• 1991 yılına kadar osmanoğlu'nun borç faizlerini ödeyen torun.

    ek: 1997'ye kadar diyen de var. (bkz: #30215907)
  • genelde atası olarak sadece fatih, yavuz ve kanuni'yi gören, gücetapar torun türü. kimsenin 2. mahmut'un torunuyuz diye övündüğünü görmedim.

    ayrıca devletle ilişkisi, sadece, devlete yüklü miktarda vergi vermek olan köylünün torunlarının böyle gururlanmalara girişmesi ne kadar acı!
  • türkiye'nin hemen hepsi gibi, bir ihtimal kendi dedelerdinin isimlerini bilir, ama dedelerinin babasının ismini, nerede yaşadığını, başından neler geçtiğini bilmez.
    tarih bilinci olmayan, tarihini, geçmişini -kendi ailesi çapında bile- bilmeyen insanlardan oluşurlar.
    geçmişinden bu kadar kopuk, gerçeklerden bu kadar kopuk bir grubu hayallarle ve masallarla kandımak çok kolaydır.
    onlar için osmanlı torunu olmak, 2x2 metrelik kapısız, camsız odasının duvarlarına istanbul'a giren fatih'in resmini boydan boya sıvamak gibidir.
    baktıklarında çok hoşlarına gider, gurur duyar ve bunu duyururlar, ama iki adım atmaya kalksalar, kafalarını duvara vururlar.
    ama hareket etmedikleri, merak etmedikleri, kendi küçük odalarında mutlu mesut yaşayıp gittikleri için gördükleri manzarayı gerçek sanırlar.

    kendi adıma şunu söyleyeyim:
    osmanlı arşivlerinde geçirdiğim her gün, bulduğum hemen her arşiv malzemesi, beni osmanlı torunu gibi hissetmekten uzaklaşmama neden oldu.
    ki bunun böyle olması da çok sağlıklı, çok normal, zaman değişiyor.
    mustafa kemal'in askerleri nasıl kendilerini 1920'lere, 30'lara hapsediyorlarsa, osmanlı torunları daha da eskilere hapsediyor.
    bu sadece bizim ülkemiz için de geçerli değil.
    bugün ingiltere'de yaşayan bir gencin kendini büyük britanya imparatorluğunun torunu olarak görmesi de bir o kadar hastalıklı ve garip olurdu zaten.

    yıkılmış imparatorluk devamı olmak zordur, ama bu psikolojiden kurtulamayan milletlerin zamanı yakalaması mümkün değildir.
  • slav cariye kırması padişahları dedeleri zanneden dallamaların olduğunu iddia ettiği saçmalık.
  • masa sandalyelerin olmadığı bir beyoglu, arkeolojinin tahrip edildiği sultanahmet, o igrenc kopru ile silueti bozulan süleymaniye, o igrenc yuksek yapilar ile silüeti bozulan sultanahmet'i yaratan kişilerdir.
  • akp fanı olup, kendine bu sıfatı yakıştıranların bazı özellikleri;

    *fatih, süleyman ve osman bey'den başka padişah sayamazlar.

    *osmanlı tarihinden bihaberdirler.

    *osmanlı devletini mustafa kemal atatürk'ün yıktığını ve bu yıllarda devletin hala 16. yy.'daki gibi olduğunu sanarlar.

    *yozlaşmış olduğunu asla kabul etmezler. 700 yıllık tarihi boyunca sadece 2 kez hırsızlık vakası olduğuna inanlarının olduğunu bile gördü bu gözler.

    *osmanlı'nın dünyaya barış ve huzuru getirdiğini söylerler. oysa kendileri sadece şiddet ve ölümden anlarlar.

    *taptıkları herifin çok güçlü olduğunu, islam dünyasının lideri olduğunu sanarlar. oysa ne malezya'nın, ne mısır'ın ne de suriye'nin sallamadığı bir heriftir altı üstü.

    *bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesinin canlı örnekleridir.

    bu liste daha gider...
  • kanaatimce çoğunluğun sahiplendiği fakat azınlığa mâl olmuş bir sıfat.bu sıfatı sahiplenenleri ikiye ayırıp incelemeyi uygun buluyorum. şöyle ki:

    birinci grup; kendisini bu sıfata layık gören bir takım cahil zevat. genellikle kendi kafa yapılarına göre başarılı gördükleri ve nazarlarında ilahlaştırdıkları padişahların (fatih,kanunî vs.) soyundan geldiklerini iddia ederler. hatta bu padişahlar hakkında resmi belgelerle kanıtlı (fatih'in mutfağına bazı mezheplere göre mekruh veya haram olan deniz ürünlerinin girmesi gibi...) durumları yok sayıp, resmi belgelerle ispat edenlere hakaret edip, kendilerinin en doğrusunu, bağlı bulundukları cemaatin başındakilerden öğrendiklerini varsayarlar. tarih bilgileri yok denecek kadar az olup, çoğuna kaç tane osmanlı padişahı olduğu sorusu yöneltilse dahi doğru cevap veremeyecek kadar yetersizdirler. bu gibi insanlar arasında gördüğüm komik bir durum var. osmanlı tuğrası'nın ne anlama geldiğini bilmeyip, ona mistik ve tinsel bir anlam yükleyip adeta nazar boncuğu gibi orada burada fetiş objesi gibi kullanmaları. sanırım bu grup için bu kadar tespit yeter. genel anlamda nasıl bir algı uyandırdıklarını yeterince anlatabildiğimi umuyorum.

    ikinci grup ise; osmanlı torunu olmayı osmanlıcılık ile bağdaştıranlardır. osmanlıcılık; 19. yüzyıl başlarında milliyetçiliğin getirdiği zorluklarla, çok uluslu olan osmanlı devleti'nin karşılaştığı bölünme tehlikesine karşı ortaya koyduğu bir kavramdır. osmanlı devleti sınırları içinde yaşayan herkesin dahil olduğu üst kimlik olan bu kavram dolayısıyla dedelerimiz osmanlı idi deyip osmanlı torunu olduklarını iddia ederler ki bana göre bu daha akla yatkın bir sahiplenme biçimidir. ilk grubun iddia ettiği üzere kendilerini hanedana tabi tutmayıp öz ataları üzerinden yürüttükleri bir kimlik arayışıdır.

    bir de hanedan torunları olanlar var tabi. onların bu sıfatı tartışmasız taşıdıklarını düşünüyorum. sonuçta atalarının soyu devlete adını veren osman gazi'ye kadar dayanıyor. onların gürül gürül ''ben osmanlı torunuyum!!'' demelerinde bir sakınca görmüyorum.*
  • osmanlı'nın yönetici elitlerine göre birer böcekten farksız olan reayaların, bugün yaşayan torunları için bir kimlik yaratma çabasıdır. bir nevi objet petit a. insanların girdikleri kimliklerin altını kazımak çok eğlenceli, siz de gelsenize.
  • yalan ve talan ile saltanat süren lale devri çocuklarının şuursuz neferidir.
  • günümüzde çok kötü şekilde kullanılan bir ifade.

    osmanlı torunuyuz. dünyada nerede zulüm varsa biz ordayız.

    gerçekten mi?

    saddam halepte binlerce kürdü katlederken nerdeydiniz? suriyede baba esad yıllarca halkına zulmederken nerdeydiniz? orta asyada binlerce türk resmen kıyıma uğrarken nerdeydiniz? iktidar hesapları içerisinde değil miydiniz?

    çok iki yüzlüsünüz.

    amerika odaklı bölgesel model islam ülkesi projesine uymak için halkı hazırlamak gerekiyor ya, işte osmanlı torunu oluyoruz hemen.
hesabın var mı? giriş yap