peep
-
ing: dikizlemek
-
ekspirasyon(soluk verme) sonu basıncı. respirasyon esnasında nefes verdiğimizde akciğerlerin içinde bir
miktar hava kalmaktadır. iste bu havanın basıncına peep basıncı adı verilmektedir. pnömonilerde
veya akciğerin yapışması gibi durumlarda, akciğere ait cerrahi işlemlerin ardından peep basıncı
yüksek ventilasyonlar uygulanır.
bu sayede bu offset basıncın(peep) üzerine tidal volum uygulanarak akciğeri normal şişkinlik düzeyine ulaşmasına ventilatörün vasıtasıyla ulaşılmaya çalışılır. -
curse of monkey island'da kendisine "one more peep out of you and i'll do ya in" diyen wally'e guybrushın cevabı.
-
-
son donemde türkiyenin new york gibi, san francisco gibi gavur illerinde moda olan bir yiyecek türü.. gavurun marshmellow dedigi bizim ise etipuf diyecegimiz hadiseden yapilan rengarenk, cukulatan gozleri olan sirin yavrucaklar bunlar.. altlarinda piskuvuleri yok bi tek bi de sarilari civcive, mavileri mavi civcive, yesilleri yesil civcive benziyor..
bir peep almis basini gitmis arkadas.. hadi peep yapalim, hadi peep yiyelim. arastirdim buldum cok mutluyum.. -
ing. cılız, tiz ses çıkarmak. civciv gibi ciyaklamak. örn.. bird makes a peep when we step in the room that he stays.
-
new york'ta soho'da bulunan bir thai lokantası. çok ilginç, postmodern bir tasarıma sahiptir ve yemekleri de gayet güzeldir. union square'de bir benzeri için:
(bkz: republic) -
al bundy'nin röntgenci kılığına girip merdivene tırmadığındaki ötüşü: peep! peep! peep!
-
mikrodalga boyutunda korkunç savaşçılara dönüşen sarı yaratıklardır:
http://www.youtube.com/…h?v=khcmfx_pq7e&feature=dir -
(bkz: peephole)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap