• yasama organını oluşturan meclis yada meclislerin tamamı. devletin çükü. parası olduğu için ve daha fazla para kazansın, ülkeyi ve bizi yönetsin, akrabalarını, eşi-dostu işe soksun ve hatta “domuz olmasın diye yemeye teşvik edilmiş” , “teorik insan”lar kalabalığı.
  • roma döneminden beri bir yolsuzluk organı olmaktan ibaret olan yapı.

    tüm dünyada ortadan kaldırılmalı. şayet halkı 500 kişi temsil edebiliyorsa, tek bir kişi de temsil edebilir. bu kişi de meclis gibi siyasî bir yapı tarafından değil, değiştiremeyeceği hukuk kuralları tarafından sınırlandırılmalı. adı ister anayasa olsun ister teâmül.

    meclislere, vekillere filan tahammülüm kalmadı artık. günümüz demokrasisi saçma sapan bir felsefeye dayanıyor. yok olması mukadder.
  • italyan işgali sirasinda antalya kent meclisinde milletvekili olarak görev yapan ve girit'li bir türk olan ahmet bekar'ın lakabı. italyanlar gidince milletvekilliği iptal edilmiş ama lakabı baki kalmıştır. hatta oğlu mustafa da 2. parlamento olarak bu ünvanı ölünceye kadar taşımıştır.
  • türk parlamenterler birliği tarafından 2 veya 3 aylık periyotlar halinde çıkarılan dergi.
  • "her üç ya da altı yılda bir, halkı egemen haldeki yönetici sınıfın hangi üyesinin 'temsil edeceği'ni ve çiğneyeceğini (ver-und zertreten) kararlaştırma"nın organı.

    * marx
  • yasama, devlet bğtçesini çıkarma ve hükümeti denetleme amaçlarıyla kurulan, üyeleri halk tarafından belirli bir süreliğine seçilen siyasal organ.
    ayrıca parlamentonun ana yurdu ingilteredir.
  • (bkz: meclis)
  • " parlamentoların menşeini bulmak için frank devrinde kral mahkemesi denen mahkemeye kadar çıkmak lazımdır. bu devirde kral mahkemesinin kendine mahsus selahiyetleri vardı. feodalite devrinde yer yer teşekkül eden senyörlüklerin başında bulunan senyörler kendi idarelerine tabi olan halkın davalarını görmek üzere senyörlük adaleti denen teşkilatı kurdukları zaman kral bunlarla mücadele için kendi mahkemesinin selahiyetini muhtelif çarelerle ve vesilelerle arttırmaya çalıştı ve zaman ile artırdı. 13 asır sonunda kral bu mücadelelerde çok muvaffak olmuş bulunuyordu
    kral adaletinin bu suretle genişlemesi birçok neticeler doğurdu. kral mahkemesi bütün işleri göremez olduğu için bu mahkeme ikiye bölündü. birincisinde yalnız idari işler verildi ve bu bölüm kral meclisi adını aldı. ikisini adlı işler verildi; bu bölümde parlamento adını aldı. işte bu suretle hukukçulardan ve tarihçilerden kurulmuş bir mahkeme husule geldi ki yegâne vazifesi icrayı adaletti. parlamento bir müddet kralı seyahatlerinde takip etmiş, adeta dolaşacağı bir mahkeme olmuş, sonra oturmuş bir mahkeme halini alarak kendisine oturma yeri olarak paris'i seçmiştir. yine evvelleri bu mahkemede fransa eşitleri, başpapazlar, bailli denen eyalet valileri âza bulunuyordu. sonra bunlar da yavaş yavaş âzalıktan çıkarılarak mahkemeye daha mesleki bir hal verildi. ve bu hal yani mahkeme vasfının galebesi philippe-le-bel, ve bilhassa philippe-le-long zamanında yani feodalite devrinin son zamanlarında vuku buldu.
    başlangıçta yani kral meclisi'nden ayrıldığı zaman parlamento bir tane idi ve paris parlamentosu namiyle selahiyeti bütün fransa’ya şamildi. on üçüncü asırda eyalet parlamentoları da teşkil olundu. bir eyalet parlamentosu toulouse parlamentosudur ve 1279’da ihdas olunmuştur. o zaman bu parlamento paris parlamentosu'nun şubesi gibi idi ve kararları paris parlamentosunda istinaf edilirdi. sonra parlamentolar yavaş yavaş arttı ve feodalite devri'nin mahkemelerinden bir kısmı parlamento mahiyetini aldı. 1500 senesinde eyalet parlamentoların sayısı dokuza çıktı. bunların teşkilatı da paris parlamentosu teşkilatı gibi olduğu halde nüfus ve istiklalleri hiçbir zaman bu parlamentonun nüfus ve istiklali derecesine çıkmamıştır.
    parlamentoların mahkeme olmak vasfı galip bulunmakla beraber bunların bir nevi teşri’ mahiyetini de muhafaza ettiklerini veyahut sonradan kazandıklarını kabul etmek lazımdır.
    yukarıda mutlakıyet haline gelmiş olduğunu söylediğimiz kral teşri kuvveti, ancak parlamentoların kullandığı teşri’ kuvveti sayesinde tadil olunabiliyordu. bunun da iki şekli vardı: "kral emirnamelerine karşı muhalefet” (remontrance) ve “kanun mahiyetinde karar isdarı” (arret de reglement). paris parlamentosu 14. asırda emirnamelerin tanzimine şu suretle müdahaleye başladı: kral çıkaracağı emirnameyi parlamentoların hüküm itasında nazarı dikkate almaları ve bu emirnameye göre karar vermeleri için parlamentoyu toplar ve emirnameyi kendilerine tebliğ ederdi. emirnamenin parlamentonun selahiyet bölgesinde yürürlüğe girmesi için parlamento tarafından kendi defterine tescili lazımdı. bu, başlangıçta alelade bir usul meselesiydi. fakat emirnamenin parlamento defterine kaydı ve tescili için parlamentonun müzakere edip bir hüküm isdarı icap ettiği cihetle, parlamentolar bazı kere bu emirnameleri kayıt ve tescili redde başladılar. ilk defalarında çok korkakça olan bu hareket yavaş yavaş kuvvetlendi. kral, böyle bir red karşısında ya emirnamede parlamentonun istediği tadili yapar, yahutta emirnameyi bir müddet için isdardan vazgeçer ve aradan hayli zaman geçtikten sonra tekrar tebliğ ederdi. bu ikinci tebliğde parlamento ekseriye emirnameyi tescil ederdi. tescil etmemekte ısrarı halinde kral parlamentoya lettre jussion adı verilen bir mektup yollardı. parlamento bu mektup üzerine de itaat yoluna girmezse, kral parlamentoya bizzat gelerek emirnamesinin kendi huzurunda tescilini yaptırırdı. bu muameleye lit de justice denirdi. tescil muamelesi filhakika bu suretle yapılır ve fakat parlamento böyle bir tecilin altına daima şu cümleyi de ilave ederdi: “kralın hususi emriyle kayıt ve tescil olunmuştur.” ilk lit de justice muamelesi 1313 tarihinde vuku bulmuştur.
    parlamentoların teşri kuvvetine müdahalelerin ikinci şekli olan “kanun mahiyetinde karar isdarı” da şu idi: bir dava parlamentoya arz olunup da emirnamelerde veyahut örf ve adette o davayı hukukan, yani adliye yoliyle halle yarayacak bir hüküm bulunmadığı zaman parlamento bir karar isdar eder ve bu karar kendi selahiyet mıntıkasında kanun hükmünde sayılırdı. kral bu kanun mahiyetindeki kararları her zaman iptal edebilirdi. "
    fransa inkılâbının siyasi tarihi, a. aulard - mütercim: nazım poroy
    sayfa xvıı - türk tarih kurumu yayınları
  • antik yunan’da agora, romada senato, mekke’de daru’n nedve, feodal dönemde malikâne neyse ‘aydınlanma dönemi’nde parlamento odur. buralarda toplananların ortak yanları aldıkları kararlara ve yaptıkları kanunlara yegane şari, tek olan allah’ı karıştırmamalarıdır.
  • ilki 930 yılında izlanda'da kurulmuş olan, kodamanların toplanma hedesi.

    süregelen en eski parlamento ise 979 yılında isle of man'de kurulmuş (ki kökleri daha eskiye dayanmaktaymış falan fişmekan)*
hesabın var mı? giriş yap