• 2005 yılında çekilmiş harika bir kısa film. bir maç anlatımıyla, bir savaş nasıl üst üste konup, nasıl harika bir anlatım uygulanır göstermiştir.

    http://www.youtube.com/watch?v=tyixbra5qja
  • izledikten sonra futbolu neden sevdiğimi hatırlatan film. toplumsal konular ve kadın hakları bir yana, ülkece şu şekilde coştuğumuz maçları ve günleri özledim.
  • thomas goltz'un yönettiği, dağlık karabağ işgali nedeniyle zor durumda kalan bir azeri futbol takımının hikayesini anlatan kısa film. buradan izlenebilir; http://vimeo.com/96907384
  • girmeleri yasak olan futbol maçına erkek kılığına bürünerek girmeye çalışan iranlı kızları anlatıyor bu film. yönetmen panahi filmdeki her kıza eğer stadyuma girmeye çalışsalardı hangi kılıkta gireceklerini sormuş, ve filmde de o kılıkta oynatmış. offside bir filmden daha çok bir oyun tadında. talaye sorkh veya dayereh kadar başarılı değil elbette ama 4 üzerinden 0 verilmeyi de haketmiyor.
  • (bkz: ofsayt)
  • gitmek istediği noktaya çok iyi giden, arada insanı endişelendiren ancak tek bir noktada buluşturan film.

    "futbol sevgisi"

    çok yumuşak bir geçişle anlatsa da iran'da kadınların ne derece baskı altında olduğunu görüp üzüyor bir yandan. diğer yandan tüm bu baskılara rağmen inanılmaz bir tutku, herşeyi göze almışlık.. çok sevdim bu filmi. ülkemin geleceği için de endişelendim. "iran olmayız" diyenlere karşı harem selamlık uygulamasını gün be gün yaygınlaştıranlar aklıma geldikçe daha bir değerini anladım mevcut durumumuzun.

    futbol kültürü ve siyasetle alakalıysanız mutlaka izlemeniz, genel olarak sinemayla alakanız varsa izlemeniz gereken bir film.
  • jafar panahi'nin dramıdır. yazık.
  • panahi'nin iranlı kadınları futbol ve taraftarlık üzerinden anlattığı film. panahi'nin en büyük başarısı olayı melodrama dönüştürmeden anlatmasıdır. kadın meselesini diğer sosyal durumlarla birlikte iyi kullanmsıdır. yönetmen bu filmde adeta bir mikro tarihçilik çalışması yapıyor. omuz kamerasının kullanılması filme belgesel havası katıyor. film akıcılığını da buradan alıyor.

    --- spoiler ---

    filmin sonunun sorunlu olduğunu kabul etmek lazım, biraz uzatılmış, otobüsün içinde kızın ağladığı sahne tabiri caizse filme sokuşturulmuş, yönetmenin "japonya-iran maçında ölen 7 kişi"ye değinmek istemesini anlamak lazım ama bence filmin dışında kalmalıydı o mesele çünkü çok sırıtmış, biraz da melodrama kaymış.
    --- spoiler ---

    edit: film hakkında panahi'nin söyledikleri. link
  • daniel sivan ve dorit tadir in yonetmenligini yaptigi israil yapımı 15'lik bir kisa belgesel film...

    cocuk gozunden bir savasa daha tanik olunur...
    ishak sadece arkadaslariyla birlikte futbol oynamak isteyen filistinli bir cocuktur, istedigi sadece arkadaslarina verdigi sozu tutmaktir ki arkadaslari da onun sozunu tutacagindan emindir... ama gel gor ki gercekler bu cocugun isteklerinin onune gecer, o kucucuk bedenin zevklerinin onune gecer.. cunku arkadaslariyla arasinda kocaman bir duvar* ve orada bekleyen bir cok asker vardir...
    elinde topu, arkadaslariyla futbol oynamanin hayalini kuran 13 yasinda bir cocuktur sadece...
    ve bu kadar aci...
    (bkz: israil filistin belgesel film gosterimi)
  • 2006 cafer penahi yapimi tatli film.
    taze, amator oyuncularin samimiyeti ekrandan tasiyor. bir brecht oyunu izliyormusuz gibi. neredeyse ekran karardiginda tehran sokaklarinda coskulu, sevincli kalabaliga karismisiz.

    mevzular, iran halki icin unutulmaz anlardan olan (bizim senegal'e uzatmadaki mansiz golu gibi) bahreyn'e karsi oynanan dunya kupasi elemesi son karsilasmasi ve sonrasindaki kutlamalar cevresinde gerceklesiyor. igneleme, elestiri, halktan insan manzaralari (koylu asker, ihtiyar, kavgaci delikanlilar, civil civil kizlar, vb.), direnc var. yasaklarin sacmaligina, izansizligina vurgu, sorgulama var.

    bu oykuyu olsa olsa halkini cok seven, taniyan, gozleyen, yurdunu bilip seven, uzulen, dertlenen biri anlatabilir.
    o da netflix dizisi olarak filan dusmez. popi olmaz. uzerine sayfalarca yazilip saatlerce (ayni cay posedini sicak suya bir daha bir daha daldirir gibi) konusulup durulmaz.
    bir evin salonu, boyasi dokuk bir duvarin onu, bir taksi, sokaklar, caddeler ve bir kac bin dolarlik techizat yetebilir.
    ama izleyicisini etkiler. icten, derinden. derdini, konusunu kulaktan kulaga yayar. bilince, harekete, sokaklara tasar. donusume su tasir.
    anlatani da yesil dolarlara bogmazlar. bedelini odetirler.
hesabın var mı? giriş yap