• ne zaman görsem seni pamuklara sarmalar sararım diyesim geliyor. ilginç bir hissiyat. ha bir de sesi vardı. evet o da güzel.
  • kendisini şarkı söylerken görünce normal hayatta da kendini şarkılarla ifade ediyormuş izlenimi uyandırıyor.

    misal on my shoulders melodisinde şu cümleyi rahatlıkla söyleyebilir; "bakkal amca bana iki ekmek yollasanağ" gibi.

    çocuksu muzur, yaramaz bir hali var. insanın sevgilisi olmasa bile arkadaşı olmasını istediği güzel kadın.
  • dünyanın en sevimli en masum görünüşlü kadınlarından biri. the do'yu tanımamdan sonra şöyle bir bakayım seside ne kadar masum geliyor demiştim. hani hep çok güzel sesli kadınlar beklentilerin altında kalır ya bu kadın onu tam anlamıyla yıkıyor.

    sesi de sanki görüntüsünün yansıması. o kadar güzel birbirlerini tamamlıyorlar ki...
  • tdk türkçe sözlük'e göre naif kelimesinin karşılığı olan 1982 doğumlu. ...insan.
  • 2008 yılında naif kelimesinin karşılığıydı. umalım ki 2010 yılında "kendime yeni imaj yaptım" ve "dişi kimliğimi ön plana çıkarmak istedim " cümlesinin karşılığı olmasın.

    (bkz: slippery slope)
  • olivier prat diye bir heriften çocuğu olacakmış ve the do hâlâ dağılmadı.
  • aşık olmak istediğim ama kendimi tuttuğum kadınım. o kadar güzel ses rengi ve saç rengi felan var ki anlatamam. google anlatır ama bakarsın. şarkılarına zaten bayılıyorum, tripleri ayrı bir hoş ediyor beni. olsa da yesek.
  • hani vardırya, yaşı kaç olursa olsun mıncıklayıp sevmek istersin, işte öyle bir hatun.. sesi ayrı, enerjisi ayrı güzel, rabbim canlı kanlı izlemeyi nasip etsin.
  • cok hos bir kadın, yuzu cok güzel cok degısık. kocaman elmacık kemikleri gülünce gözlerinin kalbolmasına sebep oluyor. biraz makyajlı haline de cok masallah dıyorum burdan. bkz trustful hands klibi.
    2000 lerde vokalı hali tavrı daha ergen gibiyken simdi elektronik sound ile sahnesi tavrı da degisti daha bi cool insana donustu kendileri. yeni cocuk da yaptı bunların üzerine ki bu dna in cogalması gerekiyordu ayrıca tebrik ediyorum kendisini.
    kexp perfomanslarını soyle bırakayım. bir de cok sempatik konusuyor ingiliz aksanıyla.

    https://www.youtube.com/watch?v=4qlb68zuiti
  • bende elmacık kemiklerini ısırma hissi uyandıran fantastik kadın. despair, hangover & ecstasy şarkısını yıllardır bıkmadan usanmadan dinler ve o şahane tatlı ve gaz klibi ile ben de havaya gelişine yumruk ve tekmeler atmaktan kendimi alamam.
    şu sıralar da too insistent şarkısının remixine kafayı taktım mesela. aslında yine hareketli bir şarkı fakat,

    o her:

    why won't you let me go
    why won't you let me go now
    just let me go
    ı'm such a tiny toe

    dediğinde ben de ne demek istiyor tam olarak bilemiyorum ama her seferinde o küçük aptal ayak parmağı gibi hissediyorum kendimi. ya da zaten böyle hissettiğim için bu şarkıyı dinleyip duruyorum.
hesabın var mı? giriş yap