• jafar panahi tarafından yönetilmiş; daireyi tamamlayan, toplumun baskısı yüzünden zarar görmüş, kadınların sorunlarını anlatan iran/italya ortak yapımı, 91 dakkikalık seyredilesi film. ayrıca 2000 yapımı olan bu film, istanbul film festivalinde de gösterilmiş ve gösterimi iranda halen yasak.
  • farsça'da daire anlamına gelen gelen sözcük.
  • cafer panahi'nin 2000 yılı, isveç-iran ortak yapımı filmi. erkek egemen bir toplum iran'da kadınların yaşamını ele alıyor. bir kadının kız çocuk doğurmasıyla başlayan film, bir çok kadının yaşantısından kesitler sunduktan sonra tekrar baştaki kadına dönüyor.
    böylece daire tamamlanmış oluyor.

    2001 yılında uluslararası sinema eleştirmenleri federasyonu'nun (fipresci) 'en iyi film' ödülünü ve 2000 yılında venedik film festivali'nde altın aslan'ı kazanmıştı.

    senaryo : kambuzia partovi
    görüntü yönetmeni : bahram badakshani
    oyuncular : nargess mamizadeh (nargess(nergis)) , maryiam palvin almani (arezou(arzu)) , mojgan faramarzi (fahişe) , elham saboktakin (hemşire) , monir arab (bilet satıcısı(münir)) , solmaz panahi (solmaz(solmaz))
  • çok ağır ilerleyen bi film. yani tamam iran da yaşayan kadınların karşılaştıkları zorluklardan falan bahsediyor da bence daha çarpıcı bi biçimde işlenebilirdi bu konu, bazı sahneler gereksizce uzatılmış, mesela münibüsteki tutuklu adamın şarkı söylediği sahne. bi tek arezou kısmı bi de daire olayı güzeldi. ben daha çok şey bekliyodum filmden hayal kırıklığı oldu benim için. arezouuu arezouuuu arezouuu
  • bi de satıcının kıza gömlek satarken söylediği "bu türk malı yani en iyi kalite gömlek" lafı hoşuma gitti. ama o alışveriş işlemi bile gereksiz derecede uzundu.
  • icerik ve filmik anlatimin mukemmel bir sekilde ortustugu bir jafar panahi filmi. 4 kadinin birbirine ucundan kenarindan tutturulmus hikayeleri ve cemberin hayran olunasi kapanisi. batinin oriyantel bakisi ya da iceriden gelen bir sesin olasi aglakligina kapilmayan bu filmin inceligine vurulmamak olanaksiz.
  • ne kadar çok ortak kelimemiz olduğunu bir kere daha gördüğüm film. neredeyse her cümlede kelimeler yakaladım. solmaz otobüs muavini ile konuşurken ne hikmetse (sanırım) azeri türkçesine geçiyorlar. gitmeye çalıştığı şehir azerbaycan sınırında olduğu için sanırım. "boş yer var mı" "berideki dört yer var" konuşmasını çok dikkatli dinleyince yakalayabildim. kim sorusu geçtiğinde "ki" diye sorduklarını farkettim. bayan isimlerinden sonra "hanum" diyorlar. bir cümlede "nergis hanum meşgul" demişlikleri var. öyle işte.

    ayrıca dayereh farsçadaki daire anlamına gelen sözcük değil dairenin ta kendisinin ingilizce okunması için yazılmışıdır diye de ekleyeyim.
  • patriyarkal zevatın eşssiz dayatmasını tekme, tokat eşliğinde suratınıza çarpan modern iran portrelerinden biri. abbas'ın on filmi haricinde çok da ilgi göstermediği bir konuyu panahi feci halde gerçekçi hale getirip, ciddi bir direniş sembolüne dönüştürmüş neredeyse.

    hateminin tüm zerafetine inat olanca bir sıradanlıkla iran'ı peşinden savuran ahmedinecad, kendi kılığıyla ilgili inadını idam ve hapis cezaları konusunda da sürdürmeyi başardı. kurallara uygun giyinmeyen kadinlarin tutuklanmasi, pesi sira gelen idamlar vs... film günü yakalaması açısından da ilgiyi hak ediyor. çünkü hemen hep dile getirildiği gibi baya bir birimize benziyoruz aslında.

    hayrunnisa gül'ün hikayesi de filmdeki pervanın hikayesinden çok farklı deği. kendiniz hakkında karar verecek iradeye sahip olamadığınız anlarda hemen teslim oluveriyorsunuz. o da koyvermek zorunda bırakılmış. küçük bir kız çocuğuyken de başka birşey değil bu. ilerleyen yaşlarda yapılacak pek birşey kalmıyor, hani iş işten geçmiş demek istiyorum ya da kalıyor aslında ama kimse size itibarınızla birlikte iradenizi de iade etmek istemiyor. ver irademi al başörtünü diyemiyorsunuz. yasağın yasakla kendine yer bulabilmesi hem filmin hem de gerçeğin ozunu teşkil ediyor.

    fasit daire tabirinin esas anlamini bulduğu anlardan biri. panahi görüntüyle bizi dairenin içine alıyorken tam ortaya da izleyicisini yerleştiriyor. hapsolmuş, kıstırılmış, mahrum bırakılmış, korku içinde ve neredeyse çaresizsiniz. kadınların yanlız başlarına sokağa çıkmalarının yasak olduğu, çıkanların hapse atılıp üç beş sene içerde kaldıkları ve tek başına gezenlerin sürekli taciz edildiklerini hesaba katarsaniz daireden kurtulmak pek o kadar da kolay degil aslinda.

    her biri kendi basina birer kacis hikayesi olan birkac ayri oyku bir birine teget gecerek, bir karakterden digerine tasinarak gene daire patternini izlemeye devam ediyor. baki kalan kadinlarin cikissizligi ve maruz birakildiklari inanilmaz siddet. sanki bir zombie filmi izler gibisiniz. kadinlar, kilik degistirmeden ya da yanlarina bir erkek katmadan sigara bile icemiyorlar. durumu tasvir eden tek kelime dehset olmali. daire, panahi`nin ustun aktarma becerisi ile sergiledigi dehset ya da...
  • polis korkusunu tam anlamıyla yaşatan bir film. nedensiz yere polislerden korkuyorsanız bir de bunu izleyin.
    kadın trajedisi.
  • yapmakta olduğu hükümet karşıtı film yüzünden 6 yıl tutukluluğa ve 20 yıl film yapmamaya mahkum edilen panahi'ye venice film festival de golden lion kazandıran film...
hesabın var mı? giriş yap