisi neden corap cikmistir buna ilim fen hala isik tutabilmis degil..
  • bilgisayar ve programcılık hakkındaki entryleri gerçekten doyurucu ve güzel bir sözlük yazarı, yazdıklarını gerçekten keyifle okuyorum ama okudukça sanki microsoft'un ürünlerinde hiç problem yok, herşeyleri süper çalışıyor, hiç göçmüyor, kilitlenmiyor, güllük gülistanlık, güvenlik problemleri falan yok gibi hissediyorum... gerçek hayatta da böyle olsa herşey keşke.
  • kendisi dun itibariyle baba olmu$tur.
  • penthynin sozluge bir suredir yazmamasi beni uzuyor acikcasi. kalite ve bilgi birikim olarak unique bir tarzi var adamin yazdiklarinin, sozlukteki en zevkli tartismalarini goruyorduk son donemde*. hem de sozlukte azinlik hali yasayan kamptan kendisi tabi bu daha da onemli kiliyor durumu.

    bir de ortalik penguen doldi, frag yapmak gerek*

    ha bir de ne zaman kimdir nedirine bastigimda zamanin otesinde windows vista entrysi oldugunu gorup gulumsememe sebep olan sahsiyet.
  • cs: source oynama stilini su enstantaneyle ozetleyebiliriz.

    main channel: "the bomb has been planted"
    ct'lerden penthy: (nerede olursa olsun: egilir, sneak moduna gecer, birkac saniye dusunur, ne yapsam, ne yapsam, ne yapsam, cover bir yere gecer, autosneak ilerlemeye devam eder ...)
  • hep böyle kal demek istedigim candir.
  • bu adamin bir arkada$i vardi adi neydi sakip miydi neydi. zaten xp'nin wireless'i da hala boktan, bunu bilir bunu soylerim.
  • uçmuş bir yazar.
    (bkz: sourlines)
hesabın var mı? giriş yap