• güzelce akan bir radyo hiti. sarıyor.

    ***

    ancak bunun ötesinde şarkının hikayesi gerçek bir internet çağı masalı.

    yıl 2007. facebook henüz hala büyük oranda dışa kapalı bir 'elit' sosyal ağ olarak yeni yeni ortaya çıkıyor, youtube henüz komikli kedi videolarından ibaret bir site, blogspot henüz bir şeyler yazıp paylaşmak isteyen az sayıda insan tarafından kullanılıyor ve alt sanat ürünleri için insanlar deviantart'a gidiyor. henüz daha twitter yok, snapchat yok, reddit yok, soundcloud yok. hülasa bugün adına sosyal medya dediğimiz büyük ve küresel yeni medeniyet henüz bir ırmağın köşesine inşa edilmiş topraktan birkaç evden ibaret, insanlık medeniyetinin doğuşuna epey benzer şekilde.

    internetin çok az sayıda insan tarafından bir şeyleri bedeva indirmekten fazlası olduğunun yeni yeni anlaşıldığı, ekşi sözlüğün hala internetin en önemli sosyal platformu olduğu, abdullah gül'ün cumhurbaşkanı seçileceği ve yeni türkiye döneminin başlayacağı, abd'de -daha sonra yarışı kazanacak- bir melezin başkanlığa adaylığını koyacağı ve en büyük pop hitinin rihanna'nın umbrella-ela-ela-ela-eh'inin en büyük hit olduğu 2007 yılında 'eski' dünyanın en büyük gruplarından biri müzik dünyasını ciddi şekilde sarsacak bir iş yapmak üzereydi.

    2007 yılının ekim ayının onuncu gününde radiohead yedinci albümü in rainbows'u piyasa sürdü, ama o güne kadar bu ölçekte bir müzik grubu/sanatçısı tarafından yapılmamış bir iş yaparak albümü serbest piyasa sürdü. in rainbows, 'pay what you want' şeklinde piyasaya çıktı. ilk defa dinleyiciler bir albüme önceden belirlenmiş bir mebla ile değil istediklerini, grubun kendi deyimiyle 'hak ettiğini düşündükleri kadarını', ödeyerek sahip olabilecekti; ve satın alma opsiyonları içinde sıfır da vardı. bu riskli olmanın ötesinde devrim niteliğinde bir hareketti.

    yıl 2008. dünyanın en büyük gruplarından bir diğeri, modern dünyanın en önemli müzik insanlarından trent reznor'un grubu nine inch nails, son kayıt year zero'nun üstünden bir yıl geçmemişken, bir anda yeni bir albüm çıkarttı: the slip. 2008 yılının nisan sonunda grubun websitesini ziyaret eden dinleyicileri -ki gururla söylüyorum onlardan biri bu entry'yi yazmaktadır- yeni albümle ve yanında şöyle bir notla karşılaştılar: “thank you for your continued and loyal support over the years — this one’s on me.” radiohead'in evvelsi sene yaptığına oldukça benzer şekilde.

    aynı yılın şubat ayında ise yine nine inch nails, tematik ve orijinal bir kayıtla hayranlarının ve müzik camiasının karşısına çıkmıştı. iki saatlik, toplamda 4 farklı bölümden oluşan, tamamı enstürmental bir kayıt: ghosts i-iv. reznor'u ta 90'ların başında yaptığı soundtrack işlerinden bilenler için dahi şaşırtıcı olan bir 'arkaplan müziği' derlemesi. bu albüm de, the slip ve radiohead'in in rainbows'una benzer şekilde, ne istersen onu öde şeklinde çıktı. işte bu derlemenin 34 numaralı kaydıdır o zamanlarla bu zamanlar arasındaki köprü.

    yıl 2018. amsterdam'ın az biraz dışında, küçük bir dutch kasabasında evinde beat'ler yapan youngkio adında genç bir prodüktör bu 34 numaralı kaydın girişindeki -1999 yılında çıkan the fragile isimli nin albümünün aynı isimli şarkısının girişinin bir varyasyonu olan*- sesleri alıp sample olarak kullandı ve ortaya çıkan low-key trap beat'inin adını 'ninety' koyup, aradan geçen 10 yılda dünyanın en büyük yayın ve görsel içerik platformuna dönüşen, youtube'a yükledi.

    yıl 2018. lil nas x adında, atlantalı (enteresandır nin'in the fragile'ı yayınlığı) 1999 yılı doğumlu bir çocuk youtube'da bu beat'e rastlar ve üstüne country esintileri olan bir flow kaydeder. aynı yılın cadılar bayramı gecesinde kaydettiği şarkıyı, bir bullring'in ortasında dans eden koyboy 30 saniyelik görüntüsü üzerine geçirip twitter'a atar. ve, boom!

    bir anda, artık sosyal medya evreni içinde kendisi derin -ve çoğu zaman karanlık- bir dünya twitter bu şarkı ile çalkanmaya başlar. medium is the message'dan meme is the medium'a gelmiş meme culture dünyasında bir anda pek çok hesap bu şarkıyı kısım kısım paylaşmaya başlar ve şarkı meme dünyasının bir diğer tarafı olan tiktok'a düşünce daha büyük patlama yaşanır. bu noktada twitter ve tiktok 'fenoları' şarkıyı bilmeyerek pushlamaya ve daha pushlamaya devam ederler ve tekli giderek daha popüler hale gelir.

    işin esas enteresan detayı tüm bunlar olurken henüz şarkının prodüktörü olan youngkio olanlardan habersizdir. bir gün twitter'da biri şarkının olduğu meme'lerden birini kio'ya yollar ve bunun üzerine kio, twitter dm üzerinden lil nas'a ulaşarak kısaca 'let's collab bro' der. ardından parça official hale gelir.

    bu esnada, şarkıyı bir trap şarkısından ziyade country olarak tanımlamayı tercih eden lil nas twitter'a "please help me get billy ray cyrus on this" yazar; billy ray cyrus, country şarkıcısı ve daha pop-önemli olarak miley ve noah cyrus'un babası. ve işe yarar!

    yıl 2019. blues dönemi, rock devrimi, punk açılımı ve en sonunda hip-hop istilası boyunca 60 yıl boyunca hep ya birinci ya da ikinci en önemli genre'nın country olduğu koyboyların ve vahşi vahşi batının diyarı birleşik devletler, ortaya çıkan bu 'country-trap' şarkıyı deliler gibi tüketmeye başlar.

    masalın sonunda mutlu son vardır. old town road, abd'nin 1 numaralı şarkısı olur.

    ***

    ah internet, seni çok seviyorum!
  • sözlerini çok yanlış anladığım şarkı. kaç haftadır duyuyorum, ne terbiyesiz bir şarkı, herif de tam kart zampara diye düşünüyordum, sonunda sözlerine bakabildim. benim anladığımsa söyleydi:

    i'm gonna take my whores to the hotel room,
    i'm gonna ride 'til i can't no more
  • 17 hafta boyunca hot 100 listelerinde 1 numaraya girerek mariah carey'nin one sweet day'i ile despacito'yu tahtından ederek tarih yazmış şarkı. gerçekten sıktı ama müzikteki değişimin en net kanıtı bu şarkının başarısıdır. benim diyen popstarlara, ölüsü bile stadyumları dolduran yıldızlara 1 numarayı göstermedi aylardır.
  • billboard country listelerinden kaldirilmasi olay olmustur.

    ırkcilik olarak algilanmis, cyrus amca olaya dahil olup bence country bu gel birlikte söyleyelim demis falan filan.

    sarki country gibi degil bence ama country sayılan bir sürü şarkı kafamdaki country değil.
    onlar sayılıyorsa bence bu da sayılmalı. ama bence hiçbiri country sayılmamalı

    abuk sabuk dertler iste
  • billboard hot 100 listesinde zirveye oturmuş lil nas x şarkısı.

    dinlemek için

    şarkı, zirveyi görmesiyle birlikte birkaç rekor kırdı. son otuz yılda bir numara olmayı başarmış üç country şarkıdan biri oldu ama bu artık tartışmaya açık. yine aynı şekilde iki dakikalık süresiyle listede zirveyi görmüş en kısa şarkılardan biri oldu. bu hafta ise 143 milyon strreaming elde ederek drake'in in my feelings ile elinde tuttuğu 116 milyonluk rekoru kırdı. buna karşılık şarkının remix versiyonuna dahil olan billy ray cyrus kendi çocuğundan sonra bb100'da bir numara şarkıya sahip ilk şarkıcı oldu (nasıl bir rekorsa artık).

    şarkı billboard listelerinde yer aldığından beri en çok tartışılan konu ne türde olduğu. piyasaya country rap olarak çıktı ve ilk haftalarda o şekilde kabul edildi. hatta billboard listelerinde hem hot 100 hem r&b/hip hop hem de country listelerinde yer almayı başaran ilk şarkı oldu ama sonrasında billboard şarkıyı country listelerinden kaldırdı. sebebi sorulunca da "yeterince country elementleri içermediği" ileri sürüldü. bunun üzerine rolling stone başta olmak üzere birkaç oluşum şarkının kaldırılmasının nedeninin rapçinin siyahi olmasıyla alakalı olduğunu ve country listelerinin beyazlar tarafından kontrol edildiğini iddia etti. lil nas x ise yeni bir şey denemenin hep kötü karşılandığını söyledi.

    country rap son yıllarda ortaya çıkmış ve daha yerinin ne olduğu tam olarak belli olmayan bir müzik türü. rolling stone eleştirmeni bir noktada haklı, bu müzik türü beyaz şarkıcıların elinde. tarihinde siyahi şarkıcı çok az ancak country'nin kendi "ağa babaları" var: acm ve cma. bu şarkı bu iki organizasyondan geri dönerse sebebi çok büyük ihtimalle şarkının siyahi olması ve rapi işin içine dahil etmesi olacak. buna karşılık billboard'un şarkıyı country olarak saymamasının nedeninin bu tür meseleler olduğunu sanmıyorum. bu, onların işi değil.

    bana göre, şarkının bir numara olması bile aslında özünde country şarkı olmadığını gösterir. gerçek country olsaydı o noktaya ulaşamazdı. listelerde bir numara olan son country şarkı taylor swift'in we are never ever getting back together'ıydı ve iki ayrı versiyonu vardı. country radyolar için özel yapılmış versiyonla hem hot 100'da hem hot country songs'da bir numara olmayı başarabilmişti. bu arada old town road country listelerinden kaldırılmasaydı "together"dan sonra bunu başaran ilk şarkı olacaktı.

    billboard'un kararı teknik bir mesele. ben kişisel olarak cma ve acm'in ne tepki vereceğini merak ediyorum. esas iddia edilen "beyaz üstünlüğü" burada var. bir şeylerin değişmesi gerekiyorsa bu organizasyonlarda başlamalı.

    şarkıyla ilgili tartışmaları bir kenara bırakmak gerekirse, 2019'un bir numara olmayı başarmış ilk rap şarkısı ve tabiri caizse ilk gerçek hiti. bir numara olduğu hafta 900 puanla zirveyi görmüştü ki onun öncesinde rekor 600 puanla ariana grande'nin 7 rings'ine aitti.

    not: şarkıyla ilgili bana göre en şaşırtıcı şey tiktok'tan çıkıp meşhur olması. evet, hani şu youtube reklamlarında sizi sinir krizine sokan tiktok.

    edit: country efsanelerinden keith urban banjo versiyonlu cover’ını yapmış.
  • saçma sapan bir şarkı ama insanın diline dolanıyor. işe gitmek için hazırlanırken dinliyorum, enerji veriyor.
  • 7 haftadır 1 numarada olan lil nas x ve billy ray cyrus ortaklığı. 2019'un en önemli müzik olayı oldu. şarkının popülaritesi asla azalmıyor hatta taylor swift, ed sheeran ve justin bieber gibi pop devlerinin yeni singlelarını çıkardıkları dönemde bunlara zirveyi göstertmedi. 2 numarada takılıp kaldılar.

    country mi değil mi tartışması hala yaşanırken insanlar daha büyük bir olayı kaçırıyorlar. bu şarkıyla beraber pop müziğin popüler müzik olduğu gerçeği sarsıldı. bu şarkının böylesine başarılı olması müzik endüstrisinin işleyişini değiştirebilir bile. 2020'li yıllara geldiğimizde geleneksel popstarların geleneksel promolarıyla şarkılarını tanıtacaklarını ve başarılı olmayı bekleyeceklerini düşünmüyorum. viral olan neyse onu kovalayacaklar gibi.
  • 30 usd'ye beat alınması çok şaşırılacak bir durum değil, kaldı ki parçadaki beat'ler gayet olağan / temel / basic. para bile verilmesine gerek yokmuş. böyle bir beat'i üretememek, yaratıcılıktan yoksunluğun bir işareti.

    parçayı, rekabetin daha düşük olduğu bir janrda yayınlamayı da çakallıktan ziyade şark kurnazlığı olarak görüyorum. herkes aynı "çakallığı" yapsa, ed sheeran en iyi blues şarkıcısı ödülünü alırdı.

    ne parçada, ne de pr hamlesinde ağzı açık bırakacak bir durum var.

    ha, severek dinlersin, hiçbir itirazım yok.
  • şarkıyla ilgili iki şey okudum, oha dedim, sizinle de paylaşmak istedim. zira bir hafta daha billboard hot 100'da birinci olursa birinci sırada en çok kalan 3 şarkıdan biri olacak, iki hafta kalırsa rekorun yeni sahibi olacak.

    olaylar olaylar yani.

    wikipedia'ya göre,

    lil nas x, şarkının beat'ini prodüktör youngkio'nun web sitesinden anonim olarak sadece ve sadece 30 dolara satın almış. inanabiliyor musunuz?
    benim ağzım yere düştü okuyunca.

    lil nas x'in başka bir çakallığı da soundcloud ve itunes'ta şarkıyı "country" kategorisinde yayınlamış. ancak bunun sebebi şarkının gerçek country olup olmaması değil.
    hip-hop/rap gibi kategorilerde şarkının keşfedilmesi, listelerde yükselmesi çok zor olduğu için, bu uyanık şarkıyı country kategorisinde kaydediyor ki kategori listesinde yükselmesi daha kolay olsun. ki oldu da*
    burada zaten yerde olan ağzım iyice kontrolden çıkıyor minnoşlar.

    vay çakal derken buluyorum kendimi.
hesabın var mı? giriş yap