• lazio da oynadığı sıralarda spiker maç hakkında yorum istediği zaman mikrofona geyiren,
    middlesbrough da oynarken takımın otobüsünü kaçırıp çarpan,
    gene middlesbrough da klubün kantinine sadece ayağındaki tozluklarla çıplak olarak gidip bira alan,
    glasgow rangers da oynarken ise hakemin düşürdüğü sarı kartı saklayıp maçın sonuna doğru hakeme gösteren akabinde ise kırmızı kart gören oyuncudur.
  • tam adı john paul gascoigne olan oyuncu, ilk olarak 1983 yılında geldiği newcastle united için 1985 yılında qpr ile newcastle united ın evi st. james park stadında oynanan bir maça yedek oyuncu olarak alınarak profesyonel futbol dünyasına adım attı. aynı klüpte 1985-1988 yılları arasında oynadığı 99 lig ve kupa maçında 25 gol kaydetti ve bu zamanın totthenam hotspur menajeri terry venables ın 2 milyon pound gibi bir bonservis bedeline onu kadrosuna katmasını sağladı (18 temmuz 1988). aynı senenin 3 eylülünde gascoigne ilk kez spurs formasıyla sahaya çıkıyor, spurs ise gazza nın eski takımı newcastle united ile yenişemiyordu (2-2). tam 11 gün sonra ise gascoigne ilk defa ingiliz milli takımının, danimarka ile oynanacak maç kadrosuna dahil ediliyordu. ironiye bakın ki ona ilk milli heyecanı yaşatan ve kendsini kadroya alan ingiliz milli takımının patronu, kendisini daha 14 yaşındayken ipswich town da deneyip beğenmeyen bobby robson dan başkası değildi. gazza ilk golünü 26 nisan 1989 da yedek olarak başladığı ingilterenin efsanevi wembley stadyumunda arnavutluğu 5-0 la geçtiği maçta attı. gascoigne italia 90 da ingilterenin orta sahasındaki en önemli yıldızdı ve takımının yarı finale kadar çıkmasında çok büyük payı vardı. ancak ingiltere herşeye rağmen efsanevi kadrosuyla kupada yerini alan batı almanyaya penaltılarla mağlup olmaktan kurtulamamıştı. 90 dünya kupası sonrası ününün de artması ile sponsorlar kapısında sıraya dizilen gazza doğru adımlar attı. o sezon kendisinin oyun zekası ve vizyonu, spursun fa cup finalinde brian clough un nottingham forestını 2-1 yenerek kupayı kazanmasında yol gösterici oldu. gazzanın o sezon gösterdiği müthiş performanslardan bir tanesi de yarı finalde wembley stadyumunda arsenal e karşı gösterdiğidir. aşağı yukarı 30 metreden attığı mükemmle frikik ve gary lineker in iki golünün birininin asistini yaptığı o maç futbol kariyerinin en önemli maçlarından biri olarak gösterilir. 1991 finalinde gary parker ın göğsüne attığı tekmeye rağmen hakem milford kendisine kart göstermemiş ancak agresif gazza hızını alamayıp gary charles a da cok sert bir faul yapmış, hatta bu faulu yaparken kendisi de dizinden sakatlanmış ve hastaneye kaldırılmıştır. insanların aklına gazzanın 5.5 milyon pound luk ücretle italyan serie a ekiplerinden lazio ya transferinin iptal olacağı fikirleri gelmiştir. şansızlıklar peşini bırakmayan gazza 16 aylık iyileşme sürecini (3 ameliyat) nihayet doldurdu derken, ekim 1991 de gece kulübünde tekrar aynı dizinden sakatlanmıştır. nihayet yoğun çalışmalar ve çok zorlu geçen rehabilitasyon ve iyileşme süreci sonucunda beklenen transfer gerçekleşmiş, paul gascogine 1992 mayısında 5.5 milyon pound karşılığında roma ekibi lazio ya transfer olmuştur. lazio da italyan tarzı yaşama alışamayan ve performansı da insanları etkilemekten çok uzak olan gazza 1994 te bir antrenman sahası kazasında sakatlanmış ve o anda yapılan hazırlık maçında -tıpkı sezonun geri kalan kısmı gibi- oynayamamıştır. 3 temmuz 1995 te, 15 ay sonra wembley stadyumunda japonya karşısında forma giyen gazza, maçtan sonra uçakla glasgow a uçmuş ve walter smith in savaşçı ruhlu glasgow rangers ına katıldığını açıklamıştır. ilk sezonunda iskoçya da yılın oyuncusu ünvanını kazanmıştır. 1996 yılında yine ingilterenin, evinde düzenlediği euro 96 da yarı finale çıkmasında başrolü oynamıştır. 1997 yılında rangers ile 3 yıllık daha kontrat imzalayan gascoigne, yaptığı sinirli hareketlerden ötürü zaman zaman halktan özür dilemiştir. 1998 yılında rangers ile crystal palace kendisinin bonservisi konusunda anlaşmışlar (3 milyon pound) ancak kendisi palace ın teklifini reddetmiş ve premier lige çıkma çabası sarfeden, eski arkadaşı bryan robson un middlesbrough suna transfer olmuştur (3 milyon pound). kondisyonunu geri kazanmakta zorluk da çekse gazza takımının hedefine ulaşmasında çok büyük rol oynamıştır. gazza takımının çıkmasından sonra tek hedef olarak ingiltere milli takım hocası glenn hoddle ı etkilemeyi hedeflemiştir. ancak özel hayatı bırakın etkilemeyi glenn hoddle ın kendisini kadroya katmaması için yeterli birçok neden vermiştir. alındığı ve oynatıldığı hazırlık maçlarında da yeterli performansı göstermemesi, sorunlu bir hayatı olması gibi sebeplerden ötürü glenn hoddle onu kupa kadrosuna dahil etmemiş, o da bunu her oyuncusuna kadroda olup olmadıığını odasında yüz yüze söyleyen hocası hoddle ın odasını yerle bir etmiştir. middlesbrough un kendisini 1 yıl için kadroda tutması ve free transfer listesine koyması sonucu rangers ta hocasılığını yapan ve everton u çalıştıran yakın arkadaşı walter smith 32 yaşındaki ingiliz yıldızı kadrosuna katmıştır. burada çok çalışan gazzanın performansı, ona belki de yeniden milli takım yolunu açacaktır. everton ilk 11 inde kendine yer bulan ve yerini sağlamlaştıran gazza bir aston villa maçında tekrardan sakatlanır, ve sezonu kapar. daha sonra 4 haziran 2001 de kendini bağımlı merkezi olan arizona klinikte bulur-hocasının tavsiyeleri ve yol göstermesiyle-. daha sonra basına yaptığı açıklamada bir alkolik olduğunu itiraf edecektir. 28 günlük rehabilitasyondan sonra bile her günün içkiye karşı bir savaş halinde olduğunu söylemektedir paul gascoigne. bütün problemlerin üstesinden gelen gascoigne, 2001/02 yılında tekrar takımına katılacak ve zaman zaman etkileyici performanslar sergileyecektir. ancak sakatlıklardan başını kurtaramayan gazza bir west ham macında yeniden sakatlanır. iyileşmesinden sonra bile takımdaki yerine kolay kolay kavuşamayan ingiliz oyuncunun hayran kitlesi belki "yaşlı gazza" oynar ümidini taşımaktadır. daha sonra çocukluğunu yaşadığı kulüp olan gateshead a yaptığı 10.000 pound luk yardımıyla dikkatleri üstüne çeker. takımın sezonu bitirmek için 60.000 pound gibi bir yardıma ihtiyacı vardır ancak cameron hall sponsorluğunu ve haliyle mevcut maddi desteğini takımdan çekmiştir. gazza kariyerinde bir sayfayı daha geride bırakırken kapanan everton sayfasının yerini 16 mart 2002 de transfer olduğu 1.lig takımlarından burnley alıyordu. basında yeni menajere kendini kanıtlamakla uğraşamayacağı (kariyerini 2 kere kurtaran arkadaşı walter smith kovulmuştu) ve burnley in zaten kendisini istemesi gibi şeyler söylenirken bir grup insan da artık kendisinin de evertonda sahaya yedek kulübesinden daha yakın olamayacağını bildiğini söylemekteydi. gazza bu kısa süreli birliktelikten sonra burnleyden ayrıldı ve free agent konumuna geldi. kendisiyle ilgilenen dubai ve amerikan kulüplerinin olduğunu ancak kendisinin şu anda bir stres yaşamak istemediğini ve yaz sonuna kadar bekleyeceğini açıkladı. gazza 2002 dünya kupası sırasında itv de kupayla ilgili çalışmalar yaptı, daha sonra mls takımlarından d.c. united ile denemeye çıktı. bir süre çin takımlarından gansu için oynadı, sars tan sonra çinden kaçan gazza amerikan kliniğinde kontroller yaptırdıktan sonra arap emirlikleri takımı al jazira ya gideceğini söyledi. ancak bazı wolverhampotn a gitti, orda da paf takımıyla calısan gazza yapamadı ve en sonunda 2004 yılında boston united takımına transfer oldu. kısa bir süre burada top oynayan hatta bir kaç maça çıkan gazza lilleshall da koçluk kursu gördü, diploma aldı. şimdilerde ise bazı şovlara ve imza günlerine katılıyor.
  • birde hatirliyorum ; ingiltere norvecle ozel bir karsilasma yapacakti. o zamanlarda (bkz: gascoigne) cok populer , norvecli muhabir yanina gidip macla ilgili ne dusundugunu sorar.

    cevap oldukca kibar ve diplomaktir
    (bkz: we come here to fuck)
  • glasgow rangers’ta ilk idmanıma çıkmıştım. antrenman bitti, duşa gittim. duştan çıktıktan sonra dolabıma yaklaştığımda kötü bir koku geldi burnuma. sesimi çıkarmadım. boxer’ımı elime alınca ağırlığı fark ettim. gascoigne çoraplarıma da sıçmıştı. o gün donsuz eve döndüm. ilk gün şakasıymış. gascoigne manyağın tekiydi ama çok yetenekliydi.” (1997’de gattuso 19 yaşındayken iskoçya günlerinden bir anı.)
  • gördüğü kırmızı kart sonrası,saha dışına çıkarken hakemin kırmızı kartını havada tuttuğu kolunun koltuk altına sokulup,koklayıp burnunu tutarak sahayı terketmiştir bir maçta. o derece enteresan bir şahsiyettir.
  • aron winter'in lazio anilarindan: "bir gece kapim çaldi, açtim, önümde gazza duruyordu. üzerinde küçük gözlüğünden başka hiçbirşey yoktu. birşeye ihtiyacim olup olmadiğini sordu, hayir cevabini alinca da gitti..." {winter'in o evde karisi ile birlikte yaşadiğini belirtmekte fayfa var}
  • zamaninda futbolculugu kadar, firlamaligi ve serseriligi ile gundeme gelmis emekli futbolcu. hala zaman zaman yaptigi acayipliklerle ada basinina malzeme vermektedir.

    george best'le girdigi su diyalog pek manidardir, "i once said gazza's iq was less than his shirt number and he asked me: "what's an iq?"
    turkce meali: gazza'ya bir defasinda iq'sunun forma numarasindan bile dusuk oldugunu soyledim, o da "iq'da ne"diye yanitladi.
  • hakemin cebinden kırmızı kartını çalarak, hakemi dışarı atıp eğlenen, tabloid ingiliz basınının ''gazza'nın düşüşü'' manşetleriyle bastığı, pub kapısında alkol bekleyen fotoğraflarına gülüp geçen gönül insanı. beckham ailesi gibi ingiliz futbolunun tıkanmışlığı karşısında üretilen bir pop ikon projesi değildir gascoigne. zaaflarıyla, hatalarıyla, sevaplarıyla ama en önemlisi asla inkar edilemeyecek kadar büyük futbol zekasıyla, imajların değil gerçeklerin insanıdır. kendisini iskoçya'ya attığı muhteşem aşırtma gol ile hatırlamak istemeyen, futbolla değilde magazinle ilgilenmek isteyen bünyeler için gazza'nın, adanın magazin aleminde çıkan, skandal başlığıyla servis edilmiş fotoğrafları cazip olabilir ama ne kızı bianca gascoigne için yapıştırılan pornocu yaftası nede alkolikliğin sularında gezinmesine yapılan saldırılar umurunda değildir büyük ustanın. george best'in izinden emin adımlarla yürüyen, hayatla dalga geçen, yüreğini elinde taşıyan, hiç büyümeyen çocukluk kahramanımızdır o bizim. günümüz endüstriyel futbolunda oyunu gazza kadar keyifli hale getirebilen adamların sayısı bir elin beş parmağını geçmezken, sabah 08.00'de burbon içmek için pub kapısında beklemesini eleştirmek üzüm yemek değil bağcı dövmektir. bazı adamlar hayatı bildiği gibi yaşar steril kalıplarla müdahale etmeye, özgürlük alanlarını daraltmaya gerek yoktur. diego armando maradona, eric cantona , paul gascoigne ve george best gibi adamların kıymetini bilebilen, güzel bir çalımı, gelişine vurulan falsolu bir şutla doksana takılan bir golü, endüstriyel futbol medyasının asparagaslarından üstün tutan, romantik futbol dilencilerine selam olsun.
  • (george best'i görme fırsatım hiç olmadı) kendisini vinnie jones, eric cantona, joey barton, paolo di canio, mario balotelli ile kıyaslamaya kalkarsak göreceğimiz şudur ki kendisi kadar arıza bir futbolcuyu bulmak mümkün değil.

    bu adamı devrimci, protest biri olarak değerlendirmek de söz konusu değil. kendisine de sorsak alenen gerizekalı olduğunu söyler.

    büyük bir yeteneği heba ettiği klişesine girmeyeceğim, kendisini ilk kez çocukken futbola ilgimin başladığı euro 96'da izlemiştim, iskoçya'ya feci bir gol atmıştı. o zamanlar mental durumundan haberim olsa dikkatlice izlemezdim de.

    üç gün önce 48 yaşında futbola dönüyordu, bugün yoğun bakımda. bu aralar günde 4 şişe viski içtiği söyleniyor. yaptığı nice taşkınlık, aptallık mı daha trajik yoksa ölümle pençeleşmesi mi bilemedim.

    gazza, amına koyayım senin; seviyorum ulan seni. sakın ha, daha yapacağın bir yığın absürdlük var. sakın diyorum bak!
  • "bir duble brandy almıştım. ama bu, dört şişe viski içebilen biri için fazla sayılmaz" demiş futbol kişisi. yaran eylemlerinden bir derleme:

    newcastle'da a takıma yükseldiği ilk senesinde kevin keegan'ın ayakkabılarını temizleme görevi verilir. o da utandığı için ayakkabıları eve götürüp temizlemeye karar verir. ancak dönüşte ayakkabıları metroda unutur.

    arkadaşı john brotherton ile birlikte bir kıza asılırlar. ancak kızın travesti olduğu anlaşılır. fakat gazza bunu baştan beri bilmektedir !

    middlesbrough'ta oynadığı sırada bir idman sonrası kulübün kafeteryasına ayağında çoraplarla çırılçıplak giderek yemek sipariş ettiği görülmüştür !

    ingiltere milli takımı'nda oynadığı maç sonrası, üzerinde forması ve hatta kramponlarıyla bir barda iki arkadaşıyla içki içerken görülmüştür !

    lazio'da oynadığı sırada bir tv kanalında kendisine sorulan soruya "geğirerek" karşılık verince 9 bin pound para cezasına çarptırılmıştır!

    wimbledon'lı vinnie jones'un, maçta cinsel organını avuçladığı ve futbol dünyasında büyük yankı uyandıran fotoğraf sonrası wimbledon ile oynadıkları ilk maçta jones'un bulunduğu soyunma odasına çiçek yollar. jones da bunun karşılığında ona bir "tuvalet fırçası" gönderir !

    bir maçta hakemin sarı kartını yere düşürdüğünü fark eder, kartı gizlice alır. oyun durduğunda hakeme sarı kart göstererek herkesi kahkahaya boğar!

    newcastle'da takım arkadaşı brian tinnion'ı eve bırakmak üzere arabasına alır. sokağa geldiklerinde "nerede bırakayım?" diye sorduğunda, tinnion'ın "evin önüne" cevabı üzerine arabayla çimlerin üzerinden bahçeye giren gazza, çiçeklerin hepsini ezerek tinnion'ı kapının önünde indirir !

    tottenham'da oynadığı sırada bir maç öncesi ısınmak için sahaya çıktıklarında taraftarların yoğun tezahüratlarını karşılıksız bırakmayan gazza, formasını çıkarıp taraftarlara atar ! tüm teknik ekip seferber olur ve yeni forma güçlükle bulunarak gazza maça yetiştirilir !

    milliyet
hesabın var mı? giriş yap