• 4 yıl ve üzeri kullanımında meme kanseri riskini artırmadığı en güncel çalışmalarda gösterilmiş olan, serotonin geri alımını inhibe eden madde.
    qt uzaması ile ilgili olarak en masum olanı da budur ssri'ler arasında.
  • ssri türünden bir antidepresan etken maddesi. piyasada yer alan paxera, paxil ve xetanor en bilindik ilaç isimleridir.
  • ssri lar içinde en çok sedasyon, kilo alımı yapandır.

    en anti kolinerjik, en potent, en triskilik olan en keslme sendromu yapandır.
    kardiak anomali ile ilişkilendirilmiştir.
    gebelik kategorisi artık d dir.
  • çekilmesi *iflah sikertendir. tremor mu dersiniz, ajite olmak mı dersiniz, vertigo mu dersiniz... alayı çullanır. bir de kaslarda beliren bıçak batma hissi var ki, pfff...

    tamam, başladık ve her şey iyiye gitti. sonra görece stabil bi noktaya vardık. lakin bırakması nasıl olacak, zerre fikir edinemedim. üstelik bu dördüncü bırakma teşebbüsüm.

    neyse, yarın tekrar kavuşturacağız bünyeyle. böyle kaotik bir dönemde özellikle, vücudu pek de zorlamamak lazım.
  • bir kaç günlük doz kaçırılması durumunda hafif de olsa baş dönmesi, kulak çınlaması, beyin cozurdaması** gibi şeyler tecrübe ediliyor.

    (bkz: ssri discontinuation syndrome)
  • en çok kabusa sebep olan antidepresanmış
  • gebelerde kontrendike olan tek ssri grubu ilaçtır.
  • bir yıllık sürecimizin sonunda kontrolsüz kilo alımı sonrası doktor kontrolünde yollarımızı ayırmaya başlayıp fluoksetin etken maddeli ssrilara geçiş yapmaya başladığım ilaç.

    ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinden itibaren yoğun kaygı ve muhtemel tssb belirtileri sebebiyle başladığım psikofarmakoloji serüvenim hakkında biraz bilgi vermek isterim. dokuz yaşında migren teşhisi alıp passiflora kullanmisligim da var da o sıra kendimden haberim yoktu pek sayılmaz :)

    öncelikle üniversite döneminde uzun süreli kullanabildigim ilk antidepresan grubu venlafaksin ve duloksetinler olmuştu. ancak ne yazık ki bireysel deneyimim bu ilaçların yoğun gelişim dönemlerinde çok sağlıklı çalışmadıkları yönünde. bununla birlikte sosyal destek, meslek veya eğitim gibi işlevsellik alanlarında durağan bir donemdeyseniz yine psikofarmakolojik tedavi tek başına ne yazık ki yeterli olamıyor. bu sebeple eğer böyle bir sürece dahil olacaksanız mutlaka ve mutlaka alaninzda uzman bir psikoterapist ile birlikte çalışmanızı tavsiye ederim.

    paroksetin ile olan deneyimim (bkz: paxera) bundan bir yıl kadar bir süre önce başladı ve aşağıda tüm artı ve eksileri ile deneyimlerimi sıralayacagim

    ben kliniğe bpd oruntuleri, yoğun depresyon ve kaygı karışımı sonucu dürtüsel belirtiler ile gittim,

    -baslangic yan etkilerim bilinç bulanıklığı, donukluk, enerji düşüşü ve yorgunluk şeklinde oldu
    -alisma süreci yan etkiler ilk iki hafta sonunda tamamen son buldu
    -durtusel egilimlerimin azalması, terapi ile birlikte ilk altı aylık süreçte, son bulması ise islevsellik alanimdaki artış ile birlikte yaklaşık bir sene içinde gerçekleşti. tamamen son bulduğunu şu an için söyleyemem.

    bu süreçte ilacın asla son bulmayan yan etkileri:

    -yeme dürtüsü, eğer sizi kötü etkileyen ve tetikleyici bir süreç yaşıyorsanız, özellikle iştah açıcı ve dürtüsel bir yeme arzusu yaratiyor. ilaç kullandığınız sürece kilo alımıniz durdurulamaz bir şekilde artıyor.
    -istah ve kilo ile ilgili problemleriniz varsa, psikiyatrinizdan size bu konudaki endişelerinize uygun bir ilaç onermesini rica edebilirsiniz, benim başlangıç kilom o süreçte oldukça düşük olduğu için aldığım kilolar yaşam kalitemi olumsuz yönde etkileyecek kadar olmadı ancak devam ettiğim sürece oraya varacağı için ilacımı değiştirme kararı aldık.

    -bir diğer yan etki, orgazm olmayı unutun. cinsellik önemli ve keyifli, evet. ancak bu ilaç maalesef orgazm güçlüğü konusunda başa çıkması zor bir durum yarattı, yine de cozumsuz değil, sizi mutlu edeceğini düşündüğünüz pratikleri partnerinizden ısrarla talep ediniz :)

    -bir diğer konu, alkol. hayatım boyunca sosyal içici statüsünde biri olarak belki rahatsizligimin da büyük bir payı ile hayatımda ilk kez black out nedir, nasıl yaşanır deneyimledim. alkol kullanımınızı kesmek, kesemiyorsaniz da sınırlamak ve dozunu düşürmek muhtemel bir başa çıkma yöntemi olabilir.

    -son ve diğer yan etki benim delay olarak isimlendirdigim, kafada uyuşma, hafif baş dönmesi ve bilinç bulanıklığı. bu ilaç ssri grupları içersinde kulaktan duyma edindiğim bir bilgiye göre en hızlı metabolize edilen ilaçlardan biri. bu sebeple ilaç saatim yaklaştığı zamanlarda özellikle aktif ve sosyal açıdan hareketli bir gün yaşıyorsam bu yan etkiyi kullandığım süre boyunca görmeye devam ettim.

    tüm bunlar dışında gece stresli rüyalar, dis gıcırdatma, artan uyku ihtiyacı gibi antidepresan kullanımında yaygın olan yan etkileri dahil etmedim, tabii ki onlar da mevcut.

    eğer gerçekten bir şeylerle başa çıkmakta zorlanıyorsaniz, inanın bana yukarıda saydığım deneyimlerin hiçbiri sizi kötü etkilemiyor. aksine bir şeylerle başa çıkabilmek için feragat edebileceğinizi gordugunuz şeyler kendinize ve sağlığınıza verdiğiniz değerin artmasına sebep oluyor.

    çevrenizde ve ailenizde sizi doyasiya seven ve destekleyen, anlayışlı ve damgalayici olmayan insanlar ile bol iletişim ve sevginizi almayı unutmayın.

    ruh sağlığıniza dikkat edin.
    sevgiyle kalın...
  • antikolinerjik yan etkisi en belirgin olan, uzun yarılanma süreli bir selektif serotonin reuptake inhibitörü. depresyonun yanında obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde de kullanılır. etkisini göstermesi 3-5 hafta alır.
  • (bkz: atomoksetin)
hesabın var mı? giriş yap