• eski zamanlarda, latince “paganus” kelimesinden gelen ve resmi roma devlet dininin dışındaki diğer politeist inançları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir terimdi. paganus “köylü, kaba” gibi anlamlara gelir. o zamanlar kullanılan daha sonra hristiyanların benimsediği heathen da kırlık alanlarda yaşayan anlamına gelir. eski zamanlarda şehir hayatını benimsemeyip, kırlarda yaşayan, mevsimlerin döngüsünü kutlayan ve atalarının inançlarını yaşamaya devam eden insanlar için kullanılıyordu. daha sonraları hristiyanlar "pagan" ve "heathen" kelimelerini kafir anlamında, kendilerinden olmayan herkesi hatta müslümanları ve musevileri bile aşağılamak için kullanmışlardır. haçlı seferlerinde, istanbul’un yağmalanmasında hristiyanlar hep kendilerine karşı pagan düşmanlar olduğuna inanmışlardır.

    günümüzde tek tanrılı ve kitaplı dinlere değil, doğa kökenli çok tanrılı dinlere inanan insanlar bu terimi gururla sahiplenirler. türkçe sözlüklerde karşılığının "putperest" olmasının bu terimi açıklamaya yetmeyeceği aşikardır.

    pagan inançları kabul etmiş kişiye denir, dolayısıyla "pagan" kelimesi hem sıfat hem isim olarak kullanılır. yeterli bilgi olmadan yapılan yorumların tersine dinsizlik, ateizm ya da satanizm ile ilgisi yoktur, olmamıştır. yüzyıllardır süren hristiyan propagandalarının tersine, paganların cennet ve cehennem inançları olmadığı gibi, şeytan inançları da yoktur ve inanmadıklarına tapmaları da söz konusu olamaz.

    paganların ruhban sınıfı yoktur, örgütlü bir din yapısı da yoktur bunun yerine çeşitli pagan inançlar vardır ve tanrı ve tanrıçaya ulaşmanın yolunun bir değil çeşitli olduğunu düşünürler. doğanın efendisi değil onun bir parçası olduğuna inanır ve tüm ruhani çabalar ile (meditasyon, dua, tapınma, ibadet, büyü, sihir, ritüel vs.) yaşadığımız dünya ve pagan inançların temeli olan öte dünya ve tanrıça ile bütünleştiklerini düşünürler.

    popüler kültürün coşmasıyla bir tüketim nesnesi gibi öne çıkmasına rağmen paganlar, inançlarının temeline inmeyi ve paylaşmayı tercih ediyorlar, inançlarında propaganda yapmak yoktur, zaten buna ihtiyaçları da yoktur çünkü mevsimlerin ve yaşamın sonsuz döngüsüne inanan paganlar kendi iç huzurlarına ulaşma çabasıyla yeterince meşguldur.

    paganlar gizli örgütler ya da komplo teorilerini reddederler, bunun yerine ortak bilince ve paylaşıma inanırlar, mesih yoktur, gelip herkesi kurtaracak hızır da yoktur onlara göre, bu dünyanın ölümden sonrası için sınav olduğunu öne süren tek tanrılı dinlere karşı paganlar ölümden sonra yaşamaya ve tekrar doğmaya devam eden ruh ile herşeyin birbirini tamamladığı döngüsel bir inançlar sisteminde yer alırlar. paganların inancının temeli gaia, kutsal kitapları doğadır.

    (bkz: anatoliancraft)
  • punlarin pi da paganlar kuruli vardu. girmizi blagayi daktimile havalarintan kecilmez.
  • pagan demek kırsal yani kentsel olmayan demek dolayısıyla da kentin tanrısına veya tanrılarına değil kaba saba tanrılara inanan köylü, ayak takımı, cahil cühela, vb.

    bu tanım önemli bence. paganın yani kentin tanrısına inanmayanın kırsal, köylü, cahil olması fikri.

    bence hala öyledir. sözlükte başlıklar var. fakirlerin dine inanması, fakirlerin dinci olması, bilim insanlarının çoğunun ateist olması minvalinde.

    merkezden uzak olanların merkezin değerlerine değil de kaba saba değerlere inanır olduğu fikri.

    her kentin yani sosyal ve ekonomiyi kontrol eden merkezin bir tanrısı olur: bu para olur, bilim olur, sanat olur, su olur, makine olur, o olur bu olur ama bir tanrı bir kutsal bir yüce değer olur. bunun dışında kalanlar da köylü cahil olur. kentin inandığına inanmayan pagan ismiyle anıldığı gibi başka isimlerle de anıldığı olur.

    cahil, kaba, saba, ilkel olmanın koşulu birinin değerleri aşamaması değil de aksine o değerleri içine almaması olur.

    mesele inanmak veya inanmamaktan öte bizim inandığımıza inanmak veya inanmamak olur. sitenin kuralları hakikatin hareketleri sayılır olur.

    genel geçer akçeyi kullanan makbul olurken kullanmayan maktul olmaya aday olur.

    bir zamanlar mark denilen bir para birimi vardı. sonra o tedavülden kalktı ve yerini euro denilen para birimine bıraktı. ama dünyada para birimi tabiki kalkmadı. sadece adı değişti.

    kavramlara dair bir şey bu. kavram kutsal olur veya para birimi. insan zihninde bir kavram olduğu sürece o olmaya devam eder. aksiyom her daim varlığını devam ettirir sadece aksiyom için var sayılan değerin ismi değişir.

    mesele neye inandığın değil inandığın şeyin diğerlerinin inanmasıyla olan çoğunluk ve güç ilişkisi olur. çoğunluk dediğimiz nicelik olarak çok olan değil nicelik olarak çoğu kontrol edebilen niteliğe sahip olan olur.

    kendine nitelikli diyenin sana pagan dediği gibi yobaz dediği de olur. iktidar ve inanç meselesi sürekli kucak kucağa oturur. inançlının inancının değeri ise iktidarın kucağına oturmasıyla belli olur. iktidar ise olunması gereken insanın sunduğu değerleri hazırlayan merkez yapı olur.

    az biraz kavramların hareketlerini izleyebilirseniz bu dediğim anlaşılır olur.
  • pagan dini olmayan kişi demek değildir, kelime anlamı olarak pagani'den gelir ki bu da kırlık yerde yaşayan kişileri tanımlamak için kullanılmıştır. tek tanrılı dinler öncesi panteist anlayışı benimserler, doğayı kutsal tutarlar, güneşin ve ayın hareketlerini festivallerle kutlarlar. doğa güçlerini tanrılar ve tanrıçalar olarak kişileştirirler ama esasen yaratıcı gücün tekliğine inanmışlar, tanrı ve tanrıçaları bütünün parçaları olarak görmüşlerdir..
  • agaclara tapan degil, agaclarla, tum evrenle, hatta gecmis ve gelecekle bir olabildigine inanan insanlardir. dogayi anlamaya ve ona benzemeye calismak vardir ama tek tanrili dinlerdeki tanriya tapma kavramindan farklidir bu.
  • the fountain adli filmin türkce alt yazisinda "pagans" diye bagiranlar "allahsizlar" derken gorulmuslerdir.. ulen bir de film feci dramatik bişi ahahahaha 12 dakikadir gülüyorum. yalanim varsa noliim..
  • bu inanca göre ölümden sonra hiçbir şey yoktur.
  • birden fazla kere anlam kaymasına uğramış kelime. köken itibariyle latince'de "köylü, cahil, kültürsüz" anlamına gelirken, roma ordusu argosunda "doğru dürüst silah kullanmayı bilmeyen, korkak, savaştan kaçan, beceriksiz" askerler için de kullanılıyordu.

    ikinci ve üçüncü yüzyıl erken hristiyan dönemde latincenin egemen olduğu yerlerde (bugünkü italya, ispanya, kuzey afrika'nın batısı) anlam kaymasına uğrayarak "birden fazla tanrı'ya inanan" anlamına dönüşmüştür. ilginçtir aynı dönemde yunanca konuşan hristiyanlar (yunanistan, anadolu, mısır ve ortadoğu) arasında aynı anlamı "helen" sözcüğü veriyordu.

    tarihçi diarmaid macculloch'a göre pagan sözcüğündeki anlam kaymasının iki nedeni olabilir. birinci olasılık daha çok şehirlerde yoğunlaşan latin hristiyanlığının, yerleşik roma dinini inandırıcılık ve sofistikasyondan yoksun bulup aşağılama amacıyla kullanmasıyken; ikinci ve macculloch'a göre daha olası ihtimal ise hristiyanların, isa mesih'i kabul edip onun inananlar ordusuna katılmayan roma'nın çok-tanrılı inancını, askeri argodan gelen "savaş kaçkını" olarak niteleyerek, kendi tarihi ve teolojik misyonlarını söylemsel bazda güçlendirme istenci...

    kaynakça:
    diarmaid macculloch (2010), a history of christianity: the first thousand years, london: penguin books, s. 156
    henry chadwick (1967), 'the early church', in harries and mayr- harting (eds.), s. 1-20.
  • mesela kelt'ler pagan bi topluluktu, druid'ler hem din adamı hem de filozof, öğretmen, doktor görevi görmüşlerdir (kimsenin bilmediği çağlarda bilge adam, her işi yaparız modeli) bu kelt ahalisi equinox'ları, solstice'leri ve de dolunayları (bkz: sabbat) kutlarlardı falan.. gayet de bi sürü tanrıları tanrıçaları vardı, epey de oturmuş dini inanışları da vardı keza..
  • inanıslarının doga, insan hayvan sevgisine ve onlara zarar vermemeye dayanmasına ragmen, kara buyuculerle ve satanıstlerle karıstırılan ** bir topluluk
hesabın var mı? giriş yap