smooth

• karanlıkta güzel hoperlörlerle dinlerken bi yerinde geçen çok hafif bi konuşmanın steryo etkisi ile sağ arkanızda birisi varmış gibi etki yaptığı ve direk korkutan şarkı
• mana ettigi puruzsuz kavramini fonetik acidan basariyla yansitmis, guzel kelime
• parçayı türkçeye çevirdiğniz zaman inanılmaz güzel sözleri olan, dinlediğim zaman beni bamba$ka diyarlara götüren, dinlemekten bıkmadığım ve bıkmayacağım süper bir $arkı...
• (bkz: rob thomas)
• yukardaki lyricler, bence sarkinin en gusel sozleri olan
  "out from the barrio, you hear my rhythm on the radio"
  bolumunu icermiyor nedense.
• grafik oluştururken cisimlerin köşelerindeki kırık görüntüyü kaybetmek için uygulanan antialias benzeri bir efekt. ayrıca ani renk geçişlerini azaltarak yumuşak bir geçiş olmasını sağlar. iki renk arasında ara renklerden oluşan pixeller ekler yani. örneğin 3 boyutlu grafik oluşturan bir programda bir küpün smoothunu çok büyük değerlere getirirseniz küpünüz bir küre gibi görünecektir halbusem o bir küre değil küptür.
• groovy d angelo sarkılarından biri...
  
  how do you retain your cool,
  seems you love breaks all the rules,
  you may think that i'm a pro,
  but i can never seem to keep my control.
  how can you stand to take things so slow.
  
  look at you, you're so smooth,
  when i'm around you, i can't keep my cool
  
  i'm so used to getting what i want
  when i want it, and where i want it.
  but in your field i'm inexperienced,
  so inexperienced, baby i'm delirious
  
  look at you, you're so smooth.
  when i'm around you , i can't keep my cool
  
  i can't keep my cool
  
  so just like you, i'll keep my cool
  when you're around, i won't be the fool
  you may think that i don't know
  but all the things, i want are in my control
  how can i stand to take so slow
• (bkz: smooth jazz)
• anlamını hissettiren -santana sağolsun- ancak tam anlamıyla tercüme edilemeyen ingilizce sözcük
• türkçeye yağ gibi olarak çevrilmesi imkan dahilinde ve pek eğlenceli olan sözcük.