aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • fatih portakal'ın ortanca biraderi.
  • site kurallarinin 8. maddesi, aynen asigidaki gibidir;

    - magic bullet, "ekşi sözlük mü? o da ne?" diyecek kadar salak değildir ve sitenin ekşi sözlükle aynı işe yaradığının farkındadır. o yüzden, "aaa aynı ekşi sözlük gibi olmuş" veya "abi bunu niye yaptın" diyenlere, "boş zamanım vardı ve ekşi sözlükte üyeliğimin onaylanmasını bekleyeceğime kendi sitemi yaparım, diyerek yaptım, güzelde oldu" denecek ve "sen bi girip üye ol, kullanmaya başla" beğenmezsen git ekşi sözlükte üyelik bekle" diye eklenecektir.

    buradan anliyoruz ki eksi sozluk'te uyelik beklemek bayagi bir yaraticilik koruklemekteymis, guzelde oluyormus..
    (bkz: dahi anlamindaki de)
  • (bkz: ney zayif bir konu mu)

    ney ney

    edit: iki uc tane esprili cevaba hemen iq falan hakarete yurunmus. * cani sag olsun arkadasin. yalniz, sozluk kalitesi falan demis ama sozluk kuralidir, eserler ile ilgili giriler orijinal adi* altina girilir. yani 26 sayfa boyunca iq'su dusuk adamlar kitabi ve kurguyu ovmus de. *
  • üstteki "şimdilik banner koymayalım gözler rahat etsin alanı" ve sağ alttaki "bu site özensizce yapılmıştır ve hiçbir hakkı saklı falan değildir" ifadelerini, sevimli ve hatta samimi bulduğum site. sağ taraftaki son eklenenler kısmında yer alan başlıklardan birinde "sorunsal" kelimesini gördüğümde ise, yazarlarındaki ekşi sözlük etkisini hissetmemek mümkün değil. belki münferit bir olaydır ve ben tesadüfen rastlamışımdır. olsundur; hissiyat hissiyattır. ayrıca, ekşi sözlük hakkında yazdıklarını gördüğüm zaman, feyz aldıkları kaynağı inkar etmedikleri, dolayısıyla da "delikanlı ol, ciğerimi ye" şiarına göre davranmış oldukları için ayrı bir samimiyet hissettim. uygulamaya geçirebilecekleri özgün fikirler bulurlarsa, diğer sözlük klonlarından farklı bir yerde olabilirler.

    (bkz: futbol yazarı ekolüyle sözlük klonu yorumlamak)
  • çok dolu ve adını taşıyan bir sözlük klonu gerçekten. anthony burgess hakkında iki entry var. ehehe.
  • zamanında baya mesaimi yemiş siteydi. sonran sadece ayda yılda bir girip neler dönüyormuş bir göz atar oldum. yine, eski yazılarıma bakayım, eskileri bir yad edeyim, dedim. gitmiş! gitmeseydi iyiydi.

    yazarları ilginç bir şekilde, birbirlerini "çok" seviyorlardı. yani cidden, sadece siteyi değil, birbirlerini de sahipleniyorlardı.

    buluşmalarına falan katıldım ben bunların. iyi insanlarla tanıştım. depresif dönemlerimde birkaçıyla sabahlara kadar muhabbet ettim. ha sonra bir daha görüştüm mü, görüşmedim. ama geriye kalanlar görüşmeye devam ettiler, biliyorum. yine de selamsız sabahsız geçen aylardan yıllardan sonra, neler olmuş bakalım, diye siteye girdiğimde de, ooo nerelerdeydin koç, özlettin kendini, anafikirli mesajlar attılar. şimdi üzülüyorum, mesajlarımı, yazılarımı kaydetseydim keşke, diye.

    ayrıca, yazdığım bütün sözlüklerin kapanması da pek manidar..

    (bkz: aaalsozluk)
  • cemiyette pişiyorum'un line performansından;

    her şey benimle başlar
    yüz göstermez aynalar
    nedenini ararsan
    kan kırmızı rüyalar
    her şey yıkımla başlar
    çöker şehre bulutlar
    yarım kaldı sonbahar
    otomatik portakal
    koş, arkana bakma,koş
    koş ,durmaya kalkma,koş
    üzerine gelen ne?
    ellerimiz neden boş?
  • 24 aralık 2023'te ted ata sahne'de izlediğimiz müzikal. aslında geçen ay izleyecektik ancak ertelenmişti, sonunda izledik.

    --- spoiler ---

    çok önyargılı gitmiştim herkes gibi. bir de müzikaldeki rap şarkıcılarının hiçbirini dinlemedim. sadece şanışer'i işte malum susamam şarkısı ile biliyorum. kitabı da okumadım, filmi de izlemedim ancak beğendiğimi söylemeliyim.

    genel anlamda eleştireceğim tek nokta dansçılardı. uyumlu olarak yapmaları gereken danslarda uyum problemi vardı ancak daha çok dekoratif olarak yer aldıkları bölümler çok daha güzeldi. (özellikle şemsiyeler)

    bence farklı ve güzel bir iş olmuş. ilk kısımlarda "sizi öyle sikeceğiz, böyle sikeceğiz" deyince ortam bir gerilse de sonra küfrün de tehdidin de dozunu azalttılar. hoparlöre çok yakın oturduğumuz ve rap şarkılarının söylenme biçiminden dolayı bazı kısımları anlamasam da sekansları beğendim. özellikle papaz sahnesi ve polislerin alex'i dövdüğü kısım çok iyiydi. en sonda yazar ile yüzleşme sahnesinde de içlendiğimi söylemeliyim. genel olarak çok uzun sürmüyor ancak sürse de sıkılmazsınız. hikayeyi aktarım şekli biraz özet olmuş.

    dekor çok iyiydi, dekorda boş kalan hiçbir yer yoktu, her yeri kullandılar. kostümler cesur ve iyiydi ancak iki üç kere dansçılar bra ile kaldılar, birinde de rapçilerden birinin pantolonu düştü. *

    bir de müzikler için keşke arkada yüksek bir platformda dj kabini ve piyano olsaydı.

    --- spoiler ---

    ted ata sahne büyük olsa da congresium, meb şura ve nazım hikmet'in tiyatro sanatı ile bağdaşmayan yapısı yok. paranız varsa 1. kategoriden bilet alın. tam ortada olursanız hoparlörler konusunda da daha iyi bir durumda olacağınıza inanıyorum.

    rapçiler arasında da sanırım deri ceketli arkadaşın sesini çok beğendiğimi söylemeliyim. redo sanırım ama tam olarak kim olduğunu bilen varsa yeşillendirsin lütfen.

    genel puanım 8/10.
  • ilk 5 dakika, oha ne güzel az yazar var, başlıklar dolup taşmamış yazılanlar okunuyo diye hoşuma gitti ama bi 10 dakika sonra tanımın nasıl yapıldığını bilmeyen moderatörlerin çatır çatır entry sildiklerine şahit olup oeh diyerek uzaklaştım. misal, işbu entry orada bir 3 dakika bile barınamaz muhtemelen. halbuki bi bak di mi, başlıktan bahsediyorum ben burda, anlatıyorum, di mi canım..

    sonra öyle bütün başlıklar, dedirten, olduran, -dır, -dir le dolar taşar..
  • http://www.otomatikportakal.com/ adresinde hizmet veren sözlük klonu. nick'lere avatar eklenebildiği gördüğüm ilk farklılığı... bunun dışında birde php ile yazılmış (ve tahmin ediyorum ki yazanı tanıyorum...)
hesabın var mı? giriş yap