• atm'lerden para çekip kartını da aldıktan sonra, başından ayrılmadan parasını sayan insanlar. lan arkanda kuyruk var, çekil kenara orda say paranı illa sayacaksan. eksik olsa ne yapacaksın ki? atm ye mi itiraz edeceksin, monitöre kafa mı atacaksın? beni deli mi edeceksin?
  • çocuklarına zerre kadar önem vermeyip , çocuğa bir şey olunca salya sümük ağlayan onu bunu suçlayan ebeveynler.şöyle bir örnek vereyim . geçen yaz bakıyköy sahilinin karşı tarafında arkadaşla yürüken önümüzden daha yeni zar zor yürüyebilen ufak bir kız çocuğu onunda önünden babası ve annesi yürümekteydi.bu anne baba arkalarından zar zor yürüyen çocuklarına dikkat etmeden yürürken park etmiş bir araba tam ufak çocuk arkasından geçerken geri geri geldi.çocuğun boyu arabanın arkasından kısa olduğundan şoför çocuğu görmedi ; bende bir refleksle çocuğu tutup araba ezmeden yana çektim ve ailesine seslendim çoğunuz ezilecekti dikkat edin diye.sonra anası ve babası bana pis pis bakarak çocuğu benden çekerek çekiştire çekiştire götürdüler.biliyorum ki nerdeyse benden genç bu ebeveynler biraz sonra yine çocuğun elini bırakacaklar , o çocuğu sokağa salıp başlarından atacaklar ki bir şey olduğunda da yine başkaları suçlu olacak kendileri çok duyarlı anne baba olacaklar.
  • yer: maltepe carrefour. bir doblo, yan yana boş duran iki özürlü park yerinin ortasındaki çizgiye park ediyor. içinden iki adam iniyor bir tanesi içeri girip doğrudan telefonunu açıyor herkesin garip bakışlarına aldırmadan bağıra bağıra şu konuşmayı yapıyor: "lan ibnee neepiyon lan pezevenk, karı mı s.kiyosun puşt"

    mevzubahis kişinin toplumda yaşama özürlü olduğu çok bariz olup özürlü yerine park etmesi doğal karşılanabilir. bu zavallı arkadaşın probleminin tek tedavisi meşe odunu ile her gün beline vurulacak 40 güçlü darbedir.
  • zorlu, sıkıntılı, çaresiz durumlar için bilip bilmeden "bu senin tercihin", "bu senin kendi seçimin, bu durumu sen seçmişsin, çare aramamışsın" gibi laflar eden kuantum teyzeler.
    kafana meteor düşse "sen öyle istemişsin" der bunlar. fix...
  • ortak facebook hesabı açan sevgililer.
  • geç yattım, dinlenemedim, uyuyamadım, yorgunum vs. denildiğinde "beşik mi salladın?" diyen insanlar, harikulade tespitleri için bir tepsi baklavayı hak eden sevimli şeyler. (bkz: tersinden kalkmak)
  • bir örnek vermek istiyorum ama başrolü hayvanların omurgalılar sınıfının memeliler grubunun insanlar alt başlığında ele almak ne kadar mümkündür, işte onu bilmiyorum.

    bir hastane çıkışı... hayatımın en kötü günlerinden birini geçirmişim, annem, bir daha annem, canım anneannem fenalaşmış. hastalığı lanet olası siroz, ki kendisi bu yaşına alışıldık bir yurdum anneannesi gibi 0 promil gelmiştir. bilmezdim bu hastalığın atatürk'ten beri halen çaresiz olduğunu başımıza gelmeden önce, orhan veli'ye rahmet... ne vardı devletlü hastalığa öykünecek a kuzum? bilincini yitirmiş sabahında, hastaneye kaldırılmış. söylediklerinden bir şey anlaşılmaz, eli ayağı tutmaz bir halde ambulansa bindirdikten birkaç saat sonra hastanede çok daha beter bir halde görüyorum. kolunda serum, burnunda oksijen, ve düz çizgi gelmesi halinde doktorların ex oldu deyip geçeceği o lanet olası aletin kabloları çıkıyor her yerden, bakışları ve tepkileri cansız. doktorlar da ne bilur ciğerun acisini, bilmez. onu öyle görünce öyle bir koyveriyorum ki, beni ne dayım ne annem ne babam tutabiliyor. birazcık toparlandıktan sonra çıkıyorum hastaneden gözüm hiçbir şeyi görmez halde. yürüyorum, yeni kurumuş yanaklarım. yanımdan koşarak geçeni de görmüyorum.

    ufuk hastanesi'nden çıktım, birkaç adım yürüdüm, eskişehir yolu'na geçme, lanet olası sorumluluklarımı yerine getirmek için hastaneden uzaklaşma amacındayım dün. ve birden vücudumda bir el hissediyorum, yanımdan koşup geçen şey'in elini. kendimi orospu çocuğu diye bağırırken buluyorum birden ki, kullandığım küfür değildir, çok cinsiyetçi. aslında pek küfrettiğim de söylenemez, böyle bir refleksim olduğunu keşfediyorum birden. ağzıma ne geldiyse bağırıyorum, itoğluit, hayvan, allah belanı versin! o ne mi yapıyor? pişkin pişkin bana bakıp eliyle seda sayan tipi öpücük yolluyor. o kadar memnun görünüyor ki yaptığından, öylesi rahat. tipine baksan insana benziyor da, gayet düzgün hatta.

    böylesi ezik bir abazanlıktan tatmin oluyor mu? hiç sanmam. tek bir amacı var, salt kötülük. elimde ne yazık ki bir odun yoktu o anda, nereden bulacaksın? bir kaşık suyun yok, nasıl boğacaksın? da, hayatımda belki ilk defa bu kadar içten beddua ettim, evine gitmesi nasip olmasın, bu hastaneye bu geceden tezi yok düşsün diye o kadar yürekten diledim. o can sıkıntısının üstüne gelen tacizi kaldıramadı bünyem ve koyverdi yine...

    ve ben, yeni toplanmış suratımla ağlamaya kaldığım yerden devam ettim.

    dipnot: ana kraliçem bugün daha iyiydi, ben de öyleydim çok şükür. ama beni koklayıp "güzelliğine doyamadım güzel kızım" demeseydi ya... demeseydi, dayanamıyorum...
  • arabayla belli bi hızla geldiğinizi aynadan göre göre yola atlayan taksi, dolmuş, öho ve bilimum toplu taşıma şoförleri. birde çıkışınca "napıyon la sen" diye, sinyal verdim ya diyor. sinyal verdin diye yol senin mi oldu orço? odunla değil 240 lık orta gerilim kablosuyla vurasım geliyor.
  • yürürken yanlışlıkla çarptıktan ya da ayağına bastıktan sonra özür dilemeniz üzerine havalara girerek surat asan, kaşlarını çatıp tip tip bakan daha da ileri gidip 'biraz dikkat etsenize kardeşim, sokakta yürümeyi bilmiyor musunuz, vıdı vıdı" diye çemkiren insanlar. bu kişilerin özür dilemeseniz belki ayağına bastığınızın farkına dahi varmayacağını düşündüğünüzde çıldırmak işten değildir.
  • sevgilisiyle tek bir facebook hesabına sahip olan tipler. bir de hemen erkeğin soyadını yazmıyorlar mı oraya illet oluyorum.
hesabın var mı? giriş yap