otomat

• süprizlerle dolu pezevenk. 8-9 tuşu var üstünde. günlerdir kola almaya çalışıyorum, her seferinde tamek'in farklı bir ürününü veriyor.
• kola, kaave, sicak çukulata içeceği gibi tüketim maddelerini tom basınca veren makine.
• korktuğum makinelerdir. hatta migrostaki otomatik kasalardan falan da korkarım. nedense ben bu makineleri kullanırken geriliyorum. sanki buz gibi soğuk ve sahtekar bir insanla muhatap oluyormuşum gibi.
• plaza insanlarinin gün içersinde sivi alma ihtiyaçlarini giderdikleri makinelere verilen ad.
• apartman giderleri listesinde bulunan gider kalemlerinden biri, genelde en düşük miktar bunda olur. kastedilen ise merdiven otomatiğidir.
• tasarlayan mühendisin, katlarını dizen pazarlamacının aklına sıçtığımın içecek, yiyecek veren bilimum makinelerdir.
  
  satın alıp da kırılmayan bisküvim, çikolatam yok anasını satayım. 2 metreden aşağıya dan diye düşüyor. çok mu zor düştüğü hazneyi yumuşak yapmak ya da kırılacak olan ürünleri alt katlara dizmek.
• metroda bulunanlarının çalışmadığı hede. alkollü bir şekilde metrodayken, aniden acıkan karnınızı bir şekilde bastırmak için gözlerinizi bin bir renk oyunlarıyla süslü otomatlara çeviririz. 1 tl'yi atıp, eti burçak'ı almak istersiniz. başka hiç bir niyetiniz yoktur. ama puşt makine vermedi. parayı yuttu. o an jeton atılan yere kapıcı yumruğu atmak istedim ama kendimi zor tutum. kafam iyi olmasaydı uğraşırmıydım bilmiyorum, ama bisküviyi vermese bile, insanı heyecanlandırıyor. o tuş sesleri, ışık oyunları, içeride ki sesler falan.
• artık usb bellek, ddrram gibi ürünler de alabileceğiz bu aletlerden.
  
  http://www.darkhardware.com/…&file=article&sid=2854
• 21 agustos 2006 tarihi itibariyle dokuz eylul universitesi isletme fakultesi'nde de gururla hizmete ba$lami$ teknolojinin en guzel bi meyvesi olan me$rubat makinesinin genel adi.
  
  bizdeki kola satiyor, o yuzden kola makinesi diyoruz. aslinda sprite ve fanta makinesi ama ba$at urun kola oldugu icin kola makinesi daha uygun. ders arasinda, aceleyle etrafinda kumele$tik bu heyecan verici cihazin. bir sure onunde durup seyrettik, yazilarini okuduk falan. para atiyosun, kirmizi i$ik yanmayan me$rubatlari satin alabiliyorsun. eger kirmizi i$ik yaniyosa bi me$rubatta, paran yetmiyo ona. az daha at lan, cimri pezevenk i$igi dedik ona biz. neyse ben gonullu oldum, bir lira attim buna, tak alttan dustu para, bozuk ankesorlu telefon gibi. meger fi$i takili degilmi$. fi$i takacak oldum bi tane gorevli geldi "siftahi sen mi yabbacan delganlı höheheyt?" dedi. ben de du$undum $imdi bi teneke kola icin.. bi de sicaktir daha, fi$i takili degilmis. sidik gibin kola. neyse dedim sonra icerim. dayanamadim tabii 25 kurus fazla verip kantinden aldim. ama buz gibiydi, mr. freeze kadar soguk, poison ivy (uma thurman olanindan) kadar seksi, robin kadar.. ee.. robin.. cok superdi lan.
• (bkz: vending machine)