• binalardaki yazılamalardan adres tarifi yapabileceğiniz istanbul semtidir. misal:
    "çeteler halka hesap verecek" yazan binadan sağa gir, dümdüz ilerle "yaşasın halkların kardeşliği" yazan binadan sola dön
  • istanbul'da kalan tek değerli arazi. rant için, para için masum insan kanı ile yükselenlerin hedef noktası. uyuşturucu çetelerini yerleştirdiler, mafyayı, fuhuşu dahi getirdiler. halk hiç birini beslemedi. kovdu. ondan sebep terör ile anılsın adı hiç unutulmasın diye ibadethanelerimizde canlarımızın güpegündüz kurşunlanarak öldürüldüğü yer.

    doymadı gözleri, toprak doyursun. nefretim göğün tavanı kadar!
  • paraya tahvil edilmesinin önündeki tek engel devrimcilerdir.

    bu haliyle okmeydanı'na kepçe göndermek hayaldir; hükümetin hayali. direnen okmeydanı'nı dağ başındaki tokilere göndermek mümkün değil. halkla uzlaşmaksa kârlı değil. bu yüzden hükümet polis eliyle okmeydanı ile yakından "ilgileniyor". yoksa istanbul'da başka devrimci mahalle mi yok; sürüsüne bereket...
    koca gazi mahallesi bile gündemden düştü neredeyse, varsa yoksa okmeydanı, varsa yoksa para...
  • havai fişeklerin yatay atıldığı semt.
  • sinirlarini herkes kafasina gore belirler, genelde o cevrede oturan herkes yol tarif ederken kisaca okmeydani der. sisli, kagithane ve beyoglu'na komsu bir semttir. cogu insan ssk hastanesini ve cevresini bilir ama asil hayat daha ilerdiedir.

    yillarca teror olaylarindan cekmis bir semttir. halki baya fakirdir. gecekondu eskiden cok yayginmis ama su siralar gecekondudan bozma 3-4 katli insaatlar revacta. sisli, mecidiyekoy 10 dakika, tem 'e 10 dakika, e-5 ustunden gecer, kasimpasa 15 dakika, taksim, eyup, alibeykoy,karakoy'e cok yakin bir yer olmasina ragmen pek bir gelisme gostermemistir. dedigim gibi bir aralar yogun olan olaylar nedeniyle olsa gerek yatirimcilarin pek ilgisini cekmemistir, iyide olmustır bence.

    yogun bir nufus yasamasina ragmen (bayada is yeri vardir) yillarca tek bir bankasi vardi (ykb) oda dortyoldaydi. aslinda simdide tek banka var, perpa acildida diger bankalar en azindan yakinina geldi. anliyacaginiz pek kendi halindedir, kimse bulasmak istemez buraya.

    bu kadar iyi bir konumu olmasina ragmen gelismemistir ki sanirim olaylarin bundan etkisi buyuktur.bir kac yil oncesine kadar (lise yillarim) okulumun bahcesinde tank gormuslugum vardir. boyle garip bir yerdir. birde neredeyse tum bolge hazine arzisidir, bir kac yil once devlet tapumu ne dagitiyordu ne.

    her seye ragmen cok severim okmeydanini, her cesit insani orada tanidim ben, karadenizli bir suru arkadasim oldu, onlardan sonra kendime karadenizli diyemiyorum; alevileri tanidim okmeydaninda, bu bana uydurma hikayelere inanmamayi ogretti ; gocmen bloklarinda okuyan bolca bulgar gocmeni arkadasim oldu onlarin dunyasini tanidim ben okmeydaninda ; turkiyem sarkisini soyledigim icin orta okulda yumruk yenebilecegini ogretti bana okmeydani;
    solculari ogretti bana okmeydani

    kisacasi guseldir hostur okmeydani ama cocugum olsa kesinlikle buralarda buyutmem.
  • türkler'e anadolu'nun kapılarını açan malazgirt zaferinin kazanılmasında okçular önemli rol oynamışlardı. osmanlı devleti'nin genişlemeye başladığı ilk yıllarda da okçuluğa eskisi gibi büyük önem verildi. ilk ok idmanı sahasını orhan bey bursa'da yaptırdı, daha sonra yıldırım beyazid de gelibolu'da bir ok sahası hazırlattı.

    istanbul'u kuşattığı sırada karargáhını kasımpaşa sırtlarına kuran fatih sultan mehmet, okçularını yanıbaşında bulundurdu. ilk atış tálimleri hükümdarın yanında yapıldı ve okçular kuşatmaya buradan gittiler. fatih, şehri aldıktan sonra kasımpaşa sırtlarını okçulara tahsis etti, sınırlarını hudut taşlarıyla belirledi ve bu sınırların ihlálini kesin bir şekilde yasakladı.

    okçulara tahsis edilen bu geniş arazi, işte o tarihten itibaren 'okmeydanı' adını aldı. sultan ikinci bayezid, babası fatih'in vakfını genişletti ve kuşatma sırasında fatih'in otağını kurdurduğu yere bir 'atıcılar (kemankeşler) tekkesi' inşa ettirdi. buraya 1518'de bir minare yaptırıldı ve tekke ile minare 19. yüzyılın başında yenilendi.

    okçulukta eski bir gelenek vardı. müsabakalarda atılan okun rekor bir uzaklığa düşmesi halinde oraya bir taş dikilir, buna 'menzil taşı' denir, üzerindeki kitabede okçunun başarısı ve kahramanlığı dile getirilirdi. osmanlı hükümdarları arasında okçuluğa profesyonel seviyede meraklı olanları ikinci bayezid, ikinci selim, dördüncü murat, üçüncü selim ile ikinci mahmud idi. üçüncü selim ve ikinci mahmud'u yaptıkları atışlardan sonra diktirdikleri taşlar bugün istanbul'un çeşitli semtlerinde hálá duruyorlar. okmeydanı'nda bir zamanlar 195'i kitabesiz, 68'i kitabeli olmak üzere toplam 263 adet menzil taşı vardı ve 1671 yılında okmeydanı'nda yapılan bir müsabakaya 3 bin 375 'kemankeş' yani okçu katılmıştı.

    fatih zamanında fermanlarla koruma altına alınan okmeydanı, sonraki asırlarda tam bir işgale uğradı. sınırları taşlarla belirlenmiş olan ve sadece okçuların girebildiği alanlar zamanla bağ halini aldı. balkan savaşı'ndan sonra göçmenlere tahsis edildi ve asırlarca 'üzerinden izinsiz kuş dahi uçamaz' denen okmeydanı, 1950'lerden sonra gecekondu mahallesine döndü. bugün üzerinde sıra sıra mahallelerin kurulu olduğu okmeydanı'ndaki menzil taşlarının birçoğu artık kaçak binalara merdiven basamağı yahut kolon olarak hizmet vermede.
    (kaynak: 17 kasım 2001, hürriyet gaz., murat bardakçı köşesi)
  • bu gece yine polis saldırısı altında.
  • 10 yıl önce ayrıldığım, hayatımın ilk 15 senesini geçirdiğim yer. babam okmeydanı için 90 lı yılların başında teksas'tı diye bahseder hep. hava karardıktan sonra can güvenliğin olmazdı der. gördüğüm kadarıyla şimdilerde gündüzleri de can güvenliğin yok okmeydanı'nda.
  • anladığım kadarı ile şu an meksika açmazı gibi bir durum olan semt. çok tehlikeli. umarım bir saçmalık yapan olmaz.

    bir gazi daha yaşanmasın, yeter artık, gözünüzü seveyim.
hesabın var mı? giriş yap