paratoner

• sayesinde yağmurlu havalarda gönül rahatlığıyla ereksiyon olabiliriz...
• du$meye niyetli yildirimlari uzerine cekip topraklayan bu sayede e$ dostun zarar gormesini engelleyen aparatlar.. genelde yuksek yerlerde (bkz: minare) bulunur..
• işlevini çok iyi yerine getirdiği için önemi farkedilmeyen objelerden biridir.
• radyoaktif madde içerenlerin kullanımının yasaklandığı yerini elektrostatik aktif paratoner denen havada elektrik yokken pasif halde olan yıldırım yaklaşırken aktif hale geçen modeller almıştır.
• ispanyolca para ve fransızca tonerre kelimelerinin bir araya getirilmesinden oluşmuş gudik bir kelime.
  
  doğru topraklanması (bilmemkaç metre derine inen bakır çubuğa çatıda ki paratonerden yapılan bağlantının faraday kafesi'ne alınması^*) çok nadiren yapıldığından, genelde türkiyede biskime yaramaz, paratonerim var diye oturduğunuz evde bi anda duvarlardan tuğlalar fırlamaya başlarsa beni hatırlarsınız.
• ilkokul ikinci sınıfta fena karizma yapmıştım bu kelimeyle.. içinde bütün sınıfların aynı anda ders gördüğü tek derslikli 80 kişilik okulda, öğretmenimizin cevabı paratoner olan sorusunu bir tek ben bilmiştim. fakat çok da utanmıştım herkes bana bakınca... kolay değil, ansiklopedi okuyordum, çatal lastiğim vardı(sapan diyen de var), taze sögüt dalından düdük yapıyordum, kafa sıfır numara traşlı halde bir gün bu memleketi ben kurtaracağım(türkçe 5) ve herkese ansiklopedi dağıtacağım diyordum... (buruk gülümsemeler)
• çalışmayan bir örneği için:
  
  (bkz: http://www.milliyet.com.tr/…efault.htm?ref=haberici)
  
  işin trajikomik yanı, okul müdürü paratonerlerinin çalışmadığının muhtemelen farkında bile değil...
• gunumuzde kullanilan paratonerlerin cogunda, cevredeki havayi iyonize ederek yildirimi cekmek amaciyla radyoaktif elementler kullanilir. bu tur sistemlerde, radyasyona karsi uyari levhasi bulunmasi zaruridir.
• hrıstiyan kilisesi onyıllarca paratonere "tanrının gazabı yıldırım"a karşı gelinmemesi gerektiği için karşı çıkmış. 1755'teki depremden paratoner mucidi benjamin franklin'i sorumlu tutmuş.
  
  yüzyıl sonuna kadar avrupa ve amerika kıtalarında paratoner karşıtlığı devam etmiş, yüzlerce binlerce kilise bu süreçte diğer binalara bir şey olmazken hasar görmüştür.
  
  en sonunda paratoner, kiliseleri korumak için kabul edilmiş.
• modern elektrik uygulamaları ve hesaplamalarıyla boşa çıkması gereken geleneksel aygıt. tam koruma sağlamadığı gibi gerilim koruyucuları (parafudr) olmayan yerlerde feci şeylere sebep olabilir.
  bina yapı okul fabrika vb. olması gereken (bkz: faraday kafesi)