• "- abazasin veya degilsin, ortasi yoktur, mazeret yoktur!" ogretisi.

    - nasil abi manita var mi?
    - var gibi aslinda. bitirmek uzereyim i$i...
    - abi var mi yok mu? ontoloji cercevesinde delikanli gibi soyle.
    - yaa tamam yok. neo nickiyle devam icq'de, kasiyoz.
  • "yıllardır soruyorum bu soruyu kendime, allahım bu dünyaya ben niye geldim" cümlesinin nesnesi.
  • ontoloji; hem felsefi bilgi hem de bilimsel bilgi, “varolan” bir şeyin bilgisidir. bu varolan “şey” maddesel, anorganik, manevi, organik, ruhsal, ideal, bir şey olabilir. bütün insan bilgisinin varolan bir şeye dayanan bir bilgi olması felsefi ve bilimsel bilgiyi birleştirir. felsefe ve bilimi birleştiren “varolan” şeylerin bilgisini araştırma alanına ontoloji (varlık bilim) denir.
    genel anlamda ontoloji, insanın evrendeki yeri ve rolü, olayların oluş biçimleri, evrenin düzeninin anlamı gibi konularla ilgilenir. sosyal bilimler açısından düşünüldüğünde “sosyal dünya nasıl algılanır ve anlaşılır?”, “insan olma nedir?” gibi sorulara yanıt ararken, eğitim açısından düşünüldüğünde ise “okulun varlık amacı nedir?”, “aktif öğrenmenin yararı var mıdır?”, “uygulanmakta olan ilköğretim programının yararları ve eksikleri nelerdir?”, “herkese uygun etkili öğrenme stratejileri var mıdır?” ve benzeri sorulara cevap arar.
    fidan ve erden’in tanımına göre ontoloji; madde, yaşam, insan, dünya ve evrenle ilgili bir bütünlük arayışı içindedir. hayat ve evren hakkında genel bir görüş, genel bir ilke bulmaya çalışır. temel olarak bilimsel bilgileri alır ve onların ötesinde bilime yol gösterici görüşler ve hipotezler ortaya koyar.
  • galatasaray universitesi 2. yıl final sorusunda gelmis bir soru var burada, orjinali fransızca elbet, hatta yunanca da var, artik latin alfabesi ve sabah 5 cevirisiyle idare edecegiz:

    "expliquez l'analyse des etres (to onto) de l'aristote dans les categories et l'etre (to on) comme universel (katolon) dans la metaphysique."

    aristo'nun kategoriler eserindeki varliklarin analizini ve metafizik eserindeki evrensel varligi aciklayiniz. to on bakimindan ve logos bakimindan bunlarin nasil ayrildigini aciklarken, to on'un tek/tekil anlaminda oldugunu ve tek olmanin genesise tabi oldugunu goz onunde bulunduruyoruz.

    (bkz: bunu yapan insan olamaz)
  • varlık felsefesi (ontoloji) :

    varlık felsefesinin konusu : varlık felsefesi açısından var olanlar iki biçimde ele alınır
    gerçekte var olan : gerçekte var olan belirli bir zaman ve mekanda var olandır gerçekten var olanlar duyu organları ile kavranır
    zihinde (ideal) var olan : ideal var olan ise, insanların zihinlerinde oluşturdukları kavramlardır ve duyu organları ile kavranamazlar
    © bilim ve felsefe açısından varlık : bilim ve felsefenin varlığa bakış açıları şu noktalarda farklılaşır:
    § bilime göre varlık tartışmasız vardır bilim, varlığın var olduğunu ön kabul olarak benimser ve var kabul ettiği varlıkla ilgili neden-sonuç ilişkileri kurar felsefe varlığın varolup olmadığını da tartışır olaylar arasında neden-sonuç ilişkileri kurmak yerine nedenlerin nedenlerini de araştırır
    § bilimler konularına göre varlığı parçalayarak ve kedilerine özgü yöntemlerle inceler

    felsefe, varlığı bütün halinde görür ve bütün halinde açıklamaya çalışır
    metafizik ve ontoloji : varlıkla ilgili sorunların tartışıldığı metafizik alanı ontolojidir ontoloji metafiziğin varlıkla ilgili alanı olarak şu sorulara yanıt arar:

    § varlık var mıdır?
    § varlığın ana maddesi nedir?
    § evren nasıl oluşmuştur?
    § evrenin bir amacı var mıdır?
    § varlıkta özgürlük var mıdır?
    § ruh nedir?
    § ruh ölümsüz müdür?
    § ölüm nedir?

    doğa filozofları varlığın ana maddesi (arkhe) nedir? sorusuyla ilgilenmişlerdir aristoteles varlığın ilk nedenlerini araştırarak metafiziğin ilkelerini belirlemiştir wolf ontolojiyi, tanrı’nın ruhun ve dünyanın varlığını kanıtlamak isteyen bir alan olarak belirledi kant’a göre metafizik bilginin temellerini araştırmalı ve bilginin deneyden gelmeyen öğelerini saptamalıydı ancak, fichte, schelling, hegel gibi düşünürler kant’ın gözden düşürdüğü metafiziği tinsel (ruhsal) varlık anlayışı ile yeniden güncelleştirdiler

    günümüzde metafizik, fenomenoloji, yeni ontoloji ve varoluşçuluk (existansiyalizm) felsefeleri ile varlığını sürdürmektedir
    fenomenoloji, edmund husserl ile varlıkların arka planlarında bulunan ve kendi kendilerine var olan özleri dile getirir

    yeni ontoloji, nicolai hartman ile varlık kategorileri oluşturup ontolojiyi deneysel temellerle, bilimsel sonuçlarla bağdaştırmaya çalışır
    egzistansiyalizm, heidegger ve sartre ile varlığın temeline doğa bilimlerini koyanlara karşı çıkarak varlığı benin yaptığını söyler
    varlıkbilimsel (ontolojik) problemler :

    © varlığın var olup olmadığı problemi :

    varlığın var olup olmadığı ilk çağlardan bu güne ontolojinin tartıştığı temel problemdir bu probleme genelde iki bakış açısıyla yaklaşılmıştır :
    § nihilizm (hiççilik) : nihilizme göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar ancak daha genel bakıldığında nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder nihilizm bu biçimiyle siyasal anlamda anarşizme temel oluşturur

    nihilizmin temsilcileri :

    gorgias : ontoloji alanında nihilizmin, ilk temsilcisi ilk çağ sofist filozoflarından gorgias’tır gorgias “varlık var mıdır?” sorusuna “yoktur” yanıtını verir gorgias’a göre; “varlık yoktur, olsa bile bilinemez bilinse bile başkasına aktarılamaz”

    wf nietzsche : nietzsche, toplumsal değer ve normları tümüyle inkar ederek nihilizmin 19 yüzyıldaki önemli temsilcisidir

    taoizm : nihilizmin bir başka biçimi de ilk çağda çin’de görülen taoizm’dir lao-tse’nin kurduğu taoculuk, gerçeğin tüm çeşitliliğine karşın “bir” (tao) olduğunu ve bunun adının, biçiminin, maddesinin, görüntüsünün olmadığını savunur aldatıcı olan dünya varlıktan yoksundur

    § realizm (gerçekçilik) : varlık vardır anlayışı realizmdir realizm varlığın insan bilincinin dışında, insan bilincinden bağımsız olarak var olduğunu savunur realizmle ilgili bir başka tartışma konusu da varlığın ne olduğu problemidir

    © varlığın ne olduğu problemi : varlığı var olarak kabul eden realizmin temsilcileri varlığın ne olduğu konusunda farklı düşünceleri paylaşırlar bu farklı düşünceler başlıca beş başlık altında toplanabilir

    § varlık oluştur : bu görüşün ilk temsilcisi, ilk çağ doğa filozoflarından herakletios’tur herakleitos’a göre evrenin ana maddesi (arkhe) ateştir ve her şey ateşe dönüşecektir bu süreçte evrende her şey değişir değişimin temeli karşıtların çatışmasından doğan uzlaşma oluştur “değişmeyen tek şey varsa o da değişmenin kendisidir” herakletios, değişmenin düzenine logos (akıl) adını verir bu görüş çağımızda e mach, h bergson ve n whitehead tarafından temsil edilir

    e mach nesnenin ve “ben” in sürekli bir oluş sürecinde değiştiğini savunur h bergson ise, evrendeki oluş ve değişmenin mekanik bir süreçte değil, yaratıcı bir süreçte “yaşam atılımı” ile gerçekleştiğini söyler whitehead’e göre evren, her şeyin birbirine bağlı olduğu sürekli bir oluş içindedir bu oluş, evrendeki birbirine karşıt iki gücün oluşturduğu yaratıcılığın ve sürekliliğin etkinlikleri ile gerçekleşir dinamik bir süreçte gerçekleşen oluş, tanrı’nın yaratma ile sağladığı olanaklar içinde gerçekleşir

    § varlık ideadır (idealizm) : varlığın idea (düşünce) türünden olduğunu ve her türlü gerçekliğin düşünceden kaynaklandığını savunan görüş idealizmdir

    platon : platon, felsefe tarihinde idealizmin kurucusu olarak kabul edilir platon, bu dünyada yer alan ve maddi olan her şeyin gerçekliğini reddeder, asıl gerçeğin düşüncede kavranan idealar dünyası olduğunu ileri sürer

    aristoteles’e göre de varlığın asıl unsuru “idea” dır ancak idealar varlıkların “öz” ünde (formunda) bulunur “idea” ve “madde” iç içedir nesneler dünyası, idea ile form kazanmış varlık dünyasıdır hegel’e göre varlıktan önce idea vardı ideanın kendini dışa vurması sonucu doğa oluştu böylece idea, gerçeklik kazandı, ancak özgürlüğünü kaybetti özgürlüğüne yeniden kavuşmak için, idea yeniden ruhsal dünyaya döndü

    § varlık maddedir (materyalizm) : materyalizm, idealizmin tam tersine düşünceyi (ideayı) maddenin bir sonucu olarak görür madde düşünceden bağımsız olarak vardır ve bütün varlıklar maddeden türemiştir ilk çağ doğa filozoflarından demokritos’a göre, evrenin ana maddesi maddi nitelikteki küçük atomlardır düşünce ve ruhsal olaylar atomların boş mekandaki hareketlerinin sonucudur epikuros da demokritos gibi “atom” u evrenin ana maddesi kabul eder

    yeni çağ materyalizminin öncülüğünü thomas hobbes yapar hobbes, dünyadaki tüm olayları mekanik hareketler çerçevesinde maddi hareketler olarak görür la mettrie’ye göre ruhsal faaliyetlerin kaynağı maddi bedendir insan ve hayvan arasında mekanik faaliyetler açısından özde bir fark yoktur insan da hayvan da birer makinedir insan, doğa üstü bir varlık tarafından yaratılmamıştır

    19 yüzyılda, yeni çağla başlayan mekanist materyalist felsefe karl marx’la yeni bir boyut kazanır ve diyalektik materyalizme dönüşür k marx’ın geliştirdiği diyalektik materyalizme göre düşüncelerin ve fikirlerin kaynağı maddedir doğa düşünceden önce vardır ve var olmak için düşünceye gereksinimi yoktur marx, bu değişmenin insanlar için de geçerli olduğunu söyler değişmenin temelinde ise çelişmeler vardır

    uyari : yüzyıllardır çatışan iki felsefi akım olan idealizm ve materyalizmin çatışması genelde uç örnekler dışında maddenin ve ideanın tümüyle reddi biçiminde yaşanmamıştır bu çatışma öncelikler ve kaynak sorunu çerçevesinde yaşanmıştır idealizm ideayı (düşünceyi) önce var sayar ve maddeyi onun bir ürünü olarak görür materyalizm ise önce maddeyi var sayar düşünceyi maddenin ürünü olarak görür
    § varlık hem

    ideadır hem de maddedir (düalizm) : düalizm (ikicilik) materyalizmle idealizm arasında bir uzlaşma çabasıdır descartes’a göre varlık madde ve ruh olmak üzere iki cevherden oluşur ruhun işlevi düşünmek, maddenin işlevi uzayda yer kaplamaktır evrendeki nesne dünyasındaki varlıklar salt madde, tanrı ise salt ruhtur insanda madde ve ruh bir aradadır

    § varlık fenomendir (fenomenoloji) : varlığı görüngü (fenomen) olarak kabul eden görüş görüngübilim (fenomenoloji) dir fenomenolojinin kurucusu edmund husserl, fenomenlerin duyu verileri ile bilinemeyeceğini fenomenlerin özünün öznede kavranabileceğini savunarak idealizme yakınlaşan bir metafizik geliştirir
    --------------------------------------------------------------------------------

    4 varlik felsefesi(ontoloji)

    1 varlik felsefesinin konusu ve temel kavramlari:
    varlık felsefesinin konusu varlıktırvarlık;var olan her şeydir varlık felsefesi açısından var olanlar iki biçimde ele alınır
    1-reel varlıklar: insan bilincine bağlı olmadan varolanlargerçekte,nesnel olarak var olanlar: gerçek varlık,gerçekliğini nesnelerden,olaylardan,kişilerden alan;belli bir zaman ve mekanda var olandırgerçekte var olanlar duyu organları ile algılanırörneğin:masa,sıra,kitap vb
    2-ideal varlıklar: insan bilincine bağlı olarak varolanlaridea’da (zihinde,düşünsel) olarak var olanlar:insanların zihinlerinde oluşturdukları kavramlardırzihinde var olanları insanlar bir takım olay ve ilişkilerden soyutlayarak elde ederler,bu nedenle duyu organları ile kavranamazlar varlık felsefesinin konusu “varolanlar”dırvarlık felsefesinin konusunu oluşturan “varlık”, şu ya da bu varlık olmayıp, tüm bu varlıkları da içine alan tümel varlık ya da varlık kavramının kendisidiryani varlık felsefesi, bilimlerin konu edindiği reel varlıklar alanındaki varlıklarla değil, daha çok ideal varlıklar alanındaki varlıkla ilgilenir

    2 bilim ve felsefe açisindan varlik:
    bilim ve felsefenin varlığa bakış açıları şu noktalardan farklılaşır: bilime göre varlık tartışmasız vardırbilim varlığın var olduğunu ön kabul olarak benimser ve var kabul ettiği varlıkla ilgili neden-sonuç ilişkileri kurar felsefe varlığın var olup olmadığını da tartışır nedenlerin nedenlerini de araştırır bilimler konularına göre varlığı parçalara ayırarak ,kendilerine özgü yöntemlerle inceler felsefe, varlığı bütün halinde görür ve bütün halinde incelemeye çalışırbunun içinse gerekirse tüm bilimlerin sonuçlarını kullanarak genel kuramsal açıklamalar yapar

    3 metafizik ve ontoloji:
    metafizik sözcüğünü felsefe tarihinde ilk kullanan filozof aristoteles’tiryazmış olduğu ve daha çok ontoloji(varlık) problemlerini ele aldığı kitabının ilk bölümüne “fizik”,ikinci bölümüne “metafizik” adını vermiştirburadaki anlamıyla “metafizik”, “fizik” adlı bölümden sonra gelen bölüm anlamını taşımaktadır aristoteles kitabının bu bölümünde ontoloji problemlerini ele almış, yani metafizik ile ontolojiyi bir ve aynı anlamda kullanmıştırbununla birlikte geçen yılar içerisinde “metafizik” sözcüğü ile “ontoloji” sözcüğünün anlamları farklılaşmıştır “metafizik”;bugünkü anlamıyla, ispatlanması ve çürütülmesi mümkün olmayan , daha çok doğa üstü varlıklar alanına ilişkin sorunlarla ilgilenir “ontoloji” varlığı konu edinen ve onu sorgulayan felsefe dalıdır

    4 varlik felsefesinin temel sorulari:
    ontolojinin soruları şunlardır: 1 varlık var mıdır? 2 varlığın ana maddesi nedir? 3 evren nasıl oluşmuştur? 4 evrenin bir amacı var mıdır? 5 varlıkta özgürlük var mıdır? 6 ruh nedir? 7 ruh ölümsüz müdür? 8 ölüm nedir?

    5 varlik felsefesinin sorularina yaklaşimlar:
    varliğin olup olmadiği problemi:
    varlığın var olup olmadığı ilk çağlardan bugüne ontolojinin tartıştığı temel problemdirbu probleme genelde iki bakış açısıyla yaklaşılmıştır

    a. nihilizm(hiçcilik)
    antik nihilizm : antik nihilizm’in temsilcileri gorgias, protogoras ve hippias’dırantik nihilizmin temsilcisi olan sofistler, varlığı bir duyum ve algı problemi olarak ele alırlar ontoloji alanında nihilizmin ilk temsilcileri ilk çağ sofist filozoflarından gorgias’tır gorgias,”varlık var mıdır?”sorusuna “yoktur” cevabını verirgorgias’a göre;”varlık yokturolsa bile bilinemezbilinse bile bildirilemez” protogoras’a göre ise aynı varlığa ilişkin herkesin duyum ve algısı farklı farklıdırbu yüzden de bir tek değil pek çok varlık anlayışı ortaya çıkmaktadırvarlık göreceli,kişiden kişiye değişen bir özellik gösterir
    taoizm:
    ilk çağda çin’de lao-tse ‘nin kurduğu taoizm gerçeğin tüm çeşitliliğine karşın “bir”(tao) olduğunu ve bunun adının,biçiminin, maddesinin, görüntüsünün olmadığını savunur ona göre “tao” evrendeki tüm karşıtlıkları kendisinde birleştiren tanımlanamaz bir şeydiriyidir,aynı zamanda kötüdür; güzeldir, aynı zamanda çirkindir;vardır,aynı zamanda yoktur vb o’na göre aldatıcı olan dünya, varlıktan yoksundur
    anarşizm:
    nihilizm’e göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder nihilizm bu biçimiyle siyasal anlamda anarşizme temel oluştururanarşizmin en önemli temsilcisi cernişevski’dir öte yandan nietzsche; toplumsal değer ve normları tümüyle inkar ederek nihilizmin 19yydaki önemli temsilcisi olmuştur

    b. realizm(gerçekçilik)
    varlık vardır anlayışı realizmdir realizm varlığın insan bilincinin dışında insan bilincinden bağımsız olarak var olduğunu savunurrealizme göre dış dünya bizden bağımsız olarak vardırvar olan nesnel olandır,duyu organları aracılığıyla algılanabilir olandır kısacası realizm insan bilincinden bağımsız bir varlığın olduğunu öne süren yaklaşımdırtarih içerisinde pek çok realizm anlayışı görülürbunlar:
    1kavram realizmi
    kavramların insan zihninden bağımsız gerçek varlıklar olduğunu öne süren yaklaşımdırgüzel insan, güzel çiçek, güzel kuş geçici varlıklar iken güzellik kalıcıgerçekliktirbu örnekteki kavram, güzellik, soyut, genel ve değişmez bir varlıktırdemek ki asıl varolan şu ya da bu insan değil insan kavramıdırortaçağ boyunca süren “tümel varlıklar mı, yoksa tekil varlıklar mı gerçek varolandır?” tartışması kavram realizmini ikiye ayırmıştır:
    anominalizm
    bu görüşü savunan filozoflar kavramların sadece nesnelerin adları olduğunu,asıl gerçek varlıkların ise tekil kavramlar “şu insan”,”bu ağaç”, “o ev” vb olduğunu savunurlar
    b konseptualizm
    ortaçağın sonlarında görülen bu yaklaşım bu tartışmaya bir son vermek istemiş ve aristotelesçi bir yaklaşımla tümel tekil tartışmasını sentezlemeyi denemiştirtümel kavramların varolduğunu ama kendi başlarına bir anlam taşımadıklarını,ancak bir tekille birleşmeleri halinde gerçek varlığın ortaya çıktığını öne sürerler
    2 epistemolojik realizm
    günümüzde yeni bir biçimle karşımıza çıkan ve ünlü matematikçi ve filozof bertrand russel’ın temsil ettiği epistemolojik realizm,gerçek varlıkların duyu verilerinden ibaret olduğunu ileri sürerkısaca bu yaklaşıma gör gerçek varlık, dış dünyada insan bilincine bağlı olmadan varolan nesnelere ait duyu verileridir

    varliğin ne’liği(mahiyeti) problemi

    varlığın ne olduğu sorusuna farklı cevaplar verilmiştir;
    1 materyalizm:
    varlığı madde kabul etme varlığın özünü madde olarak kabul ederidea cinsinden özlerin ise ancak maddeye bağlı olarak varlığını sürdürdüğünü öne süreren önemli temsilcileri ilk çağ’da naiv materyalizmi temsil eden doğa filozofları (thales,aneximenes,aneximandros,demokritos vb),yeni çağ’da mekanik materyalizmi temsil eden la metrie ve günümüzde diyalektik materyalizmi temsil eden kmarx’tır

    2 idealizm:
    varlığı idea olarak kabul etmevarlığın özünün madde gibi sınırlı bir cevherden meydana gelemeyeceğini, varlığın özünün ancak ideal bir varlıktan meydana gelebileceğini öne süren yaklaşımdıren önemli temsilcileri sokrates,platon,aristoteles,farabi,hegel ve kant’tır

    3 dualizm: varlığı hem madde hem idea olarak kabul etmedescartes tarafından temsil edilen bu yaklaşım idealizmle materyalizmi sentezlemeyi denemiştir ona göre varlığın özünde bir değil iki cevher bulunmaktadır: madde ve ideabu ikisini birbirinden ayırmak olanaksızdırbu yaklaşım iki cevher saptamasında bulunduğu için dualizm(ikicilik) adını alırken diğer yaklaşımlar varlığın özünü tek cevherle açıkladıklarından tekçilik(monizm) adını almışlardır

    4 oluşçuluk:
    varlığı oluş kabul etmeherakleitos ve whitehead tarafından temsil edilen bu yaklaşıma göre varlık sürekli bir oluş yokoluş ve yeniden varoluş süreci içinde olduğundan özünü saptamak olanaksızdırherakleitos’a göre örneğin “her şey akar!”(panta rai)ona göre “bir derede bir insan iki kez yıkanamaz;hem dere hem de insan değişim içerisindedir” bu nedenle evrende değişmeden kalan hiçbir şey yokturfakat bu değişme de rastlantısal bir değişme olmayıp belli bir mantığa bağlı olarak değişmektediryani değişmeden kalan tek şey değişme mantığı (logos)tur herakleitos her şeyi hızla değiştiren ama kendisi hiç değişmeyen ateş” i, bu niteliğinden ötürü arkhe (ilk-kök varlık) saymıştır

    5 fenomenoloji:
    varlığı fenomen kabul etmeedmund husserl tarafından temsil edilen bu yaklaşıma öre insan varlığa değerler yükleyerek yaklaştığından onun özüne hiç yaklaşamamaktadırvarlığın özü değerlerden arındırılmış(ayraç içine alınmış) salt varlığın kendisidirbuna husserl “fenomen” adını vermiştirkısacası “fenomen” insanın varlığa yüklediği tüm değerliklerin arındırılmasından sonra artakalan özüdür

    alıntıdır: http://forum.bilgenesil.com/…ik-felsefesi-ontoloji/
  • varlık felsefesi diğer bir ifadeyle varlık bilimidir. temel konusu ve sorunu "varlık" kavramıdır. genel bir çerçeve çizmemiz gerekir ise varlıkla ve varlığın kanıtlanması ile ilgilenen metafiziğin bir dalı olan disiplindir. burada ilgilenilen husus fiziki bir varlık değildir. soyut ve geniş kapsamlı bir varlık kavramı içinde varlığı inceleyen ve var olma eylemini değerlendiren disiplindir. yani görünen ve hissedilen varlıkların arkasındaki oluşumu ve gerçekliği incelemektedir. dolayısıyla, modern bilimlerden ayrılmakta ve metafizik altında incelenmektedir. bu sebeple metafizik kavramının da incelenmesi gerekir.

    metafizik ,duyularla kavranamayan varlık ve olguların yapısını ve nedenini akıl ve sezgi yoluyla inceleyen felsefe disiplinidir. soyut bir evrende çalışılmaktadır. düşünce ve bilim gelişmeden önce din felsefesinden bilim felsefesine bir çok farklı disiplin de metafizik felsefesinin altında incelenmekteydi. ancak, gelişen bilim ve düşünce ile her biri ayrı birer disiplin olarak kabul edilmiştir.

    ontolojinin cevaplarını aradığı sorulardan bazıları şunlardır:

    bilgi kuramı nedir?, varlık nedir?, varoluş nedir?, fiziksel nesneler nelerdir?, bir fiziksel nesnenin var olduğu söylemini kanıtlamak mümkün müdür?, bir nesnenin özellikleri veya ilişkileri nedir ve bunlar nesneyle nasıl ilişkilidir?, var oluş bir özellik midir?, bir nesne ne zaman yok olur, ne zaman değişir?

    varlığın niceliğiyle ilgili görüşler:

    varlığı niceliksel açıdan inceleyen düşünürler birden çok görüş ortaya çıkarmışlardır. bunlar:

    a. tekçilik (monizm): bu düşünceyi savunanlara göre, var olan her şey tek bir gerçeklikten oluşmaktadır. thales, hegel, marx bu düşünceyi savunan başlıca monist filozoflardır.

    b. ikicilik (düalizm): bu düşünceyi savunanlara göre, var olan her şey aynı olarak değerlendirilemeyen iki farklı olgudan oluşmaktadır (ruh ve beden). descartes başlıca düalist filozoftur.

    c. çokçuluk (plüralizm): varlığın tek ya da iki değişkene bağlı olmadığını, birden çok etken ve olgunun var olduğunu savunanlar tarafından benimsenen kavramdır. empedokles plüralist anlayışa sahip bir filozoftur. burada doğa filozoflarının arkhe teorisi de söz konusudur.

    varlığın niteliğine ilişkin görüşler:

    a. varlığı "oluş" olarak kabul edenler: evrenin sürekli bir değişim ve oluş halinde olduğunu kabul ederler. herakleitos ve alfred n. whitehead tarafından savunulmuştur.

    b. varlığı "idea" olarak kabul edenler: varlığın ilk ve en önemli ögesi ideadır. varlık idealar ve nesneler olarak iki farklı evrende bulunmaktadır (idealizm). platon, aristoteles, farabi ve hegel tarafından savunulmuştur.

    c. varlığı "madde" olarak kabul edenler: bu görüşe göre var olan veya gerçek olan sadece maddedir, evrenin asıl temelidir (materyalizm). demokritos, hobbes, marx başlıca savunucularındandır.

    d. varlığı "hem madde hem ruh" olarak kabul edenler: idealizm ve materyalizm arasında bir bağ kurmuştur (dualizm). descartes en önemli temsilcisidir.

    e. varlığı "fenomen" olarak kabul edenler: bilme yeteneğinin temelinde bulunan bi-lincin belirlediği varlık fenomendir. bu görüşü savunanlara göre, varlık fenomenlerden ibarettir ve özün bilgisine sezgisel olarak ulaşılabilir (fenemenoloji). edmund husserl en önemli temsilcisidir.

    varlık felsefesinin temel kavramları:

    arkhe: töz-öz-cevherdir. bütün varlıkların ana maddesidir.

    metafizik: duyusal olarak algılanamayan, kanıtlanamayan varlıkları inceleyen felsefe dalıdır.

    madde: insan bilincinden bağımsız olarak var olan, duyularla algılanan varlık.

    idea: değişmeden kalan, öncesiz ve sonrasız olan, var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duymayan, mükemmel varlık.
  • varlık, varoluş ve gerçekliğin yapısı ile (yani neyin varolduğu, neyin gerçek olduğu ile) ilgilenen branştır.

    bütün bilimlerin çıkış noktasıdır. her bilimsel çalışma, (o çalışmayı gerçekleştiren bilim adamı bunun farkında olmasa bile) belli ontolojik ve epistemolojik varsayımlar üzerine kuruludur. bu nedenle, bütün bilimsel çalışmalar, dayandıkları ontolojik ve epistemolojik varsayımların doğrulukları ölçüsünde (ya da o varsayımların geçerli oldukları şartlarda) geçerlidir.

    ontoloji metafiziğin, metafizik ise felsefenin bir branşıdır.

    konu ile bağlantılı olan bir diğer branş için (bkz: epistemoloji/@derinsular)

    tema:
    (bkz: bilim felsefesi/@derinsular)
  • varlik felsefesi
  • çocuk bilimi diye de bilinir fakat aslen
    bu ne? şu ne? onlar kim? gibi varlığın temelini sorgulayan sorulara verilen cevaplardan oluşur...
  • devamında onkolojiye sevk eden bilimdir. öyle kansereder adamı yani. *
hesabın var mı? giriş yap